Osmanlıca Türkçesi 10. Sınıf Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 13 - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Ekim 30, 2015

Osmanlıca Türkçesi 10. Sınıf Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 13

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
Osmanlıca Türkçesi 10. Sınıf Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 13


Osmanlıca Türkçesi 10. Sınıf Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınlarını lütfen buradan kontrol ediniz, buradan bakıp aynısını yazmak öğrenmeniz açısından faydalı getirmeyecektir. Bu nedenle öğrencilerimizden ricamız lütfen ödevlerinizi öncelikler kendiniz yapmaya gayret gösteriniz. Yapamadığını ve anlamadığınız soru ve cevaplara sitemizden size örnek teşkil etmesi amacıyla faydalanabilirsiniz. Ödevlerin öğrencilerin okulda öğrendiklerini pekiştirmesi, atladığı bir yer kalmadan öğrenebilmesi ve kendi başına düşünen tasarlayan bir birey olarak yetişebilmesini sağlamak amacıyla verildiğini unutmayalım. Ders kitabı cevapları aşağıda sistemli olarak listelenmiştir. Cevap anahtarını arayanlar aşağıdaki sayfa numaralarıyla istediği sayfadaki cevapları inceleyebilirler.

Osmanlıca Türkçesi 10. Sınıf Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınlarında, yapılandırmacı yaklaşımın öğrenme öğretme sürecine uygun olarak seçilmiş okuma metinleri bulunmaktadır. Okuma metinleri, temanın özelliğine göre şiir veya nesir yazılarından Türkçe dersi öğrenci çalışma kitapları okuma metinlerinin çözümlemesini sağlayacak etkinlikleri içermektedir. Bu etkinliklerin temel amacı öğrencilerde kazanımların pekiştirilmesini sağlamaktır.

CEVAPLAR LİNKTE


2015-2016 OSMANLI TÜRKÇESİ DERSİ MEB CEVAPLARI SAYFA 13 

2. ETKİNLİK  
Tarih derslerinizde öğrendiğiniz bilgiler ışığında Osmanlı Türkçesinin oluşum ve gelişimini etkileyen olayları gözden geçirerek Türk dili içindeki yerini belirleyiniz. Osmanlı Türkçesinin gerek alfabe gerekse kullanım olarak neden Arapça ve Farsçadan farklı olduğunu belirtiniz. 

Osmanlı Türkçesinin Tarihi Gelişimi XII. yüzyılın ortalarından itibaren,Moğol baskısı yüzünden sürekli olarak batıya doğru akan Oğuz kitleleri,Anadolu'daki Türk nüfusunun artmasına ve önceden burada var olan edebî geleneklerin yeni gelenlerle beslenerek daha da zenginleşmesine sebep oldular.Böylece artan Türk nüfusunun tesiriyle Türkçe, Farsça karşısında gittikçe kendini kabul ettirmeye ve Farsçanın hakimiyetine son vererek bir yazı dili olarak yavaş yavaş filizlenmeye başladı.Beyliklerin başında bulunan hükümdar ve beylerin kendi millî dil ve kültürlerine değer verip Türkçe yazan ilim adamlarını ve şairleri koruyup teşvik etmeleri de filizlenmeye başlayan bu yazı dilinin gelişmesine yardım etti.Artık Türkçe hükümdar ve beylerin saraylarında itibar mevkiine oturmuştu. Böylece Anadolu beyliklerinin millî ruha bağlılıkları sayesinde,Selçuklular döneminin çok az sayıdaki eserlerine karşılık Beylikler döneminde Kur'an tercümeleri,peygamber kıssaları,evliya menkıbeleri,nasihatnâmeler, tıbba, baytarlığa,avcılığa,cevherlere,rüya tabirlerine ait çeşitli tercüme ve telif kitaplar; edebî alanda dinî-destanî manzum ve mensur eserler,tasavvufî ve romantik mesnevîler,divanlar vb. birçok eser meydana getirilerek Türkçe edebî bir dil olarak iyice işlendi.Bu dönemde kaleme alınan eserlerin pek çoğu da Osmanlı Beyliği sahası içerisinde meydana getirilmiştir.

Beylikler arasındaki siyasî mücadele Osmanlılar lehine sonuçlandı.Böylece Osmanlılar yeni bir devlet kurarak devletin sınırları içinde toplayarak Anadolu ve Balkanlar'da Türk birliğini sağladılar.Türkçeyi de resmî dil haline getirdiler.Türkçe bir yazı dili olarak teşekkül etmiş oldu.XIII. yüzyılın ilk yarısından başlayıp günümüze kadar gelen ve Anadolu'da, Balkanlar'da, Adalar'da, Irak ve Suriye'de, Güney ve Kuzey Azerbaycan'da hâlâ devam etmekte olan bu yazı diline ilim dilinde "Batı Türkçesi" adı verilir.Batı Türkçesi içerisinde de saha bakımından zamanla iki daire oluştu.Bunlardan birini Azeri sahasını içine alan Azeri Türkçesi, ötekini de Osmanlı sahasını içine alan Türkiye Türkçesi teşkil etti. Osmanlıların kurmuş olduğu devlete,hanedanın adına nispetle Osmanlı Devleti denildiği gibi, bu devletin hakimiyet sahasında kullanılmış olan dile de "Osmanlıca", "Osmanlı Dili" veyahut "Lisan-ı Osmanî" denildi.Ancak bu adlandırma sonradan ortaya çıkmıştır.Tanzimat'a gelinceye kadar dil yadigârlarımızda lisân-i Osmanî ya da Osmanlıca tabirine rastlanmaz.Bu dilin adı Türkî, lisân-ı Türkî veya Türkçedir.Osmanlıca, Tanzimat'ın ortaya attığı deyimlerdendir.Siyasî bütünlüğü korumak amacıyla millet-i Osmanîyye tamlamasını uyduran Tanzimatçılar, Osmanlı ülkesinde konuşulup yazılan Türkçeye de Osmanlıca, lisân-ı Osmanî dediler.

Bu dönemden sonra yazılan gramer kitaplarına "kavâid-i lisân-ı Osmânî" adını verdiler ve Türk dilini de Arapça, Farsça ve Türkçeden meydana gelmiş bir dil olarak tanımladılar.Osmanlıca terimi bugüne kadar farklı anlam ve nüanslarda kullanılmıştır:

a) 1299'da kurulan ve 1923'te Cumhuriyet'in ilânıyla son bulan Osmanlı Devleti sınırları içinde yaşayan Türklerin konuşup yazdıkları dil.
b) Osmanlı İmparatorluğu zamanında gittikçe konuşma dilinden uzaklaşmış; Arapça, Farsça kelime ve terkiblerle yüklü, sadece yüksek zümreye hitap eden yazı dili.
c) "Sadece Türkçe" ve "Öz Türkçe" görüşüne uymayan, içinde Arapça, Farsça kelimeler kullanılan dil.
d) Arap harfleri ile yazılmış Türkçe. Osmanlıca biçimindeki bu adlandırma doğru ve isabetli olmakla birlikte, bugün artık yaygın olarak kullanılmakta ve yanlış da olsa bu kullanış yerleşmiş görünmektedir.Türkçenin bir Osmanlı sahasını ve safhasının varlığı herkesçe benimsendiğine göre, bu döneme "Osmanlı Türkçesi" adını vermek daha doğru bir tercihtir.

Osmanlı Türkçesi, Türkiye Türkçesinin gelişme sürecinde Eski Anadolu Türkçesi diye adlandırılan ilk devresini de içine alarak, XIV. yüzyıldan başlayıp XX. yüzyılın başlarına kadar devam eden bir devredir.Bu süre zarfında Osmanlı Türkçesi hep aynı kalmamış, dilin iç (gramer yapısı) ve dış (kelime haznesi) bünyesi bakımından çeşitli aşamaları olmuştur.

Tarih İçinde Türk Dili Prof. Dr. Mustafa Özkan


3. ETKİNLİK  Osmanlı Türkçesi, üniversitelerin hangi bölümlerinde kullanılmaktadır? Kullanılma nedenlerini tartışınız. 

Osmanlı Türkçesi, üniversitelerin hangi bölümlerinde kullanılmaktadır?

Kullanılma nedenlerini tartışınız.  Osmanlı Türkçesi üniversitelerin başta  TARİH BÖLÜMÜ , TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMLERİ OLMAK ÜZERE TÜRKOLOJİ İLAHİYAT SOSYOLOJİ Türkçe Öğretmenliği Tarih Öğretmenliği Arap Dili ve Edebiyatı Fars Dili ve Edebiyatı Sanat Tarihi gibi bölümlerde kullanılmaktadır.

KULLANILMA NEDENLERİ: 
Osmanlıca; Türklerin yüzyıllar boyunca geliştirdikleri özgün bir dildir. Hem Arapçadan hem Farsçadan faydalanmış ama ikisi de olmamıştır. Gelecekle geçmiş arasındaki köprüyü sağlam kurabilmenin yolu, Osmanlı Türkçesini okuyup anlayabilmekten geçmektedir. AYRICA

4. ETKİNLİK  Aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz eserde yazılanları okuyup anlayabilir misiniz? Gezip gördüğünüz yerlerdeki eserleri okuyabilmenin sizi ve çevrenizdekileri nasıl etkileyeceğini tartışınız.

Osmanlıca Türkçesi 10. Sınıf Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları etkinliklerin başında öğrencilerin etkinleri nasıl yapacaklarıyla ilgili yönergeler bulunmaktadır. Çalışma kitaplarındaki etkinlikler, öğrencilerin farklı zeka alanlarını harekete geçirecek, eleştirel düşünmelerini, olaylara farklı bakmalarını, bireysel veya grupla çalışmalarını sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.

Osmanlı Türkçesi 10. Sınıf Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları zihinsel hazırlık kısmında ise konu ile ilgili öğrencilerin ön öğrenmelerini harekete geçirme, okuma metni ile ilgili anahtar kelimelerle çalışma, metni tanıma ve tahmin etme, işlenen metnin amacını belirleme, metnin tür, yöntem ve tekniğini belirleme çalışmaları yapılmaktadır. Anlama bölümü görsel okuma, dinleme ve okuma, metin inceleme, söz varlığını geliştirme kısımlarından oluşmaktadır. Zihinsel yapılandırma günlük hayatla ilişkilendirme ve araştırma olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.  Kendini ifade etme bölümde öğrencilerin öğrenme öğretme sürecinde kendilerini rahat ifade edebilmeleri için öğretmen tarafından uygun bir ortam hazırlama, öğrencilerin ön bilgilerinin harekete geçirme, amaç belirleme, konuşma, yazma, görsel sunu çalışmalarının nasıl yapılacağı anlatılmaktadır. Ölçme ve değerlendirme: İlköğretim Programlarında ölçme ve değerlendirme yapılandırmacı öğrenme yaklaşımına uygun olarak hem sürece hem de sonuca dayalı olarak yapılmaktadır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder