Uzay boşluğunda dünya ve gezegen dışında neler var?Yıldızlar nasıl oluştu? - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Mayıs 23, 2013

Uzay boşluğunda dünya ve gezegen dışında neler var?Yıldızlar nasıl oluştu?

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 

Uzay boşluğunda dünya ve gezegen dışında neler var?Yıldızlar nasıl oluştu?

Uzay boşluğunda herşeyden önce yıldızlar var tabii, gezegenler (Dünya dahil) yıldızların oluşum artıkları ve her yıldızın çevresinde oluşmuyor.

Evren, bildiğimiz gibi Büyük Patlama dediğimiz olayla ortaya çıktı. Hidrojen ve helyum elementleri, bu büyük patlamada oluştu. Boşluktaki bu madde, evrenin içinde kütleçekiminin görece daha yoğun olduğu bölgelerde toplanarak, geniş boşluklarla ayrılan bir ağ görünümü aldı. Evren yaklaşık bir milyar yaşına geldiğinde, bu ağın "iplikçiklerinin" kesişme noktalarında milyarlarca Güneş kütlesindeki dev moleküler hidrojen bulutlarının bazı bölümleri kütleçekim dengesizlikleri nedeniyle çöktü ve ilk yuıldızlar oluştu. Bunların Güneşimizden 100 ile 1000 kat daha kütleli dev yıldızlar olduğu düşünülüyor. Yıldızlar, kendilerini oluşturan gazın muazzam kütleçekim etkisiyle 

merkeze çökmesini dengelemek için merkezde hidrojen atomu çekirdeklerini füzyon tepkimeleriyle birleştirerek daha ağır elementlere dönüştürürler, önce helyum sonra karbon, sonra oksijen vb. gibi. Bu birleşme sonucu ortaya çıkan enerji karşı bir basınç oluşturarak kütleçekimini dengeler. 

Güneşimiz, orta büyüklükte bir yıldız. Dolayısıyla bu denge durumu yaklaşuık 10 milyar yıl kadar sürer. Çok daha küçük yıldızlarda denge trilyonlarca yıl sürebilir. Ama dev kütleli yıldızlar, çok daha büyük olan kütleçekim baskısını dengeleyebilmek için merkezlerinde çok daha büyük miktarlarda yakıt yakarlar. (yani hafif çekirdekleri, daha ağır çekirdeklere dönüştürürler) (Bir fikir vermesi için belirtelim, standart olarak aldığımız Güneş'in merkezinde her saniye birkaç milyar ton 

hidrojen helyuma dönüştürülüyor) Dev yıldızlar, bu nedenle merkezlerindeki yakıtı çok kısa sürede (yalnızca birkaç milyon yılda) tüketirler. Dev yıldızların merkezlerinde hidrojen tümüyle helyuma 

dönüşünce, bu kez helyum atomları birleşip karbon oluşturmaya başlar, daha sonra oksijen vb. Bu tepkimeler demir sentezine kadar sürer ve merkez tümüyle demirle dolunca durur. Çünkü demir atomlarının birleşmesi için, bu birleşmenin üreteceğinden daha fazla enerji gerekir. Füzyon 

tepkimeleri durunca, yıldızın kütleçekim basıncını dengeleyecek bir karşı kuvvet de kalmaz ve merkez bölgesi (Birkaç Güneş kütlesi büyüklüğünde) saniyenin küçük kesirleri kadar bir süre içinde çökerek, yaklaşık 20 km çaplı bir nötron yıldızına ya da neredeyse sonsuz yoğunlukta bir noktacık olan bir karadeliğe dönüşür. Çökmenin oluşturduğu şok dalgası yıldızın dış katmanlarındaki hidrojeni ve merkezde oluşup dış katmanlara yayılmış olan daha ağır elementleri (gökbilim dilinde hidrojen ve helyum dışındaki tüm elementlere metal deniyor) süpernova denen muazzam bir patlamayla uzaya saçar. uzayda yol alan şok dalgası ayrıca bu saçılmış elementleri daha da sıkıştırarak daha ağır metaller oluşmasına yol açar, kurşun, altın uranyum vb. Tüm bu metaller de uzaydaki hidrojen bulutlarıyla karışarak yeni yıldızlar için hammadde oluşturur. Böylece, her kuşak yıldızı oluşturan madde, hidrojenin dışında giderek artan ölçüde ağır metal içerir. Yeni bir yıldızı oluşturmak üzere çöken bir bulut, oluşmakta olan yıldızın dönüş hareketi nedeniyle bir disk haline gelir hidrojen ve daha ağır elementlerin oluşturduğu bu disk içinde, ağır elementler, kayaç gezegenleri ve üzerlerindeki canlı varlıkları, hidrojen ve buz da Jüpiter ve benzerleri gibi dev gaz gezegenlerini oluştururlar.

İşte yıldızları oluşturdık, gesegenleri de... Peki sonrası?Sonra bu yıldızların bir arada oluştuğu kümeler önce küçük, daha sonra da büyük gökadaları oluştururlar. Samanyolu oldukça büyük, dev bir 

gökadadır. Çok büyük bir yüzdesi Güneş'ten küçük olan en az yüz milyar yıldızdan oluştuğu düşünülüyor. Bu gökadalar, birbirlerine kütleçekimiyle bağlı gökada kümelerini, bu kümeler de bir arada, binlerce gökadadan oluşan dev süperkümeleri meydana getirirler. Evren de böyle süperkümeler halinde dağılmış en az 100 milyar gökada bulunduğu sanılı nş bir araya gelerekuıçoğunluğu En az yüz milyar gökada olması gerektiği hesaplanıyor.Bütün bu parlak gökadalar, ışıyan ve dolayısıyla görülebilen, tanıdığımız, bildiğimiz normal maddeden oluşuyor. Oysa bu normal madde, evrende bulunması gereken maddenin ancak yüzde dördü kadarını oluşturuyor. Bunun da anlamı, evrende var olan maddenin çok büyük kısmının, tanımadığımız, görülmeyen, maddeyle kolayca etkileşmeyen ve 

varlığı ancak kütleçekimiyle hissedilen dolayısıyla da "karanlık madde" diye adlandırılan gizemli bir madde olması.

Evreni yine dolduramadık. Çünkü görüleni ve karanlığıyla birlikte tüm madde de evrendeki enerji yoğunluğunun ancak yüzde 20-30'unu meydana getiriyor. Evreni asıl dolduranın, kütleçekimine ters bir etki yapan (itici) bir boşluk enerjisi olduğu düşünülüyor. (kozmolojik sabit, beşinci kuvvet ya da kısaca karanlık enerji) diye adlandırılan bu enerjinin niteliği çokl iyi bilinmiyıor. Ancak, kozmolojik gözlemler, evrenin artan bir hızla genişlemesinden bu8 enerjinin sorumlu olduğunu gösteriyor


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder