Darünnedvedeki igrenç Toplanti - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Temmuz 20, 2013

Darünnedvedeki igrenç Toplanti

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
DARÜNNEDVE’DEKİ İĞRENÇ TOPLANTI (PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED MUSTAFA’NIN (SAV) HAYATI)


Müslümanlar akın akın Medine’ye hicret ediyorlardı ve bu durum müşriklerin hiç de hoşuna gitmiyordu. Derhal bu hususu görüşüp tedbir almak için Daru'n-Nedve'-de toplanmayı kararlaştirdilar.

Daru'n-Nedve, Resul-i Ekrem Efendimizin atalarından Ku-say b. Kab'ın yaptirdiği, kapısı Kabe'ye bakan konağı idi. Kureyş ileri gelenleri, mühim işlerini hep burada toplanıp konuşur, meşveret ederlerdi.

Peygamber Efendimizin işini görüşmek üzere de daha önceden kararlaştirdikları günün sabahında Daru'n-Nedve'de bir araya geldiler.

Bu sırada düzgün giyimli, cin bakışlı bir ihtiyarın kapıda dikilip durduğunu gördüler. Tanımadıkları bu adama, "Kimsin?" diye sordular.

"Necidli bir ihtiyarım." diye cevap verdi adam, "Böyle bir toplantının yapılacağını duymuştum. Ben de katılıp fikirlerimi söylemek istedim. Uygun görüp görmediğim tedbirler hususunda mütalaalarımı beyan etmek istiyorum!"

Kureyşliler, "Olur, gir!" dediler ve onu içeri aldılar. Aslında ihtiyar, insan suretine girmiş Şeytan'dı!

Verilen Korkunç Karar!

Toplantıda 100 kadar Kureyşli bulunuyordu. Alınacak karardan hemen haberleri olmasın diye, Haşim Oğullarından sadece İslam düşmanı Ebu Leheb alınmıştı.

"Muhammed için ne gibi bir tedbir almamız lazımdır?" diyerek meseleyi görüşmeye açtılar.

Bazıları, "Onu zincere vurup hapsettirelim." fikrini ileri sürdüler.

Necidli bir ihtiyar suretine girmiş olan Şeytan, "Hayır!.." dedi, "Vallahi bu görüşünüz uygun değildir. Siz, onu hapsedecek olursanız, bunu duyan arkadaşları üzerinize yürürler. Onu elinizden çekip alırlar. Onun telkin ve propagandası ile çoğalarak, bu işte size galib gelirler! Siz başka bir tedbir düşününüz!"

Bunun üzerine bazıları, "Onu aramızdan, memleketimizden sürüp çıkaralım! Aramızdan ayrıldıktan sonra nereye giderse gitsin!" dediler.

Necidli ihtiyar tekrar söz aldı ve, "Hayır, vallahi bu düşünceniz de yerinde değildir! Onun sözünün güzelliğini, tatlılığını, getirdikleri ve tebliğ ettiği şeylerin insanların kalblerine hakim olup durduğunu görmüyor musunuz? Onu aranızdan kovacak olursanız, o da Arap kabileleri arasında dolaşır ve onlara hakim olur. Sonra da üzerinize yürüyerek, size istediğini yapabilir. Onun için siz başka bir şey düşününüz!" dedi.

Sonunda Ebu Cehil söz aldı ve, "Vallahi ben, onun hakkında hiçbir zaman düşünemeyeceğiniz bir tedbir düşündüm!" dedi.

"Nedir o?.." diye sordular.

Ebu Cehil, "Onu öldürmekten başka çare yoktur! Bunun için de aramızda her kabileden güçlü kuvvetli birer delikanlı seçeriz. Sonra onların her birine keskin birer kilıç veririz. Hepsi birden onu vurup öldürürler. Böylece ondan kurtulmuş oluruz. Böylece kimin öldürdüğü de belli olmaz. O halde, Haşimiler, bütün kabilelerle çarpışmayı göze alamazlar ve çarnaçar diyete razı olurlar. Biz de diyetini ödeyip meseleyi hallederiz!" diye konuştu.

Necidli ihtiyar kilığına girmiş olan Şeytan ileri atıldı ve "En doğru fikir ve uygun çare budur!" dedi.

Diğerleri de Ebu Cehil'in bu görüşünü kabul ettiler ve dağıldılar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder