DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ!
Özellikle
Günümüzde iletişim ve paylaşım amaçlı web uygulamalarının ve sosyal ağların
içeriği giderek büyümekte ve zenginleşmektedir. Sosyal ağ ve sosyal paylaşım
sitelerinin sayıları her geçen gün kullanıcı sayıları ile birlikte artmaktadır.
Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından İnternet kullanıcısı 15-29 yaş arası
gençler üzerinde yapılan araştırmada gençlerin %96’sının sosyal medya
kullanıcısı olduğu gençlerin yanı sıra ebeveynlerinin de sosyal medya ile
ilişkili olduğu ve her üç gençten birisinin sosyal ağlarda günde en az üç saat
geçirdiği görülmüştür. Sosyal ağlardaki kullanıcıların çoğunun, bu sitelerde
güvenlik ve gizlilik ayarlarını nasıl yapılacağını bilmediği, bu siteler
üzerinden gerçek olmayan bilgileri beyan etmek zorunda kaldığı, tanımadıkları
kişilerle iletişim kurduğu anlaşılmaktadır. Yapılan bir araştırmada,
ülkemizdeki çocukların %46’sının sosyal ağlarda kişisel bilgilerini koruma
yöntemlerini bilmediği gönderilerini, kişisel fotoğraflarını ve doğum tarihleri
gibi özel bilgilerini herkesle paylaştığı ortaya konmuştur.
Çocukların
ve gençlerin çevrim içi ortamlarda maruz kalacakları sakıncalı içeriklerden
korunması görevi öncelikle ailelerinin sorumluluğundadır. Yapılan çalışmalar
ailelerin bu işlevi gerçekleştirecek bilgi ve beceriye sahip olmadıklarını
göstermektedir. Yapılan bir araştırmada araştırmaya katılan ebeveynlerin %60
gibi büyük bir çoğunluğunun İnternetin bilinçli, güvenli kullanımı konusunda
nereye başvuracaklarını bilmediklerini belirtmişlerdir.
Avrupa
Komisyonu tarafından desteklenen ve 25 Avrupa ülkesinin katılımıyla gerçekleşen
Avrupa Çevrim-içi Çocuklar Araştırma Projesi kapsamında Türkiye genelinde 9-16
yaş arası çocuk ve bu çocukların ebeveynleri ile görüşmeler yapılarak
çocukların İnternet kullanımı ve İnternet riskleri incelenmiştir. EU Kids
çalışması sonucunda çocukların İnternet güvenliği konusunda yeterli bilgi ve
beceriye sahip olmadıkları ve annelerin İnternet kullanım oranlarının çok düşük
olması nedeniyle çocuklarını yeterince desteklemedikleri belirtilmiş ve bu
nedenle bilinçlendirmede farklı çözümlerin üretilmesi öneri olarak sunulmuştur.
Çocukları muhtemel çevrimiçi risklere karşı bilinçlendirmek amacıyla aile,
okul, politika geliştiriciler ve İnternet servis sağlayıcıların alabileceği
önlemlere yer verilerek, güvenli İnternet kullanımını sağlamayı amaçlayan web
sitelerinin daha çok kullanıcıya ulaşması için bu sitelerin tanıtımında
iletişim araçları etkin şekilde kullanılması gerektiği belirtilmiştir.
Bilinçli İnternet Kullanımı Seminer Raporu
Bilinçli İnternet Kullanımı Seminer Raporu Bilinçli İnternet Kullanımı
NEDEN BİLİNÇLİ VE GÜVENLİ İNTERNET?
Son dönemde gittikçe artan sosyal meda ve internet kullanımı nedeniyle psikolojisi bozulan tüketicilerin yüzde 43'ü kendini "bağımlı" olarak tanımlıyor.
![]() |
Özel Eğitim Uygulamaları Evde Eğitim Seminer Çalışması |
Aileler,
internet kullanmayı iyi bilmediklerinden muhtemel riskler konusunda da yeterli
bilgi sahibi değildir. İnternet bağlantılı bilgisayarın evin ortak yaşam
alanında bulunması tedbirine ise, Türk ailelerin sadece %24’ü başvurmaktadır.
Öte yandan, Avrupalı ailelerin %67’si çocuklarının kullandığı bilgisayarı onların
odalarında değil ortak kullanılan alanda bulundurmaktadır. Aradaki farkın
büyüklüğü de ailelerimizde, internetin güvenli kullanımı bilincinin oldukça
düşük olduğunun göstergesidir.
Ebeveynlerin
sadece %36’sı, çocuklarıyla onları rahatsız edecek durumlarla
karşılaştıklarında ne yapmaları gerektiği hakkında konuşmaktadır. Çocuklar ise
internet güvenliği ve internette başkalarına nasıl davranmaları gerektiği
konusunda tavsiye almak veya onları rahatsız eden durumlarda yardım istemek
amacıyla ebeveynlerinden ziyade arkadaşlarına danışmaktadırlar.
Herhangi
bir internet riski ile karşılaşmış çocukların yaklaşık yarısı bu durumu
kimseyle paylaşmamaktadır. Zararlı bir içerikle karşılaştığında ailesini
durumdan haberdar eden çocukların oranı %34,9’dur. Kalan %65,1’lik grupta yer
alan çocuklar ise bu durumu ailelerinden saklamaktadır.
Araştırma
|
Yıl
|
Yaş 16
|
Yaş 74
|
Konu
|
Türkiye
İstatistik Kurumu (TUİK ), 2016 yılı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım
Araştırması
|
2016
|
%54,9
|
%61,2
|
Bireylerin
Bilgisayar ve İnternet Kullanımı
|
2017
|
%56,6
|
%66,8
|
||
Erkeklerde
%65,7 Kadınlarda %47,7
|
Erkeklerde
%75,1 Kadınlarda %58,7
|
Evde kendi
odasında kullanım ise yüzde 84.6 ile en yüksek oran olarak dikkat çekiyor.Her
on hanenin sekizi internet erişim imkanına sahiptir.
Araştırma
|
Yıl
|
Oran
|
Konu
|
Türkiye
İstatistik Kurumu (TUİK ), 2016 yılı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım
Araştırması
|
2016
Nisan Ayı
|
%
76,3
|
Evden
İnternete Erişim İmkanı
|
2017
Nisan Ayı
|
%
80,7
|
Konu
|
Yıl
|
Oran
|
Sıklık
|
Çocukların
İnternet Kullanım Sıklıkları
|
2010
|
%
52.5
|
Haftada
bir veya iki kez
|
2015
|
%
57.5
|
Her
gün veya hemen hemen her gün
|
Konu
|
Amaç
|
Zaman
|
Oran
|
İnternet
Kullanım Amaçları
|
Profil
oluşturma, mesaj gönderme veya fotoğraf vb. içerik paylaşma
|
2016
yılının ilk üç ayında
|
% 82,4
|
Paylaşım
sitelerinden video izleme
|
%74,5
|
||
Online
haber, gazete ya da dergi okuma,
|
%69,5
|
||
Sağlıkla
ilgili bilgi arama
|
%65,9
|
||
Mal
ve hizmetler hakkında bilgi arama
|
%65,5
|
||
İnternet
üzerinden müzik dinleme (web radyo)
|
%63,7
|
Konu
|
Yapılan Alışveriş Türü
|
Zaman
|
Oran
|
İnternet
Üzerinden Alışveriş
|
Giyim
ve spor malzemesi,
|
2016
yılı Nisan ile 2017 yılı Mart aylarını kapsayan on iki aylık dönemde
|
% 62,3
|
Ev
eşyası (Mobilya, oyuncak, beyaz eşya, vb; tüketici elektroniği hariç),
|
%25,3
|
||
Seyahat
bileti, araç kiralama vb,
|
%24,1
|
||
Gıda
maddeleri ile günlük gereksinimler
|
%21,9
|
||
Elektronik
araçlar (Cep telefonu, kamera, radyo, TV, DVD oynatıcı vb.)
|
%19
|
Konu
|
Zaman
|
Oran
|
İnternet Girme
|
Uyandıktan sonra 1 saat içerinde
|
%
62
|
Yatmadan 1 saat öncesinde
|
%
70
|
|
Yine araştırmaya göre her 3 internet kullanıcısından 1'i
uyanır uyanmaz internete giriyor.
|
Araştırma
|
Konu
|
Zaman
|
Kullanıcı
|
Kullanıcı Profili
|
Oran
|
We Are Social ve Hootsuite tarafından yayınlanan “Digital in
2017 Global Overview” raporu
|
İnternet, Mobil ve Sosyal Medya Kullanıcı İstatistikleri
|
2017 yılı sonu itibariyle
|
Dünya
nüfusu
|
İnternet kullanıcısı
|
%
50
|
Sosyal medya kullanıcısı
|
%
37
|
||||
Türkiye’
|
İnternet ve aktif sosyal medya kullanıcısı
|
% 60
|
|||
Aktif mobil sosyal medya kullanıcısı
|
% 52
|
||||
En
önemlisi ise 2000 ile 2018 yılı itibariyle dünyadaki internet kullanıcı
sayısının % 1.052 oranında artmış olmasıdır.
Rapora göre Türkiye'deki cihaz kullanıcılarının
yüzde 95'i cep telefonu sahibi ve yüzde 75'i akıllı telefon kullanıyor.
Dizüstü ve masaüstü bilgisayar kullanımı yüzde 51 oranındayken, kullanıcılar
gün içerisinde ortalama 7 saatini bilgisayar karşısında, 3 saatini telefon
üzerinden internete bağlanarak ve 3 saatini sosyal medya platformlarında
geçiriyor. TV karşısında geçirilen vakit ise ortalama 2 saat olarak
açıklandı.
|
Özellikle
Günümüzde iletişim ve paylaşım amaçlı web uygulamalarının ve sosyal ağların
içeriği giderek büyümekte ve zenginleşmektedir. Sosyal ağ ve sosyal paylaşım
sitelerinin sayıları her geçen gün kullanıcı sayıları ile birlikte artmaktadır.
Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından İnternet kullanıcısı 15-29 yaş arası
gençler üzerinde yapılan araştırmada gençlerin %96’sının sosyal medya
kullanıcısı olduğu gençlerin yanı sıra ebeveynlerinin de sosyal medya ile
ilişkili olduğu ve her üç gençten birisinin sosyal ağlarda günde en az üç saat
geçirdiği görülmüştür. Sosyal ağlardaki kullanıcıların çoğunun, bu sitelerde
güvenlik ve gizlilik ayarlarını nasıl yapılacağını bilmediği, bu siteler
üzerinden gerçek olmayan bilgileri beyan etmek zorunda kaldığı, tanımadıkları
kişilerle iletişim kurduğu anlaşılmaktadır. Yapılan bir araştırmada,
ülkemizdeki çocukların %46’sının sosyal ağlarda kişisel bilgilerini koruma
yöntemlerini bilmediği gönderilerini, kişisel fotoğraflarını ve doğum tarihleri
gibi özel bilgilerini herkesle paylaştığı ortaya konmuştur.
Çocukların
ve gençlerin çevrim içi ortamlarda maruz kalacakları sakıncalı içeriklerden
korunması görevi öncelikle ailelerinin sorumluluğundadır. Yapılan çalışmalar
ailelerin bu işlevi gerçekleştirecek bilgi ve beceriye sahip olmadıklarını
göstermektedir. Yapılan bir araştırmada araştırmaya katılan ebeveynlerin %60
gibi büyük bir çoğunluğunun İnternetin bilinçli, güvenli kullanımı konusunda
nereye başvuracaklarını bilmediklerini belirtmişlerdir.
Avrupa
Komisyonu tarafından desteklenen ve 25 Avrupa ülkesinin katılımıyla gerçekleşen
Avrupa Çevrim-içi Çocuklar Araştırma Projesi kapsamında Türkiye genelinde 9-16
yaş arası çocuk ve bu çocukların ebeveynleri ile görüşmeler yapılarak
çocukların İnternet kullanımı ve İnternet riskleri incelenmiştir. EU Kids
çalışması sonucunda çocukların İnternet güvenliği konusunda yeterli bilgi ve
beceriye sahip olmadıkları ve annelerin İnternet kullanım oranlarının çok düşük
olması nedeniyle çocuklarını yeterince desteklemedikleri belirtilmiş ve bu
nedenle bilinçlendirmede farklı çözümlerin üretilmesi öneri olarak sunulmuştur.
Çocukları muhtemel çevrimiçi risklere karşı bilinçlendirmek amacıyla aile,
okul, politika geliştiriciler ve İnternet servis sağlayıcıların alabileceği
önlemlere yer verilerek, güvenli İnternet kullanımını sağlamayı amaçlayan web
sitelerinin daha çok kullanıcıya ulaşması için bu sitelerin tanıtımında
iletişim araçları etkin şekilde kullanılması gerektiği belirtilmiştir.
Görünen
yüzüyle internette bugün iletişim, bilgiye ulaşma, eğlence, bankacılık,
alışveriş ve diğer pek çok şeyi yapabiliyoruz. Ayrıca sanal dünya aynı zamanda;
çocuk istismarcılarının, uyuşturucu bataklığının, sözde sağlık ürünleri
simsarlarının, sapkın inanışların, terör propagandalarının, müstehcenliğin ve
gençlerimizi kötü yola sürükleyen fuhuş tehlikesinin yuvalandığı bir çukurdur
ve tedbir alınmazsa bu tehlikeler bütün bir toplumu tehdit etmeye ve çoğalmaya
devam edecektir.
Çocukların
istismara daha açık ve savunmasızdır. Bu yüzden önce çocuklarımızı düşünmek
zorundayız. Çünkü istismar edilen her çocuk toplumun telafisi zor, en ağır
yarasıdır. Çocuk istismarı hem bir insanlık suçu hem de dünyada çok ağır cezası
olan bir suçtur. 2007 yılından bu yana hizmet veren Bilgi İhbar Merkezi’ne (https://www.ihbarweb.org.tr/)
gelen suç ihbarlarına bakıldığında ikinci sırada çocukların cinsel istismarının
olduğu görülmektedir.
İnternet ve bilgisayar güvenliği
konusunda yazılım geliştiren firmalar, internetin bilinçli kullanımı konusuna
ya hiç vurgu yapmazlar ya da çok az bilgiyle konuyu es geçerler. Oysa
internetin bilinçli kullanımı, internet güvenliğini de beraberinde getiren bir
durumdur. Elbette güvenlik için antivirüs ve firewall programları kullanılmalı
fakat bu yüzde yüz bir güvenlik sağlamayacaktır. Bu noktada çözüm: Güvenli
İnternet Hizmeti, Antivirüs, Firewall ve Bilinçli İnternet Kullanımı olmalıdır.
Herhalde hepimiz kabul ederiz bu
sözü: “Bir insanın, bir insana verebileceği en güzel şey güvendir.”
İnternet ortamında güven aramak, çölde su aramaya benzer çoğunlukla. İnternetin
insanlığa sunduğu kolaylıkları ve fırsatları inkâr etmiyoruz ve fakat
internetin bize getirdikleri ile bizden alıp götürdükleri arasında bir hesap
yapıldığında, toplumsal olarak “İnternet Güvenliği”, "İnternetin
Bilinçli Kullanımı", "İnternetin Etik Kullanımı",
"İnternet Hak-Hukuk ve Sorumlulukları" konusunun ne
kadar önemli olduğunu daha net idrak edebiliriz.
“Bilinçli İnternet Kullanımı” Nedir?
Bilgi, insanlık tarihinin her döneminde kendisine ihtiyaç duyulan en
önemli konulardan biri olmuştur. Yüzyıllar boyunca gerçek bilgiyi elde etmenin
mücadelesi verilmiş ve bu uğurda çok emek sarf edilmiştir. Tarih öncesinden
gönümüze gelen tabletler, mağara yazıları vb. bilginin elde edilmesi,
muhafazası ve geleceğe aktarılması için gösterilen gayretin kanıtlarıdır.
İnsanın, bilgiyi saklama, paylaşma ve ona kolayca ulaşma istek ve
ihtiyacından ortaya çıkan İnternet, birçok bilgisayar sistemini TCP/IP
protokolüyle birbirine bağlayan ve gittikçe büyüyen küresel bir iletişim
ağıdır. İnternette bilmeden, başını-sonunu hesap etmeden yapılan şeylerden
genellikle zarar görülür. Denilebilir ki bilince giden yol; öğrenmekten,
düşünmekten, sorgulamaktan ve farkında olmaktan geçer.
a. İnternet teknolojilerini kullanırken aynı zamanda
kendimizi ve içinde bulunduğumuz durumları sorgulayabiliyor muyuz?
b. İnternette sergilediğimiz davranışların
kendimize, ailemize ve diğer kullanıcılara yansımalarının ne olacağını biliyor
muyuz?
c. İnterneti doğru ve ahlaki davranışlar
çerçevesinde mi yoksa kötüye mi kullanıyoruz?
Bilinçli bir internet kullanımı
noktasında bütün bu soruların cevaplarını düşünmek yol gösterici olacaktır.
Çocuğun Gelişimi Üzerine Etkileri
Çocuklar ve gençler arasında teknoloji bağımlılığı
hızla yayılıyor. İnternet yayınları bilgi ve iletişim kaynağı
olmanın ötesinde çocuk, genç ve yetişkinler için bağımlılık riski
içerdiği, “Avrupa Çevrimiçi Çocuklar Araştırması’nın(2015) sonuçlarına
göreTürkiye'de çocukların yüzde 25'i interneti bağımlılık derecesinde
kullandığı tespit edilmiştir.
Hayat hakkında daha çok şey öğrenmek isteyen
çocuk internet yayınlarını takip ederek davranışlarını popüler olana göre
belirler. Dinledikleri müzikler, izlediği
filmler, oynadığı oyunlar internet içeriklerden oluşturur. Saatlerce bilgisayar
ve internet oyunları karşısında hareketsiz oturan çocuklarda beden gelişimini
olumsuz etkilemenin yanı sıra bu hareketsizliğin verdiği
huzursuzluk ve sinirli ruh bir hali oluşturur. Çocukta, beslenme hazım bozuklukları ve mide ağrıları, gözlerinde bozulma, kalp atışlarında anormal derecede hızlanma gibi bedensel kronik
hastalıklar oluşur.
1.Stres ve endişe
2.İçine
kapanıklık,
3. Uyku
rahatsızlıkları ve kâbuslar
4. Sürekli
şiddet içerikli yayın ve oyunlara maruz kalan çocuklarda
saldırganlık davranışında artma
5. Okuldaki
başarıda düşme
6. Sosyal
ilişkilerde kopma, aile ve arkadaş çevresinden uzaklaşma
7. İnternet kullanımı hakkında aile ya da
arkadaşlara yalan söylenmesi
8. Uyku, yemek yeme gibi günlük aktivitelerinde
aksaklıklar
İnternet Güvenli mi?
Hiç kimse internet ortamında
%100 güvenlik garantisi veremez. İnternet kullanıcısı kendi üzerine düşen
sorumlulukları yerine getirirse, interneti belli bir düzeyde güvenli hale
getirebilir. Peki, nedir bu sorumluluklar:
1-Antivirüs
ve firewall programı kullanmak, işletim sistemimizi güncel tutmak,
2-Neyi
nerede aradığımıza dikkat etmek,
3-Kablosuz
ağımızın şifresini paylaşmamak ve herkese açık şekilde bırakmamak, şifre
güvenliğine dikkat etmek,
4-İnternet
üzerinden alışveriş yapıyorsak sanal kredi kartı kullanmayı tercih etmek,
5-Şüpheli
linkleri ve e-mailleri açmamak, tıklamamak, Phishing tuzağına düşmemek
6-
Çok kişinin kullandığı bilgisayarda, bankacılık işlemlerini zorunlu olmadıkça
yapmamak, internet bankacılığı ve çevrimiçi alışverişte dikkatli olmak
7-Üyelik
istenen sitelerde kişisel bilgilerin tamamını vermemek, kimlik hırsızlığı ve
dolandırıcılığa maruz kalmamak
8-Sosyal
paylaşım sitelerinde kişisel gizlilik, mahremiyet ve paylaşım konularında
ölçüler ve sınırlar belirlemek, sosyal ağ güvenliğine dikkat etmek
9.Aileler
bilinçli internet kullanımı noktasında bilgilenmeli. Gerçek hayatta
çocuklarımızı nasıl koruyorsak, internetten gelebilecek tehlikelerden de aynı
şekilde korumalıyız. Çocuğumuzun internette kimlerle konuştuğundan, arkadaşlık
kurduğundan haberdar olmalıyız. Çocuk ve gençler
internet kullanımı, anne-baba gözetiminde yapılmalı. İnternet kullanımının
süresi sınırlanmalı ve tavizsiz uygulanmalı. İnternet bağlantısı bulunan
bilgisayar, ailenin ortak kullanım salon ve oturma odası gibi alanına
konulmalı. Çocuklarımızı internetteki riskler ve tehlikeler noktasında
bilgilendirmeliyiz. İnternette çocuğun
girebileceği sitelerin güvenli olup olmadığı anne baba tarafından kontrol
edilmeli ve çocuğa internette hiçbir zaman kişisel bilgilerini paylaşmaması
gerektiği öğretilmeli. Mutlaka çocuklar internette yer alan her bilginin doğru
olmayabileceği konusunda uyarılmalıdır.
10.İlköğretim
müfredatına “Bilişim Şuuru” dersi konulmalı.
11.Türkiye
genelinde bütün okullarda veliler ile birlikte bilinçlendirme faaliyetleri
yürütülmeli.
12.
Sivil Toplum Kuruluşları bu konuda daha fazla sorumluluk alıp, bilinçli
internet kullanımı noktasında projeler üretmeli.
13.
Aynı şekilde üniversiteler bu konuda projeler geliştirmeli.
14.
“İnternete Özgürlük” diyenlerin "İnternette Saygı" kavramını da
öncelemeleri gerekir. Bu kavramlar; internet ortamında insan haklarına saygılı
davranışlar sergilenirse anlam kazınır.
15.
Kendini sorumlu hisseden her birey, kurum ve kuruluş her şeyden önce şu soruyu
sormalıdır: Bilinçli internet kullanımı ve güvenli bir internet ortamı için biz
neler yapabiliriz?
16.
Aynı şekilde yazılı ve görsel medyaya da büyük görevler düşüyor. Bilinçli ve
insan haklarına önem verilen bir internet kullanımının ön plana çıkarılması
konusunda görsel ve yazılı medya da farkındalık oluşturacak yazılar, haberler
yayınlamalıdır. Site erişim engelleme kararları eleştirilebilir, eleştiri kadar
bunun neden öyle olduğunu da ortaya koymak önemlidir.
17-
Öncelikle çocukların ve gençlerin sonra da bütün bir toplumun internetten
gelebilecek zararlı içerikleri filtreleyen, aynı zamanda ücretsiz de olan bir
hizmet 2011 tarihinde başlatıldı: Güvenli İnternet Hizmeti. (http://www.guvenlinet.org.tr/) İnternette zararlı
içeriklerle karşılaşmak istemeyen herkesin kullanabileceği önleyici bir hizmet.
Bu da bir tedbirdir.
18-Yeni
medya, müstehcenlik ve cinsellik üzerinden reytingi, reklamı ve fazla tık alma
sevdasını artık bırakmalı, bu noktada cinsellik algısı henüz oturmayan gençleri
ve çocukları düşünmelidir.
19- İnternet bağımlılığı ile mücadelede aile içi kaliteli ilişkinin önemi
ortadadır. Ailenin çocuğa birebir ilgi ve sevgi gösterdiği vakitlere kaliteli
zaman diyoruz. Ebeveyn bedensel, zihinsel ve duygusal olarak çocuğun seviyesine
iner ve baş başa vakit geçirir. Anne-babanın birlikte zaman geçirmesi,
çocuklarının merkezi sinir sisteminin, benlik saygısının ve temel güven
duygusunun gelişimine olumlu katkıları olduğu belirtiliyor. Çocuğa “ben sana
değer veriyorum” mesajı verilir. Çocuğunuzla mutfakta yemek hazırlamak, market
alışverişi yapmak, birlikte gezmek hem öğrenme hem de eğlenme fırsatı olabilir.
Kaliteli zaman uygulamalarında anne ve babanın katılımı önemlidir.
20-Bilgi
toplumu stratejisi ve eylem planı hayata geçirilmelidir.
21-Çocukların
interneti doğru kullanmasına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır.
22-Aile
ve çocuklara yönelik internet paketleri hazırlanmalı ve yaygınlaştırılmalıdır.
23-Toplum
destekli mücadele anlayışı benimsenmelidir.
24-İnternet
ve tehlikeleri konusunda gençler eğitilmeli ve bilinçlendirilmelidir.
25-İnternet
etiği oluşturulmalıdır.
26-Güvenli
internet sayfası (bandrollü web sayfası) uygulamasına başlanmalıdır.
27-İnternet
kafeleri faydalı mekanlara dönüştürecek düzenlemeler ve denetimler
yapılmalıdır.
Kurallara
uygun çalışan ve faydalı görülen internet kafeler ödüllendirilmelidir.
Ailelerin, farklı yaş grubundaki
çocuklar için, güvenli internet ve bilgisayar kullanımını sağlamalarına yönelik
önerilerden bazıları şöyledir:
2-6 YAŞ GRUBU ÇOCUKLAR;
Okul öncesi dönem olarak da adlandırılan bu dönemde
çocuklar araştırmayı, yeni bir şeyler öğrenmeyi severler ve her şeyi merak
ederler. Ayrıca, çocukların en hareketli oldukları dönemdir. Çocuklar
için BİT kullanımında başlangıç seviyesi de diyebileceğimiz bu dönemde,
bilgisayar ve internet kullanımı çok sınırlı sürelerde olmalı ve ebeveynlerle
birlikte gerçekleştirilmelidir. Çocuklar, anne veya babaları ile birlikte
bilgisayarda oluşturulan resim albümlerine bakabilir, kendi yaşlarına göre
yapılmış web sitelerini dolaşabilir, yaşlarına uygun oyunları oynayabilirler.
Ayrıca, bu yaş dönemi çocuklar için;
1-Bilgisayar karşısında geçirilecek zaman bir ya da
iki saati geçmemelidir ve bu sınırlandırmaya çocukların uymaları sağlanmalıdır.
2-Anne ve babalar, bu yaş dönemindeki çocukları
bilgisayar veya internet başında yalnız bırakmamalı, devamlı yanında
bulunmalıdır.
3- Bu yaş dönemi
çocukların, oyun çocukları oldukları unutulmamalıdır. Bu nedenle, anne ve babaların
gözetimi altında olmak şartıyla, bilgisayar ve internet kullanmalarına ve
bilgisayarda oyun oynamalarına izin verilebilir. Ancak çocuğun sağlıklı
gelişimi için yaşamındaki diğer etkinliklerle beraber orantılı süreler ayırması
desteklenmelidir.
7-10 YAŞ GRUBU ÇOCUKLAR;
Bu yaş grubu
çocuklar internet deneyimleri konusunda daha bilgilidir; ancak uygunsuz
içeriklere maruz kalıp kalmadıklarını oğrenmek için onların internet
kullanımlarını denetlemekte ve izlemekte fayda vardır. Bu yaştaki çocukların
internet üzerinden hangi kişisel bilgileri vermemeleri gerektiğini anlamaları
sağlanmalıdır. Ayrıca, 7-10 yaş arası çocuklar genelde yasaklanan davranışları
sergileme eğilimindedir. Bu yaş dönemi çocuklar için;
1-Bilgisayar karşısında geçirilecek zaman bir ya da
iki saati geçmemelidir. İlköğretim çağının, çocuğun oyun veya arkadaş
gruplarına katılma çağı olduğu unutulmamalıdır. Bu onun sosyalleşebilmesi için
bir gereksinimdir. Bu nedenle, çocuğun diğer faaliyetler (arkadaşlarıyla
birlikte oynayacağı oyunlar, ders çalışma gibi) için harcayacağı zaman
bilgisayar başında geçireceği zamandan çok daha fazla olmalıdır.
2-Bilgisayar, aile fertlerinin hepsinin çok rahat bir
şekilde görebileceği bir yere, ailenin ortak kullanım alanına konulmalıdır.
3-Çocukla ne tip siteleri ziyaret edebileceği
konusunda anlaşmaya varılmalı, yasaklamadan sakıncaları anlatılmalıdır.
4-Aileler çocukların, internette gezinmek için
çocuklara uygun ya da ebeveyn denetimi olan bir arama motoru (Google Safe
Search for Kids gibi) kullanmaları teşvik etmeli ya da kullanılan arama
motorunun ayarlarının yüksek düzeyli olarak seçilmesi gerekmektedir.
5-Anne ve babalar, çocuklarının kendi elektronik posta
(e-posta) hesaplarının olmasına izin vermek yerine, aile adına bir e-posta
hesabı alarak çocuklarıyla birlikte o hesapları kullanmalıdır. Böylece
ebeveynler, çocuğun iletişim içerisinde bulunduğu kişiler hakkında bilgi sahibi
olacaklardır.
6-Anne ve babalar, bu yaş grubundaki çocuklarına internet iletişim
araçlarını (e-posta, mesaj panoları ve forumlar gibi) kullanırken her konuda
(iletişimde olduğu kişilerin kim olduğu, iletişime geçmek istediği kişiler,
karşılaştığı olumsuzluklar gibi) kendilerine danışılmasını tavsiye etmelidir.
Ayrıca, açılan e-postalarda, gelebilecek olan zararlı içeriklere karşı e-posta
filtresi kullanılmalıdır.
7-Anne ve babalar, bu yaş dönemi çocuklarını internette gizlilik
konusunda ve kişisel verilerin önemi konusunda şimdiden eğitmeye başlamalı ve
her nerede İnternet erişimi yaparlarsa yapsınlar, kendilerine ya da ailelerine ilişkin
hiç bir bilgiyi vermemeleri gerektiğini anlatmalıdırlar.
8-Anne ve babaların bu yaş grubundaki çocuklarının İnternette sosyal
ağları kullanmasına izin vermemesi yapılacak en doğru davranıştır. Ancak,
çocuğun merakını gidermesi bakımından, ebeveynin gözetiminde çocuk
sitelerinde bulunan internet sohbetlerine girmesine ve arkadaşça sohbet
etmesine izin verilebilir.
9-Aileler bu yaş grubu çocuklarına, izinleri
olmaksızın herhangi bir dosyanın (müzik, resim dosyası ve bilgisayar oyunu
gibi) karşıdan yüklenmesinin doğru olmadığı, bu yolla bilgisayarına virüs ve
casus yazılımların bulaşabileceği anlatılmalıdır.
10-Anne ve babalar, çocuklarına, okulunda, çevresinde
ve katıldığı etkinliklerde kendisine zarar verebilecek insan tiplerini nasıl
izah ederek açıklıyorsa, internet ortamından gelebilecek tehlikeleri de açık
açık anlatmalıdır.
11-Anne ve babalar, çocuklarına, çevrimiçi ortamda
yazılan ve görünen her şeyin her zaman doğru olamayabileceğini, gerçek hayatta
olduğu gibi sanal ortamda da iyi niyetli kişiler olduğu gibi kötü niyetli
kişilerin de olabileceği anlatmalı ve kafasının karıştığı her durumda anne
babasıyla rahatlıkla konuşabileceği hissettirmelidir.
12-İnternette ödev, araştırma yaparken bulunan
bilginin kaynağının gösterilmesi gerektiği ile film, müzik ve oyun dosyalarını
yasal olmayan yollarla karşıdan yüklememeleri gerektiği, aksi durumda tüm
bunların bir nevi hırsızlık olduğu anlatılmalıdır. İnternette, ücretsiz olarak
veya küçük bir ücret karşılığında yazılım, film, oyun ve müzik yüklenebilecek
birçok farklı yer vardır. Aileler çocuğun yasa dışı yükleme yapmaya yönelmemesi
adına müzik, oyun ve diğer yazılımlar için bir bütçe sağlayarak doğru sitelere
yönlendirmelidir.
10-13 YAŞ GRUBU ÇOCUKLAR;
Ergenlik
öncesi dönem olarak da isimlendirilen bu dönemde çocuklar her şeyi bilmek
istediklerinden sürekli olarak araştırma ve inceleme içerisindedir. İnternetin
sunduğu imkânların ve yeniliklerin farkında oldukları için, bu imkânları sonuna
kadar kullanmak isterler. Yani bu dönemde çocuklarda çok hızlı değişimler
yaşanmaktadır. Eğer bu değişim diğer alanlarda olduğu gibi İnternet ortamında
da iyiye, güzele ve doğruya kanalize edilirse, çocukların zihinsel gelişimine
faydalı olacaktır. Aksi takdirde, çocukların internette pornografi, suç
örgütlerinin faaliyetleri gibi olumsuzluklarla karşılaşması mümkündür. 10-13
yaş grubu çocuklarda anne ve babaya bağımlılık devam etmekle birlikte
olabildiğince bağımsız hareket etme isteği de görülmektedir. Bu yaş dönemi
çocuklar için;
1-Bilgisayar karşısında geçirilecek zaman iki ya da üç
saati geçmemelidir.
2-Her ne kadar gelişen mobil teknolojiler ile zor olsa
da, bilgisayar, ailenin ortak kullanım alanına konulmalıdır. Her ne kadar bu
yaş grubu çocukları yavaş yavaş kendi özgürlüklerini ilan etmeye başladıklarından
interneti odalarına almak için direnseler de bu konuda taviz verilmemelidir.
3-Çocuklar internette gezinmek için, çocuklara ozel
olarak hazırlanmış (Google Safe Search for Kids gibi) ya da ebeveyn denetimi
olan arama motorlarını kullanmalıdır.
4-Anne ve babalar, bu yaş dönemi çocuklarına İnternet
iletişim araçlarını (e-posta, mesaj panoları ve forumlar gibi) kullanırken,
kendilerine ve ailelerine ait bilgileri vermemeleri hususunu öğretmelidir.
Ayrıca, bu yaş dönemi çocuklar için kendileri adına, ebeveynlerin
dilediklerinde kontrol edebilmeleri şartıyla, e-posta hesabı açılabilir. Açılan
e-posta hesabında istenmeyen kötü içeriklere karşı e-posta filtresi etkin
olmalıdır.
5-Anne ve babalar, bu yaş grubu çocuklarına
kendilerinin izni olmadan herhangi bir dosyayı (müzik dosyası, bilgisayar
oyunu, resim gibi) internetten indirmesinin doğru olmadığını öğretmelidir.
6-Anne ve babalar, bu yaş grubundaki çocuklarını,
internet ortamında da gerçek dünyada olduğu gibi ahlaki davranışlara uyması
gerektiği konusunda bilgilendirmeli, interneti başkalarına zarar verici bir
araç olarak kullanmaması konusunda eğitmelidir.
7-Aileler çocuklarını, çevrimiçi ortamda kendilerini
rahatsız ya da tehdit altında hissettiren bir şey ya da bir kişi olduğunda
kendilerine iletmeleri için teşvik etmelidirler. Boyle bir olayla
karşılaşıldığında, aileler sakin olmalı ve çocuklarına bu türden şeyleri
kendilerine ilettiklerinde bir sorunla karşılaşmayacaklarını anımsatmalıdırlar.
Davranışları takdir edilmeli ve aynı şey yeniden olduğunda yine ailelerine
gelmeleri konusunda yüreklendirilmelidir.
8-Aileler, çocuklarının İnternet kullanımı sırasında,
evde, arkadaşlarının evinde, okulda veya internet kafede karşılaşabilecekleri
internet pornografisine karşı sağlıklı cinsellik konusunda konuşmalıdır.
9-Aileler çocuklarının ve arkadaşlarının çevrimiçi
aktivitelerinden haberdar olmalı ve çocukları ile onun çevrimiçi arkadaşları ve
aktiviteleri hakkında konuşmalıdır.
10-Aileler çocuklarına sosyal ağlara giriş yaşının alt
sınırının 13 olduğunu hatırlatmalarına rağmen, 13 yaşından önce sosyal ağlara
girmek istediklerinde yol gösterici olarak birlikte bir hesap açmalı ve bu ağda
uyması gereken kurallar ve arkadaş listesine sadece ailelerinin de tanıdığı
kişilerin eklenmesi gerektiğini hatırlatmalıdırlar. Ayrıca çocuğun sosyal
ağlarda kullandığı şifresinin bilinmesi ve düzenli aralıklarla kontrol edilmesi
önemlidir.
11-Anne ve babalar, çocuklarını çevrimiçi ortamda
tanıştıkları kişilerle yüz yüze görüşmelerinin tehlikeli olduğunu
hatırlatılmalıdır.
14-16 YAŞ
GRUBU ÇOCUKLAR (GENÇLER);
Çocukluktan gençliğe geçiş olarak nitelendirilen bu
yaş döneminde çocuklar için; ilişki içerisinde olduğu arkadaş grubunun önemi
artar ve pek çok faaliyetin gerçekleştirilmesinde onlara danışır ve onların
onayını alarak hareket edeler. Ayrıca, bu dönemde çocuklarda, herhangi bir
konuda anne ve babaya danışmama, onların beklentilerini karşılamama, her konuda
bağımsız hareket etme, yeni düşüncelere açık olma ve aile değerleriyle
yaşlarına özgü değerlerin bağdaşmaması gibi davranışlar görmek mümkündür.
Ebeveynler için, internet ve bilgisayar teknolojileri
konusunda bu yaş dönemi çocuklarına yardımcı olmak oldukça zordur, çünkü
genelde internet ve bilgisayar kullanımı konusunda anne ve babalarından daha
fazla bilgiye sahiptirler. Bu nedenle, anne ve babaların bu yaş grubu çocukları
için oldukça dikkatli olmaları gerekmektedir. Aksi takdirde, çocukların
internette meydana gelen tehlikelere (cinsel istismar, pornografi, suç
örgütlerinin faaliyetleri gibi) maruz kalmaları ya da internet bağımlısı olma
olasılığı mevcuttur.
Bu yaş
dönemi çocuklar için;
1-Aileler çocuklarına sosyal ağlarda oldukları zaman zarfında
tanımadıkları kişileri arkadaş listelerine eklememeleri gerekliliğini
hatırlatmalı ayrıca kendileri de bu ağlara üye olarak çocuklarının arkadaş
listesinde olmalı ve oradan çocuk takip edilmelidir.
2-Aileler çocuklarının sosyal ağlardaki gizlilik ayarlarını kontrol
etmelidirler. Sosyal ağlardaki hesaplarının ve profillerinin herkese açık
olması çocuğun güvenliği için çok büyük bir risk oluşturduğu unutulmamalıdır.
3-Anne ve babalar bu yaş grubundaki çocuklarına İnternet sohbetleri
hakkında bilgi vermelidir. Ayrıca, çocuğun merakını gidermesi açısından,
çocuğun kendinin ve ailesinin bildiği kişilerle (sınıf arkadaşları, akrabalar
gibi) kısa süreli İnternet sohbeti yapmasına izin verilebilir.
4-Anne ve babalar, çocuklarının hangi internet sayfalarını ziyaret ettiği
hakkında bilgi sahibi olmalıdırlar.
5-Anne ve babalar, bu yaş dönemi çocuklarına İnternet iletişim araçlarını
(e-posta, mesaj panoları ve forumlar gibi) kullanırken kendilerine ve
ailelerine ait bilgileri vermemeleri gerektiğini nedenleri ile anlatmalıdırlar.
Ayrıca, bu yaş dönemi çocuklarına kendileri adına, ebeveynlerinin istedikleri
zaman kontrol edebilmeleri şartıyla, e-posta hesabı açılabilir. Açılan e-posta
hesabında istenmeyen kötü içeriklere karşı e-posta filtresi kullanılmalıdır.
6-Anne ve babalar, bu yaş grubundaki çocuklarını, internet ortamında da
gerçek dünyada olduğu gibi ahlaki davranışlara uyulması gerektiği konusunda
bilgilendirmeli, interneti başkalarına zarar verici bir araç olarak
kullanmaması konusunda eğitmelidirler.
7-Ebeveynler, çocuklarını bilişim suçları (terörizm, suç örgütlerinin
faaliyetleri, pornografi, kumar ve bahis oyunları gibi) konusunda bilgilendirmeli
ve uyarılarda bulunmalıdır.
8-Aileler çocuklarının internet kullanımı sırasında, evde, arkadaşlarının
evinde, okulda veya İnternet kafede karşılaşabilecekleri İnternet
pornografisine karşı sağlıklı cinsellik konusunda konuşmalıdır.
9-Anne ve babalar, çocuklarına çevrimiçi ortamda tanıştıkları kişilerle
yüz yüze görüşmelerinin tehlikeli olduğunu hatırlatılmalıdır.
10-Anne ve babalar, çocuklarına çevrimiçi ortamda sorumlu olmasını
öğretmelidir. Onları telif hakları hakkında bilgilendirerek, dosya paylaşımı,
metin/yazı alma resim veya sanat eserlerini kullanma konularında telif
haklarına karşı gelmemesini öğretmelidir.
11-Aileler çocuklarının gece geç saatlerde çevrimiçi olmamasına özen
göstermelidirler. Kötü niyetli kişiler (mesai saatlerinin dışındaki) bu
saatlerde genç insanlara daha kolay ulaşarak tuzaklarına düşürmeye
çalışabilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder