İÖĞRETMEN ADAYLARININ SINIFTA DEMOKRATİK ORTAMI GELİŞTİRME ÖNGÖRÜLERİ - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Temmuz 01, 2015

İÖĞRETMEN ADAYLARININ SINIFTA DEMOKRATİK ORTAMI GELİŞTİRME ÖNGÖRÜLERİ

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
ÖĞRETMEN ADAYLARININ SINIFTA DEMOKRATİK ORTAMI GELİŞTİRME ÖNGÖRÜLERİ

Demokrasi bir yaşam biçimidir. Bireylerin demokratik değerlerle kültürlenmeleri ve demokrasiyi benimsemeleri için demokratikleşme sürecinde etkin olarak yer almaları gerekmektedir. Demokrasi bilincinin oluşabilmesi için öncelikle öğretmenlerin demokrasi bilincine sahip olmaları ve sınıflarında bizzat demokratik ortam oluşturmaları gerekmektedir. Bu araştırmanın amacı, öğretmen adaylarının sınıflarda demokrasinin yerleşmesi ve geliştirilmesine dönük öngörülerini ortaya koymaktadır. Araştırma bulgularına göre, öğretmen adaylarının büyük bir çoğunluğunun sınıflarda öğrencilerine karşı demokratik ya- şantıyı yerleştirici ve geliştirici ortam hazırlamaya açık oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Ancak, adayların büyük bir çoğunluğu yaşamları boyunca zaman zaman anti-demokratik tavırlarla karşılaştıkları ve demokrasi bilincinin toplumca tam olarak iyi algılanamadığı yönünde görüş bildirmişlerdir. 

Demokrasi bir yaşam biçimidir (Büyükkaragöz, 1989; Cafoğlu 1997; Gözütok, 1995; Kıncal, 1998; Tezcan, 1994; Yeşil, 2001). Bireylerin demokratik değerlerle kültürlenmeleri ve demokrasiyi benimsemeleri için demokratikleşme sürecinde etkin olarak yer almaları gerekmektedir. 2005 yılında MEB ilk ve ortaöğ- retim okullarında demokrasi eğitimi ve okul meclisleri projesini uygulamaya koymuştur. Bu projeyle, öğrencilerin demokrasiyi sınıf ortamında öğretmeye ve yaşatmaya başlaması amaçlanmıştır. Demokrasinin geliştirilmesi için bu proje önemli bir yer teşkil etmektedir. Bu demokrasi bilincinin oluşabilmesi için öncelikle öğretmenlerin demokrasi bilincine sahip olmaları ve sınıflarında bizzat demokratik ortam oluşturmaları gerekmektedir.

Demokrasi eğitimin ve demokratik eğitimin gerekliliği ve önemi, birtakım yasal dayanaklarla da belirlenmiştir. Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 11. maddesi şu şekilde belirlenmiştir: “Güçlü ve istikrarlı, hür ve demokratik bir toplum düzeninin gerçekleşmesi ve devamı için yurttaşların sahip olmaları gereken demokrasi bilincinin, yurt yönetimine ait bilgi, anlayış ve davranışlarla sorumluluk duygusunun ve manevi değerlere saygının, her türlü eğitim çalışmalarında öğrencilere kazandırılıp geliştirilmesine çalışılır” (MEB, 2009). Demokrasinin en temel özelliği, yaşamın kendisini oluşturan düşünce yapısı ve kültürün ürünü olmasıdır. Dolayısıyla kanunlarla, zorlamalarla, ya da zorunlu ders konuları olarak okutulmakla kişilerde demokrasi bilinci geliştirilemez. Demokrasinin yerleşmesi için anayasa, yasa ve anlaşmalar gereklidir; ancak kültürün parçası olması için bunlar yeterli değildir. Demokrasi benimsenmeli, toplumsal hayata yansıtılmalı, yaşanılanlar kanunlarla bir bütün olarak örtüşmelidir (Bü- yükdüvenci, 1998; Öner, 1998; San, 1994). Örneğin, bireyler haklarını savunup, düşüncelerini açıklayabiliyorsa, demokrasi yasamın bir parçası olmuş demektir. Bu toplumsal yasayış biçimi, var olan kanunlar ve anlaşmalarla bir bütün olarak demokrasinin gerçek hayata geçirilmiş halidir (Büyükkaragöz, 1989; Gürkaynak, 1995; San, 1994). Demokrasiyi gerçek hayata geçirmenin; demokratik değerlere sahip, demokratik yollarla düşünen, demokratik davranış biçimlerini benimsemiş bireyleri yetiştirmenin en önemli yolu eğitimdir ve bu eğitimin verilmesinde her türlü kitle iletişim araçları, okullar ve öğ- retmenler önemli yer tutar (Acemoğlu, Johnson, Robinson, Yared, 2004; Gömleksiz, 1988; İflazoğlu & Çaydaş, 2004; Pike, 2007; Tibbits, 1994). Yapılan bazı araştırmalar, öğretmenlerin, “demokrasinin ancak yaşanılarak öğrenileceğini” görüşünde birleştiklerini göstermektedir (Yeşil, 2001). Bu araştırmalardan çıkan bazı öneriler şunlardır: 

 Kişinin sosyal yaşamında oldukça önemli yeri olan eğitim kurumlarında öğrencileri düşünmeye, yargılamaya, üretmeye, eyleme ve etkinliğe iten yöntemler den oluşan bir öğretim süreci seçilmelidir (Yeşil, 2004), 
4Bireylere eleştirel düşünme, bireysel sosyal hareket ve grup ile sosyal hareket, sosyal problem çözme becerisi verilmelidir (Marri, 2005),  Bireylerin kurallara uyabilmesi sağlamalı- dır (Miser, 1991),  Her bireyin öğrenme hızına ve ilgisine uyan, bireye seçme imkânı veren program hazırlanır, gözlem ve deney yapma, ortak araştırma ve inceleme yapma imkânı sağlanmalıdır (Büyükkaragöz, 1989). Hoşgörü, haklara saygı, tarafsızlık, tartışmaya açık, yardımcı, tutarlı demokratik davranışlar yaşanılır ve yaşatılırsa, demokrasi derslerinden çok daha etkili bir biçimde demokrasi gerçek hayatta kendini bulacaktır (Gömleksiz,1988). Almanya’da demokrasi eğitimi alanında önemli isimlerden Wolfgang Hilligen, demokrasi eğitimin başarıya ulaşması için dört ana ilkeden söz etmektedir. Bunlar: Sınıfta “açık toplum” yapısı oluşturulması; öğrencilere grup çalışmalarının yaptırılması; öğrencilere araştırma veya çözümleyici yaklaşımı kullandırılması ve sorunların çözümü için bireysel çalışmaların yaptırılması ve öğrencilerin kendi ilgi ve sorunlarını başlangıç noktası olarak almalarının sağlanmasıdır (Shafer, 1987, s.200). Demokratik toplumun modelini oluşturan eğitim kurumlarının bu özellikleri taşıması beklenir. Görüldüğü gibi bu ilkeler demokrasi eğitimi için uygulamaya dö- nük prensiplere işaret etmektedir. Bireyin ya- şadığı ortamda ve yaşayarak demokrasiyle ilgi yetileri (örn., eleştirel düşünebilme, problem çözebilme, aktif katılımcı olma, olayları yorumlayabilme, kendine özgü fikirler oluşturabilme) kazanması, demokrasi eğitiminin temelini oluşturmaktadır. Binbaşıoğlu (1986)’na göre ise demokratik eğitimin ilkeleri şu şekilde sıralanabilir: 

Demokratik eğitimde bireyden hareket etmek esastır. Eğitimde çocuğun ilgi ve gereksinimleri göz önünde bulundurulmalıdır. Demokratik eğitimde herkes aynı haklara sahiptir. Irk, cinsiyet, sosyo-ekonomik düzey vb. ayrımı yoktur. Herkes öğretim kurumundan kendi becerileri doğrultusunda en yüksek yararı sağlamakla yükümlüdür. 

Demokratik ortamda bir fikir başkasına zorla kabul ettirilemez; ancak inandırma, ikna ve akla uygunluk yöntemlerine baş- vurulur. 

Demokratik eğitimde her birey kendine özgü bir kişilik kabul edilir, ona saygı gösterilir ve bu kişiliğin geliştirilmesine yardım edecek yönde devam edilir. 

Demokrasilerde karar veren toplumun bireyleri ya da onların iradeleri olduğu gibi, demokratik eğitimde de eğitimin yükü, merkezi öğrenciler üzerindedir. Toplumun; uzlaşmacı, işbirliğine açık, haklara saygılı bireylerden oluşması beklenen bir haslettir. Bunun gerçekleşmesi bu yönde verilecek eğitimin toplum üzerindeki etkisini daha da artırmaktadır. Eğitimle bireylerin özgür ve demokratik toplum düzenini sürdürmesi ve buna ilişkin bir eğitim sürecinde yer alması toplumun ve bireylerin demokrasiyi organik olarak yaşamasını gerektirmektedir. Eğitimle formal olarak vücut bulacak bu ya- şantılar ancak planlı olarak hazırlanan, sunulan ve işleyen öğrenme ortam ve yaşantıları ile mümkün görülmektedir. Bu araştırmanın amacı, geleceğin demokrasi anlayışını geliştirecek ve bizzat yaşatacak olan nesilleri yetiş- tirecek öğretmen adaylarının demokratik ortamı geliştirmeye dönük akademik öngörülerini saptamaktır. Dolayısıyla bu amaç, adayların hizmet öncesinden hizmet içine kadar demokrasiyi algılayışları ve işlevinin farkın

Öğretmen adaylarının sınıfta demokratik ortamı geliştirmeye yönelik görüşlerinden her zaman katılma durumlarına göre analiz yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre öğretmen adaylarının %72,7’si cinsiyet, dil, din ırk ayrımı yapmadan, güçlünün değil haklının yanında olunması gerektiği anlayışını aşılayacağı- nı %64,4’ü öğrencilerin kendilerini özgürce ifade edebilmelerini sağlayacağına, %63,7’si sınıfta dayanışmayı destekleyeceğini, %63,0’ı öğrencilerin söylediklerini dinleyeceğini, %62,5’i sınıf dışında da demokrasinin sürdü- rülmesi gerektiğini vurgulayacağını, %56,9’u öğrenciler arası pozitif tartışmaları destekleyeceğini, %56,6’sı pozitif tartışmanın öğrencilerin eğitimi açısından olumlu olduğunu düşüneceğini, %50,6’sı karar verme sürecinde bütün faktörleri göz önünde bulunduracağını, %58,1’i öğrencilere düşünme tekniklerini (yaratıcı ve eleştirel…) öğreteceğini, %58,1’i sınıf ortamını demokratik düşünüşü uygun olarak düzenleyeceğini, %58,4’ü öğ- rencilere sorumluluk verirken her zaman demokratik davranacağını, %58,4’ü öğrencilerin farklılıklara ve farklı düşüncelere saygı ile yaklaşmasını sağlayacağını, %54,7’si öğrencilerin farklılıklara ve farklı düşüncelere saygı ile yaklaşacağını, %54,3’ü öğrencilerde empati gelişimini destekleyeceğini, %57,3’ü sı- rasını beklemeyi öğreteceğini, %53,2’si öğ- rencilerin farklı gerçekleri öğrenmesini sağ- layacağını, %53,9’u ceza yerine çözümlere odaklanmayı öğreteceğini, %53,2’si öğrencilere çeşitli vesilelerle seçme seçilme olana- ğı vereceğini, %52,4’ü bütün öğrencilere sorumluluk vereceğini, %55,4’ü yeniliğe açık olmalarını belirteceklerini bildirmişlerdir. Yukarıdaki yüzdeliklerden de anlaşılacağı gibi adaylar, sınıflarında demokratik ortamı yerleştirmeye dönük olarak demokrasinin gereklerini yerine getirme yönündedirler. Yani sorunlara yönelik öğrencileri arasındaki pozitif tartışmaları desteklemek, daima haklı- nın yanında yer almak, her düşünceye önem vermek gibi demokratik ölçüdeki her türlü dayanışmayı desteklemek ve yaşatmak istemektedirler. 

Öğretmen adaylarının sınıflarda demokrasinin yerleşmesi ve geliştirilmesine dönük öngörülerini ortaya koyma amacıyla yapılan bu araştırma sonuçlarına göre, adayların anket maddelerine en çok katılma oranlarına bağlı olarak, öğrencileri dinlemeleri ve onların kendilerini özgürce ifade edebilmelerini sağlamaları gerektiği yönünde diğer maddelere oranla daha çok katıldıkları saptanmıştır. Ayrıca, cinsiyet, dil, din ırk ayrımı yapmadan, güçlünün değil haklının yanında olunması gerektiği anlayışını aşılamak ve öğrencilerin kendilerini özgürce ifade edebilmelerini sağ- lamayı öngörmektedirler. Yapılan tanımlayıcı istatistiklere göre, öğretmen adaylarının ileride kendi sınıflarında demokrasinin yerleş- mesi için oldukça olumlu ve demokrasi anlayışını yerleştirmeye dönük düşünmektedirler. Öyle ki adaylar, sınıflarında demokrasinin temelini oluşturmak adına yapılması beklenen her türlü değişkenden haberdar olup, bunları gerçekleştirme adına olumlu bir bakış açısına sahiptirler. Anket uygulaması esnasında gerçekleşen sorularda ise adayların bir bölümü öğrenim hayatları boyunca zaman zaman demokratik olmayan uygulamalarda karşılaştıkları ve ülkemizde demokrasinin tam olarak algılanamadığı yönünde görüş bildirmişlerdir. 

Dolayısıyla adayların hayatları boyunca yaşamış oldukları anti demokratik tavırlarında farkında oldukları ve bu hoşnutsuzlukları kendi sınıf ortamlarında bertaraf etmeye dönük davranışlara dönüş- türmeleri beklenen bir tepkidir. Araştırma sonuçlarına göre, öğretmenlerin hizmet öncesinde makro anlamda demokratik tavırlarla yetiştirilmesi, demokrasiyi tam olarak kavrayıp, yaşam alanlarının içinde görmelerinin sağlanması, demokrasinin öneminin kavratılması, sınıf ortamında kendi öğ- rencilerine uygulayacakları demokratik tavırları ve ortamı hazırlamak için onlarda süre- ğen bir farkındalık sağlanması gerekmektedir. Ayrıca adayların bazı maddelerde sınıflarında demokratik bir ortam oluşturmalarında çok da kararlı davranmadıkları görülmüş- tür. Örneğin; “öğrencilerin her şeyi daima sorgulamasını isterim” maddesine adayların sadece %37,8’i katılmaktadır. Halbuki sorgulama, eleştirel düşünme demokratik ortamların olmazsa olmazlarıdır. Bu açıdan adayların eğitimleri boyunca özellikle demokrasiye ilişkin kavram ve düşünceleri iyi sorgulamaları ve yaşamaları gerekmektedir. Dolayısıyla geleceğin demokratik yaşamını inşa edecek olan adayların çevrelerindeki her türlü olumlu ya da olumsuz koşulun farkına varıp bu yönde sorumlu bir katılımcı olması bilincine erişmesi gerekmektedir. İnsan hakları ve demokrasi eğitimi ile ilgili yapılan araştırmalarda da görüldüğü gibi (Kaldırım, 2005; Kepenekçi, 2000; Tibbits, 1994) adayların demokrasi ile kendi sınıflarındaki demokratik ortamda etkileşmeleri sağlanmalı ve demokrasiyi destekleyecek benzetim, tartışma, öyküleme, drama ve rol yaptırma, diğer sanatsal etkinlikleri de içeren yaşama dönük öğretimler üzerinde yoğunlaşmaları desteklenip sağlam bir demokrasi bilinci oluşturmalarına yardımcı olunmalıdır. Böylece, demokratik bakış açısıyla yetişmiş öğretmenler ve demokrasiyi benimseyip kendi öğrencilerine de yaşatmayı ilke edinmiş adaylar yetiştirilmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder