Bilinçli İnternet Kullanımı Seminer Raporu - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Haziran 09, 2018

Bilinçli İnternet Kullanımı Seminer Raporu

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 

Bilinçli İnternet Kullanımı Seminer Raporu

Bilinçli İnternet Kullanımı Seminer Raporu Bilinçli İnternet Kullanımı

NEDEN BİLİNÇLİ VE GÜVENLİ İNTERNET?

Son dönemde gittikçe artan sosyal meda ve internet kullanımı nedeniyle psikolojisi bozulan tüketicilerin yüzde 43'ü kendini "bağımlı" olarak tanımlıyor.

Özel Eğitim Uygulamaları Evde Eğitim Seminer Çalışması
Özel Eğitim Uygulamaları Evde Eğitim Seminer Çalışması

Aileler, internet kullanmayı iyi bilmediklerinden muhtemel riskler konusunda da yeterli bilgi sahibi değildir. İnternet bağlantılı bilgisayarın evin ortak yaşam alanında bulunması tedbirine ise, Türk ailelerin sadece %24’ü başvurmaktadır. Öte yandan, Avrupalı ailelerin %67’si çocuklarının kullandığı bilgisayarı onların odalarında değil ortak kullanılan alanda bulundurmaktadır. Aradaki farkın büyüklüğü de ailelerimizde, internetin güvenli kullanımı bilincinin oldukça düşük olduğunun göstergesidir.

Ebeveynlerin sadece %36’sı, çocuklarıyla onları rahatsız edecek durumlarla karşılaştıklarında ne yapmaları gerektiği hakkında konuşmaktadır. Çocuklar ise internet güvenliği ve internette başkalarına nasıl davranmaları gerektiği konusunda tavsiye almak veya onları rahatsız eden durumlarda yardım istemek amacıyla ebeveynlerinden ziyade arkadaşlarına danışmaktadırlar.

Herhangi bir internet riski ile karşılaşmış çocukların yaklaşık yarısı bu durumu kimseyle paylaşmamaktadır. Zararlı bir içerikle karşılaştığında ailesini durumdan haberdar eden çocukların oranı %34,9’dur. Kalan %65,1’lik grupta yer alan çocuklar ise bu durumu ailelerinden saklamaktadır.

Araştırma
Yıl
Yaş 16
Yaş 74
Konu
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK ), 2016 yılı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması
2016
%54,9
%61,2
Bireylerin Bilgisayar ve İnternet Kullanımı 
2017
%56,6
%66,8
Erkeklerde %65,7 Kadınlarda   %47,7     
Erkeklerde %75,1 Kadınlarda %58,7

 Evde kendi odasında kullanım ise yüzde 84.6 ile en yüksek oran olarak dikkat çekiyor.Her on hanenin sekizi internet erişim imkanına sahiptir.
Araştırma
Yıl
Oran
Konu
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK ), 2016 yılı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması
2016 Nisan Ayı
% 76,3
Evden İnternete Erişim İmkanı
2017 Nisan Ayı
% 80,7

Konu
Yıl
Oran
Sıklık
Çocukların İnternet Kullanım Sıklıkları
2010
% 52.5
Haftada bir veya iki kez
2015
% 57.5
Her gün veya hemen hemen her gün

Konu
Amaç
Zaman
Oran
İnternet Kullanım Amaçları
Profil oluşturma, mesaj gönderme veya fotoğraf vb. içerik paylaşma
2016 yılının ilk üç ayında
% 82,4
Paylaşım sitelerinden video izleme
%74,5
Online haber, gazete ya da dergi okuma,
%69,5
Sağlıkla ilgili bilgi arama
%65,9
Mal ve hizmetler hakkında bilgi arama
%65,5
İnternet üzerinden müzik dinleme (web radyo)
%63,7

Konu
Yapılan Alışveriş Türü
Zaman
Oran
İnternet Üzerinden Alışveriş
Giyim ve spor malzemesi,
2016 yılı Nisan ile 2017 yılı Mart aylarını kapsayan on iki aylık dönemde
% 62,3
Ev eşyası (Mobilya, oyuncak, beyaz eşya, vb; tüketici elektroniği hariç),
%25,3
Seyahat bileti, araç kiralama vb,
%24,1
Gıda maddeleri ile günlük gereksinimler
%21,9
Elektronik araçlar (Cep telefonu, kamera, radyo, TV, DVD oynatıcı vb.)
%19



Konu
Zaman
Oran
İnternet Girme
Uyandıktan sonra 1 saat içerinde
% 62
Yatmadan 1 saat öncesinde
% 70
Yine araştırmaya göre her 3 internet kullanıcısından 1'i uyanır uyanmaz internete giriyor.

 

Araştırma
Konu
Zaman
Kullanıcı
Kullanıcı Profili
Oran
We Are Social ve Hootsuite tarafından yayınlanan “Digital in 2017 Global Overview” raporu
İnternet, Mobil ve Sosyal Medya Kullanıcı İstatistikleri
2017 yılı sonu itibariyle
Dünya nüfusu
İnternet kullanıcısı
% 50
Sosyal medya kullanıcısı
% 37
Türkiye’
İnternet ve aktif sosyal medya kullanıcısı
% 60
Aktif mobil sosyal medya kullanıcısı
% 52
En önemlisi ise 2000 ile 2018 yılı itibariyle dünyadaki internet kullanıcı sayısının % 1.052 oranında artmış olmasıdır.

Rapora göre Türkiye'deki cihaz kullanıcılarının yüzde 95'i cep telefonu sahibi ve yüzde 75'i akıllı telefon kullanıyor. Dizüstü ve masaüstü bilgisayar kullanımı yüzde 51 oranındayken, kullanıcılar gün içerisinde ortalama 7 saatini bilgisayar karşısında, 3 saatini telefon üzerinden internete bağlanarak ve 3 saatini sosyal medya platformlarında geçiriyor. TV karşısında geçirilen vakit ise ortalama 2 saat olarak açıklandı.

 

Özellikle Günümüzde iletişim ve paylaşım amaçlı web uygulamalarının ve sosyal ağların içeriği giderek büyümekte ve zenginleşmektedir. Sosyal ağ ve sosyal paylaşım sitelerinin sayıları her geçen gün kullanıcı sayıları ile birlikte artmaktadır. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından İnternet kullanıcısı 15-29 yaş arası gençler üzerinde yapılan araştırmada gençlerin %96’sının sosyal medya kullanıcısı olduğu gençlerin yanı sıra ebeveynlerinin de sosyal medya ile ilişkili olduğu ve her üç gençten birisinin sosyal ağlarda günde en az üç saat geçirdiği görülmüştür. Sosyal ağlardaki kullanıcıların çoğunun, bu sitelerde güvenlik ve gizlilik ayarlarını nasıl yapılacağını bilmediği, bu siteler üzerinden gerçek olmayan bilgileri beyan etmek zorunda kaldığı, tanımadıkları kişilerle iletişim kurduğu anlaşılmaktadır. Yapılan bir araştırmada, ülkemizdeki çocukların %46’sının sosyal ağlarda kişisel bilgilerini koruma yöntemlerini bilmediği gönderilerini, kişisel fotoğraflarını ve doğum tarihleri gibi özel bilgilerini herkesle paylaştığı ortaya konmuştur.

 

Çocukların ve gençlerin çevrim içi ortamlarda maruz kalacakları sakıncalı içeriklerden korunması görevi öncelikle ailelerinin sorumluluğundadır. Yapılan çalışmalar ailelerin bu işlevi gerçekleştirecek bilgi ve beceriye sahip olmadıklarını göstermektedir. Yapılan bir araştırmada araştırmaya katılan ebeveynlerin %60 gibi büyük bir çoğunluğunun İnternetin bilinçli, güvenli kullanımı konusunda nereye başvuracaklarını bilmediklerini belirtmişlerdir.

 

Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen ve 25 Avrupa ülkesinin katılımıyla gerçekleşen Avrupa Çevrim-içi Çocuklar Araştırma Projesi kapsamında Türkiye genelinde 9-16 yaş arası çocuk ve bu çocukların ebeveynleri ile görüşmeler yapılarak çocukların İnternet kullanımı ve İnternet riskleri incelenmiştir. EU Kids çalışması sonucunda çocukların İnternet güvenliği konusunda yeterli bilgi ve beceriye sahip olmadıkları ve annelerin İnternet kullanım oranlarının çok düşük olması nedeniyle çocuklarını yeterince desteklemedikleri belirtilmiş ve bu nedenle bilinçlendirmede farklı çözümlerin üretilmesi öneri olarak sunulmuştur. Çocukları muhtemel çevrimiçi risklere karşı bilinçlendirmek amacıyla aile, okul, politika geliştiriciler ve İnternet servis sağlayıcıların alabileceği önlemlere yer verilerek, güvenli İnternet kullanımını sağlamayı amaçlayan web sitelerinin daha çok kullanıcıya ulaşması için bu sitelerin tanıtımında iletişim araçları etkin şekilde kullanılması gerektiği belirtilmiştir.


Görünen yüzüyle internette bugün iletişim, bilgiye ulaşma, eğlence, bankacılık, alışveriş ve diğer pek çok şeyi yapabiliyoruz. Ayrıca sanal dünya aynı zamanda; çocuk istismarcılarının, uyuşturucu bataklığının, sözde sağlık ürünleri simsarlarının, sapkın inanışların, terör propagandalarının, müstehcenliğin ve gençlerimizi kötü yola sürükleyen fuhuş tehlikesinin yuvalandığı bir çukurdur ve tedbir alınmazsa bu tehlikeler bütün bir toplumu tehdit etmeye ve çoğalmaya devam edecektir.
Çocukların istismara daha açık ve savunmasızdır. Bu yüzden önce çocuklarımızı düşünmek zorundayız. Çünkü istismar edilen her çocuk toplumun telafisi zor, en ağır yarasıdır. Çocuk istismarı hem bir insanlık suçu hem de dünyada çok ağır cezası olan bir suçtur. 2007 yılından bu yana hizmet veren Bilgi İhbar Merkezi’ne (https://www.ihbarweb.org.tr/) gelen suç ihbarlarına bakıldığında ikinci sırada çocukların cinsel istismarının olduğu görülmektedir.
İnternet ve bilgisayar güvenliği konusunda yazılım geliştiren firmalar, internetin bilinçli kullanımı konusuna ya hiç vurgu yapmazlar ya da çok az bilgiyle konuyu es geçerler. Oysa internetin bilinçli kullanımı, internet güvenliğini de beraberinde getiren bir durumdur. Elbette güvenlik için antivirüs ve firewall programları kullanılmalı fakat bu yüzde yüz bir güvenlik sağlamayacaktır. Bu noktada çözüm: Güvenli İnternet Hizmeti, Antivirüs, Firewall ve Bilinçli İnternet Kullanımı olmalıdır.
Herhalde hepimiz kabul ederiz bu sözü: “Bir insanın, bir insana verebileceği en güzel şey güvendir.” İnternet ortamında güven aramak, çölde su aramaya benzer çoğunlukla. İnternetin insanlığa sunduğu kolaylıkları ve fırsatları inkâr etmiyoruz ve fakat internetin bize getirdikleri ile bizden alıp götürdükleri arasında bir hesap yapıldığında, toplumsal olarak “İnternet Güvenliği”, "İnternetin Bilinçli Kullanımı", "İnternetin Etik Kullanımı", "İnternet Hak-Hukuk ve Sorumlulukları" konusunun ne kadar önemli olduğunu daha net idrak edebiliriz.

“Bilinçli İnternet Kullanımı” Nedir?

Bilgi, insanlık tarihinin her döneminde kendisine ihtiyaç duyulan en önemli konulardan biri olmuştur. Yüzyıllar boyunca gerçek bilgiyi elde etmenin mücadelesi verilmiş ve bu uğurda çok emek sarf edilmiştir. Tarih öncesinden gönümüze gelen tabletler, mağara yazıları vb. bilginin elde edilmesi, muhafazası ve geleceğe aktarılması için gösterilen gayretin kanıtlarıdır.

İnsanın, bilgiyi saklama, paylaşma ve ona kolayca ulaşma istek ve ihtiyacından ortaya çıkan İnternet, birçok bilgisayar sistemini TCP/IP protokolüyle birbirine bağlayan ve gittikçe büyüyen küresel bir iletişim ağıdır. İnternette bilmeden, başını-sonunu hesap etmeden yapılan şeylerden genellikle zarar görülür. Denilebilir ki bilince giden yol; öğrenmekten, düşünmekten, sorgulamaktan ve farkında olmaktan geçer.
a. İnternet teknolojilerini kullanırken aynı zamanda kendimizi ve içinde bulunduğumuz durumları sorgulayabiliyor muyuz?
b. İnternette sergilediğimiz davranışların kendimize, ailemize ve diğer kullanıcılara yansımalarının ne olacağını biliyor muyuz?
c. İnterneti doğru ve ahlaki davranışlar çerçevesinde mi yoksa kötüye mi kullanıyoruz?
Bilinçli bir internet kullanımı noktasında bütün bu soruların cevaplarını düşünmek yol gösterici olacaktır.
Çocuğun Gelişimi Üzerine Etkileri

Çocuklar ve gençler arasında teknoloji bağımlılığı hızla yayılıyor. İnternet yayınları bilgi ve iletişim kaynağı olmanın ötesinde çocuk, genç ve yetişkinler için bağımlılık riski içerdiği, “Avrupa Çevrimiçi Çocuklar Araştırması’nın(2015) sonuçlarına göreTürkiye'de çocukların yüzde 25'i interneti bağımlılık derecesinde kullandığı tespit edilmiştir.

Hayat hakkında daha çok şey öğrenmek isteyen çocuk internet yayınlarını takip ederek davranışlarını popüler olana göre belirler. Dinledikleri müzikler, izlediği filmler, oynadığı oyunlar internet içeriklerden oluşturur. Saatlerce bilgisayar ve internet oyunları karşısında hareketsiz oturan çocuklarda beden gelişimini olumsuz etkilemenin yanı sıra bu hareketsizliğin verdiği huzursuzluk ve sinirli ruh bir hali oluşturur. Çocukta, beslenme hazım bozuklukları ve mide ağrıları, gözlerinde bozulmakalp atışlarında anormal derecede hızlanma gibi bedensel kronik hastalıklar oluşur.

1.Stres ve endişe
2.İçine kapanıklık,
3. Uyku rahatsızlıkları ve kâbuslar 
4. Sürekli şiddet içerikli yayın ve oyunlara maruz kalan çocuklarda saldırganlık davranışında artma
5. Okuldaki başarıda düşme
6. Sosyal ilişkilerde kopma, aile ve arkadaş çevresinden uzaklaşma
7. İnternet kullanımı hakkında aile ya da arkadaşlara yalan söylenmesi
8. Uyku, yemek yeme gibi günlük aktivitelerinde aksaklıklar

İnternet Güvenli mi?

Hiç kimse internet ortamında %100 güvenlik garantisi veremez. İnternet kullanıcısı kendi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirirse, interneti belli bir düzeyde güvenli hale getirebilir. Peki, nedir bu sorumluluklar:
1-Antivirüs ve firewall programı kullanmak, işletim sistemimizi güncel tutmak,
2-Neyi nerede aradığımıza dikkat etmek,
3-Kablosuz ağımızın şifresini paylaşmamak ve herkese açık şekilde bırakmamak, şifre güvenliğine dikkat etmek,
4-İnternet üzerinden alışveriş yapıyorsak sanal kredi kartı kullanmayı tercih etmek,
5-Şüpheli linkleri ve e-mailleri açmamak, tıklamamak, Phishing tuzağına düşmemek
6- Çok kişinin kullandığı bilgisayarda, bankacılık işlemlerini zorunlu olmadıkça yapmamak, internet bankacılığı ve çevrimiçi alışverişte dikkatli olmak
7-Üyelik istenen sitelerde kişisel bilgilerin tamamını vermemek, kimlik hırsızlığı ve dolandırıcılığa maruz kalmamak
8-Sosyal paylaşım sitelerinde kişisel gizlilik, mahremiyet ve paylaşım konularında ölçüler ve sınırlar belirlemek, sosyal ağ güvenliğine dikkat etmek
9.Aileler bilinçli internet kullanımı noktasında bilgilenmeli. Gerçek hayatta çocuklarımızı nasıl koruyorsak, internetten gelebilecek tehlikelerden de aynı şekilde korumalıyız. Çocuğumuzun internette kimlerle konuştuğundan, arkadaşlık kurduğundan haberdar olmalıyız. Çocuk ve gençler internet kullanımı, anne-baba gözetiminde yapılmalı. İnternet kullanımının süresi sınırlanmalı ve tavizsiz uygulanmalı. İnternet bağlantısı bulunan bilgisayar, ailenin ortak kullanım salon ve oturma odası gibi alanına konulmalı. Çocuklarımızı internetteki riskler ve tehlikeler noktasında bilgilendirmeliyiz. İnternette çocuğun girebileceği sitelerin güvenli olup olmadığı anne baba tarafından kontrol edilmeli ve çocuğa internette hiçbir zaman kişisel bilgilerini paylaşmaması gerektiği öğretilmeli. Mutlaka çocuklar internette yer alan her bilginin doğru olmayabileceği konusunda uyarılmalıdır.
10.İlköğretim müfredatına “Bilişim Şuuru” dersi konulmalı.
11.Türkiye genelinde bütün okullarda veliler ile birlikte bilinçlendirme faaliyetleri yürütülmeli.
12. Sivil Toplum Kuruluşları bu konuda daha fazla sorumluluk alıp, bilinçli internet kullanımı noktasında projeler üretmeli.
13. Aynı şekilde üniversiteler bu konuda projeler geliştirmeli.
14. “İnternete Özgürlük” diyenlerin "İnternette Saygı" kavramını da öncelemeleri gerekir. Bu kavramlar; internet ortamında insan haklarına saygılı davranışlar sergilenirse anlam kazınır.
15. Kendini sorumlu hisseden her birey, kurum ve kuruluş her şeyden önce şu soruyu sormalıdır: Bilinçli internet kullanımı ve güvenli bir internet ortamı için biz neler yapabiliriz?
16. Aynı şekilde yazılı ve görsel medyaya da büyük görevler düşüyor. Bilinçli ve insan haklarına önem verilen bir internet kullanımının ön plana çıkarılması konusunda görsel ve yazılı medya da farkındalık oluşturacak yazılar, haberler yayınlamalıdır. Site erişim engelleme kararları eleştirilebilir, eleştiri kadar bunun neden öyle olduğunu da ortaya koymak önemlidir.
17- Öncelikle çocukların ve gençlerin sonra da bütün bir toplumun internetten gelebilecek zararlı içerikleri filtreleyen, aynı zamanda ücretsiz de olan bir hizmet 2011 tarihinde başlatıldı: Güvenli İnternet Hizmeti. (http://www.guvenlinet.org.tr/) İnternette zararlı içeriklerle karşılaşmak istemeyen herkesin kullanabileceği önleyici bir hizmet. Bu da bir tedbirdir.
18-Yeni medya, müstehcenlik ve cinsellik üzerinden reytingi, reklamı ve fazla tık alma sevdasını artık bırakmalı, bu noktada cinsellik algısı henüz oturmayan gençleri ve çocukları düşünmelidir.
19- İnternet bağımlılığı ile mücadelede aile içi kaliteli ilişkinin önemi ortadadır. Ailenin çocuğa birebir ilgi ve sevgi gösterdiği vakitlere kaliteli zaman diyoruz. Ebeveyn bedensel, zihinsel ve duygusal olarak çocuğun seviyesine iner ve baş başa vakit geçirir. Anne-babanın birlikte zaman geçirmesi, çocuklarının merkezi sinir sisteminin, benlik saygısının ve temel güven duygusunun gelişimine olumlu katkıları olduğu belirtiliyor. Çocuğa “ben sana değer veriyorum” mesajı verilir. Çocuğunuzla mutfakta yemek hazırlamak, market alışverişi yapmak, birlikte gezmek hem öğrenme hem de eğlenme fırsatı olabilir. Kaliteli zaman uygulamalarında anne ve babanın katılımı önemlidir.
20-Bilgi toplumu stratejisi ve eylem planı hayata geçirilmelidir.
21-Çocukların interneti doğru kullanmasına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır.
22-Aile ve çocuklara yönelik internet paketleri hazırlanmalı ve yaygınlaştırılmalıdır.
23-Toplum destekli mücadele anlayışı benimsenmelidir.
24-İnternet ve tehlikeleri konusunda gençler eğitilmeli ve bilinçlendirilmelidir.
25-İnternet etiği oluşturulmalıdır.
26-Güvenli internet sayfası (bandrollü web sayfası) uygulamasına başlanmalıdır.
27-İnternet kafeleri faydalı mekanlara dönüştürecek düzenlemeler ve denetimler yapılmalıdır.
Kurallara uygun çalışan ve faydalı görülen internet kafeler ödüllendirilmelidir.



Ailelerin, farklı yaş grubundaki çocuklar için, güvenli internet ve bilgisayar kullanımını sağlamalarına yönelik önerilerden bazıları şöyledir:

2-6 YAŞ GRUBU ÇOCUKLAR;

Okul öncesi dönem olarak da adlandırılan bu dönemde çocuklar araştırmayı, yeni bir şeyler öğrenmeyi severler ve her şeyi merak ederler.  Ayrıca, çocukların en hareketli oldukları dönemdir. Çocuklar için BİT kullanımında başlangıç seviyesi de diyebileceğimiz bu dönemde, bilgisayar ve internet kullanımı çok sınırlı sürelerde olmalı ve ebeveynlerle birlikte gerçekleştirilmelidir. Çocuklar, anne veya babaları ile birlikte bilgisayarda oluşturulan resim albümlerine bakabilir, kendi yaşlarına göre yapılmış web sitelerini dolaşabilir, yaşlarına uygun oyunları oynayabilirler. Ayrıca, bu yaş dönemi çocuklar için;

1-Bilgisayar karşısında geçirilecek zaman bir ya da iki saati geçmemelidir ve bu sınırlandırmaya çocukların uymaları sağlanmalıdır.
2-Anne ve babalar, bu yaş dönemindeki çocukları bilgisayar veya internet başında yalnız bırakmamalı, devamlı yanında bulunmalıdır.
3- Bu yaş dönemi çocukların, oyun çocukları oldukları unutulmamalıdır. Bu nedenle, anne ve babaların gözetimi altında olmak şartıyla, bilgisayar ve internet kullanmalarına ve bilgisayarda oyun oynamalarına izin verilebilir. Ancak çocuğun sağlıklı gelişimi için yaşamındaki diğer etkinliklerle beraber orantılı süreler ayırması desteklenmelidir.
7-10 YAŞ GRUBU ÇOCUKLAR;
Bu yaş grubu çocuklar internet deneyimleri konusunda daha bilgilidir; ancak uygunsuz içeriklere maruz kalıp kalmadıklarını oğrenmek için onların internet kullanımlarını denetlemekte ve izlemekte fayda vardır. Bu yaştaki çocukların internet üzerinden hangi kişisel bilgileri vermemeleri gerektiğini anlamaları sağlanmalıdır. Ayrıca, 7-10 yaş arası çocuklar genelde yasaklanan davranışları sergileme eğilimindedir. Bu yaş dönemi çocuklar için;

1-Bilgisayar karşısında geçirilecek zaman bir ya da iki saati geçmemelidir. İlköğretim çağının, çocuğun oyun veya arkadaş gruplarına katılma çağı olduğu unutulmamalıdır. Bu onun sosyalleşebilmesi için bir gereksinimdir. Bu nedenle, çocuğun diğer faaliyetler (arkadaşlarıyla birlikte oynayacağı oyunlar, ders çalışma gibi) için harcayacağı zaman bilgisayar başında geçireceği zamandan çok daha fazla olmalıdır.
2-Bilgisayar, aile fertlerinin hepsinin çok rahat bir şekilde görebileceği bir yere, ailenin ortak kullanım alanına konulmalıdır.
3-Çocukla ne tip siteleri ziyaret edebileceği konusunda anlaşmaya varılmalı, yasaklamadan sakıncaları anlatılmalıdır.
4-Aileler çocukların, internette gezinmek için çocuklara uygun ya da ebeveyn denetimi olan bir arama motoru (Google Safe Search for Kids gibi) kullanmaları teşvik etmeli ya da kullanılan arama motorunun ayarlarının yüksek düzeyli olarak seçilmesi gerekmektedir.
5-Anne ve babalar, çocuklarının kendi elektronik posta (e-posta) hesaplarının olmasına izin vermek yerine, aile adına bir e-posta hesabı alarak çocuklarıyla birlikte o hesapları kullanmalıdır. Böylece ebeveynler, çocuğun iletişim içerisinde bulunduğu kişiler hakkında bilgi sahibi olacaklardır.
6-Anne ve babalar, bu yaş grubundaki çocuklarına internet iletişim araçlarını (e-posta, mesaj panoları ve forumlar gibi) kullanırken her konuda (iletişimde olduğu kişilerin kim olduğu, iletişime geçmek istediği kişiler, karşılaştığı olumsuzluklar gibi) kendilerine danışılmasını tavsiye etmelidir. Ayrıca, açılan e-postalarda, gelebilecek olan zararlı içeriklere karşı e-posta filtresi kullanılmalıdır.
7-Anne ve babalar, bu yaş dönemi çocuklarını internette gizlilik konusunda ve kişisel verilerin önemi konusunda şimdiden eğitmeye başlamalı ve her nerede İnternet erişimi yaparlarsa yapsınlar, kendilerine ya da ailelerine ilişkin hiç bir bilgiyi vermemeleri gerektiğini anlatmalıdırlar.
8-Anne ve babaların bu yaş grubundaki çocuklarının İnternette sosyal ağları kullanmasına izin vermemesi yapılacak en doğru davranıştır. Ancak, çocuğun merakını gidermesi bakımından, ebeveynin gözetiminde çocuk sitelerinde bulunan internet sohbetlerine girmesine ve arkadaşça sohbet etmesine izin verilebilir.
9-Aileler bu yaş grubu çocuklarına, izinleri olmaksızın herhangi bir dosyanın (müzik, resim dosyası ve bilgisayar oyunu gibi) karşıdan yüklenmesinin doğru olmadığı, bu yolla bilgisayarına virüs ve casus yazılımların bulaşabileceği anlatılmalıdır.
10-Anne ve babalar, çocuklarına, okulunda, çevresinde ve katıldığı etkinliklerde kendisine zarar verebilecek insan tiplerini nasıl izah ederek açıklıyorsa, internet ortamından gelebilecek tehlikeleri de açık açık anlatmalıdır.
11-Anne ve babalar, çocuklarına, çevrimiçi ortamda yazılan ve görünen her şeyin her zaman doğru olamayabileceğini, gerçek hayatta olduğu gibi sanal ortamda da iyi niyetli kişiler olduğu gibi kötü niyetli kişilerin de olabileceği anlatmalı ve kafasının karıştığı her durumda anne babasıyla rahatlıkla konuşabileceği hissettirmelidir. 
12-İnternette ödev, araştırma yaparken bulunan bilginin kaynağının gösterilmesi gerektiği ile film, müzik ve oyun dosyalarını yasal olmayan yollarla karşıdan yüklememeleri gerektiği,  aksi durumda tüm bunların bir nevi hırsızlık olduğu anlatılmalıdır. İnternette, ücretsiz olarak veya küçük bir ücret karşılığında yazılım, film, oyun ve müzik yüklenebilecek birçok farklı yer vardır. Aileler çocuğun yasa dışı yükleme yapmaya yönelmemesi adına müzik, oyun ve diğer yazılımlar için bir bütçe sağlayarak doğru sitelere yönlendirmelidir.

10-13 YAŞ GRUBU ÇOCUKLAR;

Ergenlik öncesi dönem olarak da isimlendirilen bu dönemde çocuklar her şeyi bilmek istediklerinden sürekli olarak araştırma ve inceleme içerisindedir. İnternetin sunduğu imkânların ve yeniliklerin farkında oldukları için, bu imkânları sonuna kadar kullanmak isterler. Yani bu dönemde çocuklarda çok hızlı değişimler yaşanmaktadır. Eğer bu değişim diğer alanlarda olduğu gibi İnternet ortamında da iyiye, güzele ve doğruya kanalize edilirse, çocukların zihinsel gelişimine faydalı olacaktır. Aksi takdirde, çocukların internette pornografi, suç örgütlerinin faaliyetleri gibi olumsuzluklarla karşılaşması mümkündür. 10-13 yaş grubu çocuklarda anne ve babaya bağımlılık devam etmekle birlikte olabildiğince bağımsız hareket etme isteği de görülmektedir. Bu yaş dönemi çocuklar için;

1-Bilgisayar karşısında geçirilecek zaman iki ya da üç saati geçmemelidir.
2-Her ne kadar gelişen mobil teknolojiler ile zor olsa da, bilgisayar, ailenin ortak kullanım alanına konulmalıdır. Her ne kadar bu yaş grubu çocukları yavaş yavaş kendi özgürlüklerini ilan etmeye başladıklarından interneti odalarına almak için direnseler de bu konuda taviz verilmemelidir.
3-Çocuklar internette gezinmek için, çocuklara ozel olarak hazırlanmış (Google Safe Search for Kids gibi) ya da ebeveyn denetimi olan arama motorlarını kullanmalıdır.
4-Anne ve babalar, bu yaş dönemi çocuklarına İnternet iletişim araçlarını (e-posta, mesaj panoları ve forumlar gibi) kullanırken, kendilerine ve ailelerine ait bilgileri vermemeleri hususunu öğretmelidir. Ayrıca, bu yaş dönemi çocuklar için kendileri adına, ebeveynlerin dilediklerinde kontrol edebilmeleri şartıyla, e-posta hesabı açılabilir. Açılan e-posta hesabında istenmeyen kötü içeriklere karşı e-posta filtresi etkin olmalıdır.
5-Anne ve babalar, bu yaş grubu çocuklarına kendilerinin izni olmadan herhangi bir dosyayı (müzik dosyası, bilgisayar oyunu, resim gibi) internetten indirmesinin doğru olmadığını öğretmelidir.
6-Anne ve babalar, bu yaş grubundaki çocuklarını, internet ortamında da gerçek dünyada olduğu gibi ahlaki davranışlara uyması gerektiği konusunda bilgilendirmeli, interneti başkalarına zarar verici bir araç olarak kullanmaması konusunda eğitmelidir.
7-Aileler çocuklarını, çevrimiçi ortamda kendilerini rahatsız ya da tehdit altında hissettiren bir şey ya da bir kişi olduğunda kendilerine iletmeleri için teşvik etmelidirler. Boyle bir olayla karşılaşıldığında, aileler sakin olmalı ve çocuklarına bu türden şeyleri kendilerine ilettiklerinde bir sorunla karşılaşmayacaklarını anımsatmalıdırlar. Davranışları takdir edilmeli ve aynı şey yeniden olduğunda yine ailelerine gelmeleri konusunda yüreklendirilmelidir.
8-Aileler, çocuklarının İnternet kullanımı sırasında, evde, arkadaşlarının evinde, okulda veya internet kafede karşılaşabilecekleri internet pornografisine karşı sağlıklı cinsellik konusunda konuşmalıdır.
9-Aileler çocuklarının ve arkadaşlarının çevrimiçi aktivitelerinden haberdar olmalı ve çocukları ile onun çevrimiçi arkadaşları ve aktiviteleri hakkında konuşmalıdır.
10-Aileler çocuklarına sosyal ağlara giriş yaşının alt sınırının 13 olduğunu hatırlatmalarına rağmen, 13 yaşından önce sosyal ağlara girmek istediklerinde yol gösterici olarak birlikte bir hesap açmalı ve bu ağda uyması gereken kurallar ve arkadaş listesine sadece ailelerinin de tanıdığı kişilerin eklenmesi gerektiğini hatırlatmalıdırlar. Ayrıca çocuğun sosyal ağlarda kullandığı şifresinin bilinmesi ve düzenli aralıklarla kontrol edilmesi önemlidir.
11-Anne ve babalar, çocuklarını çevrimiçi ortamda tanıştıkları kişilerle yüz yüze görüşmelerinin tehlikeli olduğunu hatırlatılmalıdır.

14-16 YAŞ GRUBU ÇOCUKLAR (GENÇLER);

Çocukluktan gençliğe geçiş olarak nitelendirilen bu yaş döneminde çocuklar için; ilişki içerisinde olduğu arkadaş grubunun önemi artar ve pek çok faaliyetin gerçekleştirilmesinde onlara danışır ve onların onayını alarak hareket edeler. Ayrıca, bu dönemde çocuklarda, herhangi bir konuda anne ve babaya danışmama, onların beklentilerini karşılamama, her konuda bağımsız hareket etme, yeni düşüncelere açık olma ve aile değerleriyle yaşlarına özgü değerlerin bağdaşmaması gibi davranışlar görmek mümkündür.

Ebeveynler için, internet ve bilgisayar teknolojileri konusunda bu yaş dönemi çocuklarına yardımcı olmak oldukça zordur, çünkü genelde internet ve bilgisayar kullanımı konusunda anne ve babalarından daha fazla bilgiye sahiptirler. Bu nedenle, anne ve babaların bu yaş grubu çocukları için oldukça dikkatli olmaları gerekmektedir. Aksi takdirde, çocukların internette meydana gelen tehlikelere (cinsel istismar, pornografi, suç örgütlerinin faaliyetleri gibi) maruz kalmaları ya da internet bağımlısı olma olasılığı mevcuttur.

Bu yaş dönemi çocuklar için;
1-Aileler çocuklarına sosyal ağlarda oldukları zaman zarfında tanımadıkları kişileri arkadaş listelerine eklememeleri gerekliliğini hatırlatmalı ayrıca kendileri de bu ağlara üye olarak çocuklarının arkadaş listesinde olmalı ve oradan çocuk takip edilmelidir.
2-Aileler çocuklarının sosyal ağlardaki gizlilik ayarlarını kontrol etmelidirler. Sosyal ağlardaki hesaplarının ve profillerinin herkese açık olması çocuğun güvenliği için çok büyük bir risk oluşturduğu unutulmamalıdır.
3-Anne ve babalar bu yaş grubundaki çocuklarına İnternet sohbetleri hakkında bilgi vermelidir. Ayrıca, çocuğun merakını gidermesi açısından, çocuğun kendinin ve ailesinin bildiği kişilerle (sınıf arkadaşları, akrabalar gibi) kısa süreli İnternet sohbeti yapmasına izin verilebilir.
4-Anne ve babalar, çocuklarının hangi internet sayfalarını ziyaret ettiği hakkında bilgi sahibi olmalıdırlar.
5-Anne ve babalar, bu yaş dönemi çocuklarına İnternet iletişim araçlarını (e-posta, mesaj panoları ve forumlar gibi) kullanırken kendilerine ve ailelerine ait bilgileri vermemeleri gerektiğini nedenleri ile anlatmalıdırlar. Ayrıca, bu yaş dönemi çocuklarına kendileri adına, ebeveynlerinin istedikleri zaman kontrol edebilmeleri şartıyla, e-posta hesabı açılabilir. Açılan e-posta hesabında istenmeyen kötü içeriklere karşı e-posta filtresi kullanılmalıdır.
6-Anne ve babalar, bu yaş grubundaki çocuklarını, internet ortamında da gerçek dünyada olduğu gibi ahlaki davranışlara uyulması gerektiği konusunda bilgilendirmeli, interneti başkalarına zarar verici bir araç olarak kullanmaması konusunda eğitmelidirler.
7-Ebeveynler, çocuklarını bilişim suçları (terörizm, suç örgütlerinin faaliyetleri, pornografi, kumar ve bahis oyunları gibi) konusunda bilgilendirmeli ve uyarılarda bulunmalıdır.
8-Aileler çocuklarının internet kullanımı sırasında, evde, arkadaşlarının evinde, okulda veya İnternet kafede karşılaşabilecekleri İnternet pornografisine karşı sağlıklı cinsellik konusunda konuşmalıdır.
9-Anne ve babalar, çocuklarına çevrimiçi ortamda tanıştıkları kişilerle yüz yüze görüşmelerinin tehlikeli olduğunu hatırlatılmalıdır.
10-Anne ve babalar, çocuklarına çevrimiçi ortamda sorumlu olmasını öğretmelidir. Onları telif hakları hakkında bilgilendirerek, dosya paylaşımı, metin/yazı alma resim veya sanat eserlerini kullanma konularında telif haklarına karşı gelmemesini öğretmelidir.
11-Aileler çocuklarının gece geç saatlerde çevrimiçi olmamasına özen göstermelidirler. Kötü niyetli kişiler (mesai saatlerinin dışındaki) bu saatlerde genç insanlara daha kolay ulaşarak tuzaklarına düşürmeye çalışabilirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder