Hüseyin Cahit Yalçın Hayatı- Edebi Kişiliği, Eserleri, Hayatı - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Mayıs 27, 2015

Hüseyin Cahit Yalçın Hayatı- Edebi Kişiliği, Eserleri, Hayatı

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
Hüseyin Cahit Yalçın Hayatı- Edebi Kişiliği, Eserleri, Hayatı


 Hüseyin Cahit Aralık 1875’te Balıkesir’de doğdu. Ali Rıza Efendi’nin oğlu olan yazar, ilk eğitimini Aksaray’da ” Yakup Ağa” mahalle mektebinde yaptı. 8 yaşında babasının tayini üzerine Serez’e gitti ve orada askeri rüştiyeyi bitirdi onun yetişmesinde  aile çevresinin rolü büyüktür. Okuma zevkini, dini ve tasavvufi eserlere meraklı olan babası le gazeteye ve siyasete ilgi duyan annesinden aldı ve küçük yaşta Ahmet Mithat’ın eserlerini okudu. On üç yaşında annesiyle birlikte İstanbul’a geldi. Romana olan merakı gittikçe artan Hüseyin Cahit Xavier de Montepin, Emilegaborieau gibi Fransız romancılarını okumaya başlamıştı. Ahmet Mithat’ı taklit ederek yazdığı Nadide’yi 1891’de yayımladı. 1893’te idadiyi bitiren yazar, Beşir Fuat’ı Namık Kemal’i, Ahmet Rıza ve Mizancı Murat’ı tanımıştı. 1893’te mülkiyeye girdi. Fransızca romanları asıllarından okumaya ve tercüme etmeye çalışıyordu. Bu yıllarda tanıdığı Bourget ile Zola’ya hayran olmuştu. Hüseyin Cahit’in kişiliği bu etkiler altında hürriyetçi, istibdat aleyhtarı, batı kültürüne bağlı, dini ölçülerden uzak ve idealist olarak oluşmuştu.

 Onun ilk edebi faaliyeti” mektep” dergisindedir. Bazı yazıları ve ilk hikayesi bu dergide yayımlandı. Bu arada vekil öğretmenlikte yapmaktaydı. ”Mektep” dergisinde Cenap ve Mehmet Rauf’la tanışmış olan Hüseyin Cahit,1896’da ”Rönaka” adlı hikayesiyle servetifinun topluluğuna katıldı. Ayrıca mütalaa” dergisinde, “tarik”, “sabah” ve “sadet gazetelerinde de yazmaktaydı. Servetifinun topluluğunun bir mensubu olarak önemli iki  faaliyeti vardır:

a. Edebiyat-I Cedide Kütüphanesi’nin kurulmasını sağlamak  

b. Servetifinun dergisinde topluluğun sanat ve edebiyat görüşlerini açıklayan, savunan tartışmalar ve estetikle ilgili yazılar yazmak.

 Üretken bir yazar olan Hüseyin Cahit, mücadeleci, atak kişiliğiyle ve çalışkanlığıyla bu edebi mesleğin sözcüsü durumundadır. Tevfik Fikret ‘ten sonra kısa bir süre Servetifünun yazı işlerini yürüten Hüseyin Cahit, 1901’de Fransızcadan tercüme ettiği ”Edebiyat ve Hukuk” adlı yazısını yayımladı. Bu yazı, derginin kapatılmasına ve edebi faaliyetinin sona ermesine neden oldu. Hüseyin Cahit, 1904’e kadar bu dergide takma adlarla sağlık ve beslenme konularında yazılar yazdı, Fransızcadan hikaye ve romanlar tercüme etti. Dil bilgisi ve sözcük çalışmaları yaptı. Dili, kendi yapısı ve özellikleri içinde incelemeye çalışan ve Fransız gramercilerin metodunu uygulayan Hüseyin Cahit’in bu konudaki ilk kitabı ”  Türkçe sarf ve Nahv ” , 1908’de yayımlandı.1908’den sonra değişik bir hüviyete bürünen Hüseyin Cahit, bu hüviyetini hayatının sonuna kadar devam ettirir. Daima siyasetin ve siyasi konuların içimde olan yazarın bu tutumu, Servetifünuncu kişiliğine tamamen zıttır. Ondaki kavgacı ve mücadeleci ruh, Servetifünun dergisindeki polemikçi  ve atak yazılardan da hissedilmektedir.1908’den sonra o, İttihat ve Terakki’nin amansız bir savunucusu durumundadır ve edebiyatı  tamamen bırakarak siyasi hayatı seçmiştir. Siyasi hayatın  iniş çıkışları içerisinde zaman zaman ülkeden kaçmak durumunda kaldı. Kamil Paşa’nın sadrazam olmasıyla 1912’de Viyana’ya kaçtı. 1913’te İstanbul’a döndü ve tekrar ”tanin”i çıkarmaya başladı. Balkan Savaşı sonunda ”Tanin” İttihat ve Terakki’ye satarak siyasetten kısmen çekildi.1918’de Karksbad’a Viyana’ya gitti, İstanbul dönüşünde1919’daingiliz tarafından Malta’ya sürüldü. Burada İtalyanca ve İngilizce öğrenen yazar İtalyan edebiyatından çeviriler yaptı. İstanbul’a dönünce tekrar siyasete ve gazeteciliğe başladı.1923’te istiklal mahkemesinde yargılanıp beraat ettiyse de 1925’te tekrar yargılandı ve Çorum’da müebbet sürgüne mahkum edildi. Cezasının kaldırılması üzerine bir yıl sonra İstanbul’a döndü. Bir banka yöneticiliği yapan Hüseyin Cahit,1933’te Akşam’da yazmaya başladı.1933’ten itibaren kendi görüşlerini yansıtan “Fakir Hareketleri” dergisini çıkarmaya başladı.1935-1946 yılları arasında magazin dergisi olan Yedi Gün’de sohbetler, denemeler seyahat notları;1936-1938 yılların da Boğaziçi dergisi tarihsel sohbetler yayımladı.1939’da iktidar partisiyle aralarındaki soğukluğu giderip İstanbul milletvekili oldu.1954’e kadar bu görevini sürdürdü.1943’te Tanin’i çıkmaya başladı.1957 seçimlerinde milletvekili adayı oldu ancak sonuçları görmeden öldü.

SANATI VE EDEBİ KİŞİLİĞİ                                                   

Hüseyin Cahit’in hayali hacimli olan edebi faaliyeti hikayeler, romanlar, edebi fıkralar, mensur şiirleri, makaleler ve tercümeler olarak toplanabilir. Hikayelerini kronolojik olarak iki devreye ayırabilir:1896’da 1908’e kadar olan birinci devrede yazdığı hikayelerin ilki “ Ada Vapurunda” adındadır ve 20 Şubat 1896’da “Mektep” dergisinde yayımlanmıştır. Servetifünun Döneminde bir hayali hikaye yazan Hüseyin Cahit, bunları “Hayat-ı Muhayyel”de ve “Hayat-ı Hakikiye Sahneleri ”nde toplamıştır.1901 ile 1908 arasında yazdığı hikayeler birkaç tanedir,Hüseyin Cahit’in hikayeciliğinin ikinci devresi 1922’de başlar. Fransa’nın Menton şehrinde yazdığı hikayeleriyle diğer yazıları “Niçin Aldatırlarmış?” adlı kitapta yayımlanmıştır. Bütün hikayelerinde, yazdığı yer ve tarih belirlemiştir. Servetifünun’da gelenek haline gelen bu davranış, hikayeciliğin gelişmesi takip bakımında çok faydalıdır.cemalaksoy.org Bu hikayelerde romantik ve realist unsurlar bulunmakla birlikte kuruluş ve hayat bakış yönüyle natüralist olarak değerlendirilebilir. Karamsar tipler çoğunluktadır ve “ hayal-gerçek” zıtlığı hikayenin temelini oluşturur. Yazar;çapkın ve maceraperest tipler, zengin ve asil Avrupalı tipler olmak üzere çok çeşitli kişiliklere yer verir.Hüseyin Cahit;kendisi ve kendi nesil ile ilgili konuları ele almış,kahramanların ruh durumları incelenmiştir.Hikayeler romantik ve realist mekan tasvirleri bir arda bulunur.Yazar “determinist” bir bakışla çevre ve sosyal şatların insan psikolojisini ve davranışlarını tayin ettiği görüşündedir ve hikayelerin bu görüşle kaleme almıştır. Bu bakımdan bu hikayelerin natüralist bir bakışla yazdıklarını söyleyebiliriz.

Hüseyin Cahit’in yazdığı iki roman birbirinden çok farklıdır. Gençlik devrinin eseri olan ilk romanı “Nadide” , Ahmet Mithat’ı taklit eden acemice yazılmış, cinayetlere örülü bir eserdir. Romantik ve didaktik özellikler taşıyan bu eser geleneklere yer verdiği için sosyolojik bakımdan değerli sayılabilir. İkinci roman “Hayal İçinde” bir gencin aşkını konu almaktadır. Romanın hareket  noktasını Hüseyin Cahit’in yaşadığı bir macera oluşturur. Romanın kahramanı başka bir aleme mensup bir genç kızı aşık olur ve hayatın gerçekleriyle karşılaşır. Neticede gencin ruhunda bir değişiklik olur. O,artık şüpheci ve inkarcı bir tutum içinde derin bir determinizme saplanmıştır. Bu macera, bireysel gibi görünmekle birlikte “Türk aydınının Batı ile Doğu arasındaki ikilemli tutumu ile birleşerek” karışık bir hale gelir. Bu özelliklerden dolayı bu roman, realist ve olgun bir eserdir.

“Hayat-ı Hakikiye Sahneleri”nde onun Servetifünun’da yayımlanan küçük edebi fıkraları yer almaktadır. Bunlar onun sosyal içerikli hikayelerine benzer. Fıkralardaki tasvir gücü ve sosyal tenkit, Hüseyin Cahit’in başarılı bir gözlemci olduğunu gösterir. Bunlar, devrinde ilgili uyanmıştır.

Hüseyin Cahit, sanat ve edebiyatla ilgili makaleleriyle bir estetikçi olarak da karşımıza çıkmaktadır. Yazarın Batı’daki akımları, edebiyat ve sanat harekelerini takip eden, tanıtan, Servetifünun’un görüşleri savunan ve kendi arkadaşının eserlerini tenkit ve tahlil eden bu yazılar oldukça hacimlidir. Öğrendiğini ve okuduğunu geniş bir kalite kitleye yayma huyuna sahip olan Hüseyin Cahit’in bu yazıların büyük bir kısmı aktarma diye vasıflandırabileceğimiz serbest  tercümelerdir. Bunlar, ele aldıkları konular ve işleyiş bakımında oldukça dağınık fakat içerikleri dolayısıyla ciddi yazılardır ve Türk sanat hayatında önemli bir boşluğu doldurmaktadır.

Hüseyin Cahit’in eserleri üslupları bakımından üç kısma incelebilir: “Nadide” halk dilinden gelen kelime ve deyimlerin fazlaca yer verildiği meddah tarzını andıran bir üslup kullanılmıştır. Servetifünun yazıları eserlerde bu devrin anlayışına uygun olarak sanatı bir üslup vardır. Hüseyin Cahit, olgunluk devri romanda ve fıkralarında açık ve objektif bir anlatımı tercih eder. Sanat ve estetikle ilgili yazıları biraz dağınık bir üsluba sahip olmakta birlikte bu üçüncü bölüme dahil edilebilir.

1922’den sonra yazdığı hikaye ve makalelerinde, dönemin diline uygun; konuşma Türkçesine  dayanan aceleci ve sade bir ifade vardır.

BAŞLICA ESERLERİ

1. Nadide:  Ahmet Mithat tarzında yazdığı roman 1890’da basılmıştır.     

2.Hayal İçinde:  Hüseyin Cahit’in 1901’de yayımlanan ikinci romandır.

3.Hayat-ı Muhayyel:1899 ve 1901 yıllarında iki baskı yapan bu eser, Hüseyin Cahit’in ilk hikaye kitabıdır.

4. Hayat-ı Hakikiye Sahneleri: Küçük edebi fıkraların ve hikayelerin bulunduğu bu eser,1910’da yayımlanmıştır.

5. Niçin Aldatırlarmış: 1922’de yazılan bu eser, aynı yıl basılan ikinci baskısını 1943’te yapan bir hikaye kitabıdır.

6. Edebi Hatıralar: “Akın ”gazetesi ve“Fikir Hareketleri” dergisinde tefrika edilen bu hatıra yazıları, ilk defa 1935’te yayımlanmıştır.

7.Türkçe Sarf ve Nahv:

8.Kavgalarım(1910).

9.Benim Görüşümle Olaylar 1: Avrupa’yı arıyorum, Avrupa’dan bakışla Türkiye(1946)

10. Benim Görüşümle Olaylar 2: Karşımıza Çıkan ilk Hayati mesele(1946)

11. Benim Görüşümle Olaylar 3:Seçim Üzerinde yazılar(1946)

12. Benim Görüşümle Olaylar 4 : Komünist Tahriklerin Karşısında

13.Seçme Makaleler: (1951)

14.Siyasal Anılar(Haz.Rauf Mutluay) (1976)