Kravatın Hikayesi! - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Şubat 17, 2018

Kravatın Hikayesi!

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 

Kravatın Hikayesi!

Forma ve takım elbiselerin ayrılmaz parçası kravatın hikayesini merak ediyor musunuz?..
Bir yarışmacı, Kim 500 Milyar İster adlı yarışma programında ‘Kravat hangi ülkeden çıkmıştır?’ sorusuna Hırvatlar yerine Fransızlar yanıtını vererek 250 milyar kaybetti.



Uzun ve tartışmalı bir tarihe sahip olan kravat, bugün dünyada yaklaşık 650 milyon kişi tarafından kullanılıyor ve yılda satılan kravat sayısı ise 800 milyonu buluyor. Avrupa’nın göbeğinde 1618′den 1648′e kadar süren 30 Yıl Savaşları üzerinden asırlar geçti.

Kravatın Hikayesi!
Kravatın Hikayesi!

Bugün 30 Yıl Savaşları’nın yaşamınızı hemen her sabah etkilediğini söylesek muhtemelen bir anlam ifade etmez. Oysa tarih kitaplarında satır aralarında kalmış bir ayrıntı nedeniyle sadece sizin değil, dünya üzerinde yaklaşık 650 milyon erkeğin her sabah 30 Yıl Savaşları’nı yadettiği gerçeği ile karşı karşıyayız.

Kravatın Doğuşu

1635′de, 30 Yıl Savaşları sürerken Fransız Kralı XIII. Louis için savaşan yaklaşık 160 bin lejyoner ve şövalye arasında bir grup asker vardı ki kıyafetlerindeki bir ayrıntı nedeniyle diğer askerlerden rahatlıkla ayrılabiliyordu. Bir yandan evlerinden uzakta oldukları sürece bu atkıları her gördüklerinde kendilerini ve evlerini anımsamalarını istiyor bir yandan da attıkları özel düğümlerin erkeklerini kötülüklerden koruyacağına inanıyorlardı.

Kadınlardan yadigar bu uğurlar, Fransız modacıların elinde önemli bir aksesuara dönüşürken tabii ki süreç içinde büyük değişikliklere uğradı. Savaşa giden Hırvat erkeğinin boynuna eşarbını bağlayan Hırvat kadın ile sabah evden çıkarken eşinizin kravatınıza son bir biçim vermesi aslında ne kadar da birbirine yakın iki davranış. Üstelik aradan geçen asırlara Antik çağlardan 6. Yüzyılın ikinci yarısına kadar boyunlarını açıkta bırakmakta bir sakınca görmeyen erkekler, Rönesansla birlikte boynu çevreleyen yakaları keşfetmeye başladı.

1974 yılında, MÖ 3. yüzyılda yaşamış olan Çin İmparatoru Chin Shih’in mezarı açıldığında moda tarihini de gözden geçirme gereği doğdu. Mezarı çevresinde gerçek insan boyutlarında 7 bin 500 asker heykeli figürü bulunuyordu. İlk bakışta görünen, boyunlara takılan atkıların soğuğa karşı alınmış bir önlem olduğu ancak Çin Kültürü’ndeki bir inanış, bu basit açıklamayı da havada bırakmış oldu.

Çin kültüründe ademcik kemiği bedenin önemli merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor ve yaşam enerjisinin çıkış noktası olarak görülüyordu.

Değişik bilgiler olmakla birlikte boyun bağlarının 30 Yıl Savaşları nda popüler olduğu kabul ediliyor. O güne kadar ruff denilen bir tür yaka kullanan Fransızlar, Hırvatlar’ın kullandığı, ütüleme, kolalama gibi sorunları olmayan yeni boyun bağlarını kabullenmekte hiç mi hiç zorlanmadılar. Arazi şartlarında, ruff lardan çok daha kullanışlı olan yeni boyun bağları ayrıca sıcak kalmalarına da yardımcı oluyordu.

Savaş sonrasında evlerine dönen Fransız subaylar, yeni tanıştıkları bu kıyafeti günlük yaşamlarında kullanmaya devam ettiler. Kravatın renkleri, kullanılan desenler, bağlama şekilleri sosyal sınıflar arasındaki farklılıkları, politik görüşleri yansıtan semboller modacılar tasarımlarını renklendirmek için kullanırken, ressamlar onlardan hiç de geride kalmayıp tasarımlarını resimlerinde sergilediler gizliden.

Kravatın erkek yaşamına katılmasıyla birlikte ciddi bir sorun da doğmuş oldu. Bu seçim zaman zaman öylesine zorlaşabiliyor ki, kravatını belirleyip, ona göre elbise seçmek ve bir başka sorun da seçilen kravatın düzgün ve doğru uzunlukta olması.

Bu iki yepyeni sorunu ilk yaşayanlardan biri Fransız Kralı XIV. Doğru kravatı seçmek için harcanan zamandan belki daha da fazlası kravatın doğru bir şekilde bağlanmasına ayrılıyordu. Bir süre sonra kralın beğendiği kravatlar ve bağlama şekillerine göre, gömleklerin hemen arkasına teğellenmiş kravatlar hazır olarak getirilmeye başlandı. Bugün bazı erkeklerin tercih ettiği hazır kravatların atası da uyanık bir hizmetçinin bu dahiyane fikri olsa gerek.

Günümüzde kravat

kravat4_1303Uzun ve tartışmalı bir tarihe sahip olan kravat, bugün dünyada yaklaşık 650 milyon kişi tarafından kullanılıyor ve yılda satılan kravat sayısı ise 800 milyonu buluyor. 1960′ların sonu, 1970′lerin başında çiçek çocuklar ve özgürlük şarkılarıyla birlikte, otoriteyi, düzeni temsil ettiği gerekçesiyle ciddi bir darbe yiyen kravat kullanımı, 1980 lerin yuppi’leriyle birlikte yeniden gündeme oturmayı başardı.

Bir tür kartvizit gibi boyunlarında taşıdıkları kravat ile gurur duyan erkekler, statülerinin bayrağı gibi gördükleri kravatlara olağanüstü önem vermeye başladılar. İtalyan ayakkabı devi Superga’nın başkanı Franco Bossisia açıkça kravata karşı savaş açarak şu demeci verdi: ‘Kravat hiçbir işe yaramaz, erkeklerin çoğu ilginç bir kravat seçeyim derken rezil oluyor.’ Üstelik çok sıkıcı ve sıcak Bossia’nın bir de iddiası vardı: ‘Beş yıl sonra, iş dünyası dahil hiç kimse kravat takmayacak.’

Sinemanın usta yönetmeni Orson Welles de kravatı sevmeyenlerden. Doğru seçilmiş bir kravat, çok da iyi olmayan bir kıyafetin havasını bir anda değiştirebildiği gibi, kötü bir seçim de çok iyi bir kıyafetin tüm güzelliğini yutabiliyor. Kaliteli bir kravatın özellikleriyle başlayabilir ilk ders. Eni 10 cm, boyu 140 cm. olan klasik bir kravatın yüzde yüz ipek olması kalitenin belki de en önemli göstergesi. Kumaşların kaliteyi belirlemesinin yanı sıra astar, tela ve dikiş özellikleri de kravatın önemli ayrıntılarından. Bütün bunları öğrenmek zor gelen erkekler için başarısı kanıtlanmış bir yöntem de kravat seçimi konusunun eşlere havale edilmesi.

Kravatın incelikleri

Kravat nasıl bağlanır sorusu 2013 yılında Google sitesi üzerinden en çok aranan başlıklar arasına girmiş. Kravat hayatımıza ilk olarak okul yıllarında girer ve bulunduğumuz işe ve konumlara göre hayatımızın son anına kadar bizimle birlikte olmaya devam eder. Kravat kullanmak çoğu kişiyi sıkar ama kullanmaktan daha sıkıcı bir durum daha varsa o da kravat bağlama olayıdır. İlk olarak farklı çeşitlerde kravat bağlama şekillerini sizlere göstereceğiz.

Klasikleşmiş basit kravat tüm zamanlarda en çok tercih edilen ve klasikleşmiş kravat bağlama tekniğidir. Orta boylu erkekler kravatın dar kısmını bel seviyesinde tutmalı, uzun boylu erkekler ise kravatın dar kısmını bel seviyesinin biraz üzerinde tutmalılar.

Sürekli annemize ve babamıza bağlattığımız kravatları çözmeden kullanmak da şüphesiz klasik bir öğrenci alışkanlığı olarak hep hatırlayacağımız anılarımız arasındadır. Bunun aslında hiç de zor bir iş olmadığını yazının devamında göreceksiniz. Resimde gördüğünüz gibi ilk olarak kravatı ince ucu sağ tarafınızda olacak şekilde boynunuza yerleştirin. Kalın uçlu olan kısmı dolamak için kullanacağınızdan bu kısmı bir miktar uzun bırakmakta fayda var.

1. Adım: Yakanın hemen altında, kravatın geniş tarafını dar tarafının üzerinden geçirin. 2. Adım: Kravatın geniş tarafını, dar tarafının arkasından geçirin. 4. Adım: Parmağınızı düğümün üzerinde tutun, kravatın geniş tarafını arkadan getirip, düğümün içinden geçirin. 5. Adım: Kravatın dar tarafını tutun ve düğümü yavaşça gömleğinizin en üst düğmesine doğru çekin. 6. İki elinizi kullanarak kravatı yakaya doğru dar uçtan “B” tutarak dikkatlice sıkıştırın. Kravatın dar kısmı geniş kısmının arkasına gizlenmeli ve geniş kısmı kemerinizin hizasında olmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder