DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ!
Şiirde Tema
TEMA:
Şiir hem ses, söyleyiş hem de anlam bakımından birbirini tamamlayan birimlerden oluşur. Şiiri oluşturan birimleri birbirine bağlayan ve şiirde anlam bütünlüğünü sağlayan ana unsur ise temadır. Tema: bir eserde ele alınan konu işlenirken dayanılan ve konuyu oluşturan temel yönelim, düşünce ve ana konudur. Ölüm, kıskançlık, aşk, yalnızlık, kahramanlık… vb.
Tema soyut bir kavramdır, eser dışında da vardır. Yaşama sevinci, ölüm korkusu… gibi. Tema metinde işlenen konunun dayandığı temel düşüncedir. Metinde somutlaşan temaya konu denir. Tema kişilerden zamandan, mekandan bağımsız genel bir kavramdır. Konu ise özeldir. Korku bir temadır, Ayhan’ ın sınav korkusu ise bir konudur.
Tema şiir veya metin olmadan da vardır; konu metinle birlikte ortaya çıkar. Roman, hikaye gibi anlatmaya dayalı metinlerde kişi, mekan, zaman gibi birimler temadan ayrı olarak ele alınabilir. Şiirde, şiiri oluşturan birimlerden farklı bir tema düşünülemez. Çünkü şiirde zaman, mekan, olay örgüsü gibi ögeler yoktur. Şiiri oluşturan birimler şiirin temasına göre şekillenir. Şair, ses ve anlam kaynaşması gerçekleşmiş mısra, beyit, dörtlük gibi birimlerle temayı belirginleştirmeye çalışır. Şiirin okuyucuya aktarmak istediği mesaj kendisidir. Şiirin teması şiirdeki birimlerin dışında başka bir araçla ifade edilmez.
Örnek:
Yıllardır ki bir kılıcım kapalı kında,
Kimsesizlik dört yanımda bir duvar gibi;
Muzdaribim bu duvarın dış tarafında,
Şefkatine inandığım biri var gibi.
Sanırım saçlarımı okşuyor bir el,
Kıpırdamak istemiyor göz kapaklarım;
Yan odadan bir ince ses diyor gibi gel!
Ve hakikat bırakıyor hülyamı yarım.
Gözlerimde parıltısı bakır bir tasın,
Kulaklarım komşuların ayak sesinde;
Varsın yine bir yudum su veren olmasın,
Baş ucumda biri bana ‘ su yok ‘ desin de!
Yukarıdaki şiirde şair, içinde bulunduğu durumu ve duygularını çok iyi anlatmıştır. Şiirin bütününe hakim olan duygu ‘yalnızlık, kimsesizlik’ tir. Şiiri oluşturan birimlerin her biri, bu duyguya görünürlük, belirginlik kazandıracak niteliktedir.
Şair içinde bulunduğu durumun aslında farkındadır; ancak birinin yanına geleceğini hayal etmektedir. İkinci dörtlükte bu hayalini sürdürmüştür. Birinin yanına gelip saçlarını okşadığını hayal etmektedir. Bu hayalin bozulmaması için gözlerini açmaktan korkar. Bir kadın sesinin kendini çağırdığını da hayal eder. Dörtlüğün sonunda gerçeği anladığını, hayalinin yarım kaldığını ifade eder. Son dörtlükte sadece bir ses duymaya razıdır. Kendisine birinin bir şey söylemesinin, birinin onunla konuşmasının dışında bir isteği yoktur.
Bu şiirin teması ‘ yalnızlık ‘ tır. Acaba bu şiirin başlığı ne olabilir? Şiirin başlığı ‘ kimsesizlik’ tir.
Şiirde işlenen temaların seçilmesinde, dönemin sanat anlayışı, toplumun beğeni ve zevkleri, toplumun içinde bulunduğu şartlar etkilidir. Bu açıdan bakıldığında Lale Devri’ ndeki şiirlerde zevk, eğlence, dünyadan kam almak, doğanın güzelliklerini anlatmak gibi temaların işlenmesi çok tabiidir.
Bir şairin kendisini içinde yaşadığı toplumdan soyutlaması, büsbütün ayrı görmesi mümkün değildir. Toplumsal duyarlılığı olan bir sanatçı, toplumun yaşadıklarına kayıtsız, ilgisiz kalamaz. Kendisini toplumla bir tutan bir sanatçının, ülkenin birçok farklı milletten düşmanla savaş halinde olduğu bir dönemde kahramanlık, fedakarlık, yiğitlik temalarının işlendiği şiirler yazması çok tabiidir.
İstiklal Marşı gibi bir şiir, ancak Milli Mücadele Dönemi’ nde yazılabilirdi. Bu dönemde yurdu işgal eden düşmanlara karşı bütün milletin katılıp destek verdiği bir savaş vardır. Günümüzde yazılacak en başarılı kahramanlık şiirleri o dönemdeki kadar etkili olmayacaktır. Şairin işlediği tema ile ilgili olayların içinde bulunması, yazdığı şiirin daha etkileyici olmasını sağlar. İstiklal Marşı’ mızın şairi Mehmet Akif, cephede savaşmasa da Kurtuluş Savaşı döneminde yurdun düşman işgalinden kurtulması için büyük çaba sarf etmiştir. İstiklal Marşı gibi bir şiir, şairin kişiliğine çok yakışmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder