DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ!
ONARICI ADALET MODELİ ÇERÇEVESİNDE UZLAŞTIRMA VE ÇOCUK MAHKEMELERİNDE UYGULANMASI
Bu çalışmada, onarıcı adalet modeli çerçevesinde uzlaştırma ve uzlaştırmanın çocuk mahkemelerinde
uygulanmasının ayrıntılı olarak incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu araştırma ile yapılan kanun değişikliklerinde
uzlaştırmanın kapsamının suça sürüklenen çocuklar bakımından daraltması, uzlaştırmacının nitelikleri,
uzlaştırmacının eğitimi ve atanması konularında yürürlüğe konan yönetmelik, uzlaştırma müessesesinin alt
yapısı gibi konularda derinlemesine incelemeler yapılmıştır.
Ceza adaleti sistemlerinin tatmin edici
olmaması, suça ve sosyal düzensizliğe
karşı alternatif çözümlerin bulunması için
arayışlara yol açmıştır. Türk hukukunda da
iş yükünün fazla olması ve uyuşmazlığın
çözüme kavuşturulmasının uzun zaman
alması yargıyı olumsuz yönde etkilemekte
ve adaletin sağlanmasını geciktirmektedir.
Yargının etkinliğini artırmak için alternatif
uyuşmazlık çözüm yollarından yararlanmak
gerekmektedir. Belli bazı uyuşmazlık türlerine
daha uygun olacak değişik uyuşmazlık çözüm
yolları uygulanmalıdır. Küçük uyuşmazlıkların
adli sorun haline gelmeden önce arabuluculuk
ve uzlaştırma gibi yollarla çözülmesi
gerekmektedir.
Bu alternatif çözümlerin çoğu, taraflara
ve topluma, anlaşmazlığın çözümüne ve
sonuçlarının tartışılarak ortadan kaldırılmasına
katılma fırsatı sunmaktadır. Bu bağlamda
onarıcı adalet programları, bir anlaşmazlığın
taraflarının çözüme aktif bir şekilde katılması
ve anlaşmazlığın doğurduğu olumsuz
sonuçların hafifletilmesi düşüncesine
dayanarak, dostane bir şekilde müzakere
edilmesi suretiyle sosyal sorumluluğun ve
hoşgörünün geliştirilmesini amaçlar (Özbek,
2009: 751-752). Toplumun, mağdurların ve
faillerin ihtiyaçlarını dengeleyerek, suç teşkil
eden fiile bir tepki gösterme biçimi olan
onarıcı adalet, onarıcı yöntemleri kullanan ve
onarıcı sonuçların ortaya çıkmasını amaçlayan
programlar olarak tanımlanmaktadır. Bu
esaslar çerçevesinde onarıcı süreç ise mağdur,
fail ve uygun olduğunda suçtan etkilenen
diğer kişiler ve toplum fertlerinin, genellikle
bir kolaylaştırıcının yardımıyla, suçtan
kaynaklanan meselelerin çözümüne birlikte
ve aktif olarak katılmalarıdır. Böylece onarıcı
süreç arabuluculuğu ifade etmektedir
ONARICI ADALET MODELİNİN
TANIMI
Onarıcı adalet üzerine yapılan çalışmalar
sonucunda onarıcı adaletin birçok tanımı
yapılmıştır. Onarıcı adalet üzerine çalışmalarda
bulunan araştırmacılardan Zehr ve Mika (2003),
onarıcı adalet modelini tanımlarken; tanımı
oluşturan suç, yükümlülük ve sorumluluklar
ve adaleti gerçekleştirme araçlarının üzerinde
ayrı ayrı durmuşlardır. Zehr ve Mika’ ya (2003:
41-42) göre suç, temelde insan ve toplumsal
ilişkilerin ihlalidir. Mağdur ve toplum zarar
gördüğü için onarma gereksinimi doğar.
Öncelikli olan fail ve mağduru onarma,
iyileştirme, sorumluluk yükleme ve yeniden
suç işlenmesinin önlenmesidir.
Fail, sebep olduğu maddi veya manevi
zararın giderilmesi için bazı yükümlülükler
üstlenmelidir. Bu yükümlülükleri belirlemek
için onarıcı adalet sürecinde mağdura
yetki verilir. Failin kendisi için belirleyeceği
yükümlülükler, maddi ve manevi zararı
gidermeye ilişkin olmalı, intikam amaçlı
olmamalıdır. Toplum, mağdurun ihtiyaçlarının
karşılanması için ona destek olmalı ve yardım
etmelidir. Bu aşamada failin sürece gönüllü
katılımının artırılması önemlidir. Faile, mağdur
ve topluma karşı sebep olduğu hasarı anlamak
ve sorumluluk almak için plan yapma imkânı
tanınır (Zehr ve Mika, 2003: 41-42).
Onarıcı adalet, suç sonrasında bozulan
düzeni ve ilişkileri düzeltmeye, yoluna
koymaya ve durumu iyileştirmeye çalışır.
Adaletin sağlanmasında mağdurun bilgi
edinme, koruma, onarma, güvenlik ve
destek ihtiyacını karşılamak yatar. Mağdur,
ihtiyaçlarını ve sürecin sonuçlarını belirlemek
için aktif katılıma teşvik edilmelidir. Fail,
zararın onarılmasında alabildiği kadar büyük
rol almalıdır. Onarıcı Adalet süreci, mağdur
ve fail arasındaki bilgi alışverişi, diyalog ve
karşılıklı anlaşma ihtimallerini artırır. Burada
başlıca rol mağdurundur; fakat bunun
yanında failin ihtiyaç ve becerileri de göz
önünde bulundurulur. İyileştirme ve faili
toplumun içine yeniden kabul etme, failin da
zarar gördüğünün kabul edilmesiyle olur. Fail
bu şekilde eğitilir ve desteklenir. Bu süreçte
faili toplumdan uzaklaştırmak ve faile katı
sınırlamalar getirmek en aza indirilmelidir.
ONARICI ADALET MODELİNİN
PRENSİPLERİ
Onarıcı Adalet, ceza adaleti sisteminde değişimi
savunan global ve sosyal bir harekettir. Onarıcı
adaletin temel çekirdek değeri, hasarı hasarla
dengelemekten öte ilişkileri düzeltmektir.
Ceza adalet sisteminin merkezine suç değil,
toplum yerleştirilir. Onarıcı adalet sürecinde,
mağdur, fail ve toplum, suçun kötü sonuçlarını
onarmak için neler yapılabileceği hakkında
hep birlikte rol alırlar (Braithwaite, 2003:157).
Onarıcı adalet, risk içermesinin yanında sosyal
adaleti iyileştirme potansiyeline de sahiptir.
Onarıcı adalet sistemi ceza adalet sisteminin
içine marjinal bir giriş yapmıştır (Braithwaite,
2003: 161).
Onarıcı adaletin alternatif ihtilaf çözümlerinde
artan bir popülaritesi vardır. Diyalog, müzakere
ve anlaşma ana düşüncedir. Kullanılan diyalog
şekillerinde uzmanlar ve avukatlardan çok;
mağdur, fail ve toplum temsilcilerinin sesi
çıkmalıdır. Tam anlamıyla tatmin oluşabilmesi
için süreç içinde bireylerin, uzman ve
avukatlardan çok görev alması gerekir.
Avukat ve uzmanlar sadece danışman olarak
ve tavsiye veren olarak görev alırlar. Onarma
ve telafi ile uğraşan mağdur prosedürün
içinde daha çok yer almalıdır. Devlet
sürece doğrudan değil, tarafların haklarını
koruyabilecek yasal tavsiyelere ulaşmalarını
sağlayarak katılır. Fail-mağdur uzlaştırması,
yargılama halkaları ve görüşmeler,
prensipleri gerçekleştirecek seçeneklerden
bazılarıdır. Bu prosedürlerin mağdur
üzerindeki etkileri dikkatle gözlemlenmeli ve
değerlendirilmelidir. Paydaşların tatmini ve
sonuçların doğrulukları her durumda tekrar
tekrar ölçülmelidir (Ashworth, 2003: 164-178).
Devlet ceza adaletinin yönetiminden sorumlu
olmalıdır. Suçun onarılması ve telafisinde
uygulanan prensipler kanunlarla tutarlı olmalı
ve bu tutarlılık suçun ciddiliğiyle aynı oranda
olmalıdır (Ashworth, 2003: 176–177):
İyileştirme, ahlak eğitimi, toplumsal katılım,
topluma önem vermek, saygılı diyalog,
affedicilik, sorumluluk, özür ve tazmin onarıcı
adalet modelinin değerlerini oluştururlar
(Braithwaite, 2003: 54-64).
Onarıcı adalet üzerine çalışma yapan
araştırmacılardan Bazemore ve Walgrave’e
göre (1999), onarıcı adalet modelinin
prensipleri onarma, katılım ve toplumda ve
devlette rol dönüşümünden ibarettir.
ONARICI ADALET MODELİNİN
AMAÇLARI
Onarıcı adaletten ilk amaçlanan, geçmiş ve
şimdiki zaman arasında iletişim kurabilmektir.
Failden neden suça yöneldiğini söylemesi
ve mağdurun suç hakkındaki sorularını
yanıtlaması istenir. Mağdur ve suçtan etkilenen
toplumun diğer üyeleri, suçun kendi üzerindeki
etkilerini anlatırlar. Katılımcılar, prosedürün
adil işlemesini ve insanların birbirlerinin düşüncelerine katılmasa bile birbirlerini
saygıyla dinlemesini beklerler (Shapland,
Atkinson, Atkinson, Colledge, Dignan, Howes,
Johnstone, Robinson ve Sorsby, 2006: 512). Bu
iletişimden beklenen ikinci amaç bir özür elde
edebilmektir. Bu özür sözlü veya davranışlarla
olabilir (Shapland vd., 2006: 513). Süreç içinde
bir konferansın, görüşme ortamının oluşması
beklenen üçüncü amaçtır (Shapland vd.,
2006: 515).
Onarıcı adaletin yalnızca geçmişe değil
geleceğe odaklı da olması, modeli diğer
yargılama modellerinden ayıran önemli bir
ayrıcalıktır. Marshall’ın (1999: 8) tanımında
da belirtildiği gibi, bireyler suçun kötü
sonuçlarıyla ve geleceğe etkileriyle başa
çıkmayı müştereken çözer.
Onarıcı adalet sürecinden sonrasına
bakıldığında elde edilmek istenen sonuçlar
rehabilitasyon, düzeltme, iyileştirme ve
onarma olarak sıralanabilir (Shapland vd.,
2006: 516–519).
Mağdurun itibarını onarmak önemlidir. İtibar,
utanca göğüs gererek, suçun kötü sonuçları
için sorumluluk kabul ederek ve içtenlikle özür
dileyerek en iyi şekilde onarılmalıdır. Mağdurun
yanında failin itibarı da onarılmalıdır. Failin
itibarını yeniden kazanabilmesi ve bir işe, bir
geleceğe sahip olabilmeyi ümit edebilmesi için
bazı eğitsel başarılar elde etmelidir (Braitwaite
2003: 57). Onarıcı adaleti, fail ve mağdur ile
birlikte onlara onarma sürecinde yardımcı
olacak okulları, etnik toplulukları, dini birlikleri
ve diğer toplulukları geliştirmek için de birer
alternatiftir
SONUÇ
Çocuk adalet sisteminde uzlaştırma müessesesi
incelenirken onarıcı adalet modeli ışığında
konuyu ele almak gerekmektedir. Dolayısıyla
konunun uygulamaya geçirilmesinde de
onarıcı adalet modelinin amaç ve prensipleri
göz önünde bulundurulmalıdır. Onarıcı adalet
sisteminin altyapısı tüm ayrıntılarıyla sistemin
içine yerleştirildiği zaman çocuklar için olumlu
yanlarından faydalı sonuçlar elde etme olasılığı
artacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder