Mit Kavramı, Mitoloji, Mitolojinin Oluşma Nedenleri, Türk ve Dünya Mitolojisi - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Mayıs 29, 2015

Mit Kavramı, Mitoloji, Mitolojinin Oluşma Nedenleri, Türk ve Dünya Mitolojisi

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
Mit Kavramı, Mitoloji, Mitolojinin Oluşma Nedenleri, Türk ve Dünya Mitolojisi


Mit kavramı
Mit, geleneksel olarak yayılan veya toplumun hayal gücü etkisi ile biçim değiştiren, kainatın yaratılışı, insanlığın türeyişi ile ilgili hayal alegorik anlatımlı halk hikayesidir. Mitlerde sıra dışı ve olağanüstü kavramlar sıklıkla kullanılır. Mitler, masal, efsane ve destanların temelini oluşturur.

Milletler, tarih sahnesinde eski çağlardan beri yer almaktadır. Milletlerin tarih sahnesinde yer alışları, özel bazı olaylarla ilişkilendirilir. Bu olaylar, milletlerin tarih sahnesine nasıl dahil olduğunu gösteren, sıra dışı ve olağanüstü kavramlarla yani mitlerle iç içedir. Destan dönemi, bu tarz anlatımlarla doludur.

Türk kültüründe “Hayat Ağacı Efsanesi”ndeki ilk insanın hayat ağacıyla konuşması, yaratılış kavramı; yine “Yaratılış Destanı”ndaki tanrının ağaçta dokuz dal çıkmasını emretmesi, bu dallardan insan soyunun türemesi mitlere örnektir.

Mitolojik anlatımlar, abartılı söylemlerle, olağanüstü varlık ve kavramlarla dolu olmaları bakımından gerçeklerden uzaktır. Ancak, milletlerin nasıl bir hayat sürdüğünü aktarmaları bakımından önemlidir.


Mitolojik Öğelerin ve Mitolojinin Oluşma Nedenleri
Mitoloji, kimi zaman yaşanıp unutulmuş gerçek olaylara kim zaman tamamen bilinçaltı ve hayal gücüne bağlıdır.

İnsanlığın ilk dönemlerinde kişilerin tabiatla, üstün güçlerle ve düşmanla mücadelesinde düş yoluyla ortaya koyduğu eser, söylediği söz, takındığı tavır, mitolojinin oluşmasını sağlamıştır.

Mit her zaman bir “yaratılış”ın öyküsüdür.

Bir kültürün, evrenin nasıl oluştuğunu, bir şeyin nasıl yaratıldığını ve bunlara ilişkin görüş ve inançları açıklayan özelliklere sahiptir. En eski zamanlarda ki kutsal bir öyküyü, masallara özgü özellikleri olan bir olayı aktarır.

Mitolojik öğelerin ortaya çıkışında insanlığın, kainatın yaratılışını sorgulaması yatar. Sonunda dünyada ki varlıkların kendiliğinden ortaya çıkamayacağını ve bunların bir yaratıcı, ilah tarafından oluşturulduğunu kabul eden destan dönemi insanları bu kabul edişe bir isim koymak istemiştir. Kimi buna Tanrı, kimi Zeus, kimi Ares, kimi Gök tanrı adını vermiştir.

Türk toplumlarında, özellikle destanlarda yer alan bozkurt, ay, gök kartal, yıldız, su, ışık, ateş, ağaç, ok-yay, at, ak sakallı ihtiyar, yada taşı, demir vb. önemli kavram ve varlıklardır. Bunlar, zamanla inanç ve algılara bağlı olarak ve halk arasında dilden dile dolaşarak değişime uğramış ve olağanüstü birtakım özellikler kazanmıştır. Bu durumda mitolojik öğelerin ortaya çıkmasını sağlamıştır.


Türk ve Dünya Mitolojisi Arasındaki Farklar ve Benzerlikler
Çok eski zamanlarda gelmiş ve yaşamış olan ulusların inandıkları tanrılar, kahramanlar, devler, periler, önemli varlık ve kavramlar önemli mitolojik unsurlardır.

Mitolojide ulusal kültür ve kültür yapısı ön plandadır. Asya’dan Avrupa’ya kadar ilerlemiş olan Türk milleti bu uzun yolculuğunda çeşitli milletlerin kültürleriyle tanışmış, onları etkilemiş, onlardan etkilenmiş, kendi kültürel yapısını zenginleştirmiş veya kendi kültürü diğerlerine egemen olmuştur.

Bunun sonunda Türklerdeki mitolojik unsurlarla diğer ulusların mitolojik unsurları arasında benzerlikler ve farklılıklar ortaya çıkmıştır.

Türk mitolojisinde görülen unsurlarla diğer ulusların mitolojik unsurları arasında tanrı ve görevlerinde, iyi ve kötü ruhlarda, kahinlerin işlevlerinde, dua ve kurban törenlerinde benzerlikler vardır. Türk mitolojisinde türeyiş ve kıyamet mitleri, olağanüstü özellikler taşıyan kahramanlar diğer milletlerin mitolojisindeki öğelerle benzerlik gösterir. Yine, ateş, birçok ulusun ortak mitleri olarak destanlarda kullanılır.

Benzerliklerin yanında İran, Çin ve Yunanlıların yerleşik medeniyete sahip olmasından dolayı, mitolojik unsurları, Türklerin mitolojik unsurlarından farklılık gösterir.

Türklerde hayat ağacı, bozkurt, ay, gök, kartal, yıldız, su, ışık gibi doğayla ilgili kavramlar mitolojik unsurken Yunan mitolojisinde insan ön plandadır. Türk mitolojisinde tek tanrı anlayışı, Yunan mitolojisinde tanrı ve tanrıçalık anlayışı hakimdir. Yunan mitolojisindeki efsanelerde çoğu eski Yunan tanrısı insan şeklindedir. Athena, Zeus, Herkül gibi mitler Yunan mitolojisinde bu özelliği taşır.

Çin mitolojisinde de Türk mitolojisine göre farklı yaratıklar bulunmaktadır. Bunlar genelde birçok farklı hayvanın özelliğini bir arada bulunduran melez yaratıklar ve iyiyi temsili eden, hikmet sahibi ejderhalardır. Ayrıca Ying-Yang adlı evrensel güçler de dünyanın varlığının devamını sağlayan mitolojik kavramlardır.

İran mitolojisinde iyiliğin sembolü kuş şeklindeki Simurg ve Hüma, kötülüğün sembolü ise yılan görünümdeki Peri(Pairika)dır. İran mitolojisinde Rüstem, Zahhak gibi olağanüstü özellikleri olan mitolojik karakterler de yer alır.

Sözlü Edebiyatla Mitoloji Arasındaki İlişki 
Sözlü edebiyat, yazının bulunuşundan önceki dönemlerde yani mitolojik dönemde oluşmuş, ağızdan ağıza geçerek varlığını sürdürmüştür. Bu edebiyat döneminde çok zengin bir edebi gelenek vardır ve sözlü edebiyat ürünleri toplumun ortak değerlerini yansıtır.

Mitolojik öğeler, sözlü edebiyat döneminde insanlara zengin bir hayal ve düşünce dünyasının kapılarını açar. Hayal dünyası zengin milletler, bu hayallerini paylaşma ve yansıtmanın yolunu arar. Bu zenginliği anlatmak ancak sanat ve dille mümkündür. Ortaya konan her ürün, o milletin sanat ve dilinin gelişip zenginleşmesinde önemli bir rol oynar.

Destanlar, sözlü edebiyat döneminin en önemli ve etkili ürünüdür. Anlatımda toplumu sarsan olay ve durumlara, olağanüstülüklere yer verilir. Olağanüstü özellikler taşıyan bu anlatımlar, mitolojik öğelerden doğmuştur. Mitolojik öğeler, ulusu derinden etkileyen olaylarla bağlantılı bir şekilde destanlarda yer alır. Bu durum, sözlü edebiyatla mitoloji arasındaki ilişkiyi gözler önüne serer.

Sözlü edebiyat ürünlerindeki zengin anlatım, ulusların edebi birikimine temel oluşturur. Bu edebi birikimden yararlanan sonraki dönem sanatçıları, daha olgun ve sağlam edebi ürünler ortaya koyma imkanına sahip olur.