cumhuriyet bayramı kutlama programi 2013 guncel - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Temmuz 05, 2013

cumhuriyet bayramı kutlama programi 2013 guncel

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlama Programi 2013 Güncel




BÖLÜM 1
SUNUCU AÇILIŞ KONUŞMASI- ÇAĞATAY
Türk olmak gurur duymaktır şanlı tarihine sahip olduğun için
Türk olmak özgür olmaktır hürriyeti damarlarında taşıdığın için
Mutlu olmaktır Türk olduğunu söylemekten
Türk olmak tüyleri diken diken olmaktır İstiklal Marşı’nı dinlerken
Tören komutlarımızı vermek üzere Uygulamalı dersler bölüm başkanımız Ferhat YILMAZOĞULLARI’ nı kürsüye davet ediyoruz.
Sizleri Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu  Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ün,   silah arkadaşlarının ve ebediyete intikal etmiş tüm  şehitlerimizin manevi huzurunda saygı duruşuna davet ediyorum.

FERHAT HOCA VE İSTİKLAL MARŞINDAN SONRA

SUNUCU
Mustafa Kemal,Türk milletinin 1919’da başlattığı bağımsızlık mücadelesini Türk
Milliyetçiliği duygusundan güç alarak yönetmiştir.23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılmasıyla beraber millet egemenliğine dayalı yeni bir devletin kurulduğu ve kurulan bu devletin milli irade ile yönetileceği gerçeği ortaya konularak 29 Ekim 1923’te ‘YAŞASIN CUMHURİYET’ sesleri arasından yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuştur.

Şairin :     Bugünlere kalk yiğidim yine dağ başını duman aldı

                 Parçalandı bir kıtanın toprakları

                 Aslan payını aslan olmayan aldı

diye haykırdığı günlerden geldik...

Feleğin bizlere bu imiş kasdı diyerek bize biçilen kefenleri yırtarak geldik bu meydana…
Seferberliklerden, dolup dolup boşalan kışlalardan, kıtlıklardan, gidilip dönülmeyen yerlerden, gonca gülün tazelerinin kırıldığı cephelerden geldik bu meydana…

Ey vatan gözyaşların dinsin yetiştik çünkü biz diye haykırıp, düğüne gider gibi cenge giden yiğitleri, cephenin mermisini canının paresinden yeğ tutan kadınları arkamızda bırakarak geldik bu meydana…

Velhasıl bu vatan kimin sorusuna en güzel cevabı vererek geldik bu meydana…
Cumhuriyet, getirdiği çağdaş açılımlarla ve Atatürk ilkelriyle Türk insanının ufkunu genişletmiş, ekonomik, sosyal ve siyasal hayatımız görülmemiş bir dinamizm kazanmıştır.Bu bağlamda konuşmasını yapmak üzere Matematik bölüm başkanı Nurdan Ada’yı sahneye davet ediyoruz
GÜNÜN ANLAM VE ÖNEMİ NURDAN HOCADAN SONRASAHNE KARARIR.


BÖLÜM 2

ÖĞRETMEN KONUŞMASINDAN SONRA 2048 DRAMASI İÇİN ÖĞRENCİLER SAHNEDE YERİNİ ALIR.SAHNE KARANLIK SADECE COCUKLARA IŞIK VERİLECEK.

DRAMA BİTİMİ ÖĞRENCİLER SAHNEDEN AYRILIRKEN IŞIK KARARTILIR.SUNUCU KONUŞMASINI YAPAR.

SUNUCU (ÇAĞATAY)(KÜRSÜDEN)
YIL 2012 Bizler yıllar sonra çocuklarımızdan bu sitemleri duymamak için ;Türk gençliği olarak özgürlüğün , bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza , çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize namus ve şeref sözü vererek tarihimizi her zamankinden daha fazla özümseyerek yolumuza devam etmeliyiz.

SUNUCU KONUŞMASINDAN SONRA ANLATICI (MERT )SAHNEYE ÇIKAR.
SAHNE KARANLIK OLMALI. SADECE ANLATICI VE GÖRÜNTÜ ÖN PLANDA OLACAK.

MERT(ANLATICININ) METNİ
Atatürk bu milleti istiklalsız yaşayamamıştır, yasayamaz,yasamayacaktır derken halkın bağımsızlık derken halkın bağımıszlık tutkusunu çok iyi biliyordu.Zorluklarla geçen o gunlere kısa bir dönüş yapalım.
Savas yıllarını ve cumhurıyetın hayatımıza katkılarını hatılayalım.

Cumhuriyet belgeseli       1.05den   3.02 ye kadar

Ve 1919da basladı milli mücadele, ilk kursunun ardından top tüfek sesleri dinmedi semalarında yurdun…çoktan itilaf devletleri tarafından paylaşılmıştı.

Cumhuriyet belgeselı 3.17den 4.16ya kadar

Yetkiyi milletten alan yeni Türk parlementosuydu Türkiye buyuk millet meclisi
Yenı bir devlet kuruluyordu daha yapılacak cok sey vardı.

Cumhuriyet belgeselı  4.29dan  5.23e kadar

Tbmm anadoludakı ayaklanmaları basıtırıyor bagımsızlıgımızı yok etmek ısteyen dusmalara karsı yenı cepheler kuruyordu.

Cumhuriyet belgeselı 5.34-5.53

Nihayet buldu bu büyük savaş..30 Ağustos zafer artık bızımdı..suvarıler artık ılerlıyor dusman askerlerınden temızlıyordu. Sevr’in hükümleri  paramparça edildi…borçlar bogazlar hudutlar artık sorun olmaktan çıktı…çünkü sorun kökten çözülmüştü…24 temmuz  1923te Lozan antlaşması ımzalandı tum dunya bildi kabul etti türk devletini bağımıszdı artık Türkiye..işgal kuvvetlerı  çekilmiş ordularımız istanbula girmişti bile daha sonra demokratık bır bıcım verıldı bu devlete…Ankara baskent oldu..
2.Büyük  mılletmeclısı kuruldu ve Cumhuriyeti  ilan etme zamanı gelmıstı…

BÖLÜM 3-CUMHURİYET YEMEK

MERT(ANLATICI) KONUŞMASINI BİTİRDİKTEN SONRA
SAHNE AYDINLATILIR.SAHNEYE ÇAĞATAY SAHNEYE GİRER.

(Cumhuriyet’in ilanına tanıklık eden meclis muhabiri sahneye gelir ve Cumhuriyet’in nasıl kurulduğunu anlatmaya başlar.)

ANLATICI (MUHABİR):

Yıl 1923. Aylardan Ekim. Seçim yeni yapılmış, meclis yeni kurulmuş, olaylar Mustafa Kemal’in istediği gibi sonuçlanmıştır. 28 Ekim gecesi Çankaya’da bir akşam yemeği düzenlenir. O gece Mustafa Kemal’in zarif eşi Latife Hanım da hazırlıklarla ilgilenmektedir. Bu toplantının amacını bildiği için içi içine sığmaz. Birkaç kez mutfağa iner, çünkü yemeklerin o akşama yakışır bir şekilde olmasını istemektedir. Mustafa Kemal ise çalışma arkadaşlarına yemekten sonra anayasanın bazı maddeleri üzerinde çalışacaklarını bildirmiştir. Sofrada seçim dedikodularına dair konuşmalar sürer; Latife Hanım’da ise sonsuz bir heyecan…

(Muhabir perdenin önünde bunları anlatırken Latife Hanım, heyecanla perdenin önüne gelir, ellerini çırparak, kulise doğru bağırır: )

LATİFE HANIM:
- Çorbanın tuzunu kontrol ettiniz mi? Peçeteler katlandı mı? Biraz çabuk olun kuzum. Bugün tarihi bir gün olacak. Her şey kusursuz olmalı.

(Perde açılır, Latife Hanım ve muhabir sofraya oturur.)

I. SAHNE

Sofrada oturanlar:
Atatürk, İsmet İnönü, Kemalettin Sami, Halit Paşa (askeri kıyafet), Fethi Okyar, Ruşen Eşref, Rize milletvekili Fuat Bey, Kazım Özalp, Latife Hanım, muhabir

LATİFE HANIM:
- Beyler, hoş geldiniz! Umarım yemekleri beğenirsiniz.

KEMALETTİN SAMİ:
- Latife Hanım, zahmet buyurmuşlar.

LATİFE HANIM:
- Böyle önemli bir akşamda zahmet de ne demek? Buyrun lütfen, hepinize afiyet olsun.

İSMET İNÖNÜ:
-13 Ekim günü hükümet merkezinin Ankara olması yolunda hazırladığımız yasanın ne kadar doğru bir karar olduğunu bugün daha iyi anlıyorum.

RUŞEN EŞREF:
-Doğru söylüyorsunuz İsmet Paşa’m, İstanbul gazeteleri halkı doldurmaya çalışırken meclisi oradan ne kadar uzak tutabilirsek o kadar iyi!

FUAT BEY:
-Ben bu durumu anlayamıyorum beyler, bizler çok büyük bir Kurtuluş mücadelesini zaferle sonuçlandırdık. Şimdi bu ayrılık niye? Bu farklı düşünceler niye?

KAZIM ÖZALP:
-Mecliste yer alan bazı arkadaşlar dar çevrelerin tutucu düşüncelerini desteklemeye devam ettikleri müddetçe bu ayrılıklar hep yaşanacaktır aziz dostlarım. Sizce de öyle değil mi Fethi Bey?

FETHİ OKYAR:
-Ben yanlış hareket ettiğimizi düşünmüyorum, ardı ardına verdiğimiz istifalar yeni meclisin oluşumu için bir adım olacak. Unutmayınız ki biz daha iki gün önce burada toplanıp Kemal Paşa’nın önderliğinde bir karar verdik, şimdi bu kararın arkasında durmalıyız.

HALİT PAŞA: (Atatürk’e dönerek)
-Paşam siz söylüyorsanız doğruluğu tartışılmaz, biliyorum lakin yine de anlayamıyorum, meclisten çekilmek niye?

(Sofrada konuşmalar sürüp giderken Mustafa Kemal bıçağı eline alıp doğrulur, derin bir nefes aldıktan sonra hafifçe tabağa vurarak: )

ATATÜRK:
- Beyler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz.

(Sofradakiler şok olur, herkes birbirinin yüzüne bakıp olanları anlamaya çalışır.)

ATATÜRK: (ONUR)
- Yarınki meclis toplantısında bunu anayasamıza koyduracağız. Bu geceye kadar olan süreç Cumhuriyet rejimini getirebilmek için uygun zemini hazırlamamızı sağladı. Bu gece de hazırlıklarımızı gözden geçirmek için toplanmış bulunuyoruz. Türkiye Devleti’nin hükümet şekli bundan böyle Cumhuriyet’tir.

(Konuşmanın ardından şaşkınlığını atan ilk kişi alkışlamaya başlar, ardından diğerleri çılgınca alkışlamaya başlarlar.)

(Perde kapanır, muhabir aradan sıyrılır, perdenin önüne gelir.)

(Muhabir önce perde kapandığında önünden geçen halkın konuşmalarını dinler, ardından 29 Ekim sabahı halkın ve meclisin durumunu anlatır.)

HALKTAN KİŞİLER:
-Hey millet haberiniz var mı Kemal Paşa yeni bir rejim getirecekmiş.
-Duydum efendim duydum, eski yönetim biçimlerine hiç benzemiyormuş bu yeni rejim.
-Evet, evet ben de duydum. Zira her yerde konuşuluyor. Adı Cumhuriyet’miş!
-Cumhuriyet mi? O nedir ki acep?
-Telaşa mahal yok abilerim, ablalarım. Nasılsa açıklanacak!



ANLATICI (MUHABİR):

28 Ekim gecesi yaşanan coşku, 29 Ekim sabahında yerini heyecana bırakmıştır. Halka, kulaktan kulağa Cumhuriyet’in ilan edileceği yayılmıştır. Bu haberi duyan herkes sabahın erken saatlerinde meclisin karşısındaki parkta toplanmış, olan biteni sabırsızlık içinde beklemektedir. Saatler ilerlemesine rağmen karar açıklanmamış, halk da dağılmamıştır. Meclis ise oturumunu açmış, heyecanlı bir bekleyişin içerisine girmiştir.
İsmet İnönü konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelir; o anda tüm nefesler tutulur. Saatler, on sekiz kırk beşi göstermektedir.



II. SAHNE

Mecliste olanlar:
İsmet İnönü, Kemalettin Sami, Halit Paşa (askeri kıyafet), Fethi Okyar, Ruşen Eşref, Rize milletvekili Fuat Bey, Kazım Özalp, Mehmet Emin Yurdakul, Komutan 1, Komutan 2, kadın milletvekili, erkek milletvekili 1, erkek milletvekili 2, erkek milletvekili 3, muhabir


(Meclis ise anayasa değişikliği için toplanmıştır. Ortamda sıkıntılı bir sessizlik hüküm sürmektedir. İsmet İnönü’nün anayasanın birinci maddesini okumasıyla sessizlik bozulur. )

FISILTILAR HALİNDE:

-Ne olacak, ne açıklama yapılacak?
-Merakın bizi ele geçirmesine izin vermemeliyiz.
-Sakin olalım beyler, nasıl olsa az sonra açıklama yapılacak.
-Mustafa Kemal Paşa bir karar verdiyse yanlış olma olasılığı yoktur. 

İSMET İNÖNÜ: (İçeriden gelerek)
- Saygıdeğer Meclis Üyeleri,
Anayasanın birinci maddesinin "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Türkiye Devletinin hükümet şekli Cumhuriyet’tir" biçiminde değiştirilmesi için görüşmeyi açıyorum.


REJİDEN SES: 29 Ekim 1923 günü İsmet İnönü aracılığıyla meclise sunulan ve hem anayasayı hem de Türk tarihini değiştirecek olan kanun tasarısı milletvekillerinde başlangıçta şok etkisi yaratır. Yapılan uzun müzakereler sonunda herkesin Mustafa Kemal Atatürk’e ve onun devrimlerine duyduğu hayranlık büyük bir coşkuya dönüşür; alkış sesleri ve “Yaşasın” nidaları ile dudaklardan dökülür.

(Mehmet Emin Yurdakul ayağa kalkar, salonda bir sessizlik olur, müzik yavaş yavaş kısılır. )

MEHMET EMİN YURDAKUL:
- Sayın Milletvekilleri, hepinizi “Yaşasın Cumhuriyet” diye bağırmaya davet ediyorum.

(Milletvekilleri ayağa kalkar ve üç kez “Yaşasın Cumhuriyet” diye bağırır.)

İSMET İNÖNÜ:
- "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Türkiye Devletinin hükümet şekli Cumhuriyet’tir." ibaresinin anayasamızın birinci maddesinde yer almasını kabul edenler? Kabul etmeyenler?

(Bütün eller "kabul" diye kalkar.)

İSMET İNÖNÜ:
- Oy birliği ile kabul edilmiştir.



ANLATICI (MUHABİR):

Şimdi sıra bu Cumhuriyet’e bir başkan seçmeye gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanlığı seçimine 158 milletvekili katılır. Ankara milletvekili Gazi Mustafa Kemal Türk milletine armağan ettiği Cumhuriyet’in ilk cumhurbaşkanı olarak adını bir kez daha Türk tarihine yazdırır.


(Bu anda Kemal Atatürk meclis salonunda görünür. Alkışlar arasında kürsüye çıkar. )


ATATÜRK:
Muhterem Arkadaşlar,
Dünya çapındakiolaylar karşısında gerçek uyanışımızındeğerli birbelgesi olanAnayasamızın bazı maddelerini açıklamak ve yüksek heyetinize sunulankanun teklifini kabul etmek için buradayım. Bugünden itibaren Yeni Türkiye Devleti’nin dünyaca bilinmesi gereken mahiyeti, uluslararası adıyla adlandırıldı.

Bunun sonucu olarak şu ana kadar doğrudan doğruya Meclisinizin başkanlığında bulundurduğunuz arkadaşınıza yaptırdığınız vazifeyi Reisicumhur unvanıyla yine aynı arkadaşınıza, bu âciz arkadaşınıza verdiniz. Bundan dolayı yüce heyetinize teşekkürlerimi sunarım.

Efendiler, yüzlerce yıldan bu yanaDoğu’da zulüm gören milletimiz, son senelerde gösterdiği kabiliyet ve idrakle, kendi hakkında yanlış kanıda bulunanların ne kadar gafil olduklarını ispat etti.

Türk Milleti’nin son dört sene zarfında kazandığı zafer, bundan sonra daha da güçlü olarak kendini gösterecektir.  Bendenizgösterdiğiniz bugüvene lâyık olabilmek içinçok önemli gördüğüm bir ihtiyacımı bildirmekzorundayım. O ihtiyaç, yüksek heyetinizin şahsım hakkındaki sevgi ve güveninin devamıdır. Ancak bu sayede ve Allah’ın yardımıyla, şahsıma verdiğiniz ve buyuracağınız vazifeleribaşarıyla yerine getireceğim.  Daima muhterem arkadaşlarımın ellerine, çok samimi ve sıkı bir surette yapışarak onların şahıslarından kendimi bir an bile ayrı  görmeyerek çalışacağım, milletin sevgisini daima dayanak noktası olarak alacak ve hep beraber ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır. 


ANLATICI (MUHABİR):

Devletin yönetim biçimi Cumhuriyet olmuştur. Meclis bu kararı coşkuyla karşılarken, halk meclisin önünden ayrılmamış, çıkacak kararı sabırsızlıkla beklemektedir. Hepsi ayrı bir telaş içindedir. Evet, büyük bir savaş zaferle sonuçlanmıştır, evet halk sonunda rahat bir nefes almıştır ama yıllardır süregelen düzen yerini neye bırakacaktır? Tüm bu sorular akılları kurcalarken, meclisten beklenen haber gelir.

III. SAHNE:

Halkı oluşturanlar:
Çarşaflı yaşlı kadın, şalvarlı kadın, Ermeni, Rum kadın, İstanbul Beyefendisi, İstanbul hanımefendisi, çocuk 1, çocuk 2, çocuk 3, sıradan bir kadın, külhanbeyi, muhabir

FISILTILAR HALİNDE:

-Ne olacak bileniniz var mı? (HALKTAN BİR KİŞİ)
 -Yavrus buralara kadar gelmissim ama bir sey söylenmiyor kale. Yavrimo ne zaman bir sey duyazağiz? (RUM)
-Biz de bilmiyorus ki yavrimo, ben zannetim yetkililer geloor, meger gelmioorlarmıs (ERMENİ)
!?-Güzel ablam bekle hele! Aha koskoca meclis, aha koskoca milletvekilleri! Gelecekler elbet! (KÜLHANBEYİ)
- Mustafa Kemal Paşa’yı da görür müyüz acaba? (ÇOCUK 1)
Her karanlığı aydınlatacaktır
Herkes bunlara mutlaka uyacaktır
Cumhuriyet kelepçedir
Karanlık güçleri bağlayacaktır
Cumhuriyet kelepçedir
Karanlık güçleri bağlayacaktır
İnsanın kalbini ısıtır
Cumhuriyet bir dildir
Her şahsa kendini anlatır

Cumhuriyet tarihtir
Yüce Türk Milleti onu yaşamaktadır

Cumhuriyet hayattır
O olmazsa yaşanmayacaktır

Cumhuriyet sevgidir
Ve bu sevgi evrenseldir

Cumhuriyet SAKARYADIR

Cumhuriyet DUMLUPINARDIR

Cumhuriyet KOCATEPEDİR
Ki bu savaşlar ile Anadolu’ya kök salmıştır

Cumhuriyet bayraktır
Cumhuriyet sancaktır
Bu renk ve şeref ile yaşayacaktır
Cumhuriyet; toptur, tüfektir
Kafasızların beynini
Kalpsizlerin kalbini parçalayacaktır

Cumhuriyet; mermidir
Tüm düşmanlara sıkılacaktır
Cumhuriyet bir dildir
Her şahsa kendini anlatır
Cumhuriyet tarihtir
Yüce Türk Milleti onu yaşamaktadır

Cumhuriyet hayattır
O olmazsa yaşanmayacaktır

Cumhuriyet sevgidir
Ve bu sevgi evrenseldir

Cumhuriyet SAKARYADIR

Cumhuriyet DUMLUPINARDIR

Cumhuriyet KOCATEPEDİR
Ki bu savaşlar ile Anadolu’ya kök salmıştır

Cumhuriyet bayraktır
Cumhuriyet sancaktır
Bu renk ve şeref ile yaşayacaktır
Cumhuriyet; toptur, tüfektir
Kafasızların beynini
Kalpsizlerin kalbini parçalayacaktır

Cumhuriyet; mermidir
Tüm düşmanlara sıkılacaktır
Cumhuriyet tarihtir
Yüce Türk Milleti onu yaşamaktadır
Cumhuriyet hayattır
O olmazsa yaşanmayacaktır

Cumhuriyet sevgidir
Ve bu sevgi evrenseldir

Cumhuriyet SAKARYADIR

Cumhuriyet DUMLUPINARDIR

Cumhuriyet KOCATEPEDİR
Ki bu savaşlar ile Anadolu’ya kök salmıştır

Cumhuriyet bayraktır
Cumhuriyet sancaktır
Bu renk ve şeref ile yaşayacaktır
Cumhuriyet; toptur, tüfektir
Kafasızların beynini
Kalpsizlerin kalbini parçalayacaktır

Cumhuriyet; mermidir
Tüm düşmanlara sıkılacaktır
Cumhuriyet hayattır
O olmazsa yaşanmayacaktır
Cumhuriyet sevgidir
Ve bu sevgi evrenseldir

Cumhuriyet SAKARYADIR

Cumhuriyet DUMLUPINARDIR

Cumhuriyet KOCATEPEDİR
Ki bu savaşlar ile Anadolu’ya kök salmıştır

Cumhuriyet bayraktır
Cumhuriyet sancaktır
Bu renk ve şeref ile yaşayacaktır
Cumhuriyet; toptur, tüfektir
Kafasızların beynini
Kalpsizlerin kalbini parçalayacaktır

Cumhuriyet; mermidir
Tüm düşmanlara sıkılacaktır
Cumhuriyet sevgidir
Ve bu sevgi evrenseldir
Cumhuriyet SAKARYADIR

Cumhuriyet DUMLUPINARDIR

Cumhuriyet KOCATEPEDİR
Ki bu savaşlar ile Anadolu’ya kök salmıştır

Cumhuriyet bayraktır
Cumhuriyet sancaktır
Bu renk ve şeref ile yaşayacaktır
Cumhuriyet; toptur, tüfektir
Kafasızların beynini
Kalpsizlerin kalbini parçalayacaktır

Cumhuriyet; mermidir
Tüm düşmanlara sıkılacaktır
Cumhuriyet SAKARYADIR
Cumhuriyet DUMLUPINARDIR

Cumhuriyet KOCATEPEDİR
Ki bu savaşlar ile Anadolu’ya kök salmıştır

Cumhuriyet bayraktır
Cumhuriyet sancaktır
Bu renk ve şeref ile yaşayacaktır
Cumhuriyet; toptur, tüfektir
Kafasızların beynini
Kalpsizlerin kalbini parçalayacaktır

Cumhuriyet; mermidir
Tüm düşmanlara sıkılacaktır
Cumhuriyet DUMLUPINARDIR
Cumhuriyet KOCATEPEDİR
Ki bu savaşlar ile Anadolu’ya kök salmıştır

Cumhuriyet bayraktır
Cumhuriyet sancaktır
Bu renk ve şeref ile yaşayacaktır
Cumhuriyet; toptur, tüfektir
Kafasızların beynini
Kalpsizlerin kalbini parçalayacaktır

Cumhuriyet; mermidir
Tüm düşmanlara sıkılacaktır
Cumhuriyet KOCATEPEDİR
Ki bu savaşlar ile Anadolu’ya kök salmıştır
Cumhuriyet bayraktır
Cumhuriyet sancaktır
Bu renk ve şeref ile yaşayacaktır
Cumhuriyet; toptur, tüfektir
Kafasızların beynini
Kalpsizlerin kalbini parçalayacaktır

Cumhuriyet; mermidir
Tüm düşmanlara sıkılacaktır
Cumhuriyet bayraktır
Cumhuriyet sancaktır
Bu renk ve şeref ile yaşayacaktır
Cumhuriyet; toptur, tüfektir
Kafasızların beynini
Kalpsizlerin kalbini parçalayacaktır
Cumhuriyet; mermidir
Tüm düşmanlara sıkılacaktır
Cumhuriyet; mermidir
Tüm düşmanlara sıkılacaktır
Cumhuriyet Ayşe’dir, Fatma’dır, Hasan’dır
Ulus olmazsa o olmayacaktır
Cumhuriyet devrimdir
Ve bu halk artık bunu anlamaktadır

Cumhuriyet devrimdir
Ve bu halk artık bunu anlamaktadır
Ona inanmayanlar; kahrolup yok olacaktır
Atasının kurduğu bu Cumhuriyet


-Diyorlar ki kocamanmış boyu! (ÇOCUK 2)
-He ya, dağ gibi durur, sel gibi akarmış!(ÇOCUK 3)
-Hem de masmavi gözlerinde denizler coşarmış! (ÇOCUK 1)
- Kardeş ben anlamadım valla, bir Cumhuriyet lafıdır, sürüp gidiyor, neymiş bileniniz var mı? (ŞALVARLI KADIN) -ELİF
-Yok kardeş, ne bilelim, ama büyüklerimizdir hepsi, vardır bir bildikleri. (BİR KADIN)
-Öyle öyle (Hep bir ağızdan)
-Neyi sorguluyorsunuz kuzum? Kemal Paşa buradayken, yanı başımızdayken niyedir bu telaşınız? (İSTANBUL BEYFENDİSİ)
-Doğru diyorsunuz beyfendi. Allah Kemal Paşa’dan razı olsun. (ERMENİ) -ECE
-Amin amin. (ÇARŞAFLI KADIN)
-Hey bakın, kapı açıldı, geliyorlar. (ÇOCUK 3)
-Susun susun. (BİR KADIN)

(Halk meclisin önünde heyecanla beklerken meclis görevlisi ve muhabir meclis kapısının önüne çıkar ve halka Cumhuriyet’in ilan edildiğini ve Atatürk’ün cumhurbaşkanı seçildiği bildirilir.)

İSMET İNÖNÜ: (YİĞİT)

- Çok kıymetli halkımız,
Biliyorsunuz ki bu ülke yıllardır babadan oğula geçen padişahlık sistemi ile yönetilmiştir. Bu yönetim biçimi 1 Kasım 1922 günü tamamen ortadan kaldırılmıştır. Bugün itibariyle ise mecliste alınan şu karar tarihe yazılacaktır: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Türkiye Devletinin yeni hükümet şekli Cumhuriyet’tir ve bu yeni yönetimin cumhurbaşkanı büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal’dir. Vatana ve millete hayırlı olsun.

Yaşlı dede:
Rıza, duydun mu çocuğum? Cumhuriyet ilan edilmiş diyorlar, anlat bakayım bana, nedir bu Cumhuriyet?
ÇOCUK:
-Gel dedeciğim, sana Cumhuriyet’in ne olduğunu anlatacak birilerini tanıyorum ben, gel birlikte onlara soralım, soralım da öğrenelim nedir bu Cumhuriyet?
Yaşlı dede:
-Evladım, bu sevinç, bu coşku, bu heyecan...
Mutlaka iyi bir şey olmalı bu yaşanan....
Peki, nedir bu Cumhuriyet diye adlandırılan?

İSMET İNÖNÜ:

Cumhuriyet, demokratik bir ortamda,
Halkın kendisini yönetecek kişileri
Seçme hakkıdır.

SAHNEDEKİLERKENARA ÇEKİLİR ORATAYI BOŞALTIR VE OROTORYO EKIBI SAHNEYE ÇIKAR.







BÖLÜM 4-OROTORYO
(SAHNE KARANLIK SADECE ÇOCUKLARIN ÜZERİNE RENKLİ IŞIK)(MÜZİK …)
ORATORYO:



Cumhuriyet tüm yurda yayılan bir ışıktır

Cumhuriyet ilkedir, nizamdır
Cumhuriyet güneştir

Cumhuriyet Vatan’dır
Cumhuriyet sonsuz coşkuyla alkışlanan bir bayramdır
Yıllarca, asırlarca, çağlarca kutlanacaktır.

Türk Ulusu, Türk Ülkesi, Türk Vatanı ise
Var oldukça yaşayacaktır.



ÇAĞATAY (SUNUCU) KONUŞMAYA BAŞLAR -SAHNE KARARIR. SADECE KÜRSÜYE(ÇAĞATAYA) IŞIK VERİLİR.)

SUNUCU(ÇAĞATAY):

Ve Cumhuriyet İlan Edildi …Bize İse Bu Mirası Daha İleriye Taşımak Kaldı Sadece Atatürk İlkeleriyle…


SUNUCUNUN KONUŞMASINDAN HEMEN SONRA ATATÜRK İLKELERİ İLE İLGİLİ BÖLÜM(11-FEN/PINAR HOCA )  BAŞLAYACAK.IŞIĞI PINAR HOCA AYARLAYACAK.)

ATATÜRK İLKELERİ 11 FENDEN SONRA
SUNUCU:

SUNUCUNUN ARDINDAN HER YER KARARTILARAK VIDEO GOSTERIMI ATATURK INKILAPLARI VIDEOSU GOSTERILECEK.

ATATÜRK, en değerli ve en önemli mirası olarak, Türk çocuklarına milleti sevmek, millete inanmak, milletle gururlanmak, milletle sevinmek, milletle kaygılanmak, gereğinde millet uğruna feda olmak dersini verdi. Türk olarak doğmanın ötesinde, Türk gibi düşünmenin ve yaşamanın gereğini, gücünü ve erdemini öğretti.
Bugünkü ve yarınki Türk nesillerine düşen en büyük vazife, O’nun eserini daha güzelleştirerek, daha kuvvetlendirerek yaşatmaktır. Bu yolda çalışırken unutmayalım ki, O’nun ruhu daima bizimle beraberdir.
Bugünün ve yarının gençlerine emanet ettiği mukaddes emaneti muhafazaya çalışırken beceriksizlik ve ihmal gösterirsek O’nun gür kaşlarının çatıldığını, başarılı olduğumuz zamanlarda da, onun güzel yüzünün taltif ve teşvik edici bir tebessümle aydınlandığını ruh gözümüzle görelim.
O’nun eserini bize emanet edip gittiği günün yıldönümünde, bir defa daha ant içelim.
(ÖĞRENCİLER HEP BİR AĞIZDAN…)
Ebedî Şef, /müsterih ol, /sana lâyık olmaya çalışacağız; /yurdu, istiklâli, cumhuriyeti/, şerefi korumak için, /icap ederse/ gözümüzü kırpmadan öleceğiz.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder