DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ!
10. Sınıf Türk Edebiyatı Zambak Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 159-162
10. Sınıf Türk Edebiyatı Zambak Yayınları Ders Kitabı Cevapları, 10.Sınıf Türk Edebiyatı Zambak Yayınları ders Kitabı Cevap Anahtarı Zambak Yayınları, 10.Sınıf Zambak Yayınları Türk Edebiyat Ders Kitabı Cevapları, 10. Sınıf Zambak Yayınları Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevap Anahtarı bul, 10. Sınıf Zambak Yayınları Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları, 10.Sınıf Türk Edebiyatı Zambak Yayınları Ders Kitabı Cevap Anahtarı çöz, Zambak Yayınları 10.Sınıf Türk Edebiyatı Dersi Ders Kitabı Cevap Anahtarı ödev, Zambak Yayınları 10.Sınıf Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları, Zambak Yayınları 10.Sınıf Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevap Anahtarı, 10. Sınıf Zambak Yayınları Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları, Zambak Yayınları 10.Sınıf Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevap Anahtarı bul, 10.Sınıf Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları, Zambak Yayınları 10.Sınıf Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevap Anahtarı çöz, 10.Sınıf Zambak Yayınları Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevap Anahtarı ödev
10. Sınıf Türk Edebiyatı Zambak Yayınları DERS Kitabı Cevapları Tüm Sayfalar. Sitemizde 10. Sınıf Türk Edebiyatı Zambak Yayınları Ders Kitabı Cevapları Tüm Sayfalar cevaplarını bulabilirsiniz. Öncelikle siz kendiniz yapmayı deneyin. Burdaki amacımız size yapamadığınız sorularda, yada aklınıza takılan, yerlerde yardımcı olmaktır. Lütfen burdan kontol ediniz, burdan bakıp aynısını yazmak öğrenmeniz açıısndan faydalı olmayacaktır. 2014-2015 Eğitim öğretim yılı.
10. Sınıf Türk Edebiyatı Zambak Yayınları DERS Kitabı Cevapları Tüm Sayfalar. Sitemizde 10. Sınıf Türk Edebiyatı Zambak Yayınları Ders Kitabı Cevapları Tüm Sayfalar cevaplarını bulabilirsiniz. Öncelikle siz kendiniz yapmayı deneyin. Burdaki amacımız size yapamadığınız sorularda, yada aklınıza takılan, yerlerde yardımcı olmaktır. Lütfen burdan kontol ediniz, burdan bakıp aynısını yazmak öğrenmeniz açıısndan faydalı olmayacaktır. 2014-2015 Eğitim öğretim yılı.
Altta yer alan cevaplarla kendi cevaplarınızı karşılaştırarak sorularla,çözümlerle ilgili fikir elde edebilirsiniz.Siz değerli öğrenci arkadaşlarımıza derslerinde yardımcı olmak adına çalışma kitabı cevapları ve ders kitabı cevapların sunuyoruz. Sitemizde çalışma kitabı cevaplarının yanı sıra derslerin kitabı cevapları da bulunmaktadır. Ek olarak birden çok yayın evinin bu kitapları yayınlaması nedeniyle kitaplar sizin kullandıklarınız ile farklılık gösterebilir. Bu sebeple farklı bir yayının kitap cevaplarını sitemizden arayarak bulabilirsiniz. Bütün Yayınların cevapları sitemizde bulunmaktadır.
Altta yer alan cevaplarla kendi cevaplarınızı karşılaştırarak sorularla,çözümlerle ilgili fikir elde edebilirsiniz.Siz değerli öğrenci arkadaşlarımıza derslerinde yardımcı olmak adına çalışma kitabı cevapları ve ders kitabı cevapların sunuyoruz. Sitemizde çalışma kitabı cevaplarının yanı sıra derslerin kitabı cevapları da bulunmaktadır. Ek olarak birden çok yayın evinin bu kitapları yayınlaması nedeniyle kitaplar sizin kullandıklarınız ile farklılık gösterebilir. Bu sebeple farklı bir yayının kitap cevaplarını sitemizden arayarak bulabilirsiniz. Bütün Yayınların cevapları sitemizde bulunmaktadır.
* Not: Cevap Kağıtları, Çözdüğünüz Soruları Kontrol Etmeniz Amacıyla Eklenmiştir.
* Not: Cevap Kağıtları, Çözdüğünüz Soruları Kontrol Etmeniz Amacıyla Eklenmiştir.
A. Coşku ve Heyecanı Dile Getiren Metinler (Şiir)
c. Dini-Tasavvufi Türk Şiiri
HAZIRLIK
1. Dinî-tasavvufi Türk şiiri hakkında bir sunum hazırlayınız.
1. Tekke edebiyatı ile ilgili sunuma BURDAN ulaşabilirsiniz
TEKKE EDEBİYATI (Dini – Tasavvufi Halk Edebiyatı)
1. “Tasavvuf”, İslamiyet’in doğuşundan kısa bir süre ortaya çıkmış, tarikatlar ve tekkeler aracılığıyla Müslümanlar arasında yayılmış bir düşünce ve inanç sistemidir.
2. Tasavvuf bir İslam mistisizmidir; amacı insanı aşk yoluyla Allah’a ulaştırmaktır.
(Mistisizm: Tanrı’ya ve gerçeğe akıl ve araştırma yolu ile değil de gönül yoluyla, duygu ve sezgiyle ulaşılabileceğini kabul eden felsefe ve din doktrini, gizemcilik.)
3. Tasavvuf, Allah’ın varlığını, evrenin ve insanın oluşumunu “vahdet-i vücut”anlayışıyla açıklar.
4. Vahdet-i vücut anlayışına göre tek bir varlık vardır, o da Allah’tır. Evrendeki tüm varlıklar Allah’ın “tecelli”si, çeşitli görünüşleridir. Mutlak varlık olan Allah, aynı zamanda mutlak güzelliktir. Allah kendi güzelliğini görmek istemiş, yokluk ve hiçlik âlemini, yani evreni yaratmıştır. Tasavvufta bu durum, insanın kendi kendini görmesi için aynaya bakmasına benzetilerek açıklanır.
5.Allah’a en yakın varlık olan insan, ruh ve bedenden oluşmuştur. Beden, yokluk; ruh varlık öğesidir. İnsan kendindeki yokluk öğesini aşarak Allah’a ulaşabilir. Yani mutlak varlığa katılabilir. “Fena fillah” denilen bu mertebeye ulaşanlar artık “insan-ı kâmil”dir ve “Enel-Hak” (ben Hakk’ım) sırrına ermiştir.
6.Sufîlere (kendini tasavvuf yoluna adayanlara) göre dinin bir emir ve yasaklardan oluşan dış yüzü (şeriat), bir de asıl amaç olan iç yüzü (hakikat) vardır.
7.‘Tarikat”, şeriattan hakikate giden yol demektir. Bu yolda yürüyen kişiye, yani dervişe “mürit”; ona kılavuzluk yapan şeyhe ise “mürşit” denir.
8.Tekke”, bir bakıma tasavvuf öğretisinin okulu sayılan mekândır. Tasavvuf düşüncesinin gelişmesinde ve yaygınlık kazanmasında tekkelerin büyük rolü olmuştur. Medreselerin bir bilim merkezi olmasına karşılık, tekkeler sosyo-kültürel hayatı düzenleyen bir merkez kimliğini üstlenmiştir. Özellikle Mevlevîlik, Bektaşîlik gibi kimi tarikatlarda tekkeler aynı zamanda bir sanat ve edebiyat merkezi olmuştur. Tekkelere dergâh, zaviye gibi adlar da verilmiştir.
9. Dinî- tasavvufî halk edebiyatı 12. yüzyılda Türkistan’da Ahmet Yesevi ile başlamıştır. Yesevîliğin 13. yüzyılda Anadolu’ya girmesiyle tasavvuf inancı Anadolu’da da gelişmeye başlamış, Yunus Emre’nin açtığı yolda kısa sürede zengin bir geleneğe dönüştürülmüştür.
- Mevlana gibi aydın çevreye seslenen ya da bu çevrede oluşan tarikatlara bağlı sanatçılar, eserlerini Divan edebiyatı tarzında vermişlerdir. Halk arasında yayılmış tarikatlara bağlı sanatçılar ise seslendikleri kitle halk olduğu için eserlerini Âşık edebiyatı biçimleri içinde halk diliyle yazmışlar; ancak zaman zaman divan edebiyatı öğelerini de kullanmışlardır.
- Tekke edebiyatı şiirleri çoğunlukla hece ölçüsüyle yazılmakla birlikte aruzun da sıkça kullanıldığı görülür.
- Tekke şairleri hem Divan hem Âşık edebiyatından aldıkları nazım biçimlerini kullanmışlardır.
- Tekke edebiyatında ilahi, nefes, nutuk, devriye, sathiye gibi türlerin yanı sıra Divan edebiyatından alınan tevhit, münacaat, naat, miraciye, mevlit gibi türlere de yer verilmiştir.
- Tekke edebiyatı ürünlerinde İslam dinine ve tasavvuf kültürüne ait Arapça-Farsça kökenli terimler dışında genellikle yalın bir halk Türkçesi kullanılmıştır.
- Yazılan şiirlerin çoğu tekkelerde düzenlenen ayinlerde özel bir ezgiyle ve ney, kudüm, re-bap gibi tekke sazlarının eşliğinde söylenmiştir.
- Şiirin ağırlıkta olduğu Tekke edebiyatında velâyetname, vücutname, pendname, fütüvvetname, siyer, kısas-ı enbiya, tezkiret’ül evliyagibi nesir örneklerine de rastlanır.
- Tasavvuf inancını benimsetme, halkı eğitme amacı öne çıktığı için yazılan eserler genellikle didaktik niteliktedir. Ancak ilahi aşkın coşkusuyla yazılan kimi eserlerde derin bir lirizm de görülür.
Bazı Tasavvuf Terimleri:
Abdal: Kendisini Allah yoluna adayan sufî ya da eren
Âşık: Kendisini ilahi aşka adamış kimse.
Aşk: Tasavvufta iki tür aşktan söz edilir. İnsanlara karşı duyulan aşk mecazi aşk, Allah’a karşı duyulan aşk ise ilahi aşktır. Mecazi aşk, ilahi aşka ulaşmak için bir basamaktır. Aşk, evrenin ve insanın yaratılış sebebidir.
Bâtın: İçte olan, gizli ve görünmeyen şey.
Bir lokma, bir hırka: Hırsı, bencilliği sınırlamak, azla yetinmeyi öğretmek amacıyla dervişlere önerilen tutumu anlatan söz.
Çile: Bedensel arzulardan kurtulup ruhsal arınmayı sağlamak için çilehane denilen dar ve karanlık bir hücrede sıkı perhize girme ve yalnızlığa çekilme. Genellikle kırk gündür.
Ene’l Hak: Hallac-ı Mansur’un öldürülmesine neden olan ünlü sözü. “Ben Hakk’ım” anlamındaki bu söze tasavvufta “Ben kendi varlığımı Allah’ın varlığında yok ettim, Allah’tan başka bir varlık yok.” gibi anlamlar verilmiştir.Tasavvuf dışı çevreler ise bu sözü “Ben Allah’ım” anlamında anladığı için küfür saymıştır.
Fenâfillah: Sufînin dünya ilgilerinden tamamen uzaklaşarak kendi varlığını unutup Allah ile bir olması. Tasavvufta ulaşılacak son mertebe.
Gurbet: Sufîlere göre asıl vatan ruhlar âlemidir; bu dünya ise bir misafirhanedir, gurbettir.
İnsan-ı kâmil: Tasavvufta en üst mertebeye ulaşmış ( yetkin insan.
Kadeh: Tasavvuf yoluna giren dervişe verilen ilahi bilgiler. Derviş bu bilgilere ulaştığında kendisinden geçer.
Mey (şarap) : İlahi aşkın verdiği coşku
Meyhane: Tekke
Mürit: Tasavvuf yoluna girmiş, manevi yolculuğa girmiş kişi.
Mürşit: Doğru yolu gösteren rehber, şeyh
Nefis: Ruh, insanın Allah’tan kaynaklanan eğilimlerinin; nefis ise bedensel arzularının bütünüdür. Nefis yok edilemez; ama ona hâkim olunabilir.
Ney: İnsan-ı kâmilin simgesidir. Neyin içi boştur, insan-ı kâmilin de maddi isteklerden arınmış olduğu için içi boştur.
Pir: Bir tarikatın kurucusu olan kişi.
Pir-i mugan: İlahi aşk şarabını sunan mürşit
Saki: Allah aşkını sunan insan-ı kâmil.
Zahit: Kaba sofu, ham ruhlu, pişmemiş, dinin özünden habersiz, kurallara önem veren kişi.
2.Sınıfa dinlemek için bestelenmiş dinî-tasavvufi şiirler getiriniz.
2.
3.Sınıfa dinî-tasavvufi Türk şiirlerinden örnekler getiriniz.
Noldu bu gönlüm noldu bu gönlüm
Derd-ü gamla doldu bu gönlüm
Yandı bu gönlüm yandı bu gönlüm
Yanmada derman buldu bu gönlüm
Yan ey gönül yan yan ey gönül yan
Yanmadan oldu derdine derman
Pervane gibi pervane gibi
Şem’ine aşkın yandı bu gönlüm
Gerçi ki yandı gerçeğe yandı
Rengine aşkın cümle boyandı
Kendi de buldu kendi de buldu
Matlabını hoş buldu bu gönlüm
Sevad-ı a’zam sevad-ı a’zam
Belki oluptur arş-ı muazzam,
Matlab-ı canan matlab-ı canan
Olsa acep mi şimdi bu gönlüm
El fakru fahri el fakru fahri
Demedi mi ol alemler fahri
Fahrini fakrin fahrini fakrin
Mahv-u fenada buldu bu gönlüm
Bayram’ı imdi Bayram’ı imdi
Bayram edersin yar ile şimdi
Hamd-ü senalar hamd-ü senalar
Yar ile bayram kıldı bu gönlüm
Hacı Bayram Veli
Ben Yürürüm Yana Yana
Ben yürürüm yana yana
Aşk boyadı beni kana
Ne akîlem ne divâne
Gel gör beni aşk neyledi
Gâh eserim yeller gibi
Gâh tozarım yollar gibi
Gâh akarım seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi
Akarsularım çağlarım
Dertli ciğerim dağlarım
Şeyhim anuban ağlarım
Gel gör beni aşk neyledi
Ya elim al kaldır beni
Ya vaslına erdir beni
Çok ağlattın güldür beni
Gel gör beni aşk neyledi
Ben yürürüm ilden ile
Şeyh anarım dilden dile
Gurbette halim kim bile
Gel gör beni aşk neyledi
Mecnun oluban yürürüm
O yâri düşte görürüm
Uyanıp melûl olurum
Gel gör beni aşk neyledi
Miskin Yunus bîçâreyim
Baştan ayağa yâreyim
Dost ilinden âvâreyim
Gel gör beni aşk neyledi
Yunus Emre
4.Mevlânâ hakkında bildiklerinizi sınıfta anlatınız.
4. MEVLANA (1207 -1273)
30 Eylül 1207′de Horasan yöresindeki Belh şehrinde doğmuştur. Alaeddin Keykubat’ın daveti üzerine ailesiyle Konya’ya gelmiş ve oraya yerleşmiştir. Burada, Şems-i Tebrizi ile tanışarak ondan tasavvuf eğitimi almıştır. Şems’in ölümünden sonra inzivaya çekilmiş; yaşamını “Hamdım, piştim, yandım.” sözleri ile özetlemiş, 17 Aralık 1273′te ölmüştür. Büyük bir hoşgörü sahibidir. Ona göre kâinatın temeli, insanı olgunlaştıracak ve Allah’a yaklaştıracak şey sevgidir. Bu felsefesiyle yüzyıllardan beri bütün insanlığın ilgisini çekmektedir. En önemli yapıtı “Mesnevi” adlı mesnevisidir.
Mevlana Celaleddin-i Rumi Eserleri:
-Mesnevi: Küçük manzum hikâyelerle dini ve tasavvufi öğütler yer almaktadır. Mesnevi biçiminde yazılmıştır.
-Divan-ı Kebir: Sanat gücünü ortaya koyan gazel, kaside, müstezat ve rubailerinden oluşur.
-Fihi Mafih : Dini ve tasavvufi sohbetleri yer almaktadır.
-Mektubat: Devrin ileri gelenlerine nasihat için veya kendisine sorulan sorulara yanıt olarak yazdığı mektuplar yer almaktadır.
-Mecalis-i Seba (Yedi meclis): Çeşitli zamanlarda verdiği yedi vaazı yer almaktadır.
5. “Allah aşkıyla yanmak” ifadesinden ne anlıyorsunuz? Açıklayınız.
5. Yaşantısında tamamen Allah’ın isteklerine, emirlerine, buyruklarına uymak ve bu doğrultuda ibadet yapmak demektir. Tasavvuf ehli insan Allah aşkıyla yanar ve insan-ı kamil olmak için dergaha girer ve bir mürşide bağlılığı dile getirir. Bundan sonra onun için Allah’tan başka sevgili yoktur. Fenafillah’a ermek için mücadele eder.
NUTUK
1. Etkinlik
a. “Nutuk”un ahenk ögelerini bularak aşağıya yazınız.
“Nutuk”un Ahenk Ögeleri
Ölçü Kafiye-Redif Ses-Söyleyiş
7’li hece ölçüsü 1.Dörlük: “bilen”ler redif, “ân”lar zengin kafiye2.Dörtlük: “at”lar tam kafiye
3.Dörtlük: “ası”lar zengin kafiye
4.Dörtlük: “an”lar tam kafiye
5.Dörtlük: “isen”ler refif, “r”ler yarım kafiye
6.Dörtlük: “e”ler redif, “r”ler yarım kafiye
7.Dörtlük:“ib”ler tam kafiye
8.Dörtlük:“isen”ler redif, “an”lar tam kafiye
9.Dörtlük:“a”lar redif, “l”ler yarım kafiye
10.Dörtlük:“kın”lar zengin kafiye
11.Dörtlük:“dür”ler redif
12.Dörtlük:“l”ler yarım kafiye
13.Dörtlük:“n”ler yarım kafiye
Şiir dörtlüklerle hece ölçüyle ve sade bir dille söylenmiştir.
b. Sınıfta, bestelenmiş dinî tasavvufi şiirleri dinleyiniz. Şiirlerin ahenk özelliklerini belirtiniz.
2. Etkinlik
a. “Nutuk”un birim değerini, birimlerinin konusunu, temasını ve birimler arasındaki ilişkiyi belirleyerek aşağıdaki bölüme yazınız.
Birim değeri: 4’lük Birimlerde anlatılanlar Birim değeri Birimlerde anlatılanlar
1.birim Özü iyi insanın edep öğrenmesi gerektiği 8.birim Hakkı bilen insanın edepli olması gerektiği
2.birim İnsanın varlığının edep olduğu 9.birim Edepli insanların işlerinin doğru olacağı
3.birim Allah’a itaat etmenin yolunun edep olduğu 10.birim Edepli insanların hakkı hukuku bileceği
4.birim İmanın aslının edep olduğu 11.birim Edepli olmanın evliyaların da bir özelliği olduğu
5.birim Allah’ı açıktan söylemenin edeple olacağı 12.birim Hakka delinin edep olduğu
6.birim Doğru yolu bulmanın edepten geçtiği 13.birim Aşk ile boyanmış insanların edepli olması gerektiği anlatılmıştır.
7.birim Edebî Allah’ın insanlara nasip ettiği anlatılmaktadır. Tema Edepli olma
b. Sınıfa getirdiğiniz dinî-tasavvufi Türk şiiri örneklerini okuyunuz. Bu şiirlerin ve inceleme bölümünde okuduğunuz “nutuk”un yazılış amacının ne olabileceğini tartışınız. Sonuçları belirtiniz.
b. Müridlerin tarikata ilk kez girişlerinde onları bilgilendirmek, Bektaşî tarikatının yollarını göstermek, gelenek-görenek-âdet ve âdabını anlatmak amacıyla yazılan şiirler olup genellikle Bektaşiliğe yeni girenlerin eğitim-öğretimi için yazılıp okunan öğretici nitelikteki şiirlerdir
3. Etkinlik
Şiiri yorumlayınız. Şiirin hissettirdiklerini sözlü olarak ifade ediniz.
4. Etkinlik
a. “Nutuk”un dil ve söyleyiş özelliklerini belirleyerek aşağıdaki bölüme yazınız.
a. Nutuk hece ile yazılan dörtlükler ve sade bir dille söylenir.
b. Şiirin dilinin ait olduğu gelenekle ilişkisini belirleyerek sözlü olarak ifade ediniz.
b. Bu şiir Halk şiiri geleneğinden beslenmiştir. Dilinin sade olması, hece ölçüsüyle söylenmesi, dörtlüklerle şekillenmesi gelenekle olan ilişkisindendir.
c. Metinden hareketle şiirin yazıldığı dönemin zihniyeti hakkında çıkarımlarda bulununuz. Çıkarımlarınızı aşağıdaki bölüme yazınız.
c.
- Edepli olmaya büyük önem veriliyor.
- İnsanlar edeple eğitiliyor.
- Edebiyat bir eğitim aracı olarak kullanılıyor.
- İnsanlar dinle içli dışlılar.
ANLAMA VE YORUMLAMA
5. Etkinlik
İki gruba ayrılınız. Birinci grup “Nutuk”un halk şiiriyle, ikinci grup divan şiiriyle benzer yönlerini belirlesin. Gruplar benzerlikleri karşılaştırsın. Sonuçları sözlü olarak ifade etsin.
6. Etkinlik (Okul dışı etkinlik)
a. Metinden hareketle Kaygusuz Abdal’ın fikrî ve edebî yönü hakkında çıkarımlarda bulunarak bunları defterlerinize yazınız.
a. Dedesi Alaeddin bin Yusuf Babası İse Alaiye Begi Hüsameddin Mahmud olduğu söylenir. Bektaşi büyüğü Abdal Musa‘ya bağlanarak tasavvuf yoluna girdi. Mısır‘a giderek Bektaşiliği yaymaya çalıştı ve orada vefat etti. Didaktiktürdeki eserlerinde açık ve yalın bir dil kullandı. Nükteli ve iğneli bir üslubu vardır. Alevi ve Bektaşi şiir geleneğini sürdürdü. Bazı şiirlerinde Yunus Emre‘nin etkileri görülür.
Eserleri:
- Divân
- Sarây-nâme
- Minber-nâme
- Dil-güsâ
- Gevher-nâme
- Budala-nâme
- Mesnevi
- Muglâta-nâme
- Esrâr-i Hurûf
- Vücûd-nâme’
b. Eserle şair arasındaki ilişkiyi sözlü olarak ifade ediniz.
b. Her eser ile şairi arasında mutlaka bir ilişki vardır ve şair kendi hayatına dair şiirde bilgi verir ki burdan şairimizin dindar ve mutasavvıf biri olduğunu görüyoruz.
DEĞERLENDİRME
a. Aşağıda verilen cümlelerin başına bilgiler doğru ise (D), yanlış ise (Y) yazınız.
( Y ) İlahiler genellikle koşma ve semai nazım şekliyle, hece ölçüsüyle ve dörtlükler hâlinde söylenir.
( D ) Horasan’da yaşayan ve tasavvuf düşüncesini hikmet adını verdiği şiirlerle etrafındakilere anlatan Ahmet Yesevî’nin açtığı tasavvuf çığırı, yetiştirdiği dervişlerle Anadolu’ya da yayılmıştır.
( Y ) Şekil ve içerik olarak ilahilere benzeyen şathiye, aslında ilahinin Bektaşilerdeki ismidir
b. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri tamamlayınız.
Sade bir Türkçeyle yazılan METHİYE daha çok Peygamberimiz ve Hz. Ali’ye övgüler işlenir.
TASAVVUF 15. yüzyıldan itibaren Yesevilik, Bektaşilik, Mevlevilik gibi tarikatların etkisiyle Anadolu’ya yayılmıştır.
c. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.
1. Aşağıdakilerden hangisi dinî-tasavvufi halk şiiri nazım türlerinden biri değildir?
A) İlahi
B) Mesnevi
C) Nutuk
D) Nefes
E) Devriye
CEVAP:B
2. Aşağıdakilerden hangisi dinî-tasavvufi halk şiiri şairlerinden birideğildir?
A) Pir Sultan Abdal
B) Kaygusuz Abdal
C) Dertli
D) Yunus Emre
E) Bâkî
CEVAP:E
3. 15. yüzyıl dinî-tasavvufi halk şiirinin önemli şairlerindendir. Hem aruzla hem de hece ölçüsüyle şiirler yazmıştır. Bektaşi tarikatine mensuptur. Şathiye türünün gelişmesinde yardımcı olmuştur.
Yukarıda hakkında bilgi verilen şair aşağıdakilerden hangisidir?
A)Kaygusuz Abdal
B)Ahmet Yesevi
C)Dertli
D)Kul Himmet
E)Aziz Mahmut Hüdayi
CEVAP:A
4. “Bektaşi – Alevi tekkelerinde okunan şiirlerdir. Genelde rindce, kalenderce, alçak gönüllü ve alaysı bir hava dikkati çeker. Bektaşilikle ilgili temalar işlenir. Hz. Muhammed, Hz. Ali ve Bektaşi uluları övülür, tarikat ilkeleri açıklanır.”
Yukarıda özellikleri verilen dinî-tasavvufi halk şiiri nazım türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şathiye
B) Mesnevi
C)Nutuk
D) Nefes
E) Devriye
CEVAP:A
5. Aşağıdaki dizilerin hangi tamamen tekke şiiri ürünlerinden oluşmuştur?
A) Nefes – nutuk – deme – mersiye
B) Nutuk – deme – ilahi – şathiye
C) İlahi – devriye – şathiye – ağıt
D) Şathiye – ilahi – taşlama – nutuk
E) Güzelleme – devriye – nefes – mani
CEVAP:A
A. Coşku ve Heyecanı Dile Getiren Metinler (Şiir)
c. Dini-Tasavvufi Türk Şiiri
HAZIRLIK
1. Dinî-tasavvufi Türk şiiri hakkında bir sunum hazırlayınız.
1. Tekke edebiyatı ile ilgili sunuma BURDAN ulaşabilirsiniz
TEKKE EDEBİYATI (Dini – Tasavvufi Halk Edebiyatı)
1. “Tasavvuf”, İslamiyet’in doğuşundan kısa bir süre ortaya çıkmış, tarikatlar ve tekkeler aracılığıyla Müslümanlar arasında yayılmış bir düşünce ve inanç sistemidir.
2. Tasavvuf bir İslam mistisizmidir; amacı insanı aşk yoluyla Allah’a ulaştırmaktır.
(Mistisizm: Tanrı’ya ve gerçeğe akıl ve araştırma yolu ile değil de gönül yoluyla, duygu ve sezgiyle ulaşılabileceğini kabul eden felsefe ve din doktrini, gizemcilik.)
3. Tasavvuf, Allah’ın varlığını, evrenin ve insanın oluşumunu “vahdet-i vücut”anlayışıyla açıklar.
4. Vahdet-i vücut anlayışına göre tek bir varlık vardır, o da Allah’tır. Evrendeki tüm varlıklar Allah’ın “tecelli”si, çeşitli görünüşleridir. Mutlak varlık olan Allah, aynı zamanda mutlak güzelliktir. Allah kendi güzelliğini görmek istemiş, yokluk ve hiçlik âlemini, yani evreni yaratmıştır. Tasavvufta bu durum, insanın kendi kendini görmesi için aynaya bakmasına benzetilerek açıklanır.
5.Allah’a en yakın varlık olan insan, ruh ve bedenden oluşmuştur. Beden, yokluk; ruh varlık öğesidir. İnsan kendindeki yokluk öğesini aşarak Allah’a ulaşabilir. Yani mutlak varlığa katılabilir. “Fena fillah” denilen bu mertebeye ulaşanlar artık “insan-ı kâmil”dir ve “Enel-Hak” (ben Hakk’ım) sırrına ermiştir.
6.Sufîlere (kendini tasavvuf yoluna adayanlara) göre dinin bir emir ve yasaklardan oluşan dış yüzü (şeriat), bir de asıl amaç olan iç yüzü (hakikat) vardır.
7.‘Tarikat”, şeriattan hakikate giden yol demektir. Bu yolda yürüyen kişiye, yani dervişe “mürit”; ona kılavuzluk yapan şeyhe ise “mürşit” denir.
8.Tekke”, bir bakıma tasavvuf öğretisinin okulu sayılan mekândır. Tasavvuf düşüncesinin gelişmesinde ve yaygınlık kazanmasında tekkelerin büyük rolü olmuştur. Medreselerin bir bilim merkezi olmasına karşılık, tekkeler sosyo-kültürel hayatı düzenleyen bir merkez kimliğini üstlenmiştir. Özellikle Mevlevîlik, Bektaşîlik gibi kimi tarikatlarda tekkeler aynı zamanda bir sanat ve edebiyat merkezi olmuştur. Tekkelere dergâh, zaviye gibi adlar da verilmiştir.
9. Dinî- tasavvufî halk edebiyatı 12. yüzyılda Türkistan’da Ahmet Yesevi ile başlamıştır. Yesevîliğin 13. yüzyılda Anadolu’ya girmesiyle tasavvuf inancı Anadolu’da da gelişmeye başlamış, Yunus Emre’nin açtığı yolda kısa sürede zengin bir geleneğe dönüştürülmüştür.
- Mevlana gibi aydın çevreye seslenen ya da bu çevrede oluşan tarikatlara bağlı sanatçılar, eserlerini Divan edebiyatı tarzında vermişlerdir. Halk arasında yayılmış tarikatlara bağlı sanatçılar ise seslendikleri kitle halk olduğu için eserlerini Âşık edebiyatı biçimleri içinde halk diliyle yazmışlar; ancak zaman zaman divan edebiyatı öğelerini de kullanmışlardır.
- Tekke edebiyatı şiirleri çoğunlukla hece ölçüsüyle yazılmakla birlikte aruzun da sıkça kullanıldığı görülür.
- Tekke şairleri hem Divan hem Âşık edebiyatından aldıkları nazım biçimlerini kullanmışlardır.
- Tekke edebiyatında ilahi, nefes, nutuk, devriye, sathiye gibi türlerin yanı sıra Divan edebiyatından alınan tevhit, münacaat, naat, miraciye, mevlit gibi türlere de yer verilmiştir.
- Tekke edebiyatı ürünlerinde İslam dinine ve tasavvuf kültürüne ait Arapça-Farsça kökenli terimler dışında genellikle yalın bir halk Türkçesi kullanılmıştır.
- Yazılan şiirlerin çoğu tekkelerde düzenlenen ayinlerde özel bir ezgiyle ve ney, kudüm, re-bap gibi tekke sazlarının eşliğinde söylenmiştir.
- Şiirin ağırlıkta olduğu Tekke edebiyatında velâyetname, vücutname, pendname, fütüvvetname, siyer, kısas-ı enbiya, tezkiret’ül evliyagibi nesir örneklerine de rastlanır.
- Tasavvuf inancını benimsetme, halkı eğitme amacı öne çıktığı için yazılan eserler genellikle didaktik niteliktedir. Ancak ilahi aşkın coşkusuyla yazılan kimi eserlerde derin bir lirizm de görülür.
Bazı Tasavvuf Terimleri:
Abdal: Kendisini Allah yoluna adayan sufî ya da eren
Âşık: Kendisini ilahi aşka adamış kimse.
Aşk: Tasavvufta iki tür aşktan söz edilir. İnsanlara karşı duyulan aşk mecazi aşk, Allah’a karşı duyulan aşk ise ilahi aşktır. Mecazi aşk, ilahi aşka ulaşmak için bir basamaktır. Aşk, evrenin ve insanın yaratılış sebebidir.
Bâtın: İçte olan, gizli ve görünmeyen şey.
Bir lokma, bir hırka: Hırsı, bencilliği sınırlamak, azla yetinmeyi öğretmek amacıyla dervişlere önerilen tutumu anlatan söz.
Çile: Bedensel arzulardan kurtulup ruhsal arınmayı sağlamak için çilehane denilen dar ve karanlık bir hücrede sıkı perhize girme ve yalnızlığa çekilme. Genellikle kırk gündür.
Ene’l Hak: Hallac-ı Mansur’un öldürülmesine neden olan ünlü sözü. “Ben Hakk’ım” anlamındaki bu söze tasavvufta “Ben kendi varlığımı Allah’ın varlığında yok ettim, Allah’tan başka bir varlık yok.” gibi anlamlar verilmiştir.Tasavvuf dışı çevreler ise bu sözü “Ben Allah’ım” anlamında anladığı için küfür saymıştır.
Fenâfillah: Sufînin dünya ilgilerinden tamamen uzaklaşarak kendi varlığını unutup Allah ile bir olması. Tasavvufta ulaşılacak son mertebe.
Gurbet: Sufîlere göre asıl vatan ruhlar âlemidir; bu dünya ise bir misafirhanedir, gurbettir.
İnsan-ı kâmil: Tasavvufta en üst mertebeye ulaşmış ( yetkin insan.
Kadeh: Tasavvuf yoluna giren dervişe verilen ilahi bilgiler. Derviş bu bilgilere ulaştığında kendisinden geçer.
Mey (şarap) : İlahi aşkın verdiği coşku
Meyhane: Tekke
Mürit: Tasavvuf yoluna girmiş, manevi yolculuğa girmiş kişi.
Mürşit: Doğru yolu gösteren rehber, şeyh
Nefis: Ruh, insanın Allah’tan kaynaklanan eğilimlerinin; nefis ise bedensel arzularının bütünüdür. Nefis yok edilemez; ama ona hâkim olunabilir.
Ney: İnsan-ı kâmilin simgesidir. Neyin içi boştur, insan-ı kâmilin de maddi isteklerden arınmış olduğu için içi boştur.
Pir: Bir tarikatın kurucusu olan kişi.
Pir-i mugan: İlahi aşk şarabını sunan mürşit
Saki: Allah aşkını sunan insan-ı kâmil.
Zahit: Kaba sofu, ham ruhlu, pişmemiş, dinin özünden habersiz, kurallara önem veren kişi.
2.Sınıfa dinlemek için bestelenmiş dinî-tasavvufi şiirler getiriniz.
2.
3.Sınıfa dinî-tasavvufi Türk şiirlerinden örnekler getiriniz.
Noldu bu gönlüm noldu bu gönlüm
Derd-ü gamla doldu bu gönlüm
Yandı bu gönlüm yandı bu gönlüm
Yanmada derman buldu bu gönlüm
Yan ey gönül yan yan ey gönül yan
Yanmadan oldu derdine derman
Pervane gibi pervane gibi
Şem’ine aşkın yandı bu gönlüm
Gerçi ki yandı gerçeğe yandı
Rengine aşkın cümle boyandı
Kendi de buldu kendi de buldu
Matlabını hoş buldu bu gönlüm
Sevad-ı a’zam sevad-ı a’zam
Belki oluptur arş-ı muazzam,
Matlab-ı canan matlab-ı canan
Olsa acep mi şimdi bu gönlüm
El fakru fahri el fakru fahri
Demedi mi ol alemler fahri
Fahrini fakrin fahrini fakrin
Mahv-u fenada buldu bu gönlüm
Bayram’ı imdi Bayram’ı imdi
Bayram edersin yar ile şimdi
Hamd-ü senalar hamd-ü senalar
Yar ile bayram kıldı bu gönlüm
Hacı Bayram Veli
Ben Yürürüm Yana Yana
Ben yürürüm yana yana
Aşk boyadı beni kana
Ne akîlem ne divâne
Gel gör beni aşk neyledi
Gâh eserim yeller gibi
Gâh tozarım yollar gibi
Gâh akarım seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi
Akarsularım çağlarım
Dertli ciğerim dağlarım
Şeyhim anuban ağlarım
Gel gör beni aşk neyledi
Ya elim al kaldır beni
Ya vaslına erdir beni
Çok ağlattın güldür beni
Gel gör beni aşk neyledi
Ben yürürüm ilden ile
Şeyh anarım dilden dile
Gurbette halim kim bile
Gel gör beni aşk neyledi
Mecnun oluban yürürüm
O yâri düşte görürüm
Uyanıp melûl olurum
Gel gör beni aşk neyledi
Miskin Yunus bîçâreyim
Baştan ayağa yâreyim
Dost ilinden âvâreyim
Gel gör beni aşk neyledi
Yunus Emre
4.Mevlânâ hakkında bildiklerinizi sınıfta anlatınız.
4. MEVLANA (1207 -1273)
30 Eylül 1207′de Horasan yöresindeki Belh şehrinde doğmuştur. Alaeddin Keykubat’ın daveti üzerine ailesiyle Konya’ya gelmiş ve oraya yerleşmiştir. Burada, Şems-i Tebrizi ile tanışarak ondan tasavvuf eğitimi almıştır. Şems’in ölümünden sonra inzivaya çekilmiş; yaşamını “Hamdım, piştim, yandım.” sözleri ile özetlemiş, 17 Aralık 1273′te ölmüştür. Büyük bir hoşgörü sahibidir. Ona göre kâinatın temeli, insanı olgunlaştıracak ve Allah’a yaklaştıracak şey sevgidir. Bu felsefesiyle yüzyıllardan beri bütün insanlığın ilgisini çekmektedir. En önemli yapıtı “Mesnevi” adlı mesnevisidir.
Mevlana Celaleddin-i Rumi Eserleri:
-Mesnevi: Küçük manzum hikâyelerle dini ve tasavvufi öğütler yer almaktadır. Mesnevi biçiminde yazılmıştır.
-Divan-ı Kebir: Sanat gücünü ortaya koyan gazel, kaside, müstezat ve rubailerinden oluşur.
-Divan-ı Kebir: Sanat gücünü ortaya koyan gazel, kaside, müstezat ve rubailerinden oluşur.
-Fihi Mafih : Dini ve tasavvufi sohbetleri yer almaktadır.
-Mektubat: Devrin ileri gelenlerine nasihat için veya kendisine sorulan sorulara yanıt olarak yazdığı mektuplar yer almaktadır.
-Mektubat: Devrin ileri gelenlerine nasihat için veya kendisine sorulan sorulara yanıt olarak yazdığı mektuplar yer almaktadır.
-Mecalis-i Seba (Yedi meclis): Çeşitli zamanlarda verdiği yedi vaazı yer almaktadır.
5. “Allah aşkıyla yanmak” ifadesinden ne anlıyorsunuz? Açıklayınız.
5. Yaşantısında tamamen Allah’ın isteklerine, emirlerine, buyruklarına uymak ve bu doğrultuda ibadet yapmak demektir. Tasavvuf ehli insan Allah aşkıyla yanar ve insan-ı kamil olmak için dergaha girer ve bir mürşide bağlılığı dile getirir. Bundan sonra onun için Allah’tan başka sevgili yoktur. Fenafillah’a ermek için mücadele eder.
NUTUK
1. Etkinlik
a. “Nutuk”un ahenk ögelerini bularak aşağıya yazınız.
“Nutuk”un Ahenk Ögeleri | ||
Ölçü | Kafiye-Redif | Ses-Söyleyiş |
7’li hece ölçüsü | 1.Dörlük: “bilen”ler redif, “ân”lar zengin kafiye2.Dörtlük: “at”lar tam kafiye
3.Dörtlük: “ası”lar zengin kafiye
4.Dörtlük: “an”lar tam kafiye
5.Dörtlük: “isen”ler refif, “r”ler yarım kafiye
6.Dörtlük: “e”ler redif, “r”ler yarım kafiye
7.Dörtlük:“ib”ler tam kafiye
8.Dörtlük:“isen”ler redif, “an”lar tam kafiye
9.Dörtlük:“a”lar redif, “l”ler yarım kafiye
10.Dörtlük:“kın”lar zengin kafiye
11.Dörtlük:“dür”ler redif
12.Dörtlük:“l”ler yarım kafiye
13.Dörtlük:“n”ler yarım kafiye
| Şiir dörtlüklerle hece ölçüyle ve sade bir dille söylenmiştir. |
b. Sınıfta, bestelenmiş dinî tasavvufi şiirleri dinleyiniz. Şiirlerin ahenk özelliklerini belirtiniz.
2. Etkinlik
a. “Nutuk”un birim değerini, birimlerinin konusunu, temasını ve birimler arasındaki ilişkiyi belirleyerek aşağıdaki bölüme yazınız.
Birim değeri: 4’lük | Birimlerde anlatılanlar | Birim değeri | Birimlerde anlatılanlar |
1.birim | Özü iyi insanın edep öğrenmesi gerektiği | 8.birim | Hakkı bilen insanın edepli olması gerektiği |
2.birim | İnsanın varlığının edep olduğu | 9.birim | Edepli insanların işlerinin doğru olacağı |
3.birim | Allah’a itaat etmenin yolunun edep olduğu | 10.birim | Edepli insanların hakkı hukuku bileceği |
4.birim | İmanın aslının edep olduğu | 11.birim | Edepli olmanın evliyaların da bir özelliği olduğu |
5.birim | Allah’ı açıktan söylemenin edeple olacağı | 12.birim | Hakka delinin edep olduğu |
6.birim | Doğru yolu bulmanın edepten geçtiği | 13.birim | Aşk ile boyanmış insanların edepli olması gerektiği anlatılmıştır. |
7.birim | Edebî Allah’ın insanlara nasip ettiği anlatılmaktadır. | Tema | Edepli olma |
b. Sınıfa getirdiğiniz dinî-tasavvufi Türk şiiri örneklerini okuyunuz. Bu şiirlerin ve inceleme bölümünde okuduğunuz “nutuk”un yazılış amacının ne olabileceğini tartışınız. Sonuçları belirtiniz.
b. Müridlerin tarikata ilk kez girişlerinde onları bilgilendirmek, Bektaşî tarikatının yollarını göstermek, gelenek-görenek-âdet ve âdabını anlatmak amacıyla yazılan şiirler olup genellikle Bektaşiliğe yeni girenlerin eğitim-öğretimi için yazılıp okunan öğretici nitelikteki şiirlerdir
3. Etkinlik
Şiiri yorumlayınız. Şiirin hissettirdiklerini sözlü olarak ifade ediniz.
4. Etkinlik
a. “Nutuk”un dil ve söyleyiş özelliklerini belirleyerek aşağıdaki bölüme yazınız.
a. Nutuk hece ile yazılan dörtlükler ve sade bir dille söylenir.
b. Şiirin dilinin ait olduğu gelenekle ilişkisini belirleyerek sözlü olarak ifade ediniz.
b. Bu şiir Halk şiiri geleneğinden beslenmiştir. Dilinin sade olması, hece ölçüsüyle söylenmesi, dörtlüklerle şekillenmesi gelenekle olan ilişkisindendir.
c. Metinden hareketle şiirin yazıldığı dönemin zihniyeti hakkında çıkarımlarda bulununuz. Çıkarımlarınızı aşağıdaki bölüme yazınız.
c.
- Edepli olmaya büyük önem veriliyor.
- İnsanlar edeple eğitiliyor.
- Edebiyat bir eğitim aracı olarak kullanılıyor.
- İnsanlar dinle içli dışlılar.
ANLAMA VE YORUMLAMA
5. Etkinlik
İki gruba ayrılınız. Birinci grup “Nutuk”un halk şiiriyle, ikinci grup divan şiiriyle benzer yönlerini belirlesin. Gruplar benzerlikleri karşılaştırsın. Sonuçları sözlü olarak ifade etsin.
6. Etkinlik (Okul dışı etkinlik)
a. Metinden hareketle Kaygusuz Abdal’ın fikrî ve edebî yönü hakkında çıkarımlarda bulunarak bunları defterlerinize yazınız.
a. Dedesi Alaeddin bin Yusuf Babası İse Alaiye Begi Hüsameddin Mahmud olduğu söylenir. Bektaşi büyüğü Abdal Musa‘ya bağlanarak tasavvuf yoluna girdi. Mısır‘a giderek Bektaşiliği yaymaya çalıştı ve orada vefat etti. Didaktiktürdeki eserlerinde açık ve yalın bir dil kullandı. Nükteli ve iğneli bir üslubu vardır. Alevi ve Bektaşi şiir geleneğini sürdürdü. Bazı şiirlerinde Yunus Emre‘nin etkileri görülür.
Eserleri:
- Divân
- Sarây-nâme
- Minber-nâme
- Dil-güsâ
- Gevher-nâme
- Budala-nâme
- Mesnevi
- Muglâta-nâme
- Esrâr-i Hurûf
- Vücûd-nâme’
b. Eserle şair arasındaki ilişkiyi sözlü olarak ifade ediniz.
b. Her eser ile şairi arasında mutlaka bir ilişki vardır ve şair kendi hayatına dair şiirde bilgi verir ki burdan şairimizin dindar ve mutasavvıf biri olduğunu görüyoruz.
DEĞERLENDİRME
a. Aşağıda verilen cümlelerin başına bilgiler doğru ise (D), yanlış ise (Y) yazınız.
( Y ) İlahiler genellikle koşma ve semai nazım şekliyle, hece ölçüsüyle ve dörtlükler hâlinde söylenir.
( D ) Horasan’da yaşayan ve tasavvuf düşüncesini hikmet adını verdiği şiirlerle etrafındakilere anlatan Ahmet Yesevî’nin açtığı tasavvuf çığırı, yetiştirdiği dervişlerle Anadolu’ya da yayılmıştır.
( Y ) Şekil ve içerik olarak ilahilere benzeyen şathiye, aslında ilahinin Bektaşilerdeki ismidir
b. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri tamamlayınız.
Sade bir Türkçeyle yazılan METHİYE daha çok Peygamberimiz ve Hz. Ali’ye övgüler işlenir.
TASAVVUF 15. yüzyıldan itibaren Yesevilik, Bektaşilik, Mevlevilik gibi tarikatların etkisiyle Anadolu’ya yayılmıştır.
c. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.
1. Aşağıdakilerden hangisi dinî-tasavvufi halk şiiri nazım türlerinden biri değildir?
A) İlahi
B) Mesnevi
C) Nutuk
D) Nefes
E) Devriye
CEVAP:B
2. Aşağıdakilerden hangisi dinî-tasavvufi halk şiiri şairlerinden birideğildir?
A) Pir Sultan Abdal
B) Kaygusuz Abdal
C) Dertli
C) Dertli
D) Yunus Emre
E) Bâkî
CEVAP:E
3. 15. yüzyıl dinî-tasavvufi halk şiirinin önemli şairlerindendir. Hem aruzla hem de hece ölçüsüyle şiirler yazmıştır. Bektaşi tarikatine mensuptur. Şathiye türünün gelişmesinde yardımcı olmuştur.
Yukarıda hakkında bilgi verilen şair aşağıdakilerden hangisidir?
A)Kaygusuz Abdal
B)Ahmet Yesevi
C)Dertli
D)Kul Himmet
E)Aziz Mahmut Hüdayi
CEVAP:A
4. “Bektaşi – Alevi tekkelerinde okunan şiirlerdir. Genelde rindce, kalenderce, alçak gönüllü ve alaysı bir hava dikkati çeker. Bektaşilikle ilgili temalar işlenir. Hz. Muhammed, Hz. Ali ve Bektaşi uluları övülür, tarikat ilkeleri açıklanır.”
Yukarıda özellikleri verilen dinî-tasavvufi halk şiiri nazım türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şathiye
B) Mesnevi
C)Nutuk
D) Nefes
E) Devriye
CEVAP:A
5. Aşağıdaki dizilerin hangi tamamen tekke şiiri ürünlerinden oluşmuştur?
A) Nefes – nutuk – deme – mersiye
B) Nutuk – deme – ilahi – şathiye
C) İlahi – devriye – şathiye – ağıt
D) Şathiye – ilahi – taşlama – nutuk
E) Güzelleme – devriye – nefes – mani
CEVAP:A
Zambak Yayınları 10. Sınıf Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları sayfa 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100 ve diğer Çalışma Kitabı sayfalarına buradan göz atabilirsiniz.
10. Sınıf Türk Edebiyatı Zambak Yayınları Ders Kitabı Cevapları, 10.Sınıf Türk Edebiyatı Zambak Yayınları ders Kitabı Cevap Anahtarı Zambak Yayınları, 10.Sınıf Zambak Yayınları Türk Edebiyat Ders Kitabı Cevapları, 10. Sınıf Zambak Yayınları Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevap Anahtarı bul, 10. Sınıf Zambak Yayınları Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları, 10.Sınıf Türk Edebiyatı Zambak Yayınları Ders Kitabı Cevap Anahtarı çöz, Zambak Yayınları 10.Sınıf Türk Edebiyatı Dersi Ders Kitabı Cevap Anahtarı ödev, Zambak Yayınları 10.Sınıf Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları, Zambak Yayınları 10.Sınıf Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevap Anahtarı, 10. Sınıf Zambak Yayınları Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları, Zambak Yayınları 10.Sınıf Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevap Anahtarı bul, 10.Sınıf Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları, Zambak Yayınları 10.Sınıf Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevap Anahtarı çöz, 10.Sınıf Zambak Yayınları Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevap Anahtarı ödev
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder