DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ!
RECAİZADE MAHMUT EKREM’İN DİVAN
EDEBİYATI, HALK EDEBİYATI, DİN VE KÜLTÜR
HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
Tanzimat döneminin önemli aydınlarından biri olan Recaizade Mahmut
Ekrem, batılılaşma süreci içinde önemli bir isimdir. Dönemin birçok aydınından
farklı olarak siyasetle ilgilenmeyerek kendisini tamamen sanat ve edebiyata verir.
Tanzimat’ın ikinci nesli sanatçıları arasında yer alan Ekrem’in ilk edebi denemeleri
eski edebiyat anlayışı içinde olmakla birlikte, daha sonraki dönemlerde kaleme aldığı
eserler, onu Batı edebiyatı anlayışının önemli isimleri arasına sokar. İlk yazılarını
Ahmet Mithat Efendi'nin çıkardığı Dağarcık dergisinde yayımlamaya başlayan
Ekrem’in Batı edebiyatından yaptığı çevirilerle, bu edebiyatla ilgili birikime sahip
olur. Başta Servet-i Fünûn anlayışı olmak üzeri, dönemin birçok edebiyatçının örnek
aldığı Ekrem, çeşitli konulardaki görüşleriyle de dikkat çeker. Bu görüşlerini
genellikle, Talim-i Edebiyat (1879), III. Zemzeme (önsözünde), Takdir-i Elhan
(1886), Pejmürde (1895) ve Takrizat (1898) adlı eserlerinde dile getirir. Ekrem’in
“Divan Edebiyatı”, “Halk Edebiyatı”, “Din” ve “Kültür”le ilgili görüşleri, onun
yenilikçi ve arayış içerisinde bir sanatçı olduğunu ortaya koyar. Eski edebiyat
anlayışına tam anlamıyla karşı çıkmamakla birlikte, bu anlayışın kendini yenilemesi
ve geliştirmesi gerektiğini ifade eden Ekrem’in tenkitle birlikte tekliflerde bulunduğu
da görülür. Ekrem’in halk edebiyatı hakkındaki tespitleri oldukça yetersiz, hatta yok
denecek kadar zayıftır. Din ve dine ait görüşlerinde daha gelenekçi bir yaklaşım
içerisinde olan Ekrem’in dine ait değerler konusunda çok hassas davrandığı görülür.
Kültürel kavramlar konusunda batı yanlısı bir sanatçı olmakla birlikte, körü körüne
batılılaşmaya karşı çıkarak, kültürel yozlaşmayı eleştirir.
Genel olarak bakıldığında, edebiyatta kendine önemli bir yer edinmiş olan
Recai-zade’nin daha ziyade edebiyata dair görüşlerinin fazlalığı dikkat çeker. Onun
dine ait görüşlerini ise, yazmış olduğu şiirlerinden hareketle anlıyoruz. Diğer
taraftan, halk edebiyatı ve kültür kavramları ile ilgili olarak da açık ve belli bir
görüşüne rastlamak mümkün olmadı. Bu konularla ilgili olarak, eserlerinden
hareketle bazı şeyler söylenebilir.
Tanzimat’ın ikinci kuşak sanatçıları içinde yer alan Ekrem, yabancı dili ve
batıyı memuriyeti esnasında tanımış, edebi yeniliklerle ilgili ilk bilgileri de bu
esnada edinmiştir. En önemli özelliği, Tanzimat’ın birinci dönemi ile ikinci dönemi
edebiyatı arasında birleştirici bir çizgiye sahip olmasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder