DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ!
18 Mart Çanakkale Zaferi Program Sunum Metni
………………………..
İLKÖĞRETİM OKULU
18 MART ÇANAKKALE
ŞEHİTLERİNİ ANMA TÖRENİ PROGRAMI
KENDİNİ TANIT
SEÇİL HANIM- Sayın Valim, sayın Milli Eğitim müdürüm, sayın
Komutanım, saygıdeğer Hanımefendi, sayın Müdürüm, kıymetli meslektaşlarım,
sevgili misafirler. 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 94. yıl dönümü nedeniyle hazırlamış olduğumuz programımıza hepiniz hoş
geldiniz.
Tören programını arz ederim. TÖREN PROGRAMI
1. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı
2.
Sinevizyon gösterisi ile Çanakkale Zaferi'nin
tarihçesi, anlamı ve önemi
3.
"Bir Çanakkale Şehidi'nin Son
Mektubu"
4.
Koromuzdan Kahramanlık türküleri
5.
"Çanakkale" adlı Oratoryo
6.
“Çanakkale Geçilmez” adlı tiyatro oyunu
7.
Halk Oyunları gösterileri
8.
Kapanış
"Öğün Ey Çanakkale Cihan Durdukça Öğün Ömründe Göstermedin Bir Düşmana Bir Düğün Sen, Büyük Bir Milletin Savaşa Girdiği Gün Başına Yüz Milletin Üşüştüğü Yersin"
Sizleri Ulu Önder Atatürk ve Çanakkale
Şehitleri anısına saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı'na davet
ediyorum.
SİNEVİZYON
SÜLEYMAN BEY - Bugün / tarihimizin onur sayfalarından biri olan
Çanakkale Zaferi'nin 94. yılını kutluyoruz.
Bu zafer, emperyalist emellerin hedefi haline gelmiş ve adeta son nefesini vermekte olan bir İmparatorluğun içerisinden
çıkan ve tarih boyunca esareti kabul etmemiş bir milletin; yeni bir
devlet kurmasına kadar uzanan dirilişinin başlangıcı / aynı zamanda azim ve kahramanlığın tarihte
yerini almış şerefli hatırasıdır. Dünya Harbi içinde çok
Önemli bir yeri olan Çanakkale Zaferi / Türk tarihi
için de bir dönüm noktasıdır. Yüz binlerce insan can vermiş / sakat kalmıştır bu topraklar için.
SEÇİL HANIM- Osmanlı Devleti / henüz Trablusgarp ve Balkan
Savaşlarının yaralarını sarmadan kendisini /
yeni ve büyük bir dünya savaşının eşiğinde bulmuştur. Savaşın başlangıcında Akdeniz'de bulunan ve sonradan Yavuz ve
Midilli adlarını alacak olan, iki Alman gemisi, Başkomutan Enver
Paşa'nın müdahalesi ile Türkiye'ye sığındı. Mevcut dört Türk kruvazörü ile yeni gelen Alman
gemileri Karadeniz'de Rusya'ya
karşı savaşmak ve
bu denizdeki ulaştırmamızı korumakla görevlendirilmiştir. Bu yüzden, Çanakkale
Boğazı'nı ablukaya
alan İngiliz ve
Fransız gemilerine karşı / bu boğazı
savunmak üzere müstahkem mevki toplarıyla / eski birkaç zırhlı
kalıyordu. Bu arada / Türkiye'de donanmayı eğitmek
üzere bulunan İngiliz danışman kurulu / boğazlardaki
tahkimat ve savunma sistemlerine kadar her şeyimizi
öğrenmişlerdi. Çanakkale Boğazında toplanan 18 zırhlıya yakın İtilaf Devletleri
donanması / çeşitli bombardımanlarla
boğaz ağzındaki dört bataryayı susturmayı başarmışlar ve bundan sonra boğazın İçine
girerek / dökülmüş mayınları toplamaya
başlamışlardı.
SÜLEYMAN BEY - Ancak harbin başlamasından 18 Mart'a kadar geçen dört beş ayrı dönem içinde / boğazın batarya grupları arasında düşmana karşı
kolaylıkla yan atışı yapabilecek çok miktarda
seyyar kara topu ile / harp gemilerinden sökülen çeşitli çapta doksandan fazla deniz topu yerleştirildi. 18 Mart'tan on
gün önce boğaza giren düşman zırhlılarının / devamlı olarak Rumeli
kıyısından sökülüp sonra dönerek Anadolu kıyısından
çıktıkları görüldüğünden / onların çıkış
yolları üzerine bir gece içinde
gizlice Nusret mayın Gemimiz tarafından son olarak elde kalmış bulunan yirmi altı mayın döküldü.
SEÇİL HANIM- İşte 18 Mart 1915 günü / Çanakkale'ye yapılan
bu en büyük ve son taarruz sırasında düşman
gemileri / birdenbire hiç ummadıkları
şekilde her iki kıyıdan ağır bir topçu ateşi ile karşılaştılar.
Yerlerini bilemedikleri bu bataryaları susturmayı başaramadıkları gibi / ağır hasara da uğradılar.
SÜLEYMAN BEY - Sonunda boğaza gruplar halinde birbirini
takiben giren düşman zırhlıları / bataryaların
yoğun ateşleri ile yaralandıkça geri çekilmek üzere Anadolu kıyısından dönerlerken / evvelce Nusret Mayın Gemisi'nin
döktüğü mayın hattına düşerek aldıkları yaralarla batmaya başladılar.
Böylece / düşmanın üç zırhlısı hemen orada ikisi de
boğaz dışına çıkmayı başardıysa da Bozcaada'da karaya oturmak zorunda kaldı. Diğer üçü de savaşamayacak kadar
ağır yaralandı. Böylece bir anda sekiz geminin elden çıkması
üzerine harekatı idare eden düşman komutanı / Çanakkale'nin bu derecede güçlü Türk azmi
karşısında denizden geçilemeyeceğini anlayarak harekatı
durdurdu.
ATATÜRK'ÜN KONUŞMASI 1
SEÇİL HANIM- Daha sonra tekrar, Çanakkale geçilmek üzere
Gelibolu çıkarmaları yapılacak / Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal komutasında boğaz
boğaza çetin ve kanlı muharebeler yapan Mehmetçikler / düşmanı Gelibolu'yu
terk etmek zonanda bırakacaktı.
SÜLEYMAN BEY - Büyük amaçlarla başlatılan Çanakkale harekatı
yüz binlerce askeri yok ettikten sonra cesaret
/ kahramanlık ve dostluk hikayeleri ile tarihin derinliklerine gömülüyordu.
Boğazın geçilememesi 1. Dünya Savaşı'nın süresini uzatmış / Rusya'dakİ Bolşevik ihtilaline zemin
hazırlamıştı. İngilizlerinse yıllar boyu tartışacağı ve uğruna binlerce sayfalık kitaplar
yazacağı bir savaşları daha olmuştu.
Çanakkale Türkler içinse bir kurtarıcı ve kahraman doğurmuştu. Cesareti ve başarısı ile ulusun kaderini
değiştiren genç bir komutan / ileride yeni kurulacak bir cumhuriyetin temellerini Çanakkale'de atmıştı.
YABANCI BİR SUBAYIN
KONUŞMASI
SEÇİL HANIM- Ateşkesle birlikte karşılıklı ilişkilerde
artmaya başlamış / savaşın çirkin yüzünün yanında
insani boyutları da ortaya çıkmıştı. Toplu mezarların kazılması için yan yana gelen Türk ve Anzaklar / çok farklı duygular
hissediyordu. Daha dün birbirlerini öldürmeye çalışan gençler / şimdi
aynı toprağı ölen arkadaşlarını gömmek için
birlikte kazıyorlardı. Sigara ve ufak eşyanın değiş tokuşu farklı kültürlerin evlatlarını birbirlerine daha da
yaklaştırmıştı. Artık düşmandan nefret edilmiyordu.
Savaşmak için burada bulunan bu insanlar savaş tarihinde rastlanılmayan bir paylaşım içerisine girmişlerdi. Bir
İngiliz subay,siperler arasında kaleme aldığı günlüğünde ; "Orduların
ihtiyaç duyduğu tek şey / biraz nefret..."diye yazıyordu.
İNGİLİZ SUBAYININ
KONUŞMASI
SÜLEYMAN BEY - Çanakkale Zaferi
200 yıldan daha fazla bir zamandan beri yenilgilerden başarısızlıklardan
bunalmış iç mücadeleler ve kardeş kavgalarıyla yıpranmış bir milletin / Türk
milletinin / omuz omuza vererek tek bir
amaç için birleşmesi bu amaca inançla sarılarak son bir gayretle kazandığı bir
ölüm kalım savaşıdır. Çanakkale’de millete birlik ve beraberlik aşılayan bir
ortaya çıkmıştır. BU RUH / ÇANAKKALE RUHUDUR. Çanakkale ruhu
vatanı / bayrağı ve milletin istikbali söz konusu olduğunda dünyevi her türlü
arzularını bir yana bırakıp milleti için / belki de hiç göremeyeceği
torunlarının geleceği için / inandığı değerler için ölüme / şehitliğe / sanki eğlenceye koşar gibi giden yiğit Türk
gençlerinin sırrıdır.
Çanakkale sadece bir
dönem değildir. Çanakkale tarihin akışını değiştiren olaylar silsilesidir.
Çanakkale aynı zamanda kurtuluş savaşının önsözüdür. Yıkılmaya yüz tutmuş bir imparatorluğun halkı, inanç ve onurla
savaştığında neler yapılabileceğini tüm dünyaya göstermiştir. Kurtuluş savaşı
ruhunun ortaya çıktığı yerdir ÇANAKKALE.
Kimi okulunu bırakıp
gönüllü olan kimi köyünden kalkıp gelen,kimi nişanlısını,kimi karısını ardında
bırakan Anadolu insanının hikayesidir bu.Kalabalıklar içinde hiçbir kıymeti
olmayan ve önemsiz görülen Anadolu insanının söz konusu vatan olduğunda neler
yaptığını ve gerektiğinde de neler yapılabileceğini gösteren bir destandır.
SEÇİL HANIM- Savaş bitipte geride kalanlar topraklarına
döndüğünde Türklerin vataseverliği ve kahramanlığı / Anzak askerlerininse cesareti ve dostluğu akıllarda
kalmıştı. Birkaç metre mesafedeki siperler arasında birbirlerinin seslerine ve
hastalıktan inlemelerine kulak misafiri olan bu genç bedenler / yılmadan savaşmışlardı. MERTÇE , CESURCA VE KAHRAMANCA…
ATATÜRK'ÜN İKİNCİ KONUŞMASI
SÜLEYMAN BEY - Artık Gelibolu bir efsaneydi. Bu efsaneyi yaratanlar, vatanları ve değerleri uğruna savaşan, yaralanan ve hayatını kaybeden yüz
binlerce askerdi.Gelibolu Yarımadası ve Çanakkale bir zaman tüneli gibidir.
Sizi alır 1915'lere götürür.Tarihte
başka hiçbir komutan, ülkesini işgale gelip de, yüz binlerce gencin ölümü pahasına yendiği düşmanını sevgi
dolu, insancıl ve anlamlı sözlerle anıp kucaklamamış
tır.
AVUSTRALYALI BİR ANNE
KONUŞUYOR
SÜLEYMAN BEY –
DUR YOLCUDur Yolcu, bilmeden gelip bastığın bu toprak.
Bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
SEÇİL HANIM- Bu coğrafyayı bir kez olsun / dolu dolu
bakışlarla ve hissederek gören / burdan döndüğünde artık eski O değildir. İç
dünyası zenginleşip manen yücelmiş biridir. Çünkü Çanakkale / cesaretin kahramanlığa dönüştüğü destansı
bir hikayedir.
SÜLEYMAN BEY - Okulumuz 7 C sınıfından AKIN MERT "'Bir Çanakkale Şehidinin Son
Mektubu"nu seslendirecek.
SEÇİL HANIM- Mektubu
yazan, İhtiyat Zabit, yedek subay namzedi Ethem / İstanbul Hukuk Fakültesi
son sınıfa devam ederken aynı zamanda Beyazıt Numune Mektebinde öğretmendi. Gönüllü olarak katıldığı Çanakkale Savaşın’da,
bu mektubu yazdıktan sonra, şehitlik mertebesine yükselmiştir.
SÜLEYMAN BEY –
"Vurulup Tertemiz Alnından Uzanmış
Yatıyor ,
Bir
Hilal Uğruna Ya Rab Ne Güneşler Batıyor"
SEÇİL HANIM-
Bir destandır Çanakkale,
Kanla.
Acıyla,
Yiğitlikle yazılmış,
Yazılıp yüreklerimizin ta içine işlemiş.
Acımız türkü olmuş.
SÜLEYMAN BEY - Okulumuz öğrencilerinden
oluşan koromuz "Kahramanlık Türküleri"ni seslendireceklerdir.
ardından "Çanakkale”
adlı Oratoryoyu, sunacaklardır.
SEÇİL HANIM-
Dalgalan göklerde şanlı bayrağım
Rüzgarlar kesilip durmasın sakın
Şehit kanlarından benim toprağım
Bir yabancı gölge vurmasın sakın
Okulumuz öğrencileri “Çanakkale Geçilemez”
adlı tiyatro oyununu sunacaklardır.
Saldırıyor
bölük, tabur alaylar
Geri hatta davul zurna, halaylar Kenetlenmiş,neferlerle subaylar
Türk destan yazıyor Çanakkale'de
Mustafa Kemal'in emri fermanı
Vurulmuş Mehmetçik akıyor kanı
Hayran bırakıyor bütün cihanı
Türk destan yazıyor Çanakkale'de
Bir
kan gölü olmuş bütün cepheler
Selam
durmuş sıradağlar tepeler
Siper
olmuş Seymen, Dadaş, Efeler
Türk
destan yazıyor Çanakkale'de
SÜLEYMAN BEY - Okulumuz 3.
sınıf öğrencileri Halk Oyunu gösterilerini sunacaklardır.
SEÇİL HANIM-
Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım,
Kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner aşarım,
Yırtarım dağları enginlere sığmam
taşarım.'"
Tarihimizin bu önemli gününde
şehitlerimizi rahmetle anıyor; büyük asker, büyük
insan, büyük devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk'ün önünde saygıyla eğiliyoruz.
SÜLEYMAN BEY –
"Kahramandır soyumuz bize kefen
biçilmez. Düşmana öğüttür, ÇANAKKALE GEÇİLMEZ."
18
Mart Çanakkale Zaferinin 94. yıldönümü nedeniyle ……………….. İlköğretim Okulu
Öğretmen ve öğrencilerinin hazırlamış olduğu programımız burada sona ermiştir.
Arz ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder