Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler (7. Sınıf) - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Mayıs 09, 2018

Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler (7. Sınıf)

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 

Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler (7. Sınıf) 

7. sınıf konusu Denetleyici ve düzenleyici sistemler konu anlatımı, Sinir sistemi, merkezi sinir sistemi, hormonal sistem hakkında bilgi.


Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler
Vücudunuzdaki sistemlerin belli bir uyum içerisinde dengeli bir şekilde çalışması da denetleyici ve düzenleyici sistem sayesinde gerçekleşir.

Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler (7. Sınıf)
Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler (7. Sınıf) 

Denetleyici ve Düzenleyici Sistem = Sinir sistemi + İç salgı bezleri

SİNİR SİSTEMİ

Çevremizden gelen ışık, ses gibi uyartıları değerlendirmemizi ve bu uyartılara cevap vermemizi sağlayan sisteme sinir sistemi denir. İç organlarımızın düzenli ve birbiriyle uyumlu bir şekilde çalışması ise sinir sistemi ve hormonlar sayesinde gerçekleşir.

Sinir sistemi beyin ve omurilikten çıkan sinirlerle bütün vücudu ağ gibi sarar.

Merkezi Sinir Sistemi

Vücudumuzu denetleyen ve düzenleyen sistem merkezi sinir sistemidir. Merkezi sinir sistemi; beyin, beyincik, omurilik ve omurilik soğanından oluşur.

BEYİN

Beyin kafatasının içinde bulunur ve erkeklerde 1200-1350 gr kadınlarda ise 1000 – 1250 gr ağırlığında olan bir organımızdır. Beyinin büyük veya küçük olması zeka hakkında kesin bilgi vermez.
Zekanın nöronların çeşidine, beyin yüzeyinin girintili çıkıntılı oluşuna ^ / beynin omuriliğe oranına bağlı olduğu düşünülmektedir.

Beyin ön beyin, orta beyin ve arka beyin olmak üzere üç bölümden oluşur.

Beyinin Görevleri

İstemli olarak gerçekleştirdiğimiz hareketlerin tamamı beyin kontrolündedir.

5 duyu organının merkezidir.

Su dengesi, kan basıncı, uyku, iştah, karbonhidrat ve yağ metabolizması, vücut sıcaklığını ayarlayan merkezler bulunur.

Hafıza, zeka, hayal kurma beyinin kontrolün-dedir.

Öğrenilebilir davranışların kontrol merkezidir. Bazı hormonların salgılanmasını kontrol eder.

BEYİNCİK

Beyincik, hareket ve denge merkezidir. Bu yüzden canlılarda beyinciğin büyüklüğü canlının hareketliliği ile doğru orantılıdır.

Beyincik, kasların çalışmasını kordine eder. Beyinciği çıkarılan bir kedi yürüyemez, yine beyinciği çıkarılan bir kuş havaya atılırsa uçamaz, hemen yere düşer.

Beyincik bozulan dengeyi ayarlamak amacıyla kaslara emir gönderir ve hareketin yapılmasını sağlar.

İnsanlarda vücudun dengesinin sağlanmasında beyincik tek başına etkili değildir. İç kulaktaki yarım daire kanalları ile birlikte dengeyi sağlar.

OMURİLİK SOĞANI

Omurilik soğanı omuriliğin devamı niteliğindedir. Hayat düğümü olarak da bilinir. Çünkü solunum, dolaşım gibi yaşamsal olayların merkezi omurilik soğanıdır. Ayrıca yutma, öksürme, kusma, kan damarlarının büzülmesi veya gevşemesi gibi olaylarda omurilik soğanın kontrolündedir. Beyin yarım kürelerinden çıkıp vücut kısımlarına giden sinirler buradan çapraz geçerler. Beyinin sağ tarafı vücudun sol tarafını, beyinin sol tarafı vücudun sağ tarafını kontrol eder.

Omurilik soğanı hayati öneminden dolayı buranın şiddetli darbe alması sonucunda kalp ve solunum faaliyetleri durabilir sonuçta canlı ölür.

OMURİLİK

Omurilik omurga kanalı içerisinde uzanan 45 -50 cm uzunluğunda bir yapıdır.

Omuriliğin Görevi

1 Beyine gelen ve beyinden giden sinir tellerinin geçit merkezi olarak iş görür.

2. Refleks merkezi olarak çalışır.

Refleks nedir?

Refleks çevremizden gelen ani bir uyartıya karşı vücudun verdiği hızlı tepkidir. Refleks vücudumuzun kendisini korumak için gerçekleştirdiği bir olaydır. İnsanlarda doğuştan gelen (kalıtsal) refleks ve sonradan kazanılan (şartlı) refleks olmak üzere iki çeşit refleks vardır.

I. Doğuştan gelen (kalıtsal) refleks:

Doğduğumuz andan itibaren gerçekleştirebildiğimiz reflekslerimizdir. Bebeğin doğduğu -nda emme refleksi, diz kapağı refleksi, ayağına iğne batan insanın ayağını çekmesi, göz bebeği refleksi gibi refleksler kalıtsal refleks örneğidir. Kalıtsal reflekste direkt omurilik görevlidir.

II. Sonradan kazanılan (şartlı) refleks:

Şartlı reflekste önce beyin sonra omurilik devreye girer. Şartlı reflekste öğrenme vardır aynı hareketlerin tekrarlanmasıyla öğrenilerek alışkanlık haline gelen davranışlardır.

Araba kullanmak, ayının tef sesine oynaması, zil çalınca öğrencilerin ayağa kalkması, Pavlov’un köpeklerinin zil çaldığında salgı salgılaması birer şartlı refleks örneğidir. Limon görünce ağzımızın sulanması da şartlı reflekstir. Bunda limonun tadının ekşi olduğunu bildiğimiz için limon görünce ağzımız sulanmaktadır.

HORMONAL SİSTEM

İç salgı bezleri tarafından üretilen ve kan yoluyla hedef organlarına taşınan kimyasal maddelere hormon denir. Her hormonun etki ettiği özel bir organ vardır buna hedef organ denir. Hormonların kandaki çok az miktarları dahi büyük etkiye sahiptir.

Belli başlı iç salgı bezleri, hipofiz, tiroid, pankreas, ovaryum ve testislerdir. Endokrin (hormonal) sistem sinir sistemiyle birlikte çalışarak vücudumuzdaki birçok olayı gerçekleştirir. Büyüme, gelişme, üreme gibi olaylar hormonların etkisiyle gerçekleşir. Hormonlar protein veya yağ yapılıdır.

İç salgı bezlerimiz;

* Hipofiz
* Tiroid
* Paratiroid
* Böbrek üstü bezleri
* Pankreas
* Eşeysel bezler

Hipofiz Bezi:

Hipofiz bezi hipotalamusa bağlı bulunan yaklaşık 500-600 mg ağırlığında nohut büyüklüğünde pembe renkli bir bezdir. Hipofiz hormonlarla ilgili faaliyetleri kontrol eden önemli bir merkez olup bu bezden çok sayıda hormon salınır.

Hipofizden büyüme hormonu salgılanır. Büyüme hormonunun hedefi bütün vücut hücreleridir. Bu hormon kemiklerin boyuna büyümesini dolayısıyla boyun uzamasını sağlar. Büyüme hormonu çocukluk döneminde az salgılanırsa cüceliğe sebep olur. Yetişkinlerde fazla salgılanırsa bu defa kemiklerin enine kalınlaşmasını sağlar ve akromegali denilen hastalığa sebep olur. Bu hastalıkta el, ayak, alt çene ve dudaklarda orantısız büyüme görülür.

Tiroid Bezi:

Tiroid bezi boyunda soluk borusunun ön tarafında bulunur. Tiroid bezinden tiroksin hormonu ve kalsitonin hormonu salgılanır. Tiroksin hormonu vücutta metabolizmanın düzenlenmesini sağlar. Tiroksin hormonu çocukluk döneminde az salgılanırsa kretenizm denilen cücelik ve zeka geriliğine sebep olan hastalık oluşur.

Eğer yetişkinlerde tiroid bezi çok çalışarak fazla tiroksin salgılarsa iç guatr oluşur. İç guatr olan kişilerde kalp daha hızlı çalışır, vücut ısısı ve solunum hızı yükselir, gözler dışarı doğru fırlar. Tiroksin iyotlu bir hormondur. Eğer yeterli miktarda iyot alınamazsa tiroksin salgısı azalır ve tiroid bezi aşırı büyür. Buna basit guatr denir. Karadeniz bölgesi gibi fazla kara lahana yenilen yerlerde görülür. İyotlu besinler kullanılarak bu hastalıktan kurtulabilir.



Tiroid bezinden salgılanan bir diğer hormon ise kalsitonindir. Kalsitonin kandaki Ca+ iyonlarının kemiklere geçmesini sağlar. Böylece kemiklerin sertleşmesi ve gelişmesi sağlanmış olur.

Paratiroit Bezi:

Tiroid bezinin üzerinde mercimek büyüklüğünde paratiroid bezi vardır. Paratiroid bezinden parathormon salgılanır. Parathormon ise kemikteki Ca+’un kana geçmesini sağlar. Ca+’un kanda bulunması ise kas kasılması gibi olaylar için gereklidir.

Parathormon ve kalsitonin birbirine zıt çalışan hormonlardır. Bu iki hormonun düzenli çalışması sayesinde kandaki
kalsiyum miktarı ayarlanmış olur.

Pankreas

Pankreas midenin hemen altında sağa doğru kıvrılan pembe renkli yaprağa benzeyen organımızdır. Pankreastan hem enzim hem de hormon salgılanır. Bu yüzden pankreasa karma bez denir. Pankreastan salgılanan hormonlar insülin ve glukagon hormonlarıdır. Insülin ve glukagon hormonları sayesinde kandaki şeker oranı belli bir değerde sabit tutulur.

insülin kandan karaciğere glikozun geçişini sağlamaktadır. Ancak karaciğerin içinde glikozun glikojene çevrilmesine karışmaz. Glukogon ise kan şekerimiz azaldığında karaciğeri uyararak karaciğerdeki glikozun kana geçmesini sağlar. Kan şekerinin aşırı düşmesinde halsizlik ya da bayılma görülebilir.

İnsülin eksikliğinde şeker (diyabet) hastalığı meydana gelir, insülin eksikliğine bağlı olarak kandaki glikoz hücrelere geçemez ve kan şekeri yükselir. Bu da kanın yoğunluğunu artırır, dokulardaki suyun kana geçmesine sebep olur. İdrarla birlikte şeker atılır ve çok su kaybedilir.

İnsülin ve glukogon hormonları birbirine zıt çalışır. Bu iki hormonun birlikte çalışmasıyla kan şekeri ayarlanır.

Böbreküstü Bezleri

Böbreğin üzerine yapışmış olan sarımtrak renkli iki bezdir. Bu bezlerden salgılanan adrenalin hormonu korku, heyecan, sevinç ve stres gibi durumlarda salgılanır. Adrenalin hormonunun kandaki miktarının artması kan şekerinin artmasını sağlar. Ayrıca kalp atışının hızlanmasına ve göz bebeklerinin büyümesine neden olur.

EŞEYSEL BEZLER

Eşeysel bezlerden kadına ve erkeğe ait olan eşeysel hormonlar salgılanır. Dişilerde yumurtalıktan, erkeklerde ise testislerden eşeysel hormonlar salgılanır.

Yumurtalıktan salgılanan östrojen ve progesteron ergenlik döneminde dişiye ait özellikleri ve dişi üreme hücrelerinin yani yumurtaların oluşmasını sağlar. Erkeklerde ise testislerden salgılanan testesteron hormonu ergenlik döneminde erkeğe ait özelliklerin oluşumunu ve sperm üretimini sağlamaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder