İzafiyet Teorisi nedir? - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Nisan 06, 2017

İzafiyet Teorisi nedir?

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
İzafiyet Teorisi nedir?
Işık hızına ulaşırsak neler olur? İzafiyet Teorisi nedir ve neler öngörür? İşte, izafiyet teorisi hakkında bilgi… Özel Görelilik Kuramı ya da İzafiyet Teorisi, Albert Einstein tarafından 1905′te Annalen der Physik dergisinde, “Hareketli cisimlerin elektrodinamiği üzerine” adlı 2. makalesinde açıklanan fizik kuramıdır. Einstein, bu makalesini “Bir cismin atıllığı enerji içeriği ile bağlantılı olabilir mi?” başlıklı 5. makalesiyle pekiştirmiştir. İzafi, göreceli anlamına gelmektedir.

Einstein 1915 yılında Newton’un “zaman her yerde aynıdır” teorisine karşılık özel görelilik kuramını geliştirmiştir. Bu kuram ilk bakışta anlaşılmaz gibi gelse de, birkaç örnek ile rahatça anlaşılabilir. Aslında basit bir mantığı vardır. Hareket eden her nesne hızına göre zamanı yavaş ya da hızlı geçirir.

İzafiyet Teorisi, bütün varlıkların ve varlığın fiziki olaylarının izafi olduğunu savunur. Kurama göre zaman, mekan, hareket, birbirlerinden bağımsız değildirler. Aksine bunların hepsi birbirine bağlı izafi olaylardır. Cisim zamanla, zaman cisimle, mekan hareketle, hareket mekanla ve dolayısıyla hepsi birbiriyle bağımlıdır. Bu teorem, madde ile enerjinin ünlü E=mc² formülü ile birbirine bağlı olduğunu da gösterir. E=mc², fizikte kütle-enerji eşitliğinin temel formülüdür. Bu formül, enerji ile kütle arasında ilişki kurar.

Özel görelilik, iki temel önermeye dayanır:

1. Hareket görelidir.
2. Evrendeki en yüksek ve mutlak hız, ışığın hızıdır.

İzafiyet Teorisi‘ne göre eğer çok hızlı bir şekilde seyahat ederseniz veya yerçekimi dünyadan daha güçlü olan bir başka gezegene yerleşirseniz, zaman sizin için diğer insanlara göre daha yavaş akmaya başlar. Yalnızca kolunuzdaki saat değil, size ve çevrenize ait olan her şey yavaşlayacak. Ancak kişinin bunu fark etmesi mümkün değil. Çünkü beynimiz de buna göre yavaşlamış olacak. Kişiyi gözlemleyen diğer insanlar ise, bu yavaşlamayı gözle görebilecekler.

Einstein’ın teorisi, Galileo’nin İzafiyet Teorisi ile doğrusal ve değişmeyen hareketinin durumu ne olursa olsun tüm gözlemcilerin ışığın hızını her zaman aynı büyüklükte ölçeceği önermesini birleştirir. Bu teorem sezgisel olarak algılanamayacak, ancak deneysel olarak kanıtlanmış birçok sonuca varmamızı sağlar. İzafiyet Teorisi, uzaklığın ve zamanın gözlemciye bağlı olarak değişebileceğini ifade eder. Uzay ve zaman gözlemciye bağlı olarak farklı algılanabilir.

İzafiyet Teorisi, günlük yaşamımızda mutlak, yani bağımsız olarak algıladığımız zaman gibi kavramların, göreli olduğunu ifade eder. Özel Görelilik ayrıca hiçbir maddenin ışığın hızına ulaşacak şekilde hızlandırılamayacağını söyler.

İçlerinde çok hassas atom saatleri taşıyan uçaklar değişik yönlere doğru değişik hızlarla hareket ettirilmiş ve saatlerin kuramın hesaplarına yeterince uygun olarak yavaşlayıp hızlandığı gözlenmiştir.

Zamandaki yavaşlamanın sadece saatte meydana gelmediğini, gerçekte yaşandığı da kanıtlanmıştır. Parçacık hızlandırıcılarındaki hızlandırma deneylerinde bugüne kadar kütlesi olan hiçbir cisim, atom veya elektron, ışık hızına çıkarılamamıştır. Hız arttıkça kütlesi de arttığı için ivmelendirilmesi zorlaşmaktadır. Güneşten dünyamıza gelen nötrino ve müonların ışık hızına çok yaklaştıkları (%99.5) için ömürlerinin dünyada üretilen durağan olanlara göre çok daha uzun olduğu görülmektedir.

İzafiyet Teorisi farklı öngörülerde bulunmuştur. Bunlardan bazıları;

* Cisimler hızlandıkça zaman cisim için daha yavaş akmaya başlayacaktır, ışık hızına ulaşıldığında zaman durmalıdır.

* Cisimler hızlandıkça kinetik enerjilerinin bir kısmı kütleye dönüşür, durağan kütleye sahip cisimler hiçbir zaman ışık hızına erişemeyeceklerdir.

* Cisimler hızlandıkça hareket doğrultusundaki boyları kısalmaya uğrayacaktır.


Özel Görelilik, mantığımıza ve sağ duyumuza aykırı bir evren tanımladığından bilimciler, 100 yılı aşkın bir süredir bunun doğruluğunu gözleri ile görmek ve bir açık bulmak umudu ile deneyler yapıp durmaktadırlar. Bu öngörülerin pek çoğu 1905′ten günümüze dek defalarca denenmiş ve doğru çıkmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder