DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ!
Recaizade Mahmut Ekrem Hayatı, Eserleri, Edebi Kişiliği
Köklü bir aileden gelen Recaizade, İstanbul’da doğmuş, sağlık durumunu ve hassas yapısı nedeniyle “Harbiye İdadisi “ndeki öğrenimi yarım bırakmış. Çeşitli memurluklarda bulunmuş ve Galatasaray Sultanisi’nde edebiyat öğretmenliğini yapmıştır.1914’te ölmüş ve çok sevdiği oğlu Mehmet Nijad’ın yanına Küçüksu Mezarlığı’na gömülmüştür.
Recaizade Mahmut Ekrem; Şinasi ile başlayan ve Namık Kemal ile önemli gelişmeler kaydeden Türk edebiyatının yenileşme ve gelişmesinde emeği geçen önemli kişilerdendir. Recaizade, Abdülhak Hamit Tahran’la birlikte yeni bir edebi zevk ve anlayışla edebiyatımıza farklı bir çehre kazandırmıştır.
Şiir, roman, hikaye, eleştiri, tiyatro gibi çok farklı türlerde eser veren Recaizade’nin önemli özelliklerinden biri de edebiyat kuramcılığıdır. O; “mektebi mülkiye de hocayken bu okulda okutulması için kaleme aldığı “Talim-i Edebiyat” adlı eserinden başlayarak “Zemzeme” adlı şiir kitabı için kaleme aldığı ön sözde, Menemenlizade Mehmet Tahir’in “Elhan” adlı şiir kitabı değerlendirmek için yazdığı “Takdir-i Elhan”da yeni yetişen gençlerin eserlerinde yazdığı takrizlerden (kitabın başına konulan takdim yazısı) oluşan “Takrizat”ta sanat ve edebiyat hakkındaki düşüncelerini batılı yazarlardan büyük ölçüde yararlanarak ve yeni yetişenleri de o anlayışa yönlendirmeye çalışarak ortaya koymuştur. Bu özellikleri nedeniyle Recaizade’ye döneminde “üstat” denilmiştir.
Recaizade; sanat eserinin başarısında tek unsur olarak “güzellik”i görür. Edebiyatta, özellikle şiirde güzellik unsurunu yaratacak olan da üslup ve içerik güzelliğidir.
Şiirlerinde; doğa, aşk, küçük bireysel duygular, yaşamdan bıkkınlık, hayal kırıklıkları, melankoli, ölüm vb. konularla tema zenginliği yaratmış ve eski nazım şekillerini değiştirecek Batı’ya ait nazım şekillerini Türk şiirine kazandırmıştır. Uyağın yapısı üzerindeki görüşleriyle “mensur şiir” düşüncesini yaratmış. Divan şiiri geleneği kökünden sarsan bu düşünceleriyle Tanzimat döneminde eski ile yeni arasındaki tartışmaları başlatmış. “kulak için kafiye” görüşünü ortaya atarak eski şiir taraftarı olan Muallim Naci’yle tartışmıştır ve yenileşmiş batılılaşma taraftarlarını etrafında toplamıştır.
Edebiyatımızdaki ilk realist roman olarak kabul edilen “Araba Sevdası” adlı eseriyle gençlerin yanlış eğitilmeleri ve batılı hayata şuursuzca özenmelerinin yaratacağı felaketleri işlemiştir.
Recaizade’nin denediği edebi türlerde biri de tiyatrodur. Dört tiyatro denemesini ilk ikisi ( Afife Anjelik ile Atala) Batı kaynaklıdır. ”Vuslat” adlı piyesi, Namık Kemal’in “Zavallı Çocuk” adlı esrinden esenlenerek kaleme alınmıştır. ”Çok Bilen Çok Yanılır” adlı eseri ise bir komedidir.
Eserleri
Şiir: Nağme-i Seher, Yadigar-ı Şebab, Zemzeme (ı,ıı,ııı), Tefekkür (şiir-nesir karışık), Pejmürde (şiir-nesir karışık)
Roman: Araba sevdası
Hikaye: Muhsin Bey, Şemsa
Tiyatro: Afife Anjelik, Atala, Vuslat, Çok Bilen Çok Yanılır
Eleştiri: Talim-i Edebiyat, Takdir-i Elhan, Zemzeme III Mukaddimesi, Takrizat