DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ!
18 Mart Kutlama Programı
Çanakkale?
Gölgende mi saklandı düşman
Yoksa mavi denizine mi sızdı gemiler! Neden ağlıyorsun Çanakkale… Biliyorum dönmedi Mehmet'ler Yoksa yamacında mı vuruldu bu şanlı şehitler Tarihler seni yazdı Çanakkale; yağmur gibi yağarken üstüne mermiler Sevenler mi ayrıldı batarken tek tek gemiler Yetim mi kaldı yoksa bebeler Söyle neden ağlıyorsun Çanakkale Bombalar mı patladı masmavi gökyüzünde Kaç bin hayal söndü bir gece de Şehitler yatar senin gölgende Söyle neden ağlıyorsun neden Çanakkale....” Bugün 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 95. yıl dönümü sebebiyle toplanmış bulunuyoruz. Çanakkale Savaşları, I. Dünya Savaşı’nın seyrini değiştiren, kadınıyla erkeğiyle Türk’ün gücünü dünyaya bir kez daha duyuran, tarihe “ Çanakkale Geçilmez” sözünü yazdıran büyük bir destandır.
kanlarını döken İngiliz, Fransız,
Avustralyalı,Yeni Zelandalı, Hintli kahramanlar!
Burada, dost bir vatanın toprağındasınız.
Huzur ve sükun içinde uyuyunuz.
Sizler, Mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar!
Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır.
Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır.
Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”
UYGUNDUR
Özcan KÜÇÜKALİ
Okul Müdürü
NECMİYE BİLGİN İLKÖĞRETİM OKULU MÜDÜRLÜĞÜNE,
18 Mart
Çanakkale Zaferi’nin 95. Yıldönümü ile ilgili olarak okulumuzda yapılacak olan
kutlama programı aşağıdaki gibidir.
Gereğinin yapılmasını arz ederim. 15.03.
2010
Nihan AYRUŞLAR
Türkçe Öğretmeni
Serap KILAVUZ
Sosyal Bilgiler Öğretmeni
Program Akışı:
1- Açılış
2- İstiklal Marşı ve Saygı Duruşu
3- Günün anlam ve önemi konuşması
4- Çanakkale Destanı
5- Koca Seyit
6- Bir Yolcuya
7- Çanakkale Şiiri
8- Türk Milleti hakkında yabancıların
görüşleri
9- 1934 Yılı Anzak Törenlerine Atatürk’ün gönderdiği mesaj
10-Kapanış
OLUR
Özcan KÜÇÜKALİ
Okul Müdürü
SUNUŞ METNİ
1- Açılış
2- İstiklal Marşı ve Saygı Duruşu
3- Günün anlam ve önemi konuşmasını yapmak
üzere
……………………………………………………………………………………………………. buraya davet ediyorum.
4- Çanakkale
Destanı isimli şiiri okuması için
…………..sınıfı öğrencilerinden ……………………………………………………………..buraya davet
ediyorum.
5- Koca Seyit isimli parçayı okuması için
……………….sınıfından ………………………………………………………………. buraya davet ediyorum.
6- Okulumuz ………. sınıfı öğrencilerinden
………………………………………………… “Bir Yolcuya” adlı şiirini okuması için buraya davet ediyorum.
7- ………. sınıfından …………………………………………“Çanakkale”
adlı şiirini okuması için buraya davet
ediyorum.
8- ………. sınıfından ……………………………………… ve
…………………………………. “Türk Milleti Hakkında Yabancıların Görüşleri” ni sunmaları için buraya davet ediyorum.
9- 1934 Yılı Anzak Törenlerine Atatürk’ün
Gönderdiği Mesaj’ı okuması için …………..sınıfı öğrencilerinden
……………………………………………………………..buraya davet ediyorum.
10-
Programımız
burada sona ermiştir. Dinlediğiniz için teşekkür ederiz.
|
Çanakkale?
Gölgende mi saklandı düşman
Yoksa mavi denizine mi sızdı gemiler! Neden ağlıyorsun Çanakkale… Biliyorum dönmedi Mehmet'ler Yoksa yamacında mı vuruldu bu şanlı şehitler Tarihler seni yazdı Çanakkale; yağmur gibi yağarken üstüne mermiler Sevenler mi ayrıldı batarken tek tek gemiler Yetim mi kaldı yoksa bebeler Söyle neden ağlıyorsun Çanakkale Bombalar mı patladı masmavi gökyüzünde Kaç bin hayal söndü bir gece de Şehitler yatar senin gölgende Söyle neden ağlıyorsun neden Çanakkale....” Bugün 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 95. yıl dönümü sebebiyle toplanmış bulunuyoruz. Çanakkale Savaşları, I. Dünya Savaşı’nın seyrini değiştiren, kadınıyla erkeğiyle Türk’ün gücünü dünyaya bir kez daha duyuran, tarihe “ Çanakkale Geçilmez” sözünü yazdıran büyük bir destandır.
- Açılış
- Saygı duruşu ve İstiklal Marşı
- Günün anlam ve önemini belirten konuşma
- Çanakkale Destanı
- Koca Seyit
- Bir Yolcuya…
- Çanakkale isimli şiir
- Türk Milleti hakkında yabancıların görüşleri
- 1934 Yılı Anzak Törenlerine Atatürk’ün Gönderdiği Mesaj
- Kapanış
2009–2010 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 18 MART
ÇANAKKALE ZAFERİNİN 95.YILI KUTLAMA PROGRAMI
1.AÇILIŞ
“Neden ağlıyorsun
Sayın Müdürüm,
Değerli Öğretmenlerim ve Sevgili Arkadaşlarım,
Program
akışını arz ediyorum:
2.SAYGI
DURUŞU VE İSTİKLAL MARŞI
Gülmeyiniz
ey düşmanlar,
Çanakkale
geçilemez.
Bekler
nice kahramanlar,
Çanakkale
geçilemez.
Çanakkale Savaşı sırasında “Ben size
savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum.” diyerek askerlerini şahlandıran
Mustafa Kemal Atatürk ile Çanakkale’de vatanı ve namusu için savaşıp şehit
olmuş askerlerimiz ve geride kalan gazilerimiz için bir dakikalık saygı
duruşunda bulunulacak ve akabinde de İstiklal Marşımız söylenecektir.
3.
Günün
anlam ve önemini belirten konuşma
“Dur
yolcu! bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
…………………………………………………………………………………………………………… günün anlam ve önemini belirten konuşmasını
yapması için kürsüye davet ediyorum.
Sayın müdürüm, kıymetli öğretmenlerim,
sevgili arkadaşlarım;
Bugün
hüznü gururla yaşadığımız bir gün. Bugün,18 Mart Çanakkale Deniz Zaferini
Kutlama ve Şehitleri Anma Günü
İnsan çalışarak birçok ünvan ve makam elde
edebilir. Bu makamların başında şehitlik gelmektedir. Çünkü şehitlik makamı,
hayat karşılığında elde edilmekte ve inanç sayesinde kazanılmaktadır.
Mensubu olmaktan gurur duyduğumuz yüce Türk
milleti, tarihi boyunca bu kutlu makama ulaşma sevdasıyla yanıp tutuşmuştur.
Malazgirt Meydanı, Miryakefalon vadisi, Kosova ovası, İstanbul surları, Çanakkale
boğazı, Sakarya nehri, Kıbrıs semaları ve Anadolumuzun her karış toprağı bugün
halen daha bu sevdaya şahitlik etmektedir.
Hele Çanakkale Savaşı ki belki de tarihimiz
boyunca şehitlik duygusunun en çok özdeşleştiği
savaştır. Bundan 95 yıl önce vatan topraklarımıza göz diken düşmanlar bütün
imkânlarıyla boğazımızı sıkmaya gelmişlerdi Çanakkale’ye. Anneler, babalar
kınalı kuzularını;“Haydi oğul, ben seni bugün için doğurdum. Damarındaki kanı
helal sütle yoğurdum. Haydi oğul, haydi git! Ya gazi ol, ya şehit!” diyerek
cepheye gönderdi. Nusret Mayın Gemisi 26 kutlu mayınla, Seyit onbaşı 276
kiloluk top mermisiyle, Yahya Çavuş 57. Alayla ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk
nice adsız sansız vatan evladıyla kahramanlaştı. Bizlere asırlarca hafızalarımızdan silinmeyecek
bir destan ve Çanakkale ruhu emanet ettiler. Gazi Mustafa Kemal bu ruhu şöyle
ifade ediyor; “Siperler
arasıdaki mesafe sekiz metre, yani ölüm muhakkak...Birinci siperdekiler hiçbiri
kurtulmamacasına kamilen düşüyor.İkinciler onların yerine geçiyor...Fakat, ne
kadar gıpta edilecek bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz?...Öleni görüyor,
üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, hiç ufak bir korku ve endişe
göstermiyor, sarsılmak yok... Okumak bilenlerin elinde Kur’an-ı Kerim
cennete gitmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şehadet getirerek
yürüyorlar. Emin olunuz ki, Çanakkale Savaşlarını kazanan bu yüksek ruhtur.”
Bugün yapmamız gereken Çanakkale ruhunu
yaşatmak ve genç nesillere aktarmaktır. Bu da ancak milli ve manevi
değerlerimizi yaşayarak, çocuklarımıza öğreterek her alanda mücadele vererek
olur. Unutulmamalıdır ki savaş sadece cephede yapılmıyor. Bilimde, teknikte,
eğitimde, kültürde kısaca her alanda yapılıyor. Dün Çanakkale’de,
Dumlupınar’da, Sakarya’da karşımıza çıkanların, bu gün ufacık bir karaya kaç
donanmayla sarıldıkları dikkatlerden
kaçmamalıdır.
Bizim, şehit oğlunun cenazesinde “on oğlum
olsa onunu da askere gönderirim, yeterki vatan sağ olsun” diyen analarımız,
şehit oğlunun ardından “oğlumun yarım kalan askerliğini tamamlamak istiyorum”
diye dilekçe yazan babalarımız, “ben de büyüyünce babam gibi asker olup şehit
olacağım” diyen çocuklarımız olduğu sürece kaç donamayla gelirlerse gelsinler
Çanakkale ruhunu yaşayacak ve yaşatacağız.
Bizlere bu kutsal emaneti bırakan aziz
şehitlerimizi minnetle anıyor sözlerimi bir şehidimizin vasiyetiyle
bitiriyorum;
“ Öyle evlatlar yetiştirin ki adları
Mehmet, soyadları şehit olsun.
4-ÇANAKKALE
DESTANI
“ Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.
Bir karış toprak uğruna
Kimimiz şehit oluruz.
Kimimiz gazi.
Hiç değişmez bu yazı.
Dünyada her yer geçilir belki
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı.”
Şimdi okulumuzun ………… sınıfından ………………………………………………………. adlı
öğrenci “Çanakkale Destanı“ isimli şiiri okuyacaktır.
ÇANAKKALE DESTANI
Yıl 1915
18'indeyiz Martın.
Kendine gel biraz!
Pek tekin değildi
Çanakkale'nin suyu,
Geçilmez bu boğaz...
Geçilmez bu boğaz...
Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun.
Çünkü artık
Başladı cengimiz.
Er meydanında bulunmaz
dengimiz...
Sen misin Mustafa Kemal'im
ileri diyen?
İşte fırladık siperden.
Sırtına yüklenmiş kahraman
Seyit
276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler
içinden.
Bu mermi denizlere gömecek
Elizabet'i Buvet'i...
Yanıyor bugün Anafartalar
yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor.
Zafer bizimdir artık
Düşman zırhlıları batıyor...
Türk'üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir
kere.
Bir karış toprak uğruna
Kimimiz şehit oluruz.
Kimimiz gazi.
Hiç değişmez bu yazı.
Dünyada her yer geçilir belki
Lâkin geçilmez Çanakkale
Boğazı..
Fahri ERSAVAŞ
5.KOCA SEYİT
“Bir Tarih akıyor Mehmetçiğin ayaklarının altından...Bir ateş geçiyor
Mehmetçiğin yüreğinden…Düşen bir asker,dirilen bin yürek …Bakın bir yürek daha
kalktı şaha..Elinde 276 kilo mermiyle.. Bu vatan bizimdir imanıyla koydu
mermiyi topun ucuna…O top nasıl ateşlemesin kendini? Nasıl gidip de düşmanın
gemisini çökertmesin? Gidiyor… Havada süzülerek gidiyor Seyit Onbaşından hatıra
diyerek düşmanın kalbine konuyor…”
KOCA SEYİT
Tarihler 18 Mart'ı
gösterdiğinde Çanakkale Boğazı'nın cehennemî bir hal alacağı o müthiş günün
sabahı önce Fransız birlikleri, sonra da İngiliz birlikleri boğaza girerek
birer tabyayı kendilerine hedef seçerler.
Mecidiye
tabyasının tam karşısında Quin, Elizabet ve Ocean zırhlıları tüm güçleriyle bu
tabyanın başına ateşler yağdırmaktadır.
Bu yoğun düşman
ateşinin altında direnmeye çalışan Mecidiye tabyasının kırk yiğidi oradan oraya
koşturmakta, ellerindeki topları en iyi ve hızlı şekilde kullanarak düşman donanmasına
engel olmaya çalışmaktadırlar.
O sırada bir top
mermisi Mecidiye tabyasının ortasına düşer. Seyid Onbaşı kendisine geldiğinde
arkadaşı Niğdeli Ali'den başkasını göremez. On dört şehit, yirmi dört
yaralıları vardır.
Fransızların dev
gemisi, Ocean çevreye ateş kusmaya devam etmektedir.
Seyid toplara
bakar, ayakta sadece bir top sağlam kalabilmiştir. Diğerleri toprak altındadır.
Sağlam topa yaklaşır ama acı gerçeği fark eder. Topun vinci kırılmıştır.
Koca Seyid yerdeki
mermilere bakar bir de denizde yaklaşmakta olan düşman gemilerine. Mermilere
yaklaşır. Onun bu niyetini anlayan Niğdeli Ali: "Koca Seyid,
kaldıramazsın!" der, ama o, bunları duymaz bile.
Bir tanesi 276 kg gelen merminin yanına
geldi, ellerini kartal pençesi gibi açtı ve derin bir nefes alıp besmele çekti.
Ancak gres yağına bulanmış olan dev mermi ellerinden kaydı. Ellerini toprağa
bulayıp bir daha kavradı ve "yâ Allah" diyerek sırtına aldı.
Sendeleyerek yürüyordu.
Merdivenleri
çıkarken kemiklerinin çıtırtısı duyuluyordu. Son bir helmeyle mermiyi namluya
sürdü.
Her ikisi de
görevleri başka olduğundan, nişan almakta ve yön tayininde acemiydiler, ancak
uzman bekleyecek ne zaman ne de imkân vardı. Seyid, topun namlusunu düşman
gemilerine doğru çevirdi.
Mesafeyi bildiği
kadarıyla ayarladı ve besmeleyle topu ateşledi.
İlk mermi uzun
düşmüştü, dolayısıyla boşa gitti. Seyid ikinci mermiyi de arkadaşının
yardımıyla namluya sürüp ateşledi. Bu da kısa düştü.
Üçüncü mermiyi iyi
ayarlamıştı. Ve üçüncü mermi Ocean adlı donanmanın en büyük savaş gemisini
isabet aldı. Geminin dümen tertibatı bozulduğu için derhal bulunduğu yerde
dönmeye başladı. Etrafındaki gemiler kendilerini korumak için kaçıştılar.
Ocean zırhlısı
büyük bir hızla boğazın sularına gömüldü.
Düşmanın Çanakkale
yenilgisi, Seyid Onbaşı'nın bu atışı ile başlamıştı.
Bu tarihten iki
gün sonra, Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Paşa diğer komutanlarla beraber,
düşmanı kaçıran Mecidiye tabyasının kahraman neferlerini kutlamaya gelmişti.
Koca Seyid'in bu
kahramanlığı arkadaşları tarafından Cevat Paşa'ya anlatıldı.
Paşa ona, bu ağır
mermiyi nasıl kaldırdığını sordu. Koca Seyid ona, nasıl kaldırdığının izahını
yapamadı.
"Şu mermiyi
bir kez daha kaldır… Senin fotoğrafını çekelim… Şu millete hatıra kalsın…"
dediler.
Koca Seyid, ne
kadar uğraştıysa da mermiyi değil kaldırmak, yerinden bile oynatamadı. Utandı,
mahcup oldu. Koca Seyid "O olayı tekrar yaşasam, yine aynı şekilde o
mermiyi kaldırırım. Ama şunu da söyleyeyim: "O an sanki bana birileri
yardım etti."" dedi.
Koca Seyid'in
bugün kitaplarda yer alan o dev mermiyi sırtlamış haldeki fotoğrafı asıl değil
bir makettir. Bir ağaç kütüğü yontularak mermi şekline getirilmiş ve siyaha
boyanarak mermiye benzetilmiştir.
6.
BİR
YOLCUYA……
.
Bir Yolcuya
Dur
yolcu! Bilmeden gelip bastığın
7. ÇANAKKALE
ŞİİRİ
“Bir hilal
uğruna sayısız güneşlerin battığı, yüz binlerce vatan evladının birer birer
toprağa düştüğü Çanakkale… Yedi düvele Çanakkale geçilmez dedirten bir
büyük destan. 94 yıl önce bugün
bir güneş doğdu Çanakkale’de..Bir daha
batmamaya yemin ederek..”
. Şimdi okulumuzun sınıfı öğrencilerinden “Çanakkale “isimli şiiri
okuyacaktır.
ÇANAKKALE
Övün ey Çanakkale,
cihan durdukça övün!
Ömründe
göstermedin bin düşmana bir gün.
Sen bir büyük
milletin savaşa girdiği gün,
Başına yüz
milletin birden üştüğü yersin!
Sen savaşa girince
mızrakla, okla, yayla.
Karşına çıktı
düşman çelikten bir alayla.
Sen topun
donanmayla, tüfeğin bataryayla,
Neferin ordularla
boy ölçüştüğü yersin!
Nice tüysüz
yiğitler yılmadı cenk devinden,
Koştu senin
koynundan çıkar çıkmaz evinden.
Sen onların açtığı
bayrağın alevinden,
Kaç bayrağın
tutuşup yere düştüğü yersin!
Toprağından
fazladır sende yatan adamlar,
Irmağın kanla
çağlar, yağmurun kanla damlar.
O cenkten
armağandır sana kızıl akşamlar,
Sen silahın
inançla son sövüştüğü yersin!
Bir destana
benziyor senin bugünkü halin.
Okurken duyuyorum
sesini ihtilalin.
Övün ey Çanakkale,
ki sen Mustafa Kemal'in,
Yüz milletle yüz
yüze ilk görüştüğü yersin!
8.
TÜRK
MİLLETİ HAKKINDA YABANCILARIN GÖRÜŞLERİ
“Çanakkale
İngiliz Başkomutanı General Hamilton, İngiltere Harbiye Başkanlığına yazdığı
yazıda Mustafa Kemal’in yüce komutanlığını şöyle övmektedir :“İngiltere Harbiye
Başkanlığına,niçin geriye çekildiğimizi soruyorsunuz, bütün gerçeği tüm
açıklığı ile size bildirmek isterim : Çok cesur muharebe eden, en iyi sevk ve
idare edilen asil Türk ordusunun ve Albay Mustafa Kemal gibi dahi bir komutanın
karşısında bulunuyoruz. Bunu hiçbir zaman unutmayalım.”
Şimdi okulumuz 6/B sınıf öğrencilerinden
ve …………………………isimli öğrencilerimiz Türk Millet hakkında yabancıların
görüşlerinden örnekler okuyacaklardır.
TÜRK
MİLLETİ VE ORDUSU
İÇİN YABANCILARIN GÖRÜŞLERİ :
-Türkler o tür savaşçılardır ki , öldürülebilir ama esir
edilemezler .(Napoleon BONAPARTE)
-Türk askeri , arslan gibi seceatli , kuzu gibi itaatlidir. (
Amiral HOBART )
-Çok cesur savaşan , iyi sevk ve idare edilen Türk ordusu karşısında
bulunuyoruz.( HAMİLTON)
-O savaşta Türk askerleri , insanlıkta bizden üstün olduklarını da
kanıtlamışlardır.( ABRAHAM )
-Yapılagelen propaganda ve telkinlerin aksine ,Mehmetçiğin mert bir
savaşçı olduğunu olaylar içindeki tecrübelerle anlamıştık. (
Mc KİNLEY )
-Çanakkale’yi
bir asker olarak anlatmak imkansızdır. Çelikten , manevi güçten , vatan
aşkından bir insan yapısı ne demektir ?
Bu sorumun cevabı , işte şu gösterişten uzak , mütevekkil ve sakin Anadolu
çocuğunun kendisi idi. Düşmanları ona hayrandı. ( General Von SANDERS )
-Bu muharebe , devler ülkesinde bir devlet muharebesi idi .( Aşmet
BERTLET )
-O genç ve dâhi Türk Şefinin ( M.
Kemal’in ) o esnada orada bulunması , müttefikler bakımından ,talihin en acı
darbelerinden biridir. ( Alan MOORHEAR )
“Ordunun
yardımı olmaksızın Filonun basari sağlayabileceği ümidine kapılmıştım; fakat
şimdi bu işte müşterek bir harekatın zorunlu olduğunu anlıyorum.”
"Türkler, Çanakkale’yi zorlayan
çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi
dikilmişlerdir.”
Churchill
“Avrupa’da hiçbir asker yoktur ki, bu
ifadenin altını çiziyorum, Türklerle mukayese edilebilsin. Almanların müdafaada
gayet iyi oldukları kabul olunabilir. Fakat siperlerde onlar dahi Türklerle kıyas
edilemez. Misal olarak Gelibolu’yu zikretmek isterim. Orada bizim gemi
ateşlerimizle büyük zayiata uğrayan kıtalar, Türk olmasalardı. Yerlerinde
kalamaz ve derhal değiştirilirlerdi. Halbuki, Türkler, bütün muharebe
müddetince yerlerinde kaldılar.”
General Towshend
“Çanakkale
Seferi, Türk milletinin eski kudret ve kuvvetini muhafaza ettiğini, can çekişen
bir imparatorluk içinde kahraman bir milletin varlığını meydana koydu.”
“Yenilmez
İngiliz donanmasının uğradığı akıbetten komutanlar değil, strateji kurallarını
ihmal eden devlet adamları sorumludur. Boğazlar ve Trakya bölgesinde altı Türk
kolordusu varken, donanmayı tahkim edilmiş bir Boğaz’dan geçirmek ve Boğaz
kıyıları işgal edilmeden beş tümenlik bir kuvveti İstanbul’a getirmek planının
şansı çok azdı.”
General Fahri BELEN
“Çanakkale Boğazı’ndaki Türkler ve Almanlar
da 18 Martı aralıksız takip eden sessiz günler, şaşkınlık ve sonra da, büyük
bir sevinç uyandırdı. Moral, son derece yüksekti. Kaleler ve tabyalardaki hasar
da kolaylıkla giderilmiş olmakla beraber, ağır bataryaların cephane durumu
ciddiyetini koruyordu.”
Robert Rhode James
.
9.
1934 YILI
ANZAK TÖRENLERİNE ATATÜRK’ÜN GÖNDERDİĞİ MESAJ
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
Toprak, eğer uğrunda ölen
varsa vatandır!”
Şimdi okulumuz ……. sınıf
öğrencilerinden ………………… “1934 Yılı ANZAK Törenlerine ATATÜRK’ün Gönderdiği
Mesajı “ okuyacaktır.
1934 YILI ANZAK ANMA TÖRENLERİNE ATATÜRK'ÜN GÖNDERDİĞİ MESAJ
“Bu memleketin topraklarında kanlarını döken İngiliz, Fransız,
Avustralyalı,Yeni Zelandalı, Hintli kahramanlar!
Burada, dost bir vatanın toprağındasınız.
Huzur ve sükun içinde uyuyunuz.
Sizler, Mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar!
Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır.
Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır.
Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”
Mustafa
Kemal ATATÜRK
10.
KAPANIŞ
Bizler biliyoruz ki , bu vatan uğruna canını feda
eden binlerce şehide borcumuzu ödeyemeyiz. Bugün bu topraklarda özgürce
yaşayabiliyorsak ve rahat nefes alabiliyorsak bu onların eseridir.Sizler rahat
uyuyun. Biz Türkiye Cumhuriyetinin yılmaz bekçileri olan gençler , bu vatana
sonsuza dek sahip çıkacağız. Çok yaşa şanlı Türk askeri , çok yaşa yüce Türk
milleti ve her yeni doğan Türk evladının kalbinde ve fikirlerinde sonsuza
dek yaşa Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK!
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!
KUTLAMA VE ANMA KOMİTESİ
Özcan KÜÇÜKALİ
Okul Müdürü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder