Roman Türünün Genel Özellikleri, Türleri - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Mayıs 24, 2015

Roman Türünün Genel Özellikleri, Türleri

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
Roman Türünün Genel Özellikleri, Türleri


İnsanın veya çevrenin karakterlerini, göreneklerini inceleyen, serüvenlerini anlatan, duygu ve tutkularını çözümleyen, kurmaca veya gerçek olaylara dayanan uzun edebi türdür.

Roman; yaşanmış ya da yaşanabilecek olayları, yer ve zaman göstererek estetik zevk oluşturacak biçimde ele alan uzun düz yazı biçiminde yazılmış eserlerdir.

Bugünkü roman ve öyküyü anımsatan ilk eser, Rönesans’tan sonra yazılmıştır. Bu eser, Giovanni Boccacio’nun yazdığı yüz küçük öyküden oluşan Dekameron’dur.

Roman türünün ilk en önemli örneği diyebileceğimiz eser de 16.yüzyıl sonlarına doğru İspanya’da Miguel De Cervantes (Mişel dö Servantes) in yazdığı Don Kişot olmuştur.

Roman edebiyatımıza Tanzimat Dönemi’nde çeviri yoluyla girmiştir. Yusuf Kamil Paşa’nın Fenelon’dan çevirdiği Tercüme- Telemak, Victor Hugo’nun Mağdurîn Hikayesi, Daniel Defoe’nin Hikaye-i Robinson adlı eserleri ilk çevrilen eserlerdendir.

İlk Türk romanları yayım tarihlerine göre şunlardır:

Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat, Şemsettin Sami (1872)

Hasan Mellah, Hüseyin Fellah, Ahmet Mithat (1875)

İntibah (Sergüzeşt-i Ali Bey), Namık Kemal (1876)

Sergüzeşt, Samipaşazade Sezai (1889)

Araba Sevdası, Recaizade Mahmut Ekrem ( 1889)

Mai ve Siyah, Halit Ziya Uşaklıgil (1896)

Aşk-ı Memnu, Halit Ziya Uşaklıgil ( 1899)

Hüseyin Rahmi Gürpınar, Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Mithat Cemal Kuntay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Refik Halit Karay, Sabahattin Ali, Halikarnas Balıkçısı, Samim Kocagöz, Tarık Buğra, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Yaşar Kemal, Kemal Tahir, Adalet Ağaoğlu, Selim İleri, Orhan Pamuk, Sevgi Soysal, Pınar Kür, Buket Uzuner romancılarımızdan bazılarıdır.

Roman Çeşitleri
Romanlar; konularına ve sanatçıların bağlı olduğu edebi akıma göre çeşitlere ayrılır;

İşledikleri Konulara Göre Roman Türleri
a)Psikolojik Roman
Bu tür romanlarda kahramanlar iç dünyalarıyla tanıtılır ve ruh çözümlemeleri yapılır. Onların kendi içlerinde ya da toplumla olan ruh çatışmaları konu olarak işlenir.

b)Sosyal Roman
Sosyal romanlar, toplumların sorunlarını işleyen romanlardır. Bu çeşit romanlarda, ekonomik bunalımlar, sınıflar arası çatışmalar, rejim değişiklikleri, esaret, köylerden kente göç gibi konular işlenir.

Sosyal romanlar iç yapılarına göre töre romanı ve tezli roman olarak ikiye ayrılır: Töre romanlarında toplumsal konular işlenir, tezli romanlarda ise bir düşüncenin savunuculuğu yapılır.
Sosyal romanın ilk örneği, Victor Hugo’nun Sefiller romanıdır.

Türk edebiyatında Namık Kemal’in İntibah, Ahmet Mithat Efendi’nin Felatun Bey’le Rakım Efendi, Samipaşazade Sezai’nin Sergüzeşt, Recaizade Mahmut Ekrem’in Araba Sevdası, Nabizade Nazım’ın Zehra adlı romanları, sosyal içerikli romanlardır.

Daha sonraki dönemlerde, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Memduh Şevket Esandal, Kemal Tahir, Tarık Buğra, Orhan Kemal gibi pek çok yazar sosyal konuları işlemiştir.

c)Tarihi Roman
Konularını tarihteki olaylardan, kişilerden veya yaşadığı varsayılan hayali kişilerin serüvenlerinden alan romanlardır.

Tarihi romanlarda yazar, tarihi gerçekleri kendi hayal gücü ile birleştirerek anlatır. Böylece bir gerçekler sahnesi olan tarih, okuyucu için ilgi çekici bir hale gelir.

Tarihi roman türünün ilk büyük yazarı Walter Scott (Valter Skat)’tır. Romantiklerden Victor Hugo, “Notre Dame’ın Kamburu” adlı romanıyla bu türün güzel örneklerinden birini vermiştir.

Namık Kemal’in yazdığı Cezmi, ilk tarihi romanımızdır.

d)Macera (serüven) Romanı
günlük yaşamda ender rastlanan, şaşırtıcı, gizemli olayları sürükleyici bir anlatımla ele alan romanlardır. Bu tür romanlarda “olay” her şey demektir. Olayların akışına uygun olarak çevre zengin, çeşitli ve değişkendir. Kahramanlar da dinamiktir.

Macera romanları, okuyucuya hoşça vakit geçirtir. Bu tür romanların kaynağını; gezi kitaplarında anlatılan serüvenler ve destanlardaki kahramanların başından geçen olaylarla ilişkilendirebiliriz.

Polisiye romanlar ve bilinmeyen ülkelerde geçen egzotik romanlar, macera romanlarına benzeyen iki roman türüdür.

18. yüzyıl macera romanları yazarları arasında İngiliz yazar Daniel Defoe ve Robinson Crusoe romanıyla dünya edebiyatında önemli bir yer tutar.

Egzotik romanın en büyük yazarı, Fransız Pierre Loti (Piyer Loti)’dir.

Ahmet Mithat Efendi’nin Hasan Mellah ve Dünya’ya İkinci Geliş adlı romanları macera romanının  bizdeki ilk örnekleri sayılır.

Bu sınıflandırmanın dışında değerlendirilebilecek farklı roman türleri de vardır.

Romanın Unsurları (Öğeleri)
Roman, bir olay ya da olaylar üstüne kurulmuştur.

Romanın öğeleri şunlardır: Kişiler ya da kahramanlar, konu (olay), zaman, mekan (yer), dil ve anlatım

1)Kişiler ya da Kahramanlar
Roman yaşamın kendisidir. İnsan, romanın temel öğesidir. Çünkü genellikle romanda ele alınan olay ve olayları yaşayanlar, insanlardır.

Roman kişileri karşımıza tip ve karakter olarak çıkar:

Tip: Belli bir sınıf ya da belli bir insan eğilimini temsil etmek için yaratılan kişidir. Tip evrenseldir, geneldir. Sevecen tip, alıngan tip, kıskanç tip, içe dönük ve dışa dönük tip vb.

Karakter: Romanda olumlu, olumsuz yönleri ile verilen, belirli bir tip özelliği göstermeyen kişilerdir. Karakter, kendine özgüdür. Temsil özelliği göstermez.

2)Olay
Roman kahramanının başından geçen olay veya durumdur. Romanda belirli bir düzen içinde verilen olay, iç. İçe birden çok olur  çünkü romanlar hacimli yapıtlardır.

3) Zaman
Bir romanda olay veya olaylar, belirli veya belirsiz bir zamanda gerçekleşir.

Çağdaş romanda bu anlayış büyük ölçüde değişmiştir. İnsanın anımsama yeteneğine bağlı olarak zamanda iç içelik söz konusudur. Geçmiş ile gelecek zaman birlikte kullanılabilir.

4)Mekan (Yer)
Olayın veya olayın geçtiği, kahramanların yaşamlarını sürdürdükleri yerdir. Romanda yer, olayın kavranmasına, sunulmasına yardımcı olmalıdır.

5)Dil ve İfade (Anlatım)
Dil ve anlatım, romanda bakış açısının tutarlılığını ve anlatılanların gerçekliğini belirler. Her sanatçı kendine özgü görüş, anlayış ve anlatış özelliğini ortaya koyar.

Romanda anlatıcı, yazarın kendisi veya romandaki kişilerden biri olabilir. Böylece romanda anlatım ya birinci tekil kişi (ben) ya da üçüncü tekil kişi (o) ağzından yapılır. Romanlarda öyküleyici anlatımın yanı sıra betimleyici, açıklayıcı, tartışmacı anlatımlara da başvurulur.