Osmanlı Devleti Zamanında Nesirle Yazılmış Öğretici Metniler - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Mayıs 24, 2015

Osmanlı Devleti Zamanında Nesirle Yazılmış Öğretici Metniler

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
Osmanlı Devleti Zamanında Nesirle Yazılmış Öğretici Metniler


Tefsir kitapları: kur ’an ayetlerini yorumlayan kitaplar. Bu tür kitapların önemli bir bölümü Arapça ya da Farsçadan çevrilmiştir.

Hadis kitapları: Hz. Muhammed ‘ in sözlerinin toplandığı kitaplar.

Akaide kitapları:  İslam inanç esaslarının anlatıldığı kitaplar.

İlmihaller: bir Müslümanın, bilmesinin dinen zorunlu olduğu bilgileri anlatan kitaplardır.

Fıkıh kitapları: İslam hukukunun anlatıldığı kitaplar.

Tasavvufi kitaplar: tasavvufun kural ve davranış tarzlarını anlatıldığı kitaplar. “Fütüvvetnâme”ler bu tür yapıtlar içinde değerlendirilebilir. 

Siyer kitapları: Hz. Muhammed ‘ in hayatının menkıbevi bir dille anlatıldığı kitaplar: Türkçe ilk siyer kitabı, Erzurumlu Mustafa dar ir ‘ in yazdığı “kitabı-ı siyer-i nebi” dür. 

Kısas-ı Enbiyalar: peygamberlerin hayatlarının ve mucizelerinin menkıbevi bir dille anlatıldığı kitaplar

Tarih kitapları: tarihsel olayları anlatan kitaplar. Tabiri  ve İBNİ kesir gibi Arap tarihçelerinden tercüme edilen “tarih” ler, anonim tarihleri, “ GARİBNÂME “  ve “FAKRNÂME”   isimli mesnevileri yazan âşık paşanın torunu derviş Ahmet ÂŞIKİ’NİN  “Âşık paşazade tarihi” ismiyle bilinen eseri, Erzurumlu Mustafa DARIR’ in manzum – mensur- karışık eseri “ FÜTUHÜ paşazade tarihi “ ile PEÇEVİ Naimâ gibi “tarihleri” bu alanda yazılmış önemli eserlerdir.

Destani (epik destansı) hikayeler: din uğruna yapılan savaşlarda üstün başarılar gösteren kişilerin mücadelelerinin menkıbevi bir dille anlatıldığı kitaplar. Hamza nameler, Battal nameler, Danişment nâmeler;  bu türden eserlerdir.

Gazavât nâmeler: bir padişahın ya da komutanın bir tek savaşının ya da bütün savaşlarının destansı bir dille anlatıldığı kitaplar.

Şuara tezkireleri: şairlerin hayatlarının, eserlerinin ve edebi özelliklerinin anlatıldığı kitaplar. Bu eserlerin günümüz edebiyatındaki karşılığı “şair biyografisi” dir. Türk edebiyatındaki ilk şuara tezkiresi Anadolu dışında yazılmıştır. Çağatay Türkçesinin en önemli temsilcisi olan ali şiir Nevâ i tarafından yazılan “mecali sun- NEFA is” Türk edebiyatındaki ilk biyografi eseri kabul edilir. Konumuzla doğrudan ilgisi olmasa da ali şiir neva inin bir eserinden daha söz etmek gerekir: MUHAKEMETÜL  – LUGATEYN neva i bu eserinde farsça şiir yazan Türk şairlerini eleştirmiş ve Türkçeyle de şiir yazmanın mümkün olduğunu ortaya koymaya çalışmıştır.

Anadolu da ilk şuara tezkiresi SEHİ bey tarafından yazılan “HEŞT BİHİŞT” tir. Latifi ve âşık çelebinin tezkireleri, bu türde yazılmış önemli eserler arasındadır.

Münşeatlar: divan edebiyatında süslü nesirlere genel olarak “inşa” bunları yazanlara “münşi”, inşaların toplandığı eserlere de “münşeat” denmiştir. Bu tür eserlerde çoğunlukla mektuplara ya da çeşitli konularda yazılmış inşalara yer verilmiştir.

Seyahatnameler: gezilip görülen yerlerin türlü özellikleriyle anlatıldığı kitaplar. Bu tür metinlerin günümüz edebiyatındaki karşılığı “gezi yazısıdır”. Eski edebiyatımızdaki en ünlü seyahatnameler şunlardır:

Seyahatname                                            Evliya Çelebi

MİRATÜL – MEMALİK                      Seydi Ali Reis

TUHVETÜL Haremeyn                          Nabi

Sefaretnameler: Osmanlı elçilerinin, gönderdikleri ülkelerde gördükleri, görüştükleri devlet adamlarını, onlarla yaptıkları konuşmaları bir çeşit rapor niteliğinde anlattıkları eserler. Bu alanda yazılmış eserlerin en tanınmışı Yirmi Sekiz Mehmet Çelebinin “Paris sefaretnamesidir”.

Nasihatname ve siyasetnameler: öğüt verici nitelik taşıyan, kamu yönetimi hakkında bilgi veren kitaplar. Bu tür eserlere örnek olarak MERCÜMEK AHMET in Farsçadan çevirdiği “KABUSNAME” ile KUL MESUD un Farsçadan çevirdiği  “KELİLE ve DİNME” yi verebiliriz.

Mektuplar: önemli kişilere yazılan mektuplar. Eski edebiyatımızdaki en meşhur mektup, Fuzuli’nin yazdığı “Şikayetname” dir.

  Dil ve anlatım özelliklerini dikkate alarak divan edebiyatının nesrini üç kısma ayırabiliriz.

Süslü ( sanatkarane) nesir
Sade nesir (halk nesri)
Orta nesir
Süslü nesir, bir şeyleri öğretmek amacı taşımakla sanat yapma kaygısını daha ön planda tutan eserlerde kullanılan nesir türüdür. Divan şiirinin estetik duyarlıklarıyla oluşturulmuş nesir türü olan süslü nesirde sözlerin uyaklı olması (seci)na, dilin göndergesel  işlevinden  çok şiirsel işleviyle kullanılmasına özen gösterilmiş, edebi sanatlara ve Arapça, farsça sözcük ve tamlamalara sıkça yer verilmiştir. Düz yazının şiir gibi ahenkli ve sanatlı olması gerektiği düşüncesinden hareketle oluşturulan, bunun için de seci ve cinas gibi ses oyunlarıyla teşbih, istiare, tenasüp, telmih gibi anlam sanatlarını kullanmayı çok önemli sayan bu nesir türüyle genellikle ahlaki ve edebi metinler oluşturulmuştur. Aşağıdaki eserler süslü nesirle yazılmış eserlerin en önemlileridir: