Güncel Çevre Sorunları (Çevre Kirliliği) - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Mart 03, 2017

Güncel Çevre Sorunları (Çevre Kirliliği)

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
Güncel Çevre Sorunları (Çevre Kirliliği)
Güncel Çevre Sorunları Konu Anlatımı
1) ÇEVRE KİRLİLİĞİ
A) Hava Kirliliği: 
Havanın canlının yaşamını olumsuz etkileyen maddeleri normal sınırların üzerinde bulundurmasıdır.
Düşük kaliteli kömür tüketimi yoğun miktarda CO ve CO2 salınmasına neden olur
Motorlu taşıtların egsoz gazları da CO ve CO2 dir bu gazlar sera etkisi yaparak küresel ısınmaya neden olur

CO2 SO2 NO2 gibi asidik gazlar havaya yükselir su buharı ile tepkime vererek kuvvetli asitler olan Nitrik Asit ve Sülfirik asite dönüşür bunların yağmur olarak yağmasına asit yağmuru diyoruz.
Asit yağmurları neticesinde akarsular ve doğal içme suyu kaynakları , yeşil alanlar tahrip olur.
Bilinçsiz kullanılan kloroflorokarbon içeren sprey türü ürünler stratosferdeki ozon tabakasının delinmesine ve zararlı ışınların filtrelenememesine neden olur
Egsoz gazlarının güneş ışığı etkisiyle oluşturduğu ozon gazı troposferde toplanır bu ozon yeryüzüne yakın olduğu için solunum sistemine gözlere ve buruna zarar verir.

B) Su Kirliliği
Suyun niteliğini bozan maddeler su kirliliğine neden olmaktadır.
Su kirliliği evsel atıklar, sanayi atıkları ve petrol fueloil gibi maddelerin suya karışmasıyla meydana gelir.
Azot ve fosfor bakımından zengin atıkların suya karışması gübre etkisi yaparak sudaki yosun bitki ve alglerin artışına yol açar ötrofikasyon adı verilen bu olay diğer canlıların yaşama alanını daraltır ve sayılarını azaltır
Sudaki canlıların kirletici faktörleri ortadan kaldırmasına otobiyolojik temizleme denir

C) Toprak Kirliliği
Toprağın kimyasal ve fiziksel özelliklerinin değişmesine neden olan her türlü atık madde toprak kirliliğine neden olur
Evsel atıklar, çöpler, kimyasal gübreler , ilaçlar , asit yağmurları , toprağın bilinçsiz sürülmesi ve ormanların yok edilmesi sonucu erezyon oluşması toprağın niteliğini değiştirir
Tarımsal verimlilik ve sürdürülebilirlik için topraklarınızda doğal gübre kullanımı telafisi mümkün olmayan toprak kirliliğini engellemek için çözüm olabilir.

D) Radyoaktif Kirlilik
Doğal ve yapay radyasyon kaynaklarından Alfa Beta ve Gama gibi zararlı ışınların yayılması radyoaktif kirliliktir
Doğal radyoaktifler güneşten gelen kozmik ışınlar ile yer kabuğunda bulunan doğal radyoaktif izotoplardır(uranyum,toryum vb)
Yapay radyoaktiflere örnek olarak cep telefonu , pc , x-ray cihazları, tomografi vb
Radyoaktif kirliliğe uzun süre maruz kalmak kanser ve gen mutasyonları başta olmak üzere pek çok sağlık problemine neden olduğu bilinmektedir.

E) Gürültü Kirliliği
İnsanın ruh sağlığını olumsuz etkileyen gürültü kirliliğine korna sesleri , üretim tesislerinden gelen sesler taşıtların ve ulaşım araçlarının çıkardığı gürültüler ile satıcıların yüksek sesle bağırması örnek verilebilir.


F) Besin Kirliliği
Asit yağmurları , zirai ilaçlar , kimyasal gübreler gibi pek çok faktör besin kaynaklarının kirlenmesine neden olmaktadır.
Yine besinlerin hasat edilmesi ve işlenip depolanması sırasındaki olumsuz şartlar da mikroorganizmaların gıdalar üzerinde çoğalmasına neden olabilir

Çevre Kirliliğini Önlemek İçin Neler Yapılabilir?
Ozon tabakasına zarar veren kloroflorokarbon içerikli ürünleri kullanmama
Tarım zararlılarıyla kimyasal ilaçlarla değil biyolojik tedbirlerle mücadele etme
Taşıtların egsozlarına özel filtreler yerleştirerek karbondioksit salınımını engelleme
Fabrikaları yaşam alanlarından uzak bölgelere kurup bacalarına özel filtreleme sistemleri yerleştirme
Fidanlama ve ağaçlandırmaya önem vererek ormanların korunmasını sağlama
Plastik yerine cam kullanma, geri dönüşümü ve organik tarımı artırma

2) Erezyon
Toprağın aşınarak yok olması olayıdır arazi eğimi toprak yapısı ve yağış miktarı erezyonun şiddetini belirleyen etmenlerdir.
Erezyon sonucunda verimli topraklar yok olur böylece tarım arazileri azalır
Toprak örtüsünün azalmasıyla birlikte yağmur suları depo edilemez (sünger gibi düşünün)
Erezyonun sonucunda verimsiz toprak tabakaları ortaya çıkar verimli kısımlar da akarsularla birlikte barajlara akıp doldurur barajların su tutma kapasitesini azaltır

3) Orman Yangınları
Biyolojik çeşitliliğin kaynağı olan ormanlar yıldırım düşmesi yüksek sıcaklık ve yanardağ patlaması gibi nedenlerle yanabilir
Orman yangınlarının büyük kısmı insan eliyle gerçekleşmektedir ormanda yaşayan canlıların da yok olmasına neden olan yangınlar sonucunda yüzlerce binlerce hektar orman arazisi küle dönüşmektedir.
Hava kirliliği , erozyon , canlı türlerinin yok olması , çölleşme , su kaynaklarının yok olması gibi feci sonuçları beraberinde getirir.

4) Küresel İklim Değişikliği ve Sera Etkisi
Karbondioksit , metan, su buharı , azotoksitler , kloroflorokarbon ve ozon (troposferdeki) gibi gazlar atmosferde toplanarak sera etkisine neden olur
Sera etkisi güneşten kaynaklı ısıyı tutarak ortalama sıcaklıkların artmasına küresel ısınma denir
Küresel ısınma iklimlerin küresel boyutta değişmesine neden olur
Ayrıca buzulların erimesine de neden olur ve deniz suları yükselir verimli alanlar su altında kalır bazı bölgelerde şiddetli kuraklık ve çölleşme görülür.
Sera etkisinin temelinde yine çevre kirliliği vardır karbon emisyonu yüksek olan egsoz gazları ve sanayi atıkları iklim değişikliklerini hızlandırır.
Sera gazları fosil yakıtların (kömür petrol doğalgaz) tüketimi sanayileşme ve ormanların tahrip edilmesiyle birlikte sürekli artış gösterir.

Doğal Hayat Alanlarının Yok Edilmesi
İnsanların yaşama alanının giderek doğal alanlara kayması sonucunda doğal alanlar tahrip edilmektedir
Doğal alanlara yapılan büyük barajlar büyük bir araziyi sular altında bırakarak ekosisteme zarar vermektedir
Karayollarının doğal alanlar üzerinden geçirilmesi , ormanların bilinçsizce yok edilmesi sonucunda doğal hayat üzerinde çok büyük tahribat meydana gelir
Sonuçta dünya üzerinde yaşam alanları doğal alanların üzerine doğru genişlemekte kaynaklar azalmaktadır

Ekolojik Ayak İzi
Sanayileşme , üretim ve tüketim sonucu oluşan atıkların etkisiz hale getirilmesi için gereken kara ve su alanı ekolojik ayak izini ifade eder.
Ekolojik ayak izi birey için hesaplanırsa bu bireyin beslenmesi,ısınması, ve barınması ve bıraktığı atıkların yok edilmesi için gerekli toplam kara ve su alanıdır.
Ekolojik ayak izi birey için , kent için ve ülke için de hesaplanabilir mantğı aynıdır.
Gelişmiş ülkelerde ekolojik ayak izi gelişmekte olan ülkelere göre çok daha fazladır.

Karbon Ayak İzi
Karbon ayak izi insanın ulaşım barınma beslenme elektrik tüketimi ve satın aldığı mamullerle salınan karbondioksit miktarını ifade eder. Karbon ayak izini azaltmak için güneş enerjisi ve rüzgar enerjisinden elektrik üretimi ön plana çıkarılabilir. Tasarruflu ampüller kullanmak elektrik sarfiyatını dolayısıyla enerji sarfiyatını buna bağlı olarak karbon emisyonunu azaltır.

Güncel Çevre Sorunlarının İnsan Sağlığı Üzerindeki Olumsuz Etkileri
Hava Kirliliği: nefes darlığı , bronşit , astım , akciğer kanseri
Su Kirliliği: Tifo , kolera , dizanteri
Toprak Kirliliği: Bitkiler yoluyla topraktan alınan tarım ilaçları ve ağır metaller insanlarda çok değişik rahatsızlıklara neden olabilir
Radyoaktif Kirlilik: Genlerde bozulma ve mutasyon , kanser , sakat ve ölü doğumlar
Gürültü Kirliliği: geçici/sürekli işitme kaybı , yüksek tansşyon , solunum ve dolaşım sistemi veriminin düşmesi dikkat dağınıklığı stress ve sinirlilik
Besin Kirliliği: Dizanteri kolera sarılık çocuk felci besin zehirlenmesi , radyoaktif serpintiye maruz kalan besinlerle besllenmek kansere neden olabilir

DOĞAL KAYNAKLAR ve YENİLENEBİLİRLİK
Canlılar enerji ihtiyaçlarını karşılamak için doğal kaynakları kullanmak durumundadır.
Bazı doğal kaynaklar yenilenebilirken bazıları yenilenemez özelliktedir. Kömür,petrol ve doğalgaz gibi doğal kaynaklar yenilenemez ve insanların tüketim faaliyetine bağlıdırlar (çok tüketim sonunda bitebilir)
Güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi gibi kaynaklar ise yenilenebilir enerji kaynakları arasındadır bunlar insan faaliyetlerinden etkilenmezler (çok tüketilirse bitmez)
İnsan faaliyetlerinden kısmen etkilenen doğal kaynaklar ise ormanlar toprak içme suyu ve meralardır. Düzensiz ve aşırı tüketim bunları yok edebilir.
Besinler fotosentez yoluyla yenilenir insanlar ve hayvanlar tükettikçe bitkiler yeni besinler üretir bu durum yenilenebilir bir kaynak olduğunu göstermektedir.
Su da sürekli kendini yenileyen bir doğal kaynaktır. Suyun buharlaşma ve yoğunlaşma döngüsüyle kendini yenilemesi sulak alanların kurutulması ve küresel iklim değişiklikleri sonucunda bozulabilir ve su kaynakları kullanılamaz hale gelebilir
Meralar toprağı erezyona karşı koruyan su depolayan ve fotosentez yoluyla havayı temizleyen hayvanlar için beslenme imkanı sağlayan büyük alanlardır. Meraların bilinçsizce tarım arazisine dönüştürülmesi ve aşırı otlatma verimi azaltmaktadır.
Ormanlar da kendini yenileyebilen doğal kaynaklardandır. Ormanların havayı temizleme,yağmur oluşumunu sağlama,yeraltı sularını artırma erezyonu engelleme gibi çok farklı görevleri vardır.

Doğal Kaynakların Sürdürülebilir Kullanımı
Gelecek nesillerin de doğal kaynaklara ihtiyacının olacağını göz önünde bulundurarak kaynak israfı yapmadan sürdürülebilirliği sağlamak gerekir.
Ormanlarda yaşlı ve hasta ağaçların kesilerek sağlıklı ve genç ağaçların kesiminin yapılmaması sürdürülebilirliğe örnek olarak verilebilir
Deniz ve göllerde belli dönemler dışında avlanmaya izin verilmemesi de balık avcılığının sürdürülebilirliğini sağlamaya yöneliktir.

Biyolojik Çeşitlilik
Dünyadaki tüm bitki ve hayvan türleri birlikte biyolojik çeşitliliği ifade eder. Genetik çeşitlilik tür çeşitliliği ve ekosistem çeşitliliği de biyolojik çeşitlilik kapsamındadır.
Genetik Çeşitlilik: Türün kendi içindeki kalıtıma bağlı farklılıklarıdır. Örneğin insanın mavi , kahverengi ve siyah gözlü olabilmesi.
Tür çeşitliliği: Belirli bir coğrafi bölgedeki türlerin toplam saysını ifade eder. Örneğin: Sakarya’daki biyolojik çeşitlilik buradaki toplam tür sayısıdır.
Ekosistem çeşitliliği: Yine belli bir coğrafi alandaki toplam ekosistem sayısı ekosistem çeşitliliğini ifade eder. (Ekosistem bir bölgedeki canlı ve cansızların tümüdür.)

Türkiye’de Biyoojik Çeşitlilik
Biyolojik çeşitlilik bakımından çok zengin olan ülkemiz bu noktada dünyanın sayılı ülkelerinden biridir.
Bu çeşitliliğin nedenleri üç kıtanın kesişim noktası olması , değişik medeniyetlere ev sahipliği yapmış olması ve iklimsel zenginliğidir.
Tür çeşitliliği bakımından da ülkemiz oldukça zengindir. Ülkemizde 30000 çeşit omurgasız hayvan türünün yaşadığı tahmin edilmektedir.
Ülkemiz van kedisi, abant alası(balık) , toros kurbağası, hopa engereği gibi endemik türlere* sahiptir. (*sadece belirli coğrafyada yayılan türler)
Bitki türleri bakımından da oldukça zengin olan ülkemizin yaklaşık 10000 çeşit bitki türüne sahip olduğu bunlardan 3000 tanesinin ise sadece ülkemizde yayılım gösterdiği bilinmektedir (endemik türler)

Biyolojik Çeşitliliğin Korunması
Biyolojik çeşitlilik kaybını en aza indirmek için alınan doğal ve yapay tedbirler bulunmaktadır
Doğal koruma tedbirleri arasında doğal yaşam alanlarını milli parklar haline getirip doğal hayatın korunmasını sağlamak türlerin devamlılığını tesis etmek bulunmaktadır
Ülkemizin farklı bölgelerinde kuş türlerini , yabani hayvanları ve değişik türde bitkileri korumak ve çoğalmalarını sağlamak üzere milli parklar tabiat parkları ve yaban hayatı geliştirme sahaları bulunmaktadır.
Yapay koruma botanik parkları ve hayvanat bahçeleri ile tohum gen bankaları şeklindeki çözümlerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder