KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE EĞİTİM SORUNLARININ FELSEFİ BOYUTU - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Ağustos 18, 2014

KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE EĞİTİM SORUNLARININ FELSEFİ BOYUTU

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE EĞİTİM SORUNLARININ FELSEFİ BOYUTU

Philosophical Dimension of Educational Problems in the Globalization Process117 dünya görüşünü oluşturan öğelerdir. Birçok etik ve sosyal değer bu bilimler yoluyla öğrenciye aktarılır. Öğrenci doğaya, insanlara, olaylara ve hatta matematik, fizik ve astronomi gibi fen bilgilerine, beşeri bilimlerden aldığı ölçülerle bakar. Bir eğitim modelinde hedef olarak belirlenen ideal birey, bu bilgilerin veriliş metoduyla ilgilidir. Eğitimi alan öğrenci, verilen bilgilerin aktarılış şekline göre ya katı, bağnaz ve bağımlı olur veya esnek, yeni ve farklı bilgileri kabule yatkın, bağımsız bir kişilik olarak yetişir.Eğitimde her şeyden önce öğrencinin bilincine ve muhakeme gücüne güvenilmelidir. Öğrencinin, hocasının aklıyla düşünmesini engellemek gerekir. Sosyal bilimlerde yüzde yüz doğrular olmadığı için, öğrenciye verilen bilgilerde öğrencinin şüphe edip bu bilgiyi sorgulaması doğaldır. Buna müsaade etmek gerekir. Bilgi alışverişinde şüpheye işlerlik kazandırılması, bilginin doğmaya dönüşmemesi için kaçınılmaz bir husustur. Aksi halde bu bilgiler, mutlak bilgiler olarak algılanır. Bu durum, ileride, bu alandaki yeni bilgilere kapalı kalacağı gibi, kendisi gibi düşünmeyenleri yanlış yolda görür. Böyle düşünen bireylerden oluşan bir toplumda, kanaate ve bilince dayanan bir uzlaşma yerine, ancak kanuna dayalı zoraki bir birliktelik söz konusu olabilir.

Sosyal bilimlerdeki rölatif bilgi ve değerler sunulurken, bu tür bilgilerin doğasından kaynaklanan antitez versiyonlarını mutlaka vermek gereklidir. Mesela, kapitalizmin ne olduğu öğretilirken, bunun karşıtı olan komünizm de orijinal metinlerinden verilmelidir. Dinin ve inancın insan yaşamındaki yeri ve önemi anlatılırken, bir dinsizin ve ateistin din karşıtı görüşlerine aynı samimiyetle yer verilmelidir. Böylece, öğrencinin, din ve inanç hususunda seçim yapması, kendisine bırakılmalıdır. Böyle bir özgür ortamda bilincini zenginleştiren öğrenci, kendi adına bir seçim yaparken, kendisinden farklı bir seçim yapan arkadaşına bu hakkı tanır. Kendisinden daha farklı bir karar verdiği için ona düşman olmaz. Onlara bir arada tutan özgürlüktür, bireysel bağımsızlıktır. Özgürlüğün sağladığı beraberlik ve dayanışma, bir doğmada ittifak etmekten daha güçlü ve daha insancadır.

Çağdaş eğitimde gözetilmesi gereken diğer bir husus da, insan kıymetinin her şeyin üstünde tutulmasıdır. Sami dinlerindeki tevazu prensibi ve tanrı huzurunda insanın hiçliği inancı, hiçbir zaman, insan değerinin kaybına yol açmaması gerekir. Mesela Aristo etiğinde savunulan, bireyin kendini yüce bir varlık ve değerli bir kişilik saymasına izin verilmesi, böylece insanlar arası saygı ve sevginin artmasının sağlanması, eğitimin bir prensibi haline getirilebilir. Bunun bir anlamı, insandan daha kıymetli bilinen kutsal kavram ve nesnelerin, insan karşısında değer kaybetmesi demektir. Çünkü bir kültürde insanın kendisi yerine, ihdas ettiği kavram ve varlıklar, insandan daha büyük kıymet kazanırlarsa, kendisi bundan zarar görür. O sanal kutsallıkların altında ezilir. Onlara kendini kurban eder. Bu, pek fark edilmeyen bir intihar türüdür.Bir insan kutsallara feda edilmeyeceği gibi, başka bir insana da feda edilmemelidir. 

İnsanüstü vasıflarla nitelenen bir insan, diğer tüm insanlara haksızlık eder. Kimse kimseden üstün değildir. Üstünlük ancak erdemle mümkündür. Bu erdem de ancak insanca bir erdemdir. İnsan kapasitesini aşan tanrısal erdemler şaibeli erdemlerdir. Bir insan her bakımdan erdemli de olamaz. Bazı hususlarda diğer bir insandan ileri iken diğer bir konuda geridir. İnsanın zaaflarla donatılmış olması, insan olmasının esasındandır. Bir insanın zaaflarından bahsedilmiyorsa, iyilikleri de şüphe altında kalır. Bir kişiliğin komple tarifi, iyi ve kötü haslet ve eylemlerinin bir arada dökümünden ibarettir. Tarihsel bir kişiliği veya dindar bir azizi anlatırken, insan sınırını aşmamak gerekir. Sınırı zorlayan anlatımlar, gençler üzerinde bir baskıya dönüşür; onu, bilinçsel köleliğe sürükler. Bir insanı melekler seviyesine yüceltip taltif etmek, insanlık adına yüz karasıdır. İnsanlığa çok şey kaybettirir



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder