Türk'ün Ateşle İmtihanı Romanı Özet - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Kasım 13, 2013

Türk'ün Ateşle İmtihanı Romanı Özet

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
Türk'ün Ateşle İmtihanı Romanı Özet

Türk’ün Ateşle İmtihanı Romanının Yazarı Kimdir?

Halide Edip Adıvar’ın milli mücadele, bağımsızlık konusunu işlediği bir romanıdır.

Türk’ün Ateşle İmtihanı Romanının Konusu Nedir?

Halide Edip Aduvar’ın 1. Dünya Savaşının başlangıcından Kurtuluş Savaşı’na kadar olan anılarını anlattığı bir romandır.

Türk’ün Ateşle İmtihanı Romanının Özeti:


30 Ekim 1918’de İngilizler’in İstanbul’u işgal etmesiyle Türk insanının durumu yorgun, şaşkın ve canından bıkkın bir haldeydi. Yıllarca süren savaştan, sefaletten sonra bir de yurdumuzun işgal edilmesi, yani özgürlüğümüzün elimizden alınmak üzere olması Türk insanını bu hale getirmişti. İstanbul’da yaşayan, çoğunluğunu genç subayların oluşturduğu milliyetçiler, gizli dernekler kurup İtilaf Devletleri’nin toplattığı silahları Anadolu’ya kaçırmaya çalışıyor, bir yandan da memleket için kurtuluş yolları arıyorlardı. Halide Edip, bu derneklerin başkanlarına yakın biri olarak, milliyetçilerin bir araya gelip toplantı yapmak için ne büyük zahmete katlandıklarını bizzat yaşamıştır. Halk ise gazeteler sansür altında olduğundan, olan bitenden habersiz, padişahın İngilizler’le kurduğu yakınlıktan ve İngilizler’in medeni bir devlet olmasından dolayı Anadolu’yu Osmanlı Türklerine bırakacaklarını sanıyordu. Bizi savaşa sokan ittihatçıların çoğu Meclis-i Mebusan’da vekildi ve halk bunlara tepki duyuyordu. Bunu fırsat bilen Tevfik Paşameclisi kapatmıştı. 15 Mayıs 1919’da Yunanlıların İzmir’i işgalinden sonra İngilizler Anadolu’ya giden bütün yolları tutmuşlar, tenha yolları da Osmanlı içindeki Hristiyan çetelerine tutturmuşlardı. Dernekler faaliyetlerine devam edemez olmuş, Halide Edip gibi milliyetçi kişiler hakkında idam kararları çıkarılmaya başlanmıştı. Özellikle Halide Edip’in Sultanahmet mitinginde söylediği “…hükümetler düşmanımız, milletler dostumuz ve kalbimizdeki haklı isyan kuvvetimizdir.”  sözü şimşekleri kendi üzerine çekmişti. Daha fazla İstanbul’da kalamayan milliyetçiler Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkmasıyla Anadolu’ya kaçmaya başlamışlardır. Bu kaçış ikişer üçer kişilik gruplar halinde ve çok tehlikeliydi. Düzenli olarak silah kaçıran ve milliyetçilerin güvenliğini sağlayan, İzmit’teki ve Adapazarı’ndaki en kalabalığı 80 kişiden oluşan çetelerdi. Bu çeteler, geceleri milliyetçileri köylerde ağırlıyor, yağmur, çamur, yorgunluk gibi zor şartları hiçe sayıyorlardı. 11 gün süren yolculuğun ardından Ankara Garı’nda Mustafa Kemal ve halk tarafından karşılanan Dr. Adnan ve Halide, o gün bir eve yerleşir ve hemen ertesi gün eski Ziraat Fakültesi binasında olan karargahta çalışmaya başlarlar. Erzurum Kongresi ve Sivas Kongresi’nden sonra yeni bir meclis kurulması zorunluluğu gündeme gelmişti. Mustafa Kemal her ilden ikişer milletvekili seçilip Ankara’ya gönderilmesini talep eder. 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi kurulur ve Mustafa Kemal meclis başkanı seçilir.

Bu olaya muhalefet olan Hilafet yanlılarının kurduğu ordu, meclisin kapanması için Ankara’ya doğru yürüyüşe geçer. Bu isyanı  bastırabilecek bir tek bu çeteler vardı. Mustafa Kemal bunları durdurmak için Çerkez Ethem’i görevlendirdi. İzmit’te gerçekleşen bu kuvvetlerin çarpışmasından Çerkez Ethem galip geldi. Bu galibiyet çetelerin itibarını artırdı. Ali Fuat Paşa bile üniformasını çıkarıp dağlara çıkmıştı. Çeteler büyük bir kuvvet olmalarına rağmen ordunun himayesine girmeyi reddediyorlardı. İhtiyaçlarını da halktan zorla karşıladıkları için de sürekli sorun yaratıyorlardı.

İlk iş olan düzenli ordunun kurulması, Aralık ayının sonlarına doğru,  büyük kavgalarla gerçekleştirildi. Ethem’in 3 bin kişilik ordusu, 100 makineli tüfeği ayrıca 4 topu vardı. Bu gücüne güvenerek meclise; faaliyetlerinin durdurmasını, halkı yeniden savaşa sokmamasını, İstanbul hükümetiyle işbirliği yapmasını söyleyen bir ültimatom gönderdi. Yunanlılar Bursa’ya yürümeye başlamıştı ama Ethem’le Albay Refet, yani kardeşler savaşıyordu. Ethem düzenli odunun kuvvetlerine karşı koyamayıp kuvvetlerini geri çekmek zorunda kaldı. Ordumuzla 11 Ocak’ta (1.İnönü) Eskişehir’in batısında karşı karşıya gelen Yunanlılar Albay İsmet komutasında ağır bir yenilgiye uğradılar. Bundan dolayı, toplanan Londra Konferansı’na Ankara’dan da temsilcileri çağırdılar. Sevr’in bir benzeri olan bu konferanstan bir sonuç alınamamış ve Yunanlılar Afyaon’dan saldırıya geçmişlerdi. 31 Mart’ta (2.İnönü)  yine bozguna uğratılan Yunanlılar geri çekilmek zorunda kaldılar.

Bu dönemde askerlere yardım amacıyla Hilal-i Ahmer (Kızılay) Hastahanesi’ne gönüllü olarak hastabakıcı olarak Eskişehir’de, cephe gerisindeki bir hastahanede çalışmaya başladı. Bu arada Yunanlılar boş durmuyor İzmir’i bir silah yığınağı haline çeviriyordu. Bunda İngilizlerin Yunanistan’a yaptığı silah ve maddi desteğin büyük payı vardır. Hazırlıklarını tamamlayan Yunanlılar bizim 4 katıumız kadar bir kuvvetle, 9 Haziranda saldırıya geçtiler. Bu saldırılara karşı koyamayan ordumuz, toparlanmak için Sakarya’nın doğusuna çekildi.

Bu geri çekilme mecliste büyük çalkantılara neden oldu. Yapılan oylamayla Mustafa Kemal başkomutan seçildi. Tekalif-I Milliye emirleri çıkartılıp ordumuzun ikmal işleri halk tarafından yapıldı. Ordunun kurulmasında en çok emeği geçen Refet Paşa durmadan çalışıyor, memleketin her tarafını arayıp, tarayıp  gönüllü askerler topluyordu. Savaş başladığında 25.000 askerimiz vardı. Bunların 16.000’i  şehit olmasına rağmen savaş sonunda 40.000 askerimiz vardı. 2 ay gibi kısa bir sürede hazırlıklarını tamamladı. İçindeki milli duygularla sürekli dürtülen Halide, silah altına girmeye karar verir. Mustafa Kemal’in karargahında çalışmaya başlar. Buradaki görevi, günlük zaiyat raporlarını tutmak ve yabancı gazeteleri takip edip, yabancı kamuoyunun savaşla ilgili düşüncelerini çevirip Mustafa Kemal’e iletmekti.   Ordumuzun Yunanlılara göre sayısının az olmasından dolayı güzel bir savunma planı yapıldı. 25 Ağustos’ta çarpışmalar başladı. Fedakar Türk askerleri öleceklerini bilseler bile mevzilerini terk etmeyip çarpışırlar ve mevzilerimize Yunanlıları sokmazlar. Savaş 22 gün sürmüş ve dünyanın en uzun süren meydan muharebesi olmuştur. 19 Eylül’de başlayan yunan geri çekilişi 16 Eylül günü sonlanmıştı. Artık zafer bizimdi.

Mustafa Kemal’in sabahlara kadar çalıştığını yakından takip eden Halide ona “Savaş bitti. Artık dinlenmeye çekilme vaktiniz geldi.” dediğinde sert bir tepkiyle “Asıl savaş bundan sonra başlıyor.”  cevabını almıştı.  

22 Eylül’de Mudanya Mütarekesi imzalanmış resmi olarak savaş galibiyetimizle bitmişti. Yunanlılar kaçarken geçtikleri köyleri yakıp yıkmışlardı. Bu savaşta onbaşı rütbesi alan Halide’nin bir görevi daha vardı. Tetkik-i Mezalim Heyeti’nin başına geçmek ve Yunanlıların verdikleri zararları tespit etmek, Anadolu insanına ettiği işkenceleri kayıtlara geçirmekti. Çok acı olayların yaşandığı Anadolu köylerinde halkın yaşadıkları anlatmakla bitmez. Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU, Yusuf AKÇURA ve bir fotoğrafçının olduğu bu heyet çalışmalarını bitirdikten sonra Ankara’ya döner. Döndüğünde, asker üniforması giyen küçük çocuklar, Halide’nin dikkatini çeker. Bunların neci olduklarını yanındaki yüzbaşıya sorar. Bunlar Kazım Karabekir Paşa’nın evlat edindiği, yaşları 6 ile 14 arasında değişen, aileleri savaşta ölmüş, 2 bin kadar yetim Türk çocuğu idi. Bu örnek davranışından dolayı Kazım Paşa’yı ziyaret edip tebrik eder.

Halide Edip yurdumuzun düşmanlardan temizlenmesinden duyduğu huzurla eşyalarını toplayıp İstanbul’a, çocuklarının yanına, doğup büyüdüğü eve döndüğünde Mahmure ablasıyla çocukluk günlerinde olduğu gibi kucaklaşır. 

Türk’ün Ateşle İmtihanı  Romanının Ana Fikri:

Her zaman kendi kararlarımızı kendimiz almalıyız. Sürü psikolojisiyle hareket etmemeliyiz.

Türk’ün Ateşle İmtihanı  Romanının Değerlendirilmesi:

Türk’ün Ateşle İmtihanı Romanında Kişiler, Olay Örgüsü, Mekan ve Zaman;
HALİDE EDİP ADIVAR: Kısa boylu, İngilizce ve Fransızca bilen, tanıştığı insanlarla çabuk kaynaşan, etkili konuşmalar yapabilen vatansever bir kadın, hastabakıcı, gazeteci, yazar, asker, çevirmen.
ADNAN ADIVAR: Çalışkan, insanlar arasındaki fikir uyuşmazlıklarını gideren, yüreği vatan sevgisiyle dolu bir doktor. Sağlık Bakanlığı ve Meclis İkinci Başkanlığı yapmıştır.
Mahmure: Halide Edip’in evinde çalışan, ayrıca ona arkadaşlık eden bir mürebbiye.

Türk’ün Ateşle İmtihanı  Hakkında:

Türk’ün Ateşle İmtihanı, Halide Edip Adıvar’ın anılarını anlattığı romanıdır. Hatıra özelliği de gösteren Türk’ün Ateşle İmtihanı o dönemi, o dönemde yaşananlara tanıklık etmemizi sağlamaktadır.

100 temel eser özet Türkün Ateşle İmtihanı, eokullise Türkün Ateşle İmtihanı özeti, halide edip adıvar Türkün Ateşle İmtihanı romanı özet, kitap özeti Türkün Ateşle İmtihanı, kitap özetleri Türkün Ateşle İmtihanı, roman özetleri Türkün Ateşle İmtihanı, Türkün Ateşle İmtihanı, Türkün Ateşle İmtihanı 100 temel eser özet, Türkün Ateşle İmtihanı geniş özet, Türkün Ateşle İmtihanı içerik özellikleri, Türkün Ateşle İmtihanı kahramanlar, Türkün Ateşle İmtihanı kısa özet, Türkün Ateşle İmtihanı kişileri, Türkün Ateşle İmtihanı kitabı bilgi, Türkün Ateşle İmtihanı kitabı kaç sayfa, Türkün Ateşle İmtihanı kitabı özeti, Türkün Ateşle İmtihanı kitap,Türkün Ateşle İmtihanı kitap özeti, Türkün Ateşle İmtihanı ne demek, Türkün Ateşle İmtihanı nedir, Türkün Ateşle İmtihanı olay örgüsü, Türkün Ateşle İmtihanı özet,Türkün Ateşle İmtihanı roman, Türkün Ateşle İmtihanı roman özetleri, Türkün Ateşle İmtihanı romanı, Türkün Ateşle İmtihanı romanı ana fikir, Türkün Ateşle İmtihanı romanı bilgi, Türkün Ateşle İmtihanı romanı değerlendirmesi, Türkün Ateşle İmtihanı romanı hakkında, Türkün Ateşle İmtihanı romanı hakkında bilgi, Türkün Ateşle İmtihanı romanı kişi kadrosu, Türkün Ateşle İmtihanı romanı konusu, Türkün Ateşle İmtihanı romanı özet, Türkün Ateşle İmtihanı romanı özet halide edip adıvar,Türkün Ateşle İmtihanı romanı sayfa sayısı, Türkün Ateşle İmtihanı romanı yapı incelemesi, Türkün Ateşle İmtihanı romanı yapı özellikleri, Türkün Ateşle İmtihanı romanında ne anlatılmaktadır, Türkün Ateşle İmtihanı romanının özellikleri, Türkün Ateşle İmtihanı romanının özeti, Türkün Ateşle İmtihanı şahıs kadrosu, Türkün Ateşle İmtihanı yazarı kimdir, Türkün Ateşle İmtihanını kim yazmıştır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder