Hatıra ve gezi yazısının Cumhuriyet Dönemi edebiyatından önceki gelişimi hakkında bilgi edininiz - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Aralık 25, 2013

Hatıra ve gezi yazısının Cumhuriyet Dönemi edebiyatından önceki gelişimi hakkında bilgi edininiz

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
Hatıra ve gezi yazısının Cumhuriyet Dönemi edebiyatından önceki gelişimi hakkında bilgi edininiz

Hatıra ve gezi yazısının Cumhuriyet Dönemi edebiyatından önceki gelişimi hakkında bilgi edininiz.

Gezi Türünün Gelişimi
Gezi türünün uzun bir geçmişi vardır. Bu günkü tanımına ve niteliğine tam uymasa da çok eski çağlarda gezi türünden sayılabilecek örneklerin bulunduğu bilinmektedir. Eski Yunanistan’dan başlayarak günümüze kadar çeşitli ülkelerden birçok gezgin, elçi, şair ve yazar gezip gördükleri yerleri anlatan eserler meydana getirmişlerdir.
Başka ülkelere yapılan yolculuklarla ilgili ilk gezi yazılarına örnek olmak üzere M.S. 448′de Hun hükümdarı Atilla’ya gönderilen elçilik heyetinde görevli tarihçi Priskosun eseri ile M.S. 568 de Kilikyalı Zemarkhos’un Göktürkler ülkesinde Bizans İmparatorluğu elçisi iken tuttuğu notları gösterebiliriz.
İranlı şair ve din adamı Nasır Hüsrev ‘in hac maksadıyla yaptığı Mekke gezisini ve bu arada Mısır ve Anadolu’nun doğusunda gördüklerini anlatan ‘sefername’ adlı eserini de ilk gezi kitapları arasında sayabiliriz.
Gezi türünün ilk önemli eselerini verenlerin başında şüphesiz Venedikli ünlü gezgin Marco Polo ile yine ünlü Arap gezgini İbn-i Batuta’yı anmamız gerekir.
Marco Polo, Yakın Doğu ve Orta Asya ülkelerini kapsayan uzun bir yolculuğa çıkmış ve bu yolculuğunda gezip gördüğü yerleri anlatan bir eser yazmıştır. Birçok dile çevrilen bu eser gezi edebiyatının ilk klasik örneklerinden biri sayılır. Arap gezgini İbn Batuta da Anadolu, Harezm, Maveraünnehir ve Horasan’ı dolaşarak oralarda yaşayan Türklerin teknik ve toplumsal özelliklerini anlatan bir kitap yazmıştır.
Önceleri daha çok tarihçilerin ilgi gösterdikleri bu eserler, sonradan edebiyatçıların da dikkatini çekmiştir. Ele alınan konular, kullanılan dil, yazarların gözlem ve anlatım özellikleri bakımından gezi yazı ve kitapları artık edebiyatın bir kolu, bir başka deyişle bir yazı türü özelliği kazanmıştır.


Anı Türünün Gelişimi 
‘Anı’nın eski karşılığı ‘hatıra’dır. Edebî bir tür olarak anı, bir kişinin aklının erdiği dönemden itibaren görüp yaşadığı, kendisi ve toplum için önemli gördüğü olayları ve durumları belli bir sistem içinde 
yazıya döktüğü, genellikle, otobiyografik metinlere denir.Otobiyografi, kişinin yalnızca kendisiyle ilgili 
bilgileri verirken anı, hem bireysel hem de 
sosyal anlamda 
bilgi içerir. Günlük tutan
yazar, sıcağı sıcağına o 
günün olay, yaşantı ve düşüncelerini aktarırken; anı 
yazarı, tarih olmuş eski 
zamanların olaylarını belleğe ya da 
belgelere dayalı olarak 
ortaya koyar. Bu 
bakımdan anı metinleri yalnızca hatırlanabilen, unutulmayan, kaydedilebilen olayları içerdiği için 
tarihi aynen aksettirmekten uzaktır, büsbütün objektif olması beklenemez. Toplumların 
sosyal 
hayatlarında anı aktarmak önemli bir gelenektir. 
Özellikle yaşlı insanlar kendilerinden daha 
genç kimselere daha önce görüp geçirdiklerini, yaşadıkları ilginç olayları anlatırlar.
Anı 
yazma geleneği, Tanzimat döneminde, kimi devlet adamlarında batıdaki meslektaşlarına 
olan özentiden başlamış ve giderek
günümüze kadar gelmiştir.


Tanzimat öncesindeki şuara tezkireleri, menakıpname, siyer, vekayi’name, gazavatname, fetihname, sefaretname gibi eserler bilinen anlamıyla birer anı eseri olmasalar da bu türe özgü 
özellikleri taşırlar.
Anılar konuları itibariyle genellikle siyasî ve edebî olmak üzere iki 
kategoride 
değerlendirilmektedir. Bunlar kesin sınırlandırmalar değildir. Bir siyasî anı kitabında edebî anılar da olabilmektedir. Kimi anı kitapları da toplum içinde belli 
özellikleriyle seçilmiş kişilerin portrelerinden oluşmaktadır. Halit Fahri Ozansoy Edebiyatçılarımız Geçiyor (1939), Yahya Kemal Beyatlı Siyasî ve Edebî Portreler (1968); Yusuf Ziya Ortaç Portreler (1960); Hakkı Süha Sezgin Edebî Portreler’i (
İstanbul 1997); Beşir Ayvazoğlu Defterimde 40 Suret (
İstanbul 1996)… gibi.

Hatıra ve gezi yazısının Cumhuriyet Dönemi edebiyatından önceki gelişimi hakkında bilgi edininiz Hatıra ve gezi yazısının Cumhuriyet Dönemi edebiyatından önceki gelişimi hakkında bilgi edininiz Hatıra ve gezi yazısının Cumhuriyet Dönemi edebiyatından önceki gelişimi hakkında bilgi edininiz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder