5. SINIF ÖĞRETMENLERİNİN TÜRKÇE DERSLERİNDE YAPTIKLARI SÖZLÜ ANLATIM UYGULAMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Haziran 27, 2015

5. SINIF ÖĞRETMENLERİNİN TÜRKÇE DERSLERİNDE YAPTIKLARI SÖZLÜ ANLATIM UYGULAMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
5. SINIF ÖĞRETMENLERİNİN TÜRKÇE DERSLERİNDE YAPTIKLARI SÖZLÜ ANLATIM UYGULAMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ


Özet

Bu araştırmada, ilköğretim okullarındaki 5. sınıf öğretmenlerinin Türkçe derslerinde yaptıkları sözlü anlatım uygulamaları belirlenmiş; bu uygulamalarda hedef, konu ve plan, süre ve değerlendirme aşamasında öğretmenlerin nelere dikkat ettikleri değerlendirilmiştir. Araştırmada nitel araştırma modellerinden durum çalışması kullanılmıştır. Araştırmada 73 beşinci sınıf öğretmenine veri toplama aracı uygulanmış ve öğretmenlerin verdikleri cevapların frekans ve yüzdeleri alınmıştır. Araştırma sonunda öğretmenlerin genellikle alışılagelmiş uygulamaları yaptırdıkları, 2005 Türkçe Öğretim Programı’nı kısmen uyguladıkları belirlenmiştir

İnsanlar arasında bilgilerin, duyguların, düşüncelerin, isteklerin, tecrübelerin, hayallerin aktarılması sürecine iletişim denir. Kısaca bilgi paylaşma faaliyeti olarak tanımlanabilen iletişim, insanların bilgilerini, düşüncelerini başkalarına anlatma ihtiyacından doğar. İletişimde kullanılan temel araç da ana dilidir. İnsan iletişimi, yazılı ve sözlü olmak üzere iki türlü gerçekleşir. Bu süreçte gerekli olan iki temel unsur, alıcı ve vericidir. Sözlü iletişimde verici konuşmacı, alıcı ise dinleyici konumundadır. Konuşma ve dinleme, ana dilinin yaratılıştan itibaren kazanılan doğal becerileridir. 

Bu iki beceri, bir yandan bireyin sosyal bir varlık olması diğer yandan da toplumsal bağların oluşması açısından oldukça önemarz eder. Bu nedenle dinleme ve konuşma  eğitimi, ana dili öğretiminin temel çalışma alanlarıdır.

Konuşma düşüncelerin, duyguların ve bilgilerin seslerden oluşan dil aracılığıyla aktarılmasıdır, insanlar arasında en önemli iletişim ve etkileşim aracıdır (Demirel ve Şahinel, 2006:98). Bu beceri, kişinin duygu ve düşüncelerini sözle bildirmesine dayanır. (Kavcar vd.1998:57). 2005 Türkçe Öğretim
Programı’nda konuşmanın tanımı şu şekilde yapılmıştır: “Konuşma, dil aracılığıyla gözlemleri, düşünceleri, duyguları ve bilgileri anlatma işlemidir.”(MEB,2005:18). Sever(1997:20)’e göre konuşma, çağlar boyunca insanın insanla ilişkilerini düzenlemede, kişilerin birbirini etkilemesinde önemli bir işlevi yerine getirmektedir.

Konuşma, evde, okulda ve sosyal ilişkilerde kullanılan temel bir beceridir. Bu beceriyle duygu ve düşünceler aktarılmakta, bilgi ve deneyimler paylaşılmaktadır. Konuşma insanın doğasında vardır; ancak doğru etkili bir konuşma, eğitim ile elde edilen bir beceridir. Etkili ve güzel konuşma becerisininbireylere kazandırılıp geliştirilmesi, toplumsal  ve sosyal hayatın oluşumu açısından çok büyük öneme sahiptir (Babacan,2007:269). Bu sebeple başta sınıf ve Türkçe öğretmenleri olmak üzere bütün öğretmenlere büyük görevler düşmektedir. Türkçe öğretimi programlarına bakıldığında tarihî süreç içerisinde, konuşma eğitimine yeterince önem verilmediği, anlatımda yazma becerisinin daha önemli tutulduğu görülmektedir. Ancak iyi bir konuşma eğitimi verilmediğinde bireylere iyi bir yazma eğitimi de verilemez. İyi bir konuşma eğitimi, ilköğretim birinci kademeden itibaren sistemli bir şekilde bu becerinin ağırlıkta olduğu etkinlikleri yapmayı gerektirir.


Sonuçlar
1. Öğretmenler, konuşma eğitiminin ilk hedefinin,öğrencilerin “söz varlığını kullanması” ve “kendilerini doğru ifade edebilme” yeteneklerinin geliştirilmesi olarak düşünmektedirler.

2. Öğretmenlerin büyük bir kısmı Türkçe derslerinde sözlü anlatım çalışmaları na belirli bir süre ayırmamakta, konuşma ile ilgili etkinlikleri plansız bir şekilde yapmaktadır.

3. Öğretmenler sözlü anlatım konularını seçerken, öğrencilerin ilgi duydukları konulara önem vermektedirler.

4. Öğretmenler, sözlü anlatım etkinliklerinde genellikle “öğrencilerin yaşadığı ve gözlemlediği olayları” anlattırmakta, programda geçen diğer etkinliklere çok az yer vermektedirler.

5. Öğretmenlerin büyük bir kısmı ders kitaplarındaki sözlü anlatım konularının öğrenci seviyesine uygun olmadığını düşünmektedir. Gerektiğinde bu konuları öğrenci seviyesine uygun hâle getirerek öğrenciye sunmaktadır.

6. Öğretmenlerin büyük bir kısmı, öğrencilere sözlü anlatımla ilgili ödev verirken bu ödevleri önceden planlamamaktadır.

7. Araştırmaya göre, öğretmenlerin öğrencileri konuşmaya motive etmek için en çok kullandıkları yolun, onlara sık sık “konuşmanın yaşamımızdaki önemini anlatmak” olduğunu göstermektedir.

8. Öğretmenlerin büyük bir kısmı öğrenciye konuşma planı yaparken yardım etmektedir. Ancak öğrenciye konuşma planı yaptırmayan öğretmenlerin oranı da azımsanmayacak ölçüdedir.

9. Öğretmenlerin büyük bir kısmı, sözlü anlatım ödevleri için öğrencilere basılı kaynakları tavsiye etmektedirler. Bunun yanında az da olsa kaynak kişiye başvurma, internetten araştırma ve gözlem yapmalarını istemektedir.

10. Öğretmenlerin, konuşma sunumu sırasında en çok dikkat ettiği hususlar; öğrencilerin ses tonunu iyi ayarlamış ve kelimeleri doğru telaffuz etmiş olmalarıdır.

11. Öğretmenler, konuşma sunumu sonunda en çok, anlatılan konunun ana hatlarıyla özetlenmesine ve etkili bir sonuçla bitirilmesine dikkat etmekte ve değerlendirmelerini bu doğrultuda yapmaktadırlar.

Öneriler
1. Sözlü anlatım konuları öğrencilerin ilgi duydukları konulardan seçilmelidir. 

2. Öğretmenler, diğer dil becerilerinin öğretimini aksatmadan haftalık ders saati sürecinde konuşma eğitimine gereken süreyi ayırmalıdır.

3. Türkçe Öğretim Programı’ndaki konuşma etkinliklerine öğretmenler tarafından daha fazla yer verilmeli, bunu yaparken programdaki etkinliklerden, sınıf seviyesine uygun olmayan etkinlikleri sınıf seviyesine göre düzenleyerek yapmalıdır.

4. Ders kitaplarındaki sözlü anlatım çalışmaları öğrencilerin seviyesine uygun olarak hazırlanmalı, öğretmenler bu çalışmaları yaparken bireysel farklılıkları dikkate almalıdırlar.

5. Sözlü anlatımla ilgili ödevler öğretmen tarafından önceden planlanmalı ve sınıf seviyesine uygun ödevler belirli bir program dahilinde verilmelidir. 

6. Konuşma eğitiminde plan yapmanın önemi öğrenciye kavratılmalı, öğrenciler bu alışkanlığı kazanıncaya kadar sık sık bu konuda etkinlikler yapılmalı, plan yaparken öğretmen öğrenciye yardım etmelidir.

7. Sözlü anlatım konularının seçiminde sadece ders kitabından değil, farklı kaynaklardan da yararlanılmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder