Yagmur Beklerken Kitap Ozeti - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Haziran 12, 2013

Yagmur Beklerken Kitap Ozeti

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
489 YAĞMUR BEKLERKEN KİTAP ÖZETİ


KİTABIN ADI          
Yağmur Beklerken
YAZARI                    
Tarık BUĞRA
YAYIN EVİ ADRESİ
Ötüken Yayın Evi  Cağaloğlu /İSTANBUL
BASIM YILI             
1987

1.KİTABIN KONUSU :
Çok partili hayata geçiş dönemimdeki halkın içinde bulunduğu zorluklar ve Rahmi’nin kasabadaki Serbest Cumhuriyet Fırkası’nı kurma çalışmalarını anlatmaktadır.

2.KİTABIN ÖZETİ :
Rahmi, babası öldükten sonra annesinin büyüttüğü, amcası Rıza Efendinin okuttuğu ve avukat olan birisidir. Avukatlığının ilk yıllarında kasabadaki eski avukatlardardan dolayı fazla iş bulamamıştır. Eski avukatlardan Kenan Beyin elinden tutması ve bazı davalarını O’na vermesi sayesinde işleri açılmıştır.

Havaların kötüye gitmesi ve kuraklık nedeniyle tarlalarda mahsüller iyi olmamıştır. En kısa zamanda yağmur yağmazsa ürünler olmayacaktır. Halk bu yüzden huzursuzluk içindedir. Kasaba halkı hep beraber yağmur duasına çıkar. Birkaç gün sonra yağmurun yağmasından sonra, halk arasında olaylar yatışmış gibi görünmektedir. Uzun bir süre yağmur yağmayınca Rahmi Ankara’dan su pompası getirtir. Tarlasını sular ve mazot parası karşılığında pompayı kiralar.

Kasabada bunlar olurken Kenan Bey Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kasabadaki kolunu kurmak için çalışmalar yapmaktadır.Önde gelen kişilerden kendi cephesine taraftar toplamaktadır.Rahmi Kenan Beyi sevip saymaktadır. Daha önceden hasta olan Kenan Bey, hastalığının artması yüzünden parti olaylarıyla ilgilenecek birini aramaktadır. Bunun için en uygun kişi olarak Rahmi’ye teklifte bulunmuştur.

Sade bir hayatı olan Rahmi ilk önce bu teklifi reddetmeyi düşünür; ama sonra halkın durumunu göz önüne alarak, bunların düzeltilmesini istediği için kabul eder. Hastalığı artan Kenan Bey Ankara’ya kaldırılır. Rahmi parti kurma çalışmalarına başlar. Kasaba eski ve yeni parti olmak üzere ikiye ayrılmak üzeredir. Rahmi bundan rahatsızlık duyar; fakat yapacak çok bir şey de yoktur.

Bu arada Rahmi eviyle ve işiyle ilgilenememektedir. Ankara’dan gelen Naki Bey ile görüşmüştür. Ankara’da olup bitenlerden haberdar olmuştur. Kenan Beyin ölümü üzerine Ankara’ya giden Rahmi orada Naki Bey ile görüşür. Ankara’dakilerin kendisi hakkında neler düşündüklerini öğrenir. Kasabaya döndükten sonra parti çalışmalarına hız verir. Serbest Cumhuriyet Fırkası seçime girme kararı almıştır.

Kasabadaki belediye başkanlığı seçimlerini Rahmi kaybeder. Yeniden eski hayatına döner ve ailesiyle ilgilenmeye başlar. Halk arasında seçimden sonra düşmanlıklar yavaş yavaş ortadan kalkmaktadır. Serbest Cumhuriyet Fırkası çıkan olaylar sonrası kapatılmıştır.

Naki Beyin Ankara’dan gönderdiği telgrafta Rahmi’ye bakanlık teklif edilmiştir. Bu kısa zamanda kasabada duyulmuştur.

3.KİTABIN ANAFİKRİ :
Toplumun yaşam tarzında değişiklik yaparken halkın karşılaşabileceği zorluklar göz önüne alınmalı ve bunlara çözüm bulunmalıdır. 

4.OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mumcu Rıza Efendi: Rahmi’nin amcasıdır.Rıza efendi ekşimek için sebep arayan, kara ve kalın kaşlı yarısı kararmış, hafifçe komik, çok sevimli badem bıyıklıdır. Etrafı tarafından sevilip, sayılan birisidir. Rahmi’nin babası ölünce onun okumasını sağlamıştır. Çocukların kararlarında yol gösteren; ama hiç onları zorlamayan birisidir.
Rahmi : Amcasını aksine güler yüzlü, açık elâ gözleri, gülmek için kendine mutlaka birşeyler arayan ve bulan birisidir. O’na göre, herkes kendi işini yapmalıdır; ama bu görüşü zamanla değişmiş; toplumun kötü giden hayatını düzeltmek için kolları sıvayıp parti kurmuştur.
Serdar : Rahmi ile Güldane’nin oğludur.
Müberre : Rahmi ile Güldane’nin kızıdır.
Güldane : İki çoçuk annesi ve üçünçüye hamile olmasına rağmen hâlâ bir genç kız edâsındadır. Okuma yazma bilmeyen, akşama kadar evinin işiyle uğraşan, kocasına hizmette kusur etmeyen birisidir.
Kenan Bey :Kasabanın en tanınmış avukatıdır. Bugüne kadar sadece birkaç dava kaybetmiştir. İri yapılı, kararlı, çevresi tarafından sevilip sayılan birisidir. Hastalığı ilerdikten sonra bu halinden eser kalmamıştır. 

5.KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER :
Kitap, çok partili döneme geçiş aşamasında çıkan olaylarda halkın içinde bulunduğu durumu gözler önüne sermesi bakımından okunması gereken bir kitaptır.Tarihi olaylara açıklık getirmektedir

6.KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ :
Tarık Buğra, 2 Eylül 1918’de Akşehir’de doğdu. Babası Erzurumlu Mehmet Nazım Beydir. 1936 yılında Konya Lisesi’nden mezun oldu. 1947-1950 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümü’ne devam etti. Edebiyat anlayışı bakımından klâsik sanat anlayışının dışındadır. O’na göre sanatın gayesi insanı yüceltmektir. “Sanat sanat içindir.” anlayışını benimser. Eserleri:Yalnızlar Romanı, Aşk Esirleri, İbişin Rüyası, Yarın Diye Birşey Yoktur ve Oğlumuz.
Pek çoğu yabancı dillere de çevirilmiş ve tükendikçe yeni baskıları yapılagelen eserleri, türlerine ve ilk basım yıllarına göre şöyledir: Hikaye kitapları: Bir Serencam (1913), Milli Savaş Hikayeleri (1947), Hikayeler (il hikayeleri, 1985; Der.: Dr. N. Akı)
Romanları: Kiralık Konak (1922), Nur Baba (1922), Hüküm Gecesi (1927), Sodom ve Gomore (1928), Yaban (1932), Ankara (1934), Bir Sürgün (1937), Panorama (iki cilt, 1953/54), Hep O Şarkı (1956)
Nesirler ve Yazıları: Erenlerin Bağından (1922), Kadınlık ve Kadınlarımız (1923), Ergenekon (1929, iki cilt), Okun Ucundan (ilk ikisi ile birlikte, 1940), Alp Dağlarınan ve Miss Chalfrin’in Albümünden (1942). Monografiler: Ahmet Haşim (1934), Atatürk (1946)
Anıları: Anamın Kitabı (çocukluk anıları, 1957), Vatan Yolunda (Kurtuluş Savaşı anıları, 1958), Gençlik ve Edebiyat Hatıraları (1969), Zoraki Diplomat (elçilik anıları,1955), Politikada 45 Yıl (siyaset anıları, 1968).Oyunları: Tiyatro Eserleri (4 oyun, 1984)
En ünlü eseri Yaban romanı, C.H.P. 1942 Roman Mükafatı’nda ikincilik kazanmıştı.

Bir insanın hırsı uğruna neler yapacağı ve bunları yaparken yanlış yollara saparsak eninde sonunda foyamızın ortaya çıkacağı anlatılıyor.

4-KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARI DEĞERLENDİRİLMESİ :
Çiçikov zengin olmak için herşeyi yapabilecek ve göze alabilecek bir kişiliğe sahip.Tientietnikov ise çifte standartı sevmeyen dürüst bir insandır.

5-KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER
Kitapta çokça olay yaşandığından sürükleyici ve zevkli bir kitap.İnsanı sıkan uzun tasvirler ve uzun açıklamalara fazla yer verilmemiş.O yüzden okunması insana güzel gelebilecek bir kitap.

6-KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ
Kısa süren yaşamı süresince 19.yüzyıl Rus edebiyatı üzerinde derin izler bırakan Gogol, 1809 yılında Ukrayna’da küçük bir toprak sahibi ailenin çocuğu olarak doğdu. Küçük yaşta babasını yitirdi ve annesi tarafından büyütüldü. Liseyi bitirdikten sonra Saint Petesburg’a gitti, bir süre devlet memurluğu yaptı, Ukrayna folkloru üzerine çalışmaları ile dikkat çekip Petesburg üniversitesinde tarih dersleri vermek için davet edilse de, yarım kaldı bu uğraşı. Gogol’ün hezeyan düzeyindeki dinsel inançları ve çözemediği cinsel sorunları ile hayatla barışık olmayan bir kişiliği vardı. 

Roman ve hikayeleri ile bir anda dikkatleri üzerinde topladı. Özellikle “Müfettiş”(1836) oyunu ve “Palto”(1842) hikayesi, Rusya’nın siyasi ve toplumsal meselelerine yönelik eleştirileri -Rus sosyal demokrat eleştirmen Bielinski ve arkadaşlarından- övgü topladı. İlginçtir ki Çar da beğenmişti “Müfettiş”i..! Oyununun sahnelenmesinden kısa bir süre sonra Rusya’dan ayrılan Gogol Roma’ya yerleşti. Buradan yazdığı yazılarında giderek muhafazakar bir tavır takınması Rusya’daki arkadaşları ile arasının açılmasına yol açtı ve zaten hassas bir dengede duran iç dünyasını iyice alt üst etti. 1852 yılında geçirdiği bir sinir krizi ile en büyük eseri “Ölü Canlar”ı yaktı, odasına kapandı ve bir kaç gün içerisinde öldü. Neyse ki, metnin ilk bölümü uşağı tarafından kurtarılmıştı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder