DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ!
7. Sınıf Sosyal Bilgiler Evren Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 85
7. Sınıf Sosyal Bilgiler Evren Yayınları Ders Kitabı Cevapları sitemizde yayınlanmıştır. Öğrencilerimizin derslerine yardımcı olmaya devam ediyoruz. Kitap içinde ve ünite sonunda bulanan soruların cevaplarını sitemizde yer almaktadır. Çalışma kitabı cevapları aşağıda sistemli olarak listelenmiştir. Cevap anahtarını arayanlar aşağıdaki sayfa numaralarıyla istediği sayfadaki cevapları inceleyebilirler.
7.Sınıf Evren Yayınları Sosyal Bilgiler Ders Kitabı 50.Sayfa Cevapları
SORU: Anadolu Beylikleri Döneminde Türk beyleri edebî ve dinî ürünlerin Türkçeye çevrilmesine öncülük ettiler. Karamanoğlu Mehmet Bey, 13 Mayıs 1277'de bir ferman yayımladı. Böylece Türkçe, devlet dili olarak ilan edildi. Karamanoğlu Mehmet Bey'in, "Bugünden sonra divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste, meydanda Türkçeden başka dil konuflulmaya." demesi sizce önemli midir? Neden
CEVAP: Türkler İslamiyeti kabul ettiktten sonra yoğun bir şekilde Arapça ve Farsça kullanılmaya başlandı. Örneğin Selçuklularda resmi dil ve bilim dili olarak Arapça ve Farsça kabul edilmişt. Bu durum Türkçe'nin gelişimini yavaşlatıyordr. Karamanoğullarının Türkçeyi resmi dil ilan etmesi dilinin gelişimini hızlandırmıştır.
7. Sınıf Sosyal Bilgiler Evren Yayınları Ders Kitabı Cevapları sitemizde yayınlanmıştır. Öğrencilerimizin derslerine yardımcı olmaya devam ediyoruz. Kitap içinde ve ünite sonunda bulanan soruların cevaplarını sitemizde yer almaktadır. Çalışma kitabı cevapları aşağıda sistemli olarak listelenmiştir. Cevap anahtarını arayanlar aşağıdaki sayfa numaralarıyla istediği sayfadaki cevapları inceleyebilirler.
Öncelikle siz kendiniz yapmayı deneyin. Buradaki amacımız size yapamadığınız sorularda, ya da aklınıza takılan, yerlerde yardımcı olmaktır. 7. Sınıf Sosyal Bilgiler Evren Yayınları Ders Kitabı Cevaplarını lütfen buradan kontrol ediniz, buradan bakıp aynısını yazmak öğrenmeniz açısından faydalı olmayacaktır.
NOT: AŞAĞIDA 7. Sınıf Sosyal Bilgiler Evren Yayınları Ders Kitabı Cevapları YAYINLANMAKTADIR. EKSİK SAYFALARI YORUM KISMINDA YAZARAK YAYINLANMASINI İSTEYEBİLİRSİNİZ.
7.Sınıf Evren Yayınları Sosyal Bilgiler Ders Kitabı 85.Sayfa Cevapları
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
1. İnsanlığın yaptığı önemli buluşlara örnekler veriniz. Yaptığınız araştırma sonucunda bu buluşun önemini birkaç cümleyle belirtiniz.
CEVAP: İnsanları yaşam mücadelesi veya daha rahat daha iyi yaşayabilmek için sürekli yeni buluşlar yamışlar, bu buluşları geliştirerek yeni araç ve gereçler yapmışlardır. Bu buluşlara örnek verelim ve önemleri hakkında biraz açıklama yapalım:
Ateşin bulunması
Ateşin tam olarak ne zaman icat edildiği bilinmemekle birlikte, tarihin ilk zamanlarından beri ateşin kullanıldığı bilinmektedir. İlk zamanlar ateş insanlar çok zarar vermesine rağmen, insanlık ateşi kendi yararı için kullanmayı bulmuştur. Ateş insnalık için çok önemli bir buluştur. Isınmaktan tutun, akaryakıttı motorlarda dahi ateş kullanılmaktadır.
Tekerleğin Bulunuşu
Ateş kadar önemli olan bir diğer buluşta tekerleğin insanlık tarafından kullanılmasıdır. M.Ö. 3000 yllarından bulunduğu tahmin edilmektedir. İnsanlar evleri için kayaları yada avladıkları hayvanları taşıma ihtiyacı duyunca yuvarlak bir ağacın üzerinde kolaylıkla taşıyabildiklerini farkettiler. Tekerliğini ilk kullanıldığından bu yana insanların işlerini oldukça kolaylaştırmış bir buluştur. Günümüzde her araç gereçte çeşitli şekilde bir tekerleğin kullanıldığını görmekteyiz.
Yazının Bulunuşu
Yazının bulunuşu ve kullanılmaya başlanması ile, medeniyetin farklı yerlere ve gelecek nesillere ulaşması söz konusu olmuştur. Yazının ilk kullanıldığından günümüze kadar medeniyet çok hızlı ilerlemiş, medeniyet ve teknoloji günümüz bilgisayar çağında daha hızlı ilerlemektedir.
Elektriğin Bulunuşu
Medeiyetimizin temel teşlarından biride elektriğin bulunuşu ve kullanılışıdır. İnsanlık hiç olmadığı kadar hayatını kolaylaştırmış elektrik sayesinde çok daha büyük işleri makinelere yaptırır olmuştur.
2. Yazının icadı ile "zaman" kavramını nasıl ilişkilendirebilirsiniz? Örnekler veriniz. (Aile büyüklerinizden yardım alabilirsiniz.)
CEVAP: Zaman kavramının ortaya çıkışı yazı ile birlikte, yazının ortaya çıkması ve kullanılması ile mümkün olmuştur. İnsan belleğinde olan zaman kavramı yazıya dökülmediği sürece kısa süreli, unutulmaya ve yanlış hatırlanmaya müsaittir. Yazıya geçirilmiş zaman, uzun süreli ve doğru bir zamanı ifade etmektedir.
Bir an yazının icad edilmediğini ve kullanılmadığı düşünelim. Takvimi ve zamanı bilmemiz ne kadar mümkün olurdu. Çoğunlukla zamanı öğrenmek için bir takvime veya bir saate bakarız ki, o günün günlerden ne olduğunu hatırlamak bile mümkün olmayabilir. Arkadaşımıza bazen şunu sorarken kendimizi buluruz. Bu gün ayın kaçı? Bu sorunun cevabını eğer yazı olmasaydı vermek mümkün olmazdı.
Bütün bu sebeplerden tarih şeridi ve zaman yazının icadı ile birlikte başlamış, günümüze de bu şekilde gelmiştir.
İnsanlar yaznın icadı ile birlikte olayları ve zamanın unusurlarını yazmaya başlamışlar ki, böylece, saat ve takvim olguları ortaya çıkmıştır.
Hayatımızı planlarken zamanı kullanırız. Bu planlmayı yazı ile yaparsak bir anlam ifade edebilir.
3. Türk ve İslam devletlerinin bilimin gelişmesine katkı sağlaması, bu ülkelerin hangi yönünün gelişmiş olduğunu gösterir? Nedenleriyle birlikte açıklayınız.
CEVAP: Türk İslam devletleri, bir çok konuda bilime katkıları vardır. Bunlara bir kaç örnek verecek olursak, hastalık tedavi şekil ve metodları Ali Bin Rıdavan tarafından, Astronomik çalışmalar Ali Kuşçu, tıb alanından İbn-i Sina, Cebirsel araştırmalarda Ömer Hayyam, haritacılık alanında Piri Reis’tir.
Bu bilim adamlarının Türk İslam devletlerinde yetişmesi, bu ülkelerin bilime ve gelişime açık ve bilimin önemsendiğini gösterir.
Avrupa Ortaçağdan çıkıp gelişmesini Türk İslam devletlerinde yetişmiş bilim adamlarının yaptığı çalışmaları geliştirerek başarmışlardır.
4. Avrupa ülkeleri, bilimin öncüsü olmak için neler yapmış olabilir? Araştırınız
CEVAP: Avrupa’da 15. yüzyıldan başlayarak bilimsel alanda bir çok yenilik ve buluş ortaya çıkmıştır. Neler yapıldığına bakacak olursak kısaca özetleyelim.
Barutun ateşli silahlarda kullanılması, yeniçağı hazırlamış, Avrupa’da derebeyliklerin zayıflamasına merkezi krallıkların güçlenmesine sebep olmuştur.
Gemiciliğin ilerlemesi ve Pusulanın bulunması, Pusula kullanımı ile Avrupa’da büyük gemiler yapılmış ve uzak denizlere okyanuslara açılmış. Bu durumda coğrafi keşifleri ortaya çıkarmış ve Sömürgecilikle dünyanın zenginliği Avrupa’ya akmaya başlamıştır.
Kağıdın ve Matbaanın Geliştirilmesi, bu durum Avrupa’da fikir cereyanlarının, bilim ve tekniğin yayılımını hızlandırmış, reformlar doğmuştur.
Coğrafî Keşifler ve gemicilik, gemicilik sanatı ve coğrafya bilgisi gelişti, Avrupalılar doğu ülkelerinin zenginliğine ulaşmak istemişlerdir. Sonuçta; İspanyol ve Portekizin başını çektiği sömürge imparatorluklar oluşmuştur. Akdeniz, baharat ve ipek yolları önemini kaybetti. Ticaretle uğraşan burjuva sınıfı doğmuştur. Bu sınıf bilimsel ve teknolojik ilerlemelerde önemli adımlar atmışlardır.
Keşifler sonucunda dünya tanındı ve yuvarlak olduğu kanıtlandı. Yeni uygarlıklar ve yeni zenginliklerle tanışıldı. Tütün, patates, kakao böyle ortaya çıktı.
5. Düşünce özgürlüğü, sizce bilimin gelişmesinde çok önemli midir? Neden?
CEVAP:Düşünce özgürlüğü, sizce bilimin gelişmesinde çok önemli midir? Neden?
Bilimin gelişmesi için düşünce özgürlüğü çok önemlidir. Avrupa’da rönesans ve reformlarla ilk önce düşünce özgürlüğü ön plana çıkmış, kilise ve krallar karşısında düşüncenin özgürleşmesi gerçekleşmiştir. Daha sonra bilimsel ilerlemeler ve gelişmeler sağlanabilmiştir. Kilise dünyanın yuvarlak olduğunu söylenmesini yasaklıyordu. Bu tür yasakların olduğu yerlerde bilimin gelişmesinden bahsetmek mümkün değildir. Bu sebeple Avrupa düşünce özgürlüğünde büyük savaşlar vermiştir.
Düşüncenin özgür olması gerekiyor ki, akıl deneysel ve bilimsel olarak gelişebilsin, yeni buluşlar ve yeni fikirler ortaya çıkartabilsin.
AİHS’nin 9. maddesi aynen şöyledir:
“ 1- Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, aleni veya özel olarak ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak sureti ile dinine veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir.
2- Dinini veya inançlarını açıklama özgürlüğü, ancak kamu güvenliğinin kamu düzeni, sağlığı veya ahlakının ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için demokratik bir toplumda gerekli önlem olarak ve yasa ile sınırlanabilir”
Düşünce özgürlüğü bu madde ile koruma altına alınmıştır.. Düşünce özgürlüğü yüzyıllardır tartışılan konuların başında gelmektedir. Düşünce dışarıya vurmadıkça mutlak koruma altındadır. Düşünce özgürlüğü ile düşünceyi açıklama yani ifade özgürlüğü arasında ayrım yapılamayacağı çoğunlukla kabul edilmiş bir görüştür. Kişinin iç dünyasını ilgilendiren ve dışarı vurulmayan düşünce hiçbir sistemde cezalandırılmamıştır. Düşünce özgürlüğü bu nedenle ifade özgürlüğü başlığı altında incelenmiştir.
Demokrasi kuramcılarından Montesquieu’ya göre düşünce özgürlüğü en önemli özgürlüktür. Ona göre, “insan, dinamik, yaratıcı ve erdemli bir varlıktır. Fakat bu nitelikler ancak özgür bir ortamda işlerlik kazanır ve gelişir. Özgür olmayan bir ortam, kuşku ve korku da belirsizlik, güvensizlik ve uyuşukluk getirir” (Kavra, 1989: 83). Montesquieu’nun bu görüşleri günümüzde de geçerlidir. Düşüncenin özgürce ifade edilebildiği ortamlarda demokratik kurumlar varlıklarını sürdürmekte ve gelişme olanağı bulabilmektedirler.
Özgür insan, özgürce düşünebilen ve kanaatlerini özgürce ifade edebilen insandır. Bunun ön koşulu da doğru, çarpıtılmamış bilgiye erişim hakkıdır. Bilgi edinme özgürlüğü adını verebileceğimiz bu hakkın yetersiz olduğu ülkelerde kamuoyunun sağlıklı oluşmadığı, demokrasi dışı rejimlerin kitle iletişim araçlarını kullanarak gerçeğe aykırı durumları kendi halklarına benimsettikleri görilmektedir. İşte bu nedenle, bür demokraside düşünce özgürlüğü kavramının temel öncülü, vatandaşların bilgiye -özellikle devlet organlarınca üretilen bilgiye- erişim hakkıdır.
7.Sınıf Evren Yayınları Sosyal Bilgiler Ders Kitabı 85.Sayfa Cevapları
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
1. İnsanlığın yaptığı önemli buluşlara örnekler veriniz. Yaptığınız araştırma sonucunda bu buluşun önemini birkaç cümleyle belirtiniz.
CEVAP: İnsanları yaşam mücadelesi veya daha rahat daha iyi yaşayabilmek için sürekli yeni buluşlar yamışlar, bu buluşları geliştirerek yeni araç ve gereçler yapmışlardır. Bu buluşlara örnek verelim ve önemleri hakkında biraz açıklama yapalım:
Ateşin bulunması
Ateşin tam olarak ne zaman icat edildiği bilinmemekle birlikte, tarihin ilk zamanlarından beri ateşin kullanıldığı bilinmektedir. İlk zamanlar ateş insanlar çok zarar vermesine rağmen, insanlık ateşi kendi yararı için kullanmayı bulmuştur. Ateş insnalık için çok önemli bir buluştur. Isınmaktan tutun, akaryakıttı motorlarda dahi ateş kullanılmaktadır.
Tekerleğin Bulunuşu
Ateş kadar önemli olan bir diğer buluşta tekerleğin insanlık tarafından kullanılmasıdır. M.Ö. 3000 yllarından bulunduğu tahmin edilmektedir. İnsanlar evleri için kayaları yada avladıkları hayvanları taşıma ihtiyacı duyunca yuvarlak bir ağacın üzerinde kolaylıkla taşıyabildiklerini farkettiler. Tekerliğini ilk kullanıldığından bu yana insanların işlerini oldukça kolaylaştırmış bir buluştur. Günümüzde her araç gereçte çeşitli şekilde bir tekerleğin kullanıldığını görmekteyiz.
Yazının Bulunuşu
Yazının bulunuşu ve kullanılmaya başlanması ile, medeniyetin farklı yerlere ve gelecek nesillere ulaşması söz konusu olmuştur. Yazının ilk kullanıldığından günümüze kadar medeniyet çok hızlı ilerlemiş, medeniyet ve teknoloji günümüz bilgisayar çağında daha hızlı ilerlemektedir.
Elektriğin Bulunuşu
Medeiyetimizin temel teşlarından biride elektriğin bulunuşu ve kullanılışıdır. İnsanlık hiç olmadığı kadar hayatını kolaylaştırmış elektrik sayesinde çok daha büyük işleri makinelere yaptırır olmuştur.
2. Yazının icadı ile "zaman" kavramını nasıl ilişkilendirebilirsiniz? Örnekler veriniz. (Aile büyüklerinizden yardım alabilirsiniz.)
CEVAP: Zaman kavramının ortaya çıkışı yazı ile birlikte, yazının ortaya çıkması ve kullanılması ile mümkün olmuştur. İnsan belleğinde olan zaman kavramı yazıya dökülmediği sürece kısa süreli, unutulmaya ve yanlış hatırlanmaya müsaittir. Yazıya geçirilmiş zaman, uzun süreli ve doğru bir zamanı ifade etmektedir.
Bir an yazının icad edilmediğini ve kullanılmadığı düşünelim. Takvimi ve zamanı bilmemiz ne kadar mümkün olurdu. Çoğunlukla zamanı öğrenmek için bir takvime veya bir saate bakarız ki, o günün günlerden ne olduğunu hatırlamak bile mümkün olmayabilir. Arkadaşımıza bazen şunu sorarken kendimizi buluruz. Bu gün ayın kaçı? Bu sorunun cevabını eğer yazı olmasaydı vermek mümkün olmazdı.
Bütün bu sebeplerden tarih şeridi ve zaman yazının icadı ile birlikte başlamış, günümüze de bu şekilde gelmiştir.
İnsanlar yaznın icadı ile birlikte olayları ve zamanın unusurlarını yazmaya başlamışlar ki, böylece, saat ve takvim olguları ortaya çıkmıştır.
Hayatımızı planlarken zamanı kullanırız. Bu planlmayı yazı ile yaparsak bir anlam ifade edebilir.
3. Türk ve İslam devletlerinin bilimin gelişmesine katkı sağlaması, bu ülkelerin hangi yönünün gelişmiş olduğunu gösterir? Nedenleriyle birlikte açıklayınız.
CEVAP: Türk İslam devletleri, bir çok konuda bilime katkıları vardır. Bunlara bir kaç örnek verecek olursak, hastalık tedavi şekil ve metodları Ali Bin Rıdavan tarafından, Astronomik çalışmalar Ali Kuşçu, tıb alanından İbn-i Sina, Cebirsel araştırmalarda Ömer Hayyam, haritacılık alanında Piri Reis’tir.
Bu bilim adamlarının Türk İslam devletlerinde yetişmesi, bu ülkelerin bilime ve gelişime açık ve bilimin önemsendiğini gösterir.
Avrupa Ortaçağdan çıkıp gelişmesini Türk İslam devletlerinde yetişmiş bilim adamlarının yaptığı çalışmaları geliştirerek başarmışlardır.
4. Avrupa ülkeleri, bilimin öncüsü olmak için neler yapmış olabilir? Araştırınız
CEVAP: Avrupa’da 15. yüzyıldan başlayarak bilimsel alanda bir çok yenilik ve buluş ortaya çıkmıştır. Neler yapıldığına bakacak olursak kısaca özetleyelim.
Barutun ateşli silahlarda kullanılması, yeniçağı hazırlamış, Avrupa’da derebeyliklerin zayıflamasına merkezi krallıkların güçlenmesine sebep olmuştur.
Gemiciliğin ilerlemesi ve Pusulanın bulunması, Pusula kullanımı ile Avrupa’da büyük gemiler yapılmış ve uzak denizlere okyanuslara açılmış. Bu durumda coğrafi keşifleri ortaya çıkarmış ve Sömürgecilikle dünyanın zenginliği Avrupa’ya akmaya başlamıştır.
Kağıdın ve Matbaanın Geliştirilmesi, bu durum Avrupa’da fikir cereyanlarının, bilim ve tekniğin yayılımını hızlandırmış, reformlar doğmuştur.
Coğrafî Keşifler ve gemicilik, gemicilik sanatı ve coğrafya bilgisi gelişti, Avrupalılar doğu ülkelerinin zenginliğine ulaşmak istemişlerdir. Sonuçta; İspanyol ve Portekizin başını çektiği sömürge imparatorluklar oluşmuştur. Akdeniz, baharat ve ipek yolları önemini kaybetti. Ticaretle uğraşan burjuva sınıfı doğmuştur. Bu sınıf bilimsel ve teknolojik ilerlemelerde önemli adımlar atmışlardır.
Keşifler sonucunda dünya tanındı ve yuvarlak olduğu kanıtlandı. Yeni uygarlıklar ve yeni zenginliklerle tanışıldı. Tütün, patates, kakao böyle ortaya çıktı.
5. Düşünce özgürlüğü, sizce bilimin gelişmesinde çok önemli midir? Neden?
CEVAP:Düşünce özgürlüğü, sizce bilimin gelişmesinde çok önemli midir? Neden?
Bilimin gelişmesi için düşünce özgürlüğü çok önemlidir. Avrupa’da rönesans ve reformlarla ilk önce düşünce özgürlüğü ön plana çıkmış, kilise ve krallar karşısında düşüncenin özgürleşmesi gerçekleşmiştir. Daha sonra bilimsel ilerlemeler ve gelişmeler sağlanabilmiştir. Kilise dünyanın yuvarlak olduğunu söylenmesini yasaklıyordu. Bu tür yasakların olduğu yerlerde bilimin gelişmesinden bahsetmek mümkün değildir. Bu sebeple Avrupa düşünce özgürlüğünde büyük savaşlar vermiştir.
Düşüncenin özgür olması gerekiyor ki, akıl deneysel ve bilimsel olarak gelişebilsin, yeni buluşlar ve yeni fikirler ortaya çıkartabilsin.
AİHS’nin 9. maddesi aynen şöyledir:
“ 1- Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, aleni veya özel olarak ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak sureti ile dinine veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir.
2- Dinini veya inançlarını açıklama özgürlüğü, ancak kamu güvenliğinin kamu düzeni, sağlığı veya ahlakının ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için demokratik bir toplumda gerekli önlem olarak ve yasa ile sınırlanabilir”
Düşünce özgürlüğü bu madde ile koruma altına alınmıştır.. Düşünce özgürlüğü yüzyıllardır tartışılan konuların başında gelmektedir. Düşünce dışarıya vurmadıkça mutlak koruma altındadır. Düşünce özgürlüğü ile düşünceyi açıklama yani ifade özgürlüğü arasında ayrım yapılamayacağı çoğunlukla kabul edilmiş bir görüştür. Kişinin iç dünyasını ilgilendiren ve dışarı vurulmayan düşünce hiçbir sistemde cezalandırılmamıştır. Düşünce özgürlüğü bu nedenle ifade özgürlüğü başlığı altında incelenmiştir.
Demokrasi kuramcılarından Montesquieu’ya göre düşünce özgürlüğü en önemli özgürlüktür. Ona göre, “insan, dinamik, yaratıcı ve erdemli bir varlıktır. Fakat bu nitelikler ancak özgür bir ortamda işlerlik kazanır ve gelişir. Özgür olmayan bir ortam, kuşku ve korku da belirsizlik, güvensizlik ve uyuşukluk getirir” (Kavra, 1989: 83). Montesquieu’nun bu görüşleri günümüzde de geçerlidir. Düşüncenin özgürce ifade edilebildiği ortamlarda demokratik kurumlar varlıklarını sürdürmekte ve gelişme olanağı bulabilmektedirler.
Özgür insan, özgürce düşünebilen ve kanaatlerini özgürce ifade edebilen insandır. Bunun ön koşulu da doğru, çarpıtılmamış bilgiye erişim hakkıdır. Bilgi edinme özgürlüğü adını verebileceğimiz bu hakkın yetersiz olduğu ülkelerde kamuoyunun sağlıklı oluşmadığı, demokrasi dışı rejimlerin kitle iletişim araçlarını kullanarak gerçeğe aykırı durumları kendi halklarına benimsettikleri görilmektedir. İşte bu nedenle, bür demokraside düşünce özgürlüğü kavramının temel öncülü, vatandaşların bilgiye -özellikle devlet organlarınca üretilen bilgiye- erişim hakkıdır.
* Not: Cevap Kağıtları, Çözdüğünüz Soruları Kontrol Etmeniz Amacıyla Eklenmiştir.
SORU: Anadolu Beylikleri Döneminde Türk beyleri edebî ve dinî ürünlerin Türkçeye çevrilmesine öncülük ettiler. Karamanoğlu Mehmet Bey, 13 Mayıs 1277'de bir ferman yayımladı. Böylece Türkçe, devlet dili olarak ilan edildi. Karamanoğlu Mehmet Bey'in, "Bugünden sonra divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste, meydanda Türkçeden başka dil konuflulmaya." demesi sizce önemli midir? Neden
CEVAP: Türkler İslamiyeti kabul ettiktten sonra yoğun bir şekilde Arapça ve Farsça kullanılmaya başlandı. Örneğin Selçuklularda resmi dil ve bilim dili olarak Arapça ve Farsça kabul edilmişt. Bu durum Türkçe'nin gelişimini yavaşlatıyordr. Karamanoğullarının Türkçeyi resmi dil ilan etmesi dilinin gelişimini hızlandırmıştır.
Yukarıda yer alan cevaplarla kendi cevaplarınızı karşılaştırarak sorularla, çözümlerle ilgili fikir elde edebilirsiniz Siz değerli öğrenci arkadaşlarımıza derslerinde yardımcı olmak adına çalışma kitabı cevapları ve ders kitabı cevapların sunuyoruz. Sitemizde çalışma kitabı cevaplarının yanı sıra ders kitabı cevapları da bulunmaktadır. Ek olarak birden çok yayın evinin bu kitapları yayınlaması nedeniyle kitaplar sizin kullandıklarınız ile farklılık gösterebilir. Bu sebeple farklı bir yayının kitap cevaplarını sitemizden arayarak bulabilirsiniz. Bütün Yayınların cevapları sitemizde bulunmaktadır.
7. Sınıf Sosyal Bilgiler Evren Yayınları Ders Kitabı Cevaplarında hata olduğunu düşünüyorsanız lütfen bildiriniz. Cevaplar yanlış ise yorum kısmında kendi cevabınızı bize iletebilirsiniz. Bazı sorular yorum gerektirdiği için herkesin yorumu farklı olabilir diye cevapları kısa tutmaya özen gösteriyoruz.
7. Sınıf Sosyal Bilgiler Evren Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100 ve diğer Çalışma Kitabı sayfalarına buradan göz atabilirsiniz.