18 mart kutlama programi - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Temmuz 05, 2013

18 mart kutlama programi

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
18 Mart Kutlama Programı



NECMİYE BİLGİN  İLKÖĞRETİM OKULU MÜDÜRLÜĞÜNE,

  
18  Mart Çanakkale Zaferi’nin 95. Yıldönümü ile ilgili olarak okulumuzda yapılacak olan kutlama programı aşağıdaki gibidir.

Gereğinin yapılmasını arz ederim.                                                              15.03. 2010

    
               Nihan AYRUŞLAR
 Türkçe Öğretmeni                                                                          Serap   KILAVUZ                                                    
                                                                                                              Sosyal Bilgiler Öğretmeni




Program Akışı:

1- Açılış
2- İstiklal Marşı ve Saygı Duruşu
3- Günün anlam ve önemi konuşması
4- Çanakkale Destanı
5- Koca Seyit
6- Bir Yolcuya
7- Çanakkale Şiiri
8- Türk Milleti hakkında yabancıların görüşleri
9- 1934 Yılı Anzak Törenlerine Atatürk’ün  gönderdiği mesaj
10-Kapanış







OLUR
Özcan KÜÇÜKALİ
Okul Müdürü






SUNUŞ METNİ


1- Açılış

2- İstiklal Marşı ve Saygı Duruşu


3- Günün anlam ve önemi konuşmasını yapmak üzere  ……………………………………………………………………………………………………. buraya davet ediyorum.

4-  Çanakkale Destanı isimli şiiri okuması için  …………..sınıfı öğrencilerinden ……………………………………………………………..buraya davet ediyorum.


5- Koca Seyit isimli parçayı okuması için ……………….sınıfından ………………………………………………………………. buraya davet ediyorum.


6- Okulumuz ………. sınıfı öğrencilerinden ………………………………………………… “Bir Yolcuya” adlı şiirini  okuması için buraya davet ediyorum.


7- ………. sınıfından …………………………………………“Çanakkale” adlı şiirini  okuması için buraya davet ediyorum.

8- ………. sınıfından ……………………………………… ve …………………………………. “Türk Milleti Hakkında Yabancıların Görüşleri” ni  sunmaları için buraya davet ediyorum.


9- 1934 Yılı Anzak Törenlerine Atatürk’ün Gönderdiği Mesaj’ı  okuması için  …………..sınıfı öğrencilerinden ……………………………………………………………..buraya davet ediyorum.

10-          Programımız burada sona ermiştir. Dinlediğiniz için teşekkür ederiz.










Çanakkale?
Gölgende mi saklandı düşman
Yoksa mavi denizine mi sızdı gemiler! Neden ağlıyorsun Çanakkale… Biliyorum dönmedi Mehmet'ler Yoksa yamacında mı vuruldu bu şanlı şehitler Tarihler seni yazdı Çanakkale; yağmur gibi yağarken üstüne mermiler Sevenler mi ayrıldı batarken tek tek gemiler Yetim mi kaldı yoksa bebeler Söyle neden ağlıyorsun Çanakkale Bombalar mı patladı masmavi gökyüzünde Kaç bin hayal söndü bir gece de Şehitler yatar senin gölgende Söyle neden ağlıyorsun neden Çanakkale....”          Bugün 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 95. yıl dönümü sebebiyle toplanmış bulunuyoruz.          Çanakkale Savaşları, I. Dünya Savaşı’nın seyrini değiştiren, kadınıyla erkeğiyle  Türk’ün gücünü dünyaya bir kez daha duyuran, tarihe “ Çanakkale Geçilmez” sözünü yazdıran büyük bir destandır.
  1. Açılış
  1. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı
  1. Günün anlam ve önemini belirten konuşma
  1. Çanakkale Destanı
  1. Koca Seyit
  1. Bir Yolcuya…
  1. Çanakkale isimli şiir
  1. Türk Milleti hakkında yabancıların görüşleri
  1. 1934 Yılı Anzak Törenlerine Atatürk’ün Gönderdiği Mesaj
  1. Kapanış
Şimdi …………. Sınıfından………………………………………………………………………………. arkadaşımız, bu topraklarda huzur ve güven içinde yaşamamızı sağlayan, hürriyetimizi borçlu olduğumuz şehit ve gazilerimizden bir ismi , Koca Seyit'in öyküsünü anlatacak.Kahraman  Mehmetçik Senin yerin ebediyen boş kalmayacak. Senin sayende bu vatan Türk'ün oldu, Türk'ün kalacak. Senin kanınla yoğrulan  bu  kutsal  topraklar, YEMİN EDİYORUZ!!! GÖZ DİKENLERE  MEZAR OLACAK.   Şimdi okulumuzun.………..sınıfı öğrencilerinden ………………………………………………………….                                                “Bir Yolcuya  “isimli şiiri  okuyacaktır. Bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın Bir vatan kalbinin attığı yerdir. Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda İstiklal uğrunda, namus yolunda Can veren Mehmet'in yattığı yerdir. Bu tümsek, koparken büyük zelzele, Son vatan parçası geçerken ele, Mehmed'in düşmanı boğduğu sele Mübarek kanının akıttığı yerdir. Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti Yaptığı bu tümsek, amansız çetin Bir harbin sonunda bütün milletin Hürriyet zevkini tattığı yerdir.Necmettin Halil ONAN Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda İstiklal uğrunda, namus yolunda Can veren Mehmet'in yattığı yerdir. Bu tümsek, koparken büyük zelzele, Son vatan parçası geçerken ele, Mehmed'in düşmanı boğduğu sele Mübarek kanının akıttığı yerdir. Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti Yaptığı bu tümsek, amansız çetin Bir harbin sonunda bütün milletin Hürriyet zevkini tattığı yerdir.Necmettin Halil ONAN Bu tümsek, koparken büyük zelzele, Son vatan parçası geçerken ele, Mehmed'in düşmanı boğduğu sele Mübarek kanının akıttığı yerdir. Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti Yaptığı bu tümsek, amansız çetin Bir harbin sonunda bütün milletin Hürriyet zevkini tattığı yerdir.Necmettin Halil ONAN Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti Yaptığı bu tümsek, amansız çetin Bir harbin sonunda bütün milletin Hürriyet zevkini tattığı yerdir.Necmettin Halil ONANNecmettin Halil ONAN . . . 18 Mart Çanakkale Şehitleri Anma Programı Sona Ermiştir.Katıldığınız için teşekkür ederiz. 18 Mart Çanakkale Şehitleri Anma Programı Sona Ermiştir.Katıldığınız için teşekkür ederiz.






2009–2010 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 18 MART ÇANAKKALE ZAFERİNİN 95.YILI KUTLAMA PROGRAMI

1.AÇILIŞ


“Neden ağlıyorsun


     Sayın Müdürüm, Değerli Öğretmenlerim ve Sevgili Arkadaşlarım,

Program akışını arz ediyorum:     


2.SAYGI DURUŞU VE İSTİKLAL MARŞI

Gülmeyiniz ey düşmanlar,
Çanakkale geçilemez.
Bekler nice kahramanlar,
Çanakkale geçilemez.

Çanakkale Savaşı sırasında “Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum.” diyerek askerlerini şahlandıran Mustafa Kemal Atatürk ile Çanakkale’de vatanı ve namusu için savaşıp şehit olmuş askerlerimiz ve geride kalan gazilerimiz için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulacak ve akabinde de İstiklal Marşımız söylenecektir.

3. Günün anlam ve önemini belirten konuşma

“Dur yolcu! bilmeden gelip bastığın
  Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
  Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
  Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

…………………………………………………………………………………………………………… günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yapması için kürsüye davet ediyorum.


    Sayın müdürüm, kıymetli öğretmenlerim, sevgili arkadaşlarım;

    Bugün hüznü gururla yaşadığımız bir gün. Bugün,18 Mart Çanakkale Deniz Zaferini Kutlama ve Şehitleri Anma Günü

    İnsan çalışarak birçok ünvan ve makam elde edebilir. Bu makamların başında şehitlik gelmektedir. Çünkü şehitlik makamı, hayat karşılığında elde edilmekte ve inanç sayesinde kazanılmaktadır.
    Mensubu olmaktan gurur duyduğumuz yüce Türk milleti, tarihi boyunca bu kutlu makama ulaşma sevdasıyla yanıp tutuşmuştur. Malazgirt Meydanı, Miryakefalon vadisi, Kosova ovası, İstanbul surları, Çanakkale boğazı, Sakarya nehri, Kıbrıs semaları ve Anadolumuzun her karış toprağı bugün halen daha bu sevdaya şahitlik etmektedir.

    Hele Çanakkale Savaşı ki belki de tarihimiz boyunca şehitlik duygusunun en çok özdeşleştiği savaştır. Bundan 95 yıl önce vatan topraklarımıza göz diken düşmanlar bütün imkânlarıyla boğazımızı sıkmaya gelmişlerdi Çanakkale’ye. Anneler, babalar kınalı kuzularını;“Haydi oğul, ben seni bugün için doğurdum. Damarındaki kanı helal sütle yoğurdum. Haydi oğul, haydi git! Ya gazi ol, ya şehit!” diyerek cepheye gönderdi. Nusret Mayın Gemisi 26 kutlu mayınla, Seyit onbaşı 276 kiloluk top mermisiyle, Yahya Çavuş 57. Alayla ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk nice adsız sansız vatan evladıyla kahramanlaştı.  Bizlere asırlarca hafızalarımızdan silinmeyecek bir destan ve Çanakkale ruhu emanet ettiler. Gazi Mustafa Kemal bu ruhu şöyle ifade ediyor; “Siperler arasıdaki mesafe sekiz metre, yani ölüm muhakkak...Birinci siperdekiler hiçbiri kurtulmamacasına kamilen düşüyor.İkinciler onların yerine geçiyor...Fakat, ne kadar gıpta edilecek bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz?...Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, hiç ufak bir korku ve endişe göstermiyor,  sarsılmak yok... Okumak bilenlerin elinde Kur’an-ı Kerim cennete gitmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şehadet getirerek yürüyorlar. Emin olunuz ki, Çanakkale Savaşlarını kazanan bu yüksek ruhtur.”

    Bugün yapmamız gereken Çanakkale ruhunu yaşatmak ve genç nesillere aktarmaktır. Bu da ancak milli ve manevi değerlerimizi yaşayarak, çocuklarımıza öğreterek her alanda mücadele vererek olur. Unutulmamalıdır ki savaş sadece cephede yapılmıyor. Bilimde, teknikte, eğitimde, kültürde kısaca her alanda yapılıyor. Dün Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Sakarya’da karşımıza çıkanların, bu gün ufacık bir karaya kaç donanmayla  sarıldıkları dikkatlerden kaçmamalıdır.

    Bizim, şehit oğlunun cenazesinde “on oğlum olsa onunu da askere gönderirim, yeterki vatan sağ olsun” diyen analarımız, şehit oğlunun ardından “oğlumun yarım kalan askerliğini tamamlamak istiyorum” diye dilekçe yazan babalarımız, “ben de büyüyünce babam gibi asker olup şehit olacağım” diyen çocuklarımız olduğu sürece kaç donamayla gelirlerse gelsinler Çanakkale ruhunu yaşayacak ve yaşatacağız.

    Bizlere bu kutsal emaneti bırakan aziz şehitlerimizi minnetle anıyor sözlerimi bir şehidimizin vasiyetiyle bitiriyorum;

    “ Öyle evlatlar yetiştirin ki adları Mehmet, soyadları şehit olsun.




4-ÇANAKKALE DESTANI
 “         Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.
              Bir karış toprak uğruna
              Kimimiz şehit oluruz.
              Kimimiz gazi.
              Hiç değişmez bu yazı.
              Dünyada her yer geçilir belki
              Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı.”



      Şimdi okulumuzun ………… sınıfından ………………………………………………………. adlı öğrenci “Çanakkale Destanı“ isimli şiiri okuyacaktır.

 ÇANAKKALE DESTANI

Yıl 1915
18'indeyiz Martın.
Kendine gel biraz!
Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu,
Geçilmez bu boğaz...
Geçilmez bu boğaz...

Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun.
Çünkü artık
Başladı cengimiz.
Er meydanında bulunmaz dengimiz...

Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?
İşte fırladık siperden.
Sırtına yüklenmiş kahraman Seyit
276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler içinden.
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i...

Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor.
Zafer bizimdir artık
Düşman zırhlıları batıyor...

Türk'üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.
Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz.
Kimimiz gazi.
Hiç değişmez bu yazı.
Dünyada her yer geçilir belki
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı..

Fahri ERSAVAŞ


5.KOCA SEYİT

 “Bir Tarih akıyor Mehmetçiğin ayaklarının altından...Bir ateş geçiyor Mehmetçiğin yüreğinden…Düşen bir asker,dirilen bin yürek …Bakın bir yürek daha kalktı şaha..Elinde 276 kilo mermiyle.. Bu vatan bizimdir imanıyla koydu mermiyi topun ucuna…O top nasıl ateşlemesin kendini? Nasıl gidip de düşmanın gemisini çökertmesin? Gidiyor… Havada süzülerek gidiyor Seyit Onbaşından hatıra diyerek düşmanın kalbine konuyor…”



KOCA SEYİT

Tarihler 18 Mart'ı gösterdiğinde Çanakkale Boğazı'nın cehennemî bir hal alacağı o müthiş günün sabahı önce Fransız birlikleri, sonra da İngiliz birlikleri boğaza girerek birer tabyayı kendilerine hedef seçerler.
Mecidiye tabyasının tam karşısında Quin, Elizabet ve Ocean zırhlıları tüm güçleriyle bu tabyanın başına ateşler yağdırmaktadır.
Bu yoğun düşman ateşinin altında direnmeye çalışan Mecidiye tabyasının kırk yiğidi oradan oraya koşturmakta, ellerindeki topları en iyi ve hızlı şekilde kullanarak düşman donanmasına engel olmaya çalışmaktadırlar.

O sırada bir top mermisi Mecidiye tabyasının ortasına düşer. Seyid Onbaşı kendisine geldiğinde arkadaşı Niğdeli Ali'den başkasını göremez. On dört şehit, yirmi dört yaralıları vardır.
Fransızların dev gemisi, Ocean çevreye ateş kusmaya devam etmektedir.

Seyid toplara bakar, ayakta sadece bir top sağlam kalabilmiştir. Diğerleri toprak altındadır. Sağlam topa yaklaşır ama acı gerçeği fark eder. Topun vinci kırılmıştır.

Koca Seyid yerdeki mermilere bakar bir de denizde yaklaşmakta olan düşman gemilerine. Mermilere yaklaşır. Onun bu niyetini anlayan Niğdeli Ali: "Koca Seyid, kaldıramazsın!" der, ama o, bunları duymaz bile.

Bir tanesi 276 kg gelen merminin yanına geldi, ellerini kartal pençesi gibi açtı ve derin bir nefes alıp besmele çekti. Ancak gres yağına bulanmış olan dev mermi ellerinden kaydı. Ellerini toprağa bulayıp bir daha kavradı ve "yâ Allah" diyerek sırtına aldı. Sendeleyerek yürüyordu.
Merdivenleri çıkarken kemiklerinin çıtırtısı duyuluyordu. Son bir helmeyle mermiyi namluya sürdü.

Her ikisi de görevleri başka olduğundan, nişan almakta ve yön tayininde acemiydiler, ancak uzman bekleyecek ne zaman ne de imkân vardı. Seyid, topun namlusunu düşman gemilerine doğru çevirdi.
Mesafeyi bildiği kadarıyla ayarladı ve besmeleyle topu ateşledi.

İlk mermi uzun düşmüştü, dolayısıyla boşa gitti. Seyid ikinci mermiyi de arkadaşının yardımıyla namluya sürüp ateşledi. Bu da kısa düştü.
Üçüncü mermiyi iyi ayarlamıştı. Ve üçüncü mermi Ocean adlı donanmanın en büyük savaş gemisini isabet aldı. Geminin dümen tertibatı bozulduğu için derhal bulunduğu yerde dönmeye başladı. Etrafındaki gemiler kendilerini korumak için kaçıştılar.
Ocean zırhlısı büyük bir hızla boğazın sularına gömüldü.
Düşmanın Çanakkale yenilgisi, Seyid Onbaşı'nın bu atışı ile başlamıştı.
Bu tarihten iki gün sonra, Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Paşa diğer komutanlarla beraber, düşmanı kaçıran Mecidiye tabyasının kahraman neferlerini kutlamaya gelmişti.
Koca Seyid'in bu kahramanlığı arkadaşları tarafından Cevat Paşa'ya anlatıldı.
Paşa ona, bu ağır mermiyi nasıl kaldırdığını sordu. Koca Seyid ona, nasıl kaldırdığının izahını yapamadı.
"Şu mermiyi bir kez daha kaldır… Senin fotoğrafını çekelim… Şu millete hatıra kalsın…" dediler.
Koca Seyid, ne kadar uğraştıysa da mermiyi değil kaldırmak, yerinden bile oynatamadı. Utandı, mahcup oldu. Koca Seyid "O olayı tekrar yaşasam, yine aynı şekilde o mermiyi kaldırırım. Ama şunu da söyleyeyim: "O an sanki bana birileri yardım etti."" dedi.

Koca Seyid'in bugün kitaplarda yer alan o dev mermiyi sırtlamış haldeki fotoğrafı asıl değil bir makettir. Bir ağaç kütüğü yontularak mermi şekline getirilmiş ve siyaha boyanarak mermiye benzetilmiştir.

           
6. BİR YOLCUYA……
. 



     

Bir Yolcuya
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın


7. ÇANAKKALE ŞİİRİ

“Bir hilal uğruna sayısız güneşlerin battığı, yüz binlerce vatan evladının birer birer toprağa düştüğü Çanakkale… Yedi düvele Çanakkale geçilmez dedirten bir büyük   destan. 94 yıl önce  bugün bir  güneş doğdu Çanakkale’de..Bir daha batmamaya yemin ederek..”

.  Şimdi okulumuzun        sınıfı öğrencilerinden                                                 “Çanakkale  “isimli şiiri  okuyacaktır.

ÇANAKKALE

Övün ey Çanakkale, cihan durdukça övün!
Ömründe göstermedin bin düşmana bir gün.
Sen bir büyük milletin savaşa girdiği gün,
Başına yüz milletin birden üştüğü yersin!


Sen savaşa girince mızrakla, okla, yayla.
Karşına çıktı düşman çelikten bir alayla.
Sen topun donanmayla, tüfeğin bataryayla,
Neferin ordularla boy ölçüştüğü yersin!


Nice tüysüz yiğitler yılmadı cenk devinden,
Koştu senin koynundan çıkar çıkmaz evinden.
Sen onların açtığı bayrağın alevinden,
Kaç bayrağın tutuşup yere düştüğü yersin!


Toprağından fazladır sende yatan adamlar,
Irmağın kanla çağlar, yağmurun kanla damlar.
O cenkten armağandır sana kızıl akşamlar,
Sen silahın inançla son sövüştüğü yersin!


Bir destana benziyor senin bugünkü halin.
Okurken duyuyorum sesini ihtilalin.
Övün ey Çanakkale, ki sen Mustafa Kemal'in,
Yüz milletle yüz yüze ilk görüştüğü yersin!



8. TÜRK MİLLETİ HAKKINDA YABANCILARIN GÖRÜŞLERİ

“Çanakkale İngiliz Başkomutanı General Hamilton, İngiltere Harbiye Başkanlığına yazdığı yazıda Mustafa Kemal’in yüce komutanlığını şöyle övmektedir :“İngiltere Harbiye Başkanlığına,niçin geriye çekildiğimizi soruyorsunuz, bütün gerçeği tüm açıklığı ile size bildirmek isterim : Çok cesur muharebe eden, en iyi sevk ve idare edilen asil Türk ordusunun ve Albay Mustafa Kemal gibi dahi bir komutanın karşısında bulunuyoruz. Bunu hiçbir zaman unutmayalım.”
Şimdi okulumuz 6/B sınıf öğrencilerinden                                               ve …………………………isimli öğrencilerimiz Türk Millet hakkında yabancıların görüşlerinden örnekler okuyacaklardır.

             TÜRK  MİLLETİ  VE  ORDUSU  İÇİN  YABANCILARIN  GÖRÜŞLERİ :



            -Türkler o tür savaşçılardır ki , öldürülebilir ama  esir  edilemezler .(Napoleon  BONAPARTE)


            -Türk askeri , arslan gibi seceatli , kuzu gibi itaatlidir. ( Amiral  HOBART )

           
            -Çok cesur savaşan , iyi sevk ve idare edilen Türk ordusu karşısında bulunuyoruz.( HAMİLTON)

  
               -O savaşta Türk askerleri , insanlıkta bizden üstün olduklarını da kanıtlamışlardır.( ABRAHAM )

               -Yapılagelen propaganda ve telkinlerin aksine ,Mehmetçiğin mert bir savaşçı olduğunu   olaylar içindeki tecrübelerle anlamıştık. ( Mc KİNLEY )

               -Çanakkale’yi bir asker olarak anlatmak imkansızdır. Çelikten , manevi güçten , vatan aşkından  bir insan yapısı ne demektir ? Bu sorumun cevabı , işte şu gösterişten uzak , mütevekkil ve sakin Anadolu çocuğunun kendisi idi. Düşmanları ona hayrandı. ( General Von SANDERS )

            -Bu muharebe , devler ülkesinde bir devlet muharebesi idi .( Aşmet BERTLET )


               -O genç ve dâhi  Türk Şefinin ( M. Kemal’in ) o esnada orada bulunması , müttefikler bakımından ,talihin en acı darbelerinden biridir. ( Alan MOORHEAR )


“Ordunun yardımı olmaksızın Filonun basari sağlayabileceği ümidine kapılmıştım; fakat şimdi bu işte müşterek bir harekatın zorunlu olduğunu anlıyorum.”
"Türkler, Çanakkale’yi zorlayan çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilmişlerdir.”
Churchill
“Avrupa’da hiçbir asker yoktur ki, bu ifadenin altını çiziyorum, Türklerle mukayese edilebilsin. Almanların müdafaada gayet iyi oldukları kabul olunabilir. Fakat siperlerde onlar dahi Türklerle kıyas edilemez. Misal olarak Gelibolu’yu zikretmek isterim. Orada bizim gemi ateşlerimizle büyük zayiata uğrayan kıtalar, Türk olmasalardı. Yerlerinde kalamaz ve derhal değiştirilirlerdi. Halbuki, Türkler, bütün muharebe müddetince yerlerinde kaldılar.”
General Towshend
“Çanakkale Seferi, Türk milletinin eski kudret ve kuvvetini muhafaza ettiğini, can çekişen bir imparatorluk içinde kahraman bir milletin varlığını meydana koydu.”
“Yenilmez İngiliz donanmasının uğradığı akıbetten komutanlar değil, strateji kurallarını ihmal eden devlet adamları sorumludur. Boğazlar ve Trakya bölgesinde altı Türk kolordusu varken, donanmayı tahkim edilmiş bir Boğaz’dan geçirmek ve Boğaz kıyıları işgal edilmeden beş tümenlik bir kuvveti İstanbul’a getirmek planının şansı çok azdı.”
 General Fahri BELEN

“Çanakkale Boğazı’ndaki Türkler ve Almanlar da 18 Martı aralıksız takip eden sessiz günler, şaşkınlık ve sonra da, büyük bir sevinç uyandırdı. Moral, son derece yüksekti. Kaleler ve tabyalardaki hasar da kolaylıkla giderilmiş olmakla beraber, ağır bataryaların cephane durumu ciddiyetini koruyordu.”
Robert Rhode James
.





9. 1934 YILI ANZAK TÖRENLERİNE ATATÜRK’ÜN GÖNDERDİĞİ MESAJ


“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
 Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır!”

Şimdi okulumuz ……. sınıf öğrencilerinden ………………… “1934 Yılı ANZAK Törenlerine ATATÜRK’ün Gönderdiği Mesajı  “ okuyacaktır.

1934 YILI ANZAK ANMA TÖRENLERİNE ATATÜRK'ÜN GÖNDERDİĞİ MESAJ
“Bu memleketin topraklarında
kanlarını döken İngiliz, Fransız,
Avustralyalı,Yeni Zelandalı, Hintli kahramanlar!
Burada, dost bir vatanın toprağındasınız.
Huzur ve sükun içinde uyuyunuz.
Sizler, Mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız.

Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar!
Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır.
Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır.
Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”
Mustafa Kemal ATATÜRK


10. KAPANIŞ 
   
Bizler biliyoruz ki , bu vatan uğruna canını feda eden binlerce şehide borcumuzu ödeyemeyiz. Bugün bu topraklarda özgürce yaşayabiliyorsak ve rahat nefes alabiliyorsak bu onların eseridir.Sizler rahat uyuyun. Biz Türkiye Cumhuriyetinin yılmaz bekçileri olan gençler , bu vatana sonsuza dek sahip çıkacağız. Çok yaşa şanlı Türk askeri , çok yaşa yüce Türk milleti ve her yeni doğan Türk evladının kalbinde ve fikirlerinde sonsuza dek  yaşa Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK!
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!
         
         KUTLAMA VE ANMA KOMİTESİ
















 

                                                                                         UYGUNDUR
                                                                                         Özcan KÜÇÜKALİ
                                                                                         Okul Müdürü





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder