Sınıf Öğretmenlerinin Öğretimsel Stratejilere Yöntemlere ve Tekniklere İlişkin Görüşleri - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Haziran 21, 2015

Sınıf Öğretmenlerinin Öğretimsel Stratejilere Yöntemlere ve Tekniklere İlişkin Görüşleri

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
Sınıf Öğretmenlerinin Öğretimsel Stratejilere Yöntemlere ve Tekniklere İlişkin Görüşleri


Bu araştırmada, Hayat Bilgisi dersi öğretmenlerinin, öğretimsel stratejilere, yöntemlere ve tekniklere ilişkingörüşleri, hem literatür açısından (kavramların netliği) hem de kendi uygulamaları açısından (uygulama sıklığı, zorlukları ve önerileri) incelenmiştir. Bu sayede, öğretim programında benimsenen yaklaşımın, uygulamadaki yansıması hakkında bilgi edinmek amaçlanmıştır. Bu çalışma nitel araştırma paradigmasına uygun olarak tasarlanmış betimsel bir çalışmadır. Araştırmada amaçlı örneklem türü çerçevesinde hareket edilerek, dört farklı ilköğretim okulundan 22 sınıf öğretmeni katılımcı olarak belirlenmiştir. Veri toplama yöntemi olarak, yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Verilerin betimsel analiz tekniği ile çözümlenmiştir. Araştırma sonunda, sınıf öğretmenlerinin, strateji, yöntem ve teknik kavramlarına ilişkin tanımlamalarının hatalı ve eksik olduğu belirlenmiş, katılımcıların bu derste en çok düz anlatım yöntemini tercih ettikleri sonucuna ulaşılmıştır. Bu yöntemi tercih etme nedenlerini, ders kitaplarında bilgi olmaması ve yöntemin kolay olması şeklinde ifade eden katılımcıların, öğrenci merkezli stratejilerin, yöntemlerin ve tekniklerin kullanılmasının önemine inandıkları ancak, çeşitli sorunlar nedeniyle bu stratejileri, yöntemleri ve teknikleri uygulayamadıkları sonucuna ulaşılmıştır.

Öğrenme-öğretme süreci düzenlenirken edeflerin belirlenmesinin ardından, belirlenmesi gereken en önemli öğe öğretim trateji, yöntem ve teknikleridir. Öğretmenlerin belirledikleri yaklaşımların, stratejilerin, yöntemlerin ve tekniklerin öğrenmeye etkilerini ve bu stratejileri, yöntemleri ve teknikleri uygularken nelere dikkat edileceğini bilmeleri, nitelikli öğrenme-öğretme süreci oluşturulması açısından çok önemlidir. Öğretimsel yaklaşım terimi, öğretimi geniş anlamda ele almakta ve en genel öğretim yöntemi anlamında kullanılmaktadır. Eğitimde yaygın olarak kullanılan iki öğretim yaklaşımından söz edilmektedir. Bunlar; (1) Doğrudan Öğretim (2) Kolaylaştırıcı Öğretim yaklaşımlarıdır (Demir, 2011). Öğretimsel yaklaşımlardan farklı olarak öğretimsel strateji, özel bir sonucu meydana getirmek için, amaçlanmış bir öğretim yöntemi anlamında kullanılmıştır (Demir, 2011). Türk Dil Kurumu’na göre, strateji “Önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için tutulan yol” dur (URL- 1). Bilen’e (1999) göre, öğretim stratejileri, genel yollar olup, önerilen etkinlik türlerinden, seçilen bir çizginin izlenmesiyle öğretme yöntemlerini belirlemedir. Cole ve Chan (1994) ise stratejiyi; “Öğretimin hedeflerine ulaşmasını kolaylaştırmada kullanılan küçük ölçekli planlar olarak ifade etmişlerdir (Akt. Gözütok, 2006). Stratejiler, konu seçimini, konunun kendi içerisinde analizini, sentezini, konunun öğretiminde hangi öğrenme modelinin uygulanacağını ve bu modele göre ortam oluşturulması gibi birçok faktörü kapsar (Demir, 2011). Doğrudan ve kolaylaştırıcı öğretim olarak adlandırılan, öğretim yaklaşımları çerçevesinde, her biri hızlı öğrenme ve motivasyonu artırma gibi, belli sonuçlar üretmeyi amaçlayan sunuş yoluyla öğretim, buluş yoluyla öğretim ve araştırma-inceleme yoluyla öğretim gibi farklı stratejiler bulunmaktadır. Yöntem kavramı öğretim amaçlarına ulaşmak için öğretmenlerin öğretim araçlarını, materyallerini, konuyu, öğretim tekniklerini kullanmalarını ve bunları organize etme biçimlerini ifade etmektedir (Clark and Starr, 1981) Gürol (1994) ise yöntemi, saptanmış amaçlara ulaşmada bir tür araç rolüne sahip bulunan, içeriğin en etkili bir biçimde öğrencilere kazandırılma biçimi olarak tanımlamıştır

Demirel (2005) ise yöntemi hedefe ulaşmak için önceden belirlenmiş ya da izlenecek en kısa yol olarak tanımlamıştır. Yöntem seçiminde, dersin hedefleri, öğrencinin hazırbulunuşluğu, öğrencinin öğrenme biçimi, dersin süresi, öğrenci mevcudu, öğretmenin yönteme yatkınlığı temel belirleyicilerdir. Demirel (2005), öğretim açısından tekniği, bir öğretme yöntemini uygulamaya koyma biçimi ya da sınıf içinde yapılan işlemlerin bütünü olarak açıklamıştır. Hayat Bilgisi Öğretim Programında elde kolaylaştırıcı öğretim yaklaşımının benimsendiği ileri sürülebilir. Programın, öğrenci gereksinimlerinden hareketle tasarlanmış, başka bir deyişle, çocuk merkezli olması, ezberleme yerine aktif katılımı benimsemesi ve bilginin oluşturulmasında, ön bilgilerden yola çıkarak, yeni bilgilere ulaşılmasını hedefleyen etkinlikler ve uygulamalar üzerinde durması bu iddiayı desteklemektedir. Her ne kadar, Hayat Bilgisi dersinin öğretim programı, kolaylaştırıcı öğretim yaklaşımını benimsemiş olsa da uygulayıcı durumdaki yani kolaylaştırıcı konumdaki öğretmenlerin, programın bu yaklaşımını ne ölçüde benimsediği, kavradığı ve uyguladığı merak konusu olmuştur. Bu konuda yapılan çalışmalar, genel olarak, dersin öğretimi ve dersin programının bütün olarak ya da ögeleri  açısından etkililiğinin incelenmesi şeklindedir( alaycı, 1994; Binbaşıoğlu, 2003; Gözütok, Akgün, Karacaoğlu, 2005; Küçükahmet, 2005; Sönmez, 2005; Gerek, 2006; Uğur, 2006; Demir, 2007; Kayalar, 2007; Bektaş, 2001; Çakır, 2007; Baysal, 2008; Yiğit, 2008; Gözütok, 2010). Daha az sayıda araştırma ise, öğretmenlerin, derste tercih ettikleri, modeller, stratejiler, yöntemler ve teknikler üzerine görüşlerini öğrenmeye odaklanmıştır (Doğan, 2004; Elyıldırım, 2006; Uysal, 2010). Bu araştırmada, Hayat Bilgisi dersi öğretmenlerinin, öğretimsel stratejilere, yöntemlere ve tekniklere ilişkin görüşleri, hem literatür açısından (kavramların netliği) hem de kendi uygulamaları açısından (uygulama sıklığı, zorlukları ve önerileri) incelenmiştir. Bu sayede, öğretim programında benimsenen yaklaşımın, uygulamadaki yansıması hakkında bilgi edinmek amaçlanmıştır. Bu araştırmanın sonuçlarının, konuyla ilgili hizmet içi  eğitimlerin planlanması, öğretmen eğitimi programlarının geliştirilmesi, öğretmenlere strateji, yöntem ve tekniklerin etkin kullanılması konusunda yol göstermesi konularında katkı sağlayacağı beklenmektedir. Bu çerçevede, bu çalışmanın temel amacı, öğretmenlerin, Hayat Bilgisi dersi öğretim programında yer alan stratejilere, yöntemlere ve tekniklere ilişkin görüşlerini, uygulamada karşılaştıkları sorunları ve daha nitelikli uygulamalar için önerilerini belirlemektir. 

Araştırma soruları:

(1) Öğretmenler, strateji, yöntem ve teknik kavramlarını nasıl tanımlamaktadırlar? (2) Öğretmenlerin Hayat Bilgisi programındaki, stratejilere, yöntemlere ve tekniklere ilişkin görüşleri nedir? (3) Öğretmenler, derslerinde hangi stratejileri, yöntemleri ve teknikleri kullanmaktadırlar, neden? (4) Öğretmenler, uygulamalarda ne gibi sorunlarla karşılaşmaktadırlar? (5) Uygulamalardaki etkililiğin artması için öğretmenlerin, konuya ilişkin önerileri nedir?

Bu araştırmada, Hayat Bilgisi dersi öğretim programında yer alan strateji, yöntem ve teknik kavramlarına ilişkin sınıf öğretmenleri tarafından yapılan tanımlamaların eksik veya hatalı olduğu tespit edilmiştir. Bununla beraber öğretmenlerin çoğunun tanımlama yapmaktan kaçınarak; kavramları örnekler ile açıkladıkları veya her üç kavrama yönelik tek bir tanımlama yaptıkları saptanmıştır. Bu bağlamda sınıf öğretmenlerinin strateji, yöntem ve teknik kavramlarına ilişkin bilgilerinin yetersiz ve eksik olmakla birlikte bir kavram kargaşası içinde oldukları sonucuna ulaşılmıştır.

Hayat Bilgisi dersi öğretim programında yer alan öğretim strateji, yöntem ve tekniklerin genel olarak öğrenci merkezli, gündelik yaşam ile bağlantılı, öğrenci düzeyine uygun, kalıcı öğrenmenin sağlanmasında etkili ve aktif katılımı destekleyici olarak nitelendirildiği belirlenmiştir. Sınıf öğretmenlerinin Hayat Bilgisi dersinin amacına ulaşmasında, buluş ve araştırma yoluyla öğrenme stratejileri, örnek olay, drama, gösterip yaptırma, tartışma, beyin fırtınası, gösteri, gezi inceleme gibi yöntem ve tekniklerin kullanılmasının bilincinde oldukları saptanmıştır. Tuncer (2009) tarafından Hayat
Bilgisi öğretim programı ile ilgili olarak görüşlerine başvurulan öğretmenler; öğretim programında öğrencilerin daha aktif olduğu, yeni yaklaşımın gerektirdiği strateji, yöntem ve tekniklere yer verildiğini belirtmişlerdir. Yapılan diğer çalışmalarda da öğretmenlerin Hayat Bilgisi öğretim programında yer alan
öğretim strateji, yöntem ve tekniklerine ilişkin görüşlerinin olumlu yönde olduğu belirtilmektedir (Sabancı ve Şahin, 2005; Uysal, 2010). 

Hayat Bilgisi Dersi Öğretim Programında, çok çeşitli öğretim strateji, yöntem ve tekniklerinin yer aldığı bilinmektedir. Araştırma bulguları; öğretmenlerin Hayat Bilgisi derslerinde en çok kullandıkları stratejinin araştırma yoluyla öğrenme stratejisi olduğunu göstermektedir. Fakat görüşler analiz edildiğinde; öğretmenlerin öğrencilere verdikleri ödev niteliğindeki etkinlikleri bu kapsamda değerlendirdikleri anlaşılmaktadır. Araştırma stratejisinin amacı; görüşleri alınan öğretmenlerin ifade ettiklerinden çok daha farklı olmak üzere; öğrencilere kendi başlarına nasıl öğrenebileceklerini öğretmektir. Bu strateji öğrencilere bir sorunla başa çıkmayı, onunla ilgili bilgi toplamayı ve sonuçlara
ulaşmayı öğretmektedir (Demir, 2010). Katılımcıların; öğrencilere verilen ödevleri araştırma stratejisine yönelik bir etkinlik olarak ifade etmeleri; strateji kavramını doğru kullanmadıklarını ve kavrama ilişkin yeterli bilgiye sahip olmadıklarına işaret etmektedir. Öğretmenlerin Hayat Bilgisi derslerinde en çok kullandıkları yöntemleri belirlemek amacıyla analiz edilen katılımcı görüşlerinde; büyük çoğunluğunun anlatım yöntemini kullandığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte öğretmenlerin Hayat Bilgisi derslerinde sorucevap, drama, örnek olay, beyin fırtınası, tartışma, gösteri ve eğitsel oyun gibi birtakım öğrenci merkezli yöntem veya tekniklerle; anlatım yöntemi veya düz anlatım olarak ifade ettikleri yöntemi destekledikleri görülmektedir. Ezberleme yerine aktif katılım yoluyla öğrenmenin esas alındığı Hayat Bilgisi dersi öğretim programında, bilginin yapılandırılmasına olanak tanıyan etkinliklere, ayrıntılı olarak yer verildiği, ayrıca öğretmenlere etkinlikleri uygulamada yol gösterildiği bilinmektedir. Buna karşın elde edilen bulgularda, öğretmenlerin Hayat Bilgisi derslerinde, daha çok anlatım ve soru cevap gibi ezberlemeye yönelik yöntem ve teknikleri tercih ettikleri sonucuna ulaşılması; öğretmenlerin geleneksel öğretici rolünden kurtulamadığını göstermektedir.  Öğretmenlerin anlatım yöntemini daha çok tercih etme nedenlerini belirlemek amacıyla analiz edilen katılımcı görüşlerinde; hedef ve konuların niteliği, ders kitaplarında bilginin olmaması ve anlatım yönteminin kolay olmasının etkili olduğu anlaşılmaktadır. Hayat Bilgisi dersi öğretim programı; çocuğun öğrenme öğretme sürecine etkin olarak katılımını sağlayan ve eğlenerek öğrenmeye olanak tanıyan kazanımlar ile; çocuğun ihtiyaçlarına, yeteneklerine ve gelişim  düzeylerine uygun içerik belirlenmesini ve bunun uygulanmasını sağlaacak şekilde tematik yaklaşım ile düzenlenen konulardan oluşmaktadır (MEB, 2005). Buna göre, öğretmenlerin anlatım yöntemini tercih etme sebepleri olarak ifade ettikleri hedeflerin ve konuların niteliğine ilişkin görüşlerinin, Hayat Bilgisi dersi öğretim programı ile örtüşmediği anlaşılmaktadır. Öğretmenlerin önemli bir kısmının, ders kitaplarındaki bilgi eksikliği nedeniyle anlatım yöntemini kullandıklarına ilişkin görüşleri ise; Hayat Bilgisi ders kitaplarının yapılandırmacı bir yaklaşımla, öğrenciye bilgi veren değil, onun bilgiyi yapılandırmasını sağlayacak şekilde düzenlenmiş olması ile açıklanabilir. Ayrıca anlatım yönteminin kolay olması yönündeki görüşler, etkili bir öğrenme öğretme sürecini yapılandırmada öğrenci özerkliğini ve girişimlerini desteklemesi beklenen yapılandırmacı öğretmen tutumuna ters düşmektedir. Araştırmaya katılan öğretmenler, en çok kullandıkları tekniğin soru cevap olmasının nedenlerini, aktif katılımı sağlamak, kolay dönüt alabilmek ve test çözme becerilerini geliştirmek olarak ifade etmişlerdir. Bulgular, öğretmenlerin geleneksel ve çağdaş öğretim yaklaşımları arasında kaldıklarını; bu süreçte hem aktif katılımı sağlayarak öğrenciyi süreçte etkin hale getirmeyi amaçladıklarını, hem de derste teorik bilgi aktarımı ve test çözme yoluyla öğrencileri bir sonraki öğretim basamağına hazırlamaya çalıştıklarını göstermektedir. Görüşü alınan öğretmenlerin; Hayat Bilgisi derslerinde soru cevap tekniğini daha çok kullanması; onların çağdaş yaklaşımlardan çok geleneksel yöntemleri benimsediklerinin bir ifadesi olarak düşünülebilir. Bu konuda yapılan diğer çalışmalarda da programın yapısı ve felsefesinin öğretmenler tarafından yeterince benimsenmediği dile getirilmiştir. (Doğan, 2004; Aykaç ve Başar, 2005; Yaşar, 2005; Bıkmaz, 2006; Taşkaya ve Bal, 2009; Aykaç, 2011). Sönmez (1992) de, araştırmasında, 187 öğretmenin, hiçbirinin buluş yoluyla öğrenme, araştırma yoluyla öğrenme, örnek olay, güdümlü tartışma, görüşme, beyin fırtınası, münazara, panel, zıt
panel, örnek olay, gösterip yaptırma, deney, gezi gözlem, demonstrasyon, problem çözme gibi stratejileri, yöntemleri ve teknikleri kullanmadıkları, kullandıkları gösterme, yaptırma, soru-cevap gibi yöntemlerin ve tekniklerin de sınıf ortamında kurallara uygun olarak işe koşulmadığını ve derslerde eğitsel oyunlara hiç yer verilmediğini gözlemlemiştir. Araştırmaya katılan öğretmenlerinin büyük bir kısmının ise; bu ders için hayati öneme sahip olan gezi-gözlem yöntemi, istasyon yöntemi, altı şapkalı düşünme tekniği, konuşma halkası ve görüş geliştirme gibi teknikleri çok az kullandıkları saptanmıştır. Yapılan diğer çalışmalar da öğretmenlerin kullandıkları yöntemlerin çok fazla olmadığı yönünde ir.(Sakallı, Hürsen ve Özçınar, 2006; Taşkaya ve Muşta, 2008). Araştırmada yer alan öğretmenlerin bir kısmı, Hayat Bilgisi dersinin günlük hayatla ilişkilendirilmesi ve öğrenciyi merkeze alan etkinlikler ile gerçekleştirilmesi gerekliliğini ifade etmişlerdir. Bulgular, öğretmenlerin öğrenci merkezli strateji, yöntem ve tekniklerin kullanılmasının önemli ve gerekli olduğunu düşündüklerini, fakat uygulamada karşılaştıkları sorunlar nedeniyle kullanamadıklarına işaret etmektedir. Bu sorunların ise, öğretmen kaynaklı sorunlar, öğrenci kaynaklı sorunlar, okulun imkânlarından kaynaklanan sorunlar, sistemden kaynaklanan sorunlar başlıklarının altında toplandığı anlaşılmaktadır. Araştırma sonucunda, öğretmenlerin plan yapmadan sınıfa geldiği sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenin bilgisini, becerisini, yeteneğini ve zekâsını, öğrencilerin daha iyi öğrenmesi için, en uygun öğrenme ortamını yaratma yönünde harekete geçiren bir unsur olarak tanımlanan planlama; öğretim etkinliklerinin kıcı ve düzenli olarak yürütülmesine olanak sağlar (Demir, 2010). Buna göre, planlama yapılmadan, gelişigüzel düzenlenen öğretim etkinliklerinde; aksaklıklar, zaman ve emek kaybının olması kaçınılmazdır. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder