DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ!
COĞRAFİ İŞARETLERİN ÖNEMİ VE VİZE (KIRKLARELİ)’NİN COĞRAFİ İŞARETLERİ
Özet
Coğrafi işaret uygulaması kısaca yerel bir ürünün veya değerin belirli yasalar çerçevesinde koruma altına alınması şeklinde değerlendirilebilir. Bununla beraber bugünkü şeklini 1995 yılında almış olmasına karşın geçmişi yüzlerce yıl öncesine uzanan bir uygulama olup belirli kriterlere göre ele alınan değerleri gelecek nesillere en az bozulmayla aktarıp söz konusu değerlerin uluslararası piyasalara tanıtılmasında önemli bir uygulamadır. Tespit edilen değerlerin en az bir özelliği ile sınırları belli bir coğrafyadan kaynağını alması uygulamanın temelini teşkil etmektedir. Bu şekliyle ülkelerin milli değerleri koruma altına alınmış olduğu gibi hem iktisadi hayata hem de kültür hayatına ciddi kazanımlar sağlanmaktadır. Köklü geçmişiyle Türkiye’de coğrafi işaret açısından oldukça zengin bir ülke olup sayıları binlerle ifade edilmektedir. Fakat 2012 yılı itibariyle toplam 155 ulusal değerimiz coğrafi işaret kapsamına alınmış 224 tanesinin de müracaatı yapılmıştır. Bu çalışmamızda söz konusu uygulama kapsamında genelde Kırklareli özelde ise Vize ölçeğinde potansiyel coğrafi işaretler üzerinde durularak nelerin yapılması gerektiği ve bunun bölgeye sağlayacağı kazanımlar üzerinde durulmuştur.
Coğrafi işaret uygulaması “Yerelliğin Dünya ile Buluşması” sloganıyla yerel veya başka bir ifadeyle otantik ürünlerin korunarak gelecek nesillere bozulmadan aktarılması amacıyla alınan bir dizi yasal tedbirler şeklinde ifade edilebilir. Adından da anlaşılacağı üzere coğrafi işaret kapsamına alınan ürünler bir bölge, kasaba, köy, şehir veya havza gibi sınırları net bir şekilde çizilebilecek bir sahaya bütünüyle veya en az bir özelliğiyle bağlı olan ürünlerdir (Gökovalı, 2007, 142; Şahin, 2011b, 3; Özdemir, 2012, 65). Başka bir ifadeyle coğrafi işaretler kapsamına alınan bir ürünün bir veya birkaç zelliğini muhakkak sınırları belli bir alandanalmış olması gerekmektedir. Böylelikle işaretleme kapsamına alınmış ürün, özelliğini aldığı bölgenin adıyla anılarak bir marka haline gelmektedir. Adı geçen uygulama ile ilgili Türkiye’deki yetkili birim Türk Patent Enstitüsü’dür. Kurum, 1995 yılından beri coğrafi işaretler ile ilgili faaliyetlerine aralıksız devam etmektedir.
Türkiye, coğrafi konumu ve özellikleriyle ayrıca köklü kültürüyle coğrafi işaretler bakımından oldukça büyük bir potansiyele sahiptir. Kısa mesafelerde kayda değer çeşitlilik arz eden ekolojik yapısı, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olması, farklı kültürlerden milletleri barındırması gi bi özellikleri sayesinde henüz 1551 ürünü tescillenen ülkemizde ileride bu sayının çok daha artacağı muhtemeldir. 2012 yılı itibariyle Türk Patent Enstitüsü’ne toplam 224 adet coğrafi işaret başvurusu yapılmıştır (Anonim, 2011a). Kırklareli, ulaşım bakımından stratejik konumu ve İstanbul gibi tarih boyunca önemini korumuş önemli bir merkeze yakınlığı nedeniyle köklü bir geçmişe sahip illerimizden birisidir. Konumu nedeniyle geçmişi binlerce yıl gerilere uzanan bir medeniyet tarihine sahip Kırklareli, farklı milletlerden pek çok ulusa merkezlik etmiş olması ile zengin bir kültürel mirasa sahiptir.
Merkez ilçeden sonra en geniş ilçe olan Vize’de zengin kültürel ve doğal değerleriyle tarih boyunca sürekli göz önünde kalmış, bunun avantaj (ticaret açısından) ve dezavantajlarını (sık sık yaşanan işgaller) ise yoğun olarak yaşamış bir ilçemizdir. Bu çalışmada köklü geçmişi, kendine has ekolojik özellikleri vezengin kültürel değerleriyle Vize ilçesinin coğrafi işaret kapsamına alınabilecek ürünleri ile Kırklareli’nin potansiyel coğrafi işaretleri ortaya konarak yapılması gerekenler ele alınmıştır. Bu kapsamda Vize ilçe merkezi başta olmak üzere Göztepe Mevkii çevresinde ıhlamur; Kızılcıkdere (Merkez) ve Deveçatağı (Merkez)’nda hardaliye;son olarak da Merkez, Vize ve Lüleburgaz’da geleneksel (yerel) peynirleri ile ilgili gözlem ve mülakatlar yapılmıştır. Bu kapsamda ıhlamur ile ilgili Vize Belediyesi’nin girişimleri yerinde gözlenip yöre halkından söz konusu içecek bitkisinin önemi ve alternatif kullanım biçimleri hakkında bilgi alınmış ve bunun neticesinde “Ihlamur Şurubu (Şerbeti)” tanıtılmaya gayret edilmiştir. Geçmişi oldukça gerilere uzanan Hardaliye ile ilgili yöre bağcıları ve sayıları oldukça az olan hardaliye üreticileri ile yapılan mülakatların neticesinde söz konusu içeceğin günümüzdeki boyutu ve adım adım sanayileşmeye doğru ilerleyişi hakkında bilgiler edinilmiş, içeceğin imalat aşaması yerinde gözlemlenerek izaha çalışılmıştır. Kırklareli denildiğinde ilk akla gelen peynirler ise zengin bir çeşitliliğe sahip olup bu kapsamda üç ilçede hem geleneksel üretim metodlarıyla hem de sanayi tipi üretimiyle elde edilen peynirler yerinde incelenmiştir. Bununla birlikte peynir ile ilgili yapılan coğrafi işaret başvurusu hususunda önerilerde bulunularak sektörle alakalı yapılması gerekenler belirtilmiştir. Kırklareli’nin potansiyel coğrafi işaretlerinin ortaya konmasında yaşayan kültürün yani yöre halkının geçmişten günümüze değin bozulmadan taşıdığı milli hafızanın kayıt altına alınması ve muhtemel diğer coğrafi işaretlerin (Yöresel yemekler, dokumalar, el işleri gibi) ortaya konulması amacıyla bu gibi çalışmaların daha da yaygınlaştırılması gerekmektedir.
Coğrafi İşaretlerin Kapsamı ve Tarihsel Süreçteki Gelişimi
En kısa tanımıyla Coğrafi İşaret; kendine has en az bir veya daha fazla özelliği ile sınırları belli bir yöreye ya da ülkeye özgü ürünü adı geçen saha ile bir marka (etiket, işaret) haline getirmedeki bir dizi süreci ifade etmektedir. Bu uygulamayla hedeflenenler arasında sınırları belli bir alanla özdeşleşmiş olan bu ürünlerin birer marka haline gelerek öncelikle kapsam dahilindeki ürünlerin kalitesini koruyarak üreticiye destek olmak ve milli değerleri gelecek nesillere bozulmadan aktarmak aynı zamanda da kırsal kalkınmaya destek olmak öne çıkmaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde coğrafi işaretlerin ülkeler için maddi ve manevi açıdan büyük önem taşıdığı sonucu ortaya çıkmaktadır.
Coğrafi işaret uygulamasının geçmişine kısaca değinecek olursak; ilk defa 19. yy.’ın sonlarında ortaya konmuş, ilk uygulama ise Fransa’da (Unvan d’origine contrôlée -AOC-) 20. yy.’ın başında gerçekleşmiştir (Suratno, 2004; 89). 1883 yılında Paris Sözleşmesi ile ilk yasal düzenlemeler yapılmış, 1958’de de Lizbon Anlaşması ile Avrupa ülkelerince kapsamı netleştirilmiş ve biraz daha genişletilmiş, 17 ülke “Coğrafi İşaretler (Geographical Indications -GI-)” adı altında bir dizi kararı onaylamış ve ilk olarak 170 ürün coğrafi işaretler kapsamına alınmıştır (Suratno, 2004; 89). 15 Ekim 2000 tarihinde ise söz konusu sözleşmeye imza atan ülke sayısı 160’a ulaşmış ve uluslararası bir nitelik kazanmıştır (Şahin, 2011b; 5). Türkiye’de tescilleme konusunda yapılan ilk girişimler 19. yy.’a kadar uzanmaktadır. 1871’te “Alameti Farika Nizamnamesi” bu konudaki ilk girişim olarak kabul edilmekle birlikte günümüzdeki şeklini 1995 yılında 555 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile “Coğrafi İşaretler” uygulaması ile almış olup Türk Patent Enstitüsü tescil haklarıyla ilgili resmi kurum olarak belirtilmiştir. Bafra Pidesi, Taşköprü Sarımsağı, Çelikhan Tütünü, Dev Nizip Zeytinyağı, İzmit Pişmaniyesi, Kars El Halısı, Ezine Peyniri, Afyon Mermeri, Osmaniye Yerfıstığı gibi toplam 155 ürün Türkiye’nin birer nişanesi olarak ortaya çıktıkları yörenin adıyla birlikte koruma altına alınmış ve birer marka olmuşlardır (Anonim, 2011a; Şahin, 2011a, 504; Şahin, 2011b, 5)
Vize (Kırklareli)’nin Coğrafi İşaretleri
Vize’nin coğrafi işaretlerini tanıtmaya geçmeden evvel ilçeyle ilgili kısaca bilgi vermek yerinde olacaktır. Vize, Marmara Bölgesi’nin Yıldız Dağları Bölümü’nde yer alan Kırklareli’nin Merkez ilçesinden sonra 1.119 km²’lik yüzölçümüyle ikinci en büyük ilçesidir (Şekil 2). Stratejik konumu itibariyle Trakya’nın en önemli merkezlerinden olan Vize (Byzia, Bizye, Vyza), adından da anlaşıldığı üzere Avrupa ve Asya arasında önemli bir geçiş noktasıdır. İlçe bu önemli konumu nedeniyle tarih boyunca sık sık işgallere uğramış ve pek çok ulus tarafından ele geçirilmeye çalışılmıştır. Nihayet 2 Kasım 1922’de Vize, 10 Kasım da ise tüm Kırklareli düşman işgalin den kurtulmuş, hemen ertesi yıl Vize’de belediye statüsü kazanmıştır. İlçenin bu önemli konumu ve tarih boyunca yaşadığı işgaller ve farklı kültürlerden pek çok millet e yaptığı ev sahipliği köklü ve bir o kadar zengin kültürel bir mirasa sahip olması gibi bir avantaj da sağlamıştır Vize, kültürel veya bir başka ifadeyle beşeri zenginliklerinin yanı sıra tabii şartlar açısından da oldukça zengin bir yerdir. İl ölçeğinde 71.697 ha.’lık ormanlık ve fundalık alanıyla ikinci sırada yer alan Vize, barındırdığı bitki ve hayvan türleri ile birlikte sulak alanlarıyla da dikkat çekmektedir. Doğal hazinelerine örnek olarak Kıyıköy Doğal Sit Alanı ve Kasatura Körfez Tabiatı Koruma Alanı ilk sıralarda yer almaktadır.
Vize’nin beşeri ve tabii zenginlerinin doğal bir son ucu olarak günümüzde alternatif turizm faaliyetleri kapsamında kırsal turizm, gastro-turizm ve agro-turizmin yanında Bağ Bozumu gibi etkinlikler ve kültür turizmine konu olabilecek değerleriyle büyük bir potansiyele sahiptir. Özellikle İstanbul gibi bir metropole yakınlığı ile günübirlikçiler haricinde yabancı turistler içinde altyapı çalışmaları tamamlandığı taktirde önemli bir cazibe merkezi haline gelebilecek nitelikteki Vize, gelecekte sadece Kırklareli’nin değil başta Marmara Bölgesi olmak üzere Türkiye ölçeğinde ve nihayet 2 Haziran 2012 tarihinde Enns (Avusturya) şehrinde Cittaslow (Sakin Şehir) ilan edilmesiyle dünyanın en gözde yerleşim birimlerinden biri olma yolunda ilerlemektedir. Vize ilçesinin tabii ve beşeri zenginliklerinin bir sonucu olarak coğrafi işaret açısından da zengin bir yer olduğunu belirtebiliriz. Çoğu kaynakta ve yöre halkıyla yaptığımız görüşmelerde sıkça belirtildiği şekliyle “Ihlamur kokulu Vize” veya “Kırklareli’nin ıhlamur kokulu ilçesi” şeklindeki ifadelerden ıhlamurun ilçenin adeta ikinci bir ismi haline geldiğini anlıyoruz. Elbette burada sadece botanikteki anlamıyla ıhlamur ağacı kastedilmiş olmayıp yaz kış beğeniyle hazırlanan çeşitli içecekler de (Çay, şerbet) ifade edilmektedir. Bir diğer önemli coğrafi işaret adayı, yörenin milli içeceği olarak ifade edilen Hardaliye olup salt Vize’nin değil tüm Kırklareli’nin özel bir içeceği olarak yoğun bir şekilde tanıtılmaktadır. Türkiye’de mandıracılık denildiğinde ilk sıralarda sayılan yörenin kendine has süt ürünleri ise ayrıcaişa retleme kapsamına alınabilecek nitelikteki ürünler arasında sayılmaktadır.
SONUÇ
Coğrafi işaretleme ile hedeflenen, ürünün kalitesinin korunması ve kırsal kalkınmaya destek olunmasının yanında söz konusu tescilin anonim bir nitelikte oluşu, kişiyi değil tescil kurallarına bağlı kalınarak üretim yapan tüm üreticilerin haklarını koruması itibariyle de önemli bir uygulamadır. Böylelikle yöre alkını yerinde kalkındırmanın en önemli tedbirlerinden biri de alınmış olmaktadır. Bununla birlikte coğrafi işaretleme tüketici boyutuyla da önemli bir uygulamadır. Kalitesi koruma altına alınmış ve yöre adıyla markalaşmış olan ürün tüketici tarafından öncelikli olarak tercih edilmektedir. Bununla ilgili Avrupa’da yapılan bir araştırmanın sonucuna göre tüketicilerin %43’ü coğrafi işaret taşıyan ürünlere %10 daha fazla ödeme yapmayı uygun bulduklarını belirtmişlerdir (Anonim, 2011c; Şahin, 2011b, 9). Bu durum halkın coğrafi işaretler kapsamındaki ürünlere olan güvenini yansıtmakta olup özellikle Türkiye nüfusunun önemli bir kısmını oluşturan dar gelirli kırsal kesim halkının kalkınmasında oynayabileceği önemli rolün bir göstergesi niteliğindedir.
Elbette bir ürünün sadece coğrafi işaret kapsamına alınmasıyla üreticiye büyük yarar sağlayabileceğini söylemek mümkün değildir. Söz konusu herhangi bir ürünün coğrafi işaret olabilmesi uzun ve masraflı bir iştir. Bununla birlikte ürün işaretlendikten sonra da tescil sahibi kişiler veya kurum ürün kalitesi ve kaçak üretimi kontrol için iyi bir denetleyici organizasyona sahip olmalıdır. Ancak bu şekilde ürün kalitesinin devamlılığından bahsedilebilir. Eğer kişiler veya kurum coğrafi işaret kapsamındaki bir ürünün kaçak veya belirlenen standartlar dışında üretildiğini tespit ederse yasal yollara başvurma hakkına sahiptir. Bu konuda 1 yıldan 4 yıla kadar hapis ile 14 ila 27 bin TL. arasında değişen para cezası yanı sıra ticaretten men gibi caydırıcı cezalar verilmektedir. Bu kapsamda Ankara, İstanbul ve İzmir’de hizmet veren “Fikri ve Sınai Hak Mahkemeleri” yasal işlemleri yürütmektedirler. Bununla birlikte Türkiye’de coğrafi işaret kapsamına alınan ürünlerimiz konusunda
birtakım aksak ve zayıf yönler bulunduğunu da belirtmemiz gerekmektedir. Öncelikle Türk Standartları Enstitüsü tarafından yürütülen bu çalışmada daha sistemli bir yapılaşma içine girerek bir sınıflamaya gitmek ve tescillenecek ürünleri bu sınıflara ait kriterler ölçüsünde değerlendirmek yerinde olacaktır. Örneğin yöresel bir yemekle bir maden veya el işi aynı kriterlere göre işaretleme kapsamına alınamayacağından her bir sınıfa ait detaylı kriterler hazırlanmalıdır. Bununla birlikte coğrafi sınırlar belirlenirken muhakkak tescillenecek ürün hakkında bilgiye sahip coğrafyacılardan yardım alınmalıdır. Böylelikle özellikle lokal ürünlerin alanı çok daha sağlıklı bir şekilde tespit edilmiş olacaktır. Konuyu
daha da açıklayıcı hale getirmek için tescillenen ürünün lokasyon haritasının hazırlanmasıda çok önemlidir. Böylelikle girişimci veya üreticiler işaretli ürün ile ilgili yatırımlarını daha sağlıklı bir şekilde yapabileceklerdir. Türkiye gibi zengin bir kültürel geçmişe, çeşitlilik arz eden doğal şartlara sahip bir ülkede coğrafi işaret kapsamına alınmış ürün sayısı ne yazık ki çok düşük seviyededir. Mevcut 155 coğrafi işaretimiz yanında 224 tane de başvurusu yapı lıp inceleme aşamasında olan coğrafi işaret adayı ürün söz konusudur. Başvurusu yapılan ürünler arasında Kırklareli Üzüm Hardaliyesi ve Kırklareli Peyniri de bulunmaktadır. Bununla birlikte Vize’nin bir simgesi durumundaki ıhlamur ile ilgili henüz resmi bir girişim bulunmamakla beraber Vize Belediyesi “Vize Ihlamuru” adıyla coğrafi işaret başvurusu hazırlıkları içerisindedir.
Bununla birlikte daha öncede belirtildiği gibi başvurusu yapılırken salt ıhlamur adının kullanılması birtakım yanılgılara sebebiyet verebileceğinden çayı veya şurubu ya da her ikisi için ayrı ayrı müracaatın yapılması yerinde olacaktır. Bununla birlikte son yıllarda Kırklareli genelinde küçük çaplı gelişmelerin gözlendiği arıcılık faaliyeti kapsamında yöre ve jetasyonunda ıhlamur ağırlıklı sahalarda
ıhlamur balı üretimi teşvik edilerek “Vize veya Kırklareli Ihlamur Balı” yeni bir coğrafi işaret kazandırılabilir. Kırklareli gibi köklü bir geçmişe ve zengin bir kültür mirasına sahip ilimizin henüz kapsamlı bir şekilde ele alınmamış olmakla birlikte çok sayıda potansiyel coğrafi işareti bulunduğunu
ifade edebilmekteyiz. Coğrafi işaretler kapsamına alınan yemekler, dokumalar, çeşitli araç ve gereçler, içecekler, elişi ürünler il genelinde henüz ortaya konmamıştır. Burada yeri gelmişken belirtilmesi gereken önemli bir nokta ise söz konusu yöresel (geleneksel) ürünlerin genellikle turistik amaçlı çalışmalarda üstün körü bahsedilmesi hususudur. Bu değerlerin turistik amaçlı lanan broşür, afiş ve kitapçıklarda yer alan ürünler olarak algılanması konu üzerine ciddi anlamda ve bilimsel bir yaklaşımla
eğilinmesinin önüne geçmektedir. Oysaki söz konusu bu ürünlerin coğrafi işaret kapsamına alınarak korunması kültürel, iktisadi, sosyolojik ve tarihi açıdan büyük önem taşımaktadır.
Bu nedenle Kırklareli ölçeğinde de il, ilçe ve köyler dahilinde bir çalışma içerisine girilerek yöresel değerler kayıt altına alınmalıdır. Bu kapsamda ortaya çıkan ürünlerin coğrafi işaret kriterlerine uygunluğu incelenerek ivedilikle müracaatları yapılmalıdır. Müracaatı yapılan (Süt ürünleri gibi) veya müracaat aşamasına gelinen (Ihlamur çayı gibi) ürünlerde ise mutlaka farklı disiplinlerden araştırmacılarla ve coğrafi işaretler konusundaki uzmanlarla işbirliğine gidilmelidir. Böylelikle ileride karşılaşılabilecek hukuki sorunlar ve kavram karmaşalarının önüne en başından geçilmiş olunacaktır. Aksi taktirde Kangal Köpeği, Vakfıkebir Ekmeği, Safranbolu Safranı gibi önce işaret kapsamına alınan ürünlerin sonradan çıkartılması gibi sonuçlarla karşılaşılabilinir. Bu kapsamda öncelikle Kırklareli Peyniri ve Vize Ihlamuru gibi ürünlerin isimlendirilmesinden başlanarak her yönüyle (Tarihi, biyolojisi, kimyasal özellikleri, yapım aşaması, coğrafi sınırları gibi) ele alınması temel noktayı oluşturmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder