DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ!
Şiir ve Zihniyet
Zihniyet kavramının tek kelimelik karşılığı anlayıştır. Zihniyet düşünüş biçimidir. Bir toplumdaki bireylerde görüş ve inanış faktörlerinin etkisiyle ortaya çıkan düşünce yoludur. Her devrin kendine göre bir zihniyeti, anlayışı vardır. Bir devrin zihniyetini belirleyen, şekillendiren pek çok etmen (faktör) vardır. Bir dönemdeki dini, siyasi, askeri, sosyal, ekonomik, sivil örgütler ve hayatın birlikte oluşturduğu ortam, zihniyeti belirler. Zihniyet bir devrin duygu, anlayış ve zevkinin bütünüdür.
Yukarıda sıralanan etmenlerin hepsi devrin zihniyetinin şekillenmesinde etkilidir. Ancak bazı devirlerde bu etmenlerden biri veya birkaçı öne çıkıp daha belirleyici olabilir. Savaş yıllarında askeri faaliyet ve faktörlerin öne çıkması gibi.
Zihniyet; dünya görüşü, yaşanılan çağın anlayışı ve kültür kavramlarını içerir. Şiir, dilin en gözde türüdür. Dil bir kültür taşıyıcısı olduğuna göre, şiir de ait olduğu dilin bağlı bulunduğu kültürden ziyadesiyle etkilenir. Sanatçı sadece geçmişten değil, yaşadığı ortamdan da etkilenir. Yaşadığı dönemin dini, siyasi, ekonomik, askeri…vb. şartları, anlayışı eserine yansır. Bir devrin zihniyeti, şairin şiirde kullandığı imgelere, benzetmelere yansır.
İçinde yaşanılan çağın kültürel değerleri, yaşam tarzı ve anlayışı öncelikle toplumun dilini etkiler. Her devirde o devrin zihniyetini yansıtan kelimeler, ifadeler dilde ortaya çıkar. Her sanatçı, içinde yaşadığı topluma, toplumun konuştuğu, anlayabileceği bir dille seslenmeye çalışır. Böylelikle toplumun diline yansıyan zihniyet, o devirde üretilen eserlere de yansımış olur.
Örnek:
Dağlar ile taşlar ile
Çağırayım mevlam seni
Seherlerde kuşlar ile
Çağırayım mevlam seni
Sular dibinde mahiyle
Sahralarda ahü ile
Abdal olup ya hü ile
Çağırayım Mevlam seni
Gökyüzünde İsa ile
Tür dağında Musa ile
Elindeki asa ile
Çağırayım Mevlam seni
Derdi öküş Eyyüb ile
Gözü yaşlı Yaküb ile
Ol Muhammed mahbüb ile
Çağırayım Mevlam seni (YUNUS EMRE)
Bu şiirin zihniyetini belirleyen temel faktör dini inançlardır. Şiirde, Allah aşkı teması işlenmiştir. Şiirde geçen Mevla, İsa, Musa, Eyyub, Yakup, Muhammed, Hak gibi kelimeler dini nitelikteki sözlerdir. Bu şiirin yazıldığı dönemdeki zihniyetin İslam dinine şekillenmiş Allah inancı olduğu söylenebilir. Yunus Emre, dini – tasavvufi edebiyatın temsilcilerindendir. Şeyhi Tapduk Emre’ nin tekkesine kırk yıl odun taşımış, o tekkeye bağlı yaşamıştır. Onun döneminde, toplumda dini inançlar ve dini yaşantı oldukça baskındır. Bir tasavvuf şairi olan Yunus Emre’ nin hedefi, gayesi topluma Allah inancını, Allah aşkını ve insanlık sevgisini yaymaktır. Onun bütün şiirlerinde bu anlayış egemendir.
Ayrıca aynı dönem içerisinde farklı sanat anlayışları bulunabilir. Bu anlayışlar birbirine zıt fikirler de ileri sürülebilir. 20.yy ın başında aynı dönemde devleti içinde bulunduğu zor durumdan kurtarmak için Türkçülük, İslamcılık ve Osmanlıcılık olarak adlandırılan üç fikir akımı vardı. Bu üç akımında kendine göre temsilcileri vardı. Bu akımlara bağlı şairlerin şiirlerine hakim olan zihniyette elbette birbirinden farklı, hatta birbirinin zıt idi. Bir İslam dinine sarılmayı telkin ederken, bir diğeri Türkçülüğü savunuyor, dünyadaki bütün Türkleri bir çatı altında toplama fikrini savunuyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder