Şerbettar Köyünün Tarihçesi - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Şubat 21, 2015

Şerbettar Köyünün Tarihçesi

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
Şerbettar Köyünün Tarihçesi

Şerbettar köyü adı nereden geliyor

1550 li senelerde, Edirnede kıyık semtinde,Karaca Ahmet mahallesinde zaviye (küçük tekke) si bulunan ŞARABDAR HAMZA BEY, 15.yy da hayatış ümera (üst seviye komutanlar) dan dır ve Edirne’nin kurucularındandır. Evvela, 2.Murat devrinde sarayda şarabdar (şerbettar) vazifesi görmüş,sonradan Fatih devrinde üst seviye komutanlardan olmuştur. Hatta 1460 da Runiye-i suğra valisi yani Sivas-Tokat Beylerbeyliğine tayin edilmiştir.

2. Murat Hamza Bey’e Ergene (Uzunköprü) de ASLIHAN KÖYÜ nü tabileri ile(Meşelü,Akberdi,Balıklı,Yegan-Hızır) beraber mülk olarak vermiştir ki, bu mülkün 2 (iki) .Beyazıt devrinde de devem ettiği ve geçerli olduğu tahrir kayıtlarında görülmektedir.Hatta Hamza Bey’in oğlu Ahmet Çelebi ye 2 (iki) Beyazıt diğer ilavelerde yapmıştır. Toprakların bazıları Hamza Bey’in zevcesi Tacünnisa Hatun’a intikal etmiştir. (TTK yayınları 7 (yedi). dizi-sa. 43 EDİRNE –Edirne’nin 600.yıldönümü hediye kitabı-1993-Tayyip Gökbilgin - 2.baskı sayfa 172)

Kurtuluş Savaşından sonra mübadele'yle Yunanistan-Selanik Karacaova'dan 1924 senesinde gelen Pomaklar ile daha sonra, 1935 senesinde Romanya'dan ve 1948 ile 1951'de Bulgaristan'dan gelen göçmenlerle bu günkü duruma gelmiştir.

Göçmenler senelerce ŞARABDAR HAMZA BEY in mülkü olduğu için şarabdar arazisi olarak bilinen bu bölgeye yerleştirilince köyün ismi şarabdar(halk ağzında; şaraplar) olmuş.Daha sonra şarap kelimesinden hastalıktan dolayı ŞERBETTAR KÖYÜ olarak değiştirilmiştir.Civar köyler ve köyün yaşlıları hala ŞARAPLAR KÖYÜ diye ifade etmektedirler.

Bu bölge toprakları Bağ yetiştirmeye müsait zaten yüzlece sene üzüm ve şarap üretimi için kullanılmıştır.toprakların şarabdar Hamza Bey’ mülk olarak verilmesinin sebepi de bu özelliğidir.

Kültür
Köyün töre , görenek köylere bakılarak daha farklıdır öteki köylerde sadece davetlilere yiyecek ve alkollü içecekler verilir iken, burada düğünün yapılacağı günün akşam saatlerine doğru büyük minik hanım adam hatta o an için köyde herhangi bir nedenle bulunan şahıslar düğün sahibi tarafından yemeğe davet edilir. Ayrıca daha daha önce tüm köy halkı sözlü olarak yemeğe ve düğüne davet edilir. Ayrıca düğün ortamlarında dışarıdan en çok ziyaretçi alan köydür.

Coğrafya
Edirne iline 41 km, Havsa ilçesine 12 km uzaklıktadır.

İklim
Köyün iklimi, Türkiye'de Trakya Karasal İklimi Trakya Karasal iklimi tesir alanı içindedir.

Nüfus

Ekonomi
Köyün ekonomisi ziraat ve hayvancılık hayvancılığa dayalıdır.


Muhtarlık
Yerleşim yerinin köy tüzel benliği alması ile beraber köyün tüzel benliğini temsil etmesi için Köy muhtarlığı köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.


Seçildikleri senelere göre köy muhtarları:
2004 - Mustafa Özalp
1999 - mustafa okumuş
1994 - eşref akgün
1989 - yapıt malçek
1984 -Hamit DURGUT

Altyapı bilgileri
Köyde ilkokul vardır. Köyün hem içme suyu şebekesi hem kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı vardır ancak sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Ayrıca kesintisiz web bağlantısı vardır..

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Köy İlçe merkezinin 13 km. güneybatısında yer almaktadır. Kuzucu, Çukurköy, Azatlı, Abalar ve Aslıhan köyleri ile çevrili bulunan köyün, 45 dekar arazisi bulunmaktadır. 3500 dekar da otlakiye bulunuyor. Bataklık, sazlık, ormanlık ve göl yeri yok. Köyün doğusundan, Oğulpaşa'dan gelen dere ile Oluklu'nun birleşmiş şekliyle geçmektedir.

Köy, Havsa-Uzunköprü asfaltından, Kuzucu köyünün girişinden 8 km. güneybatı doğrultusunda ve İstanbul-Edirne Devlet demiryolunun 1 km. batısında bulunuyor. Ev konumları topludur.

Kötün kesin olarak ne zaman kurulduğu belli değil. Yapılan araştırmalara göre, 1705 yılında kurulduğu tahmin edilmektedir. Köyün bulunduğu yerde ve civarında bağcılığa çok uygun toprağın bulunması, ve bağcılıktan çok iyi anlayan Rum ve Gagauzların buralara yerleşmiş olmaları kesinlik kazanıyor. 19. yüzyılda Avrupa bağlarında görülen hastalık sonucu, Edirne'den şarap ihracatı, Zalıf, Aslıhan ve Şerbettar köylerinden yapıldığı da ifade edilmektedir. Kurtuluş Savaşından sonra mübadele ile Yunanistan'dan 1924 yılında gelen bir miktar göçmen ile daha sonra, 1935 yılında Romanya'dan ve 1948 ile 1951 yılında Bulgaristan'dan gelen göçmenlerle bu günkü duruma gelmiş. Köyün ürettiği

şarapların kaliteli oluşundan köy "ŞARAPLAR" adını almış, daha sonra burada şarap imalinden vazgeçilmesi ile köy "ŞERBETTAR" adını almıştır.

Köyde aileyi oluşturan, ana-baba ve çocuklardır. Bir aile içinde birden fazla erkek çocukların evlenmeden ve askerlikten sonra ayrılmalar oluyor. İş birliği yapan kardeşler de bulunuyor. Baba, ayrılacak olan çocuğuna ayrı bir ev yapımında yardım eder, bir miktar arazi de verir. Ayrılıktan sonra, başka yerlere göç edenler de var.

Köyde Türk geleneği doğrultusunda ahlaki durum devam etmektedir.. Dini inançlara karşı saygı büyüktür. Aileler arasında olduğu gibi, bir aile içinde kişiler arasında da biri dinine daha bağlı olduğu halde, bir diğer bunu hiç umursamamakta olanlarında var olduğu bir gerçektir. Ramazan ve cuma günleri, cemaatin çoğaldığı ve diğer zamanlarda azaldığı görülmektedir. Köyde az da olsa içki ve kumar bulunmaktadır. Bazı batıl inançlar bulunuyor. Çarşamba günü çamaşır yıkanmaz, salı günü ev temizliği yapılmaz. Perşembe gününün akşamı ve cuma günü el işi yapılmaz. Bilhassa küçük yaşta çocuğu ölen anneler buna çok dikkat ederler. Ölen çocukların iğneden rahatsız olacağı inancı vardır. Cuma saati hiçbir iş yapılmaz.

Geçmiş dönemlerde, Nevruz ve Hıdırlez şenlikleri yapılırdı. Hudırlezden bir gün öncesi, akşam üzeri her evin önünde bir ateş yakılır ve üzerinden ev halkı atlarmış. Hıdırlez günü salıncaklar kurulur ve çeşitli eğlenceler yapılırmış. O günlerden kalma kıyafetler, köyde birkaç kişide bulunuyormuş. Düğünlerde def, darbuka, zilli maşa çalınırmış, erkekler güreş tutarmış,. Bunları köyde 75 yaşından yaşlı 35 kadın ve 21 erkek bulunuyor ve onlardan öğreniyoruz. O dönemde evlenmeler, görücü usulüyle yapılırmış, bu gün için bu adet kayboldu. Ana-babanın kararma bağlı olduğu kadar, gençlere de söz hakkı veriliyor.