Uykusuzluk Ve Uykusuzluğun; Belirtileri,Nedenleri,Tedavisi - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Mayıs 11, 2013

Uykusuzluk Ve Uykusuzluğun; Belirtileri,Nedenleri,Tedavisi

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 

Uykusuzluk Ve Uykusuzluğun; Belirtileri,Nedenleri,Tedavisi


UYKUSUZLUK NEDENLERİ

Uykusuzluğun nedenlerini arıyorsanız birçok neden bulabileceğinize emin olabilirsiniz. Genel olarak uykusuzluk nedenleri;
Seyahat edenler için saat farkı
Vardiyalı çalışanlarda sık vardiya değişiklikleri
Aşırı ve rahatsız edici gürültü
Rahatsız oda sıcaklığı
Stres yoğunluğu
Akut veya kronik rahatsızlıklar
Uyuşturucu, alkol, uyarıcı ilaçlar
Yüksek irtifalı yerler
Ankisiyete (endişe, kaygı, korku, gerilim, sıkıntı hali)
Depresyon (çöküntülü ruh hali)
Şizofreni (İçe kapanıklık, gerçeklere kayıtsızlık ve şahsiyet ikileşmesi, zihin bölünmesi, içe yönelik düşünce yapısının yerleşmesi şeklinde beliren tablo)
Mani (kişinin kendisini olağanüstü iyi hissettiği bir hastalık tablosu)
Reflü (mide içeriğinin yemek borusuna kaçması ile oluşan göğüste yanma hissi)
Koah (kronik obstrüktif akciğer hastalığı)
Astım
Apne (uykuda nefes durması)
Beyin tümörleri (dikkat edin lütfen her uykusuz olanda beyin tümörü vardır demiyoruz. Diyoruz ki eğer tümör varsa bu sizde uykusuzluğa neden olabilir.)
Yaşlılık
Gebelik
Menopoz (kadının yumurta üretiminin durması, doğurganlığın sona ermesi)
Bazı ilaçların yan etkileri
Olarak sıralanabilir. Tam ve detaylı bilgi için mutlaka bir doktora görünmelisiniz.

Uykusuzluk Belirtileri Nelerdir?

Uykusuzluk için belirli belirtilerden söz etmek çok zordur. Her insanda değişik etkile neden olan uykusuzluk en sık olarak,
Sabah huzursuzluğu
Gün içinde dikkatini toparlayamama
Sosyal ilişkilerde ani gerilimler
Aşırı yorgun ve güçsüz hissetme
Hafızada sorunlar(tencerenin ismini dahi unutabilirsiniz)
Konsantrasyonda zayıflık odaklanamama
Gibi etkilere neden olmaktadır. Bütün bu yukarıda bahsedilen durumlar uykusuzluğun en çok görülen belirtilerindendir.

Düzenli uyku denilince hep aynı saatte yatağa girmek akla geliyor. Oysa önemli olan bir-iki saat uyusanız bile sabah aynı saatte kalkmanız


Uykusuzluk çekenlerin bir can simidi gibi gördüğü uyku ilaçları, sadece birkaç haftayla birkaç ay gibi kısa bir süre içinde bağımlılık yaratabilir. Kişi ilaçsız hiç uyku uyuyamaz hale gelir. Uykusuzluğun tedavisiyle ilgili soruları Doç. Dr. Nalan Kayrak yanıtladı:

Uykusuzluğun tedavisi nasıl yapılır?
Bazen ilaçlarla bazen de yanlış uyku davranışlarının değiştirilmesiyle yapılır. Uykusuzluğa horlama, uykuda solunum durması gibi sorunlar yol açıyorsa cihazlardan yararlanılır; hatta bazen ameliyat gerekir.

Uykusuzluk İçin Doğal Çözümler

Uyku bozukluğu uykuya geçme zorluğu yada gece yarısında uyanıp bir daha uyuyamama demektir.Eğer bu sorun 1 aydan fazla devam ederse buna kronik uykusuzluk denir.

Çoğu durumda uykusuzluk stresle veya kafein tüketimiyle bağlantılıdır.Ciddi bir durumolmamakla beraber dikkat eksikliği ve sinirlilik haline neden olabilir.

Kronik uykusuzluk farklı bir durumdur,normal bir hayat yaşanmasını engelleyebilir,baş ağrılarına,sersemliğe,zihinsel bozukluklara,hafıza sorunlarına nedne olabilir.

Uykusuzluk,eklem iltihabı,astım,stres,böbrek ve kalp hastalıklarının işareti olabilir.

Uyku haplarının yan etkileri hatta tedavideki etkisizlikleri nedeniyle,uykusuzluk çekenler şifalı bitkilerle tadaviye yönelmişlerdir.

İşte uykusuzluk için kullanabileceğiniz doğal çözümler:

1-Şerbetçi otu sinirleri yatıştırır,tansiyonu düşürür,stees,baş ağrısı ve hazımsızlıktan kaynaklanan uyku sorunlarında yardımcı olur.

2-Kava kava bitkisi yatmadan bir kaç saat önce alınırsa,stresi ve gerginliği azaltır,kasları gevşetir.Derin uykuya dalmaya yardımcı olur.Yüksek dozlarda alındığında benzodiazepinler kadar etkili fakat herhangi bir yan etkisi olmayan bir teskin edici olarak kullanılabilir.

3-Uykusuzluk için kullanılan en popüler bitki kedi otu köküdür.Sinirleri ve kasları gevşetir.Uyku kalitesini artırır.Uykuya geçmeyi kolaylaştırır.Barbituratlar kadar etkilidir üstelik yan etkisi yoktur.Sabah yataktan kalkarken zorlanmazsınız,gün boyu sersemlik ve baş dönmesi yaşamazsınız.Alışkanlık yapmaz.

4-Uykusuzluk için bir karışım:

1 yemek kaşığı papatya çiçeği
1 yemek kaşığı şerbetçi otu kozalağı
1 yemek kaşığı kedi otu kökü

bir bardak kaynar suyla 45 dakika demlenir.Süzülüp yatmadan 1 saat önce içilir.

5-Çuha çiçeği uykusuzluk için kullanılabilir.

6-Çarkıfelek çiçeği sakinleştirici etkiye sahiptir.Uyku verici özelliği vardır.

7-Sarı Kantaron Otu stres,sinir bozuklukları ve uyku probelmeleri için kullanılır.

Peki ne tür ilaçlar kullanılıyor?

Yatıştırıcılar (uyku ilacı) ve antidepresanlar uykusuzluk tedavisinde başvurduğumuz ilaçlar. Yatıştırıcıların çok uzun süre kullanılmaması gerekiyor. Çünkü bu ilaçlar birkaç haftayla birkaç ay gibi kısa bir sürede bağımlılık oluşturur. Kişi bu sürenin sonunda ilaçsız hiç uyku uyuyamaz hale gelir.
Antidepresanlar ise genellikle psikiyatrik belirtilerin bulunduğu uykusuzluk türünde kullanılır. Toplumda uykusuzlukların mutlaka yatıştırıcı, uyku verici ilaçlarla tedavi edildiği gibi yaygın ve yanlış bir kanı hakim. Bu inanış yüzünden iki grup hastayla karşılaşıyoruz. Birinci grupta, ilaç bağımlısı olmaktan korktuğu için doktora başvurmaktan kaçınanlar var. Çünkü bu hastalar doktora giderlerse mutlaka kendilerine bağımlılık yapıcı bir ilaç verileceğini düşünüyor.

İkinci grupta ise ‘Nasılsa yatıştırıcı ilaç verecek, doktora gitmeme gerek yok. Eczaneden kendim de alsam olur’ diyen hastalar var. Oysa uykusuzluğun tipleri birbirinden farklı, tedavileri de farklı. Bazı uykusuzluklarda yatıştırıcılar kullanmak gerekiyor ama uykusuzluk her zaman ilaçla tedavi edilmiyor.
Uykusuzluk ne zaman ilaçla tedavi edilir?

Kısa süreli uykusuzluklarda bazen yatıştırıcı, uykuya dalmayı kolaylaştırıcı ilaçlar verilebilir. Ancak ilaç vermeden önce uykusuzluğa eşlik eden başka bir hastalık olup olmadığına dikkat edilmeli. Uykusuzluk psikiyatrik bir hastalığın önde gelen belirtisiyse, örneğin depresyon söz konusuysa tek başına yatıştırıcı ilaç kullanılması, durumu kötüleştirebilir. Uykusuzlukla birlikte uykuda solunum bozukluğu, yani horlama ve uykuda nefes durmaları (apne) varsa, yatıştırıcı ilaç kesinlikle kullanılmamalı. Çünkü bu tür ilaçlar apneler sırasında ortaya çıkan oksijen azalmalarını çok daha kötü hale getirir. Uykusuzlukla birlikte huzursuz bacak hastalığı varsa depresyon giderici ilaçlar bu hastalığın belirtilerini daha da kötüleştirir. Yani uykusuzluk düzeleceğine artar. Kronik uykusuzluk durumunda ise hasta ilaç bağımlısı olmaya çok eğilimlidir; zaten çoğunlukla daha önceden çok sayıda ilaç kullanmıştır; bu ilaçlara karşı bağımlılık ortaya çıkmıştır. Bu nedenle yeni ilaçlar verilse bile bir süre sonra bunlar da etki etmemeye başlar.

Kişi uykuyla ilgili olumsuz davranışlarını da değiştirmediği için bir türlü sağlıklı uykuya kavuşmaz. Bu nedenle ilaçlar konusunda çok dikkatli olmak gerekir.

Uykuyla ilgili değiştirilmesi gereken olumsuz davranışlar neler?

Düzenli uyku alışkanlığı denilince genellikle aynı saatte yatağa gitmek akla geliyor. Oysa kural şu: Uykumuz tam gelmeden yatağa girmemeliyiz. Buna karşılık olarak birçok kişi “Ama zaten benim uykum hiç gelmiyor ki” diyor. Biz bu hastalara “Uyku ritminizi düzeltmek için belki de birkaç gece uykusuzluğa katlanmanız gerekiyor. Yani uykunuz gelmiyorsa o gece uyumayın. Hatta ertesi gün, bunu telafi etmek için de uyumamanız gerekiyor. Ama sabahları hep aynı saatte kalkmaya kendinizi alıştırın” diyoruz. Sağlıklı bir uyku için en önemli başlangıç noktası, gece bir - iki saat uyumuş olsanız bile sabah aynı saatte kalkmaktır. Çünkü bir süre sonra, beyniniz bu programa uyacak ve gece hangi saatte uyumanız gerektiği kendiliğinden ortaya çıkacaktır.

Yaygın yapılan hatalardan biri de yatakta uzun süre kalmak. Diyelim ki, uykuya dalmanız yarım saatten uzun sürdü. Ya da uyudunuz ama bir süre sonra uyandınız ve tekrar dalamıyorsunuz. Eğer uykunuz açılmasın diye yatakta kalmaya devam ederseniz uykuya dalmanız daha da zorlaşacaktır. Ne kadar uykuyu bekler, onu ne kadar kovalarsanız o da sizden o kadar kaçar. Yapmanız gereken şey yataktan çıkmak, dikkatinizi uyuma düşüncesinden uzaklaştırmak, hoşlandığınız birkaç işle uğraşmak ve biraz gevşemektir. Böylece uykunuzun tekrar gelmesini sağlayabilirsiniz.


Alkol almak uyumayı kolaylaştırır mı?

Alkol başlangıçta uykuya geçişi kolaylaştırabilir ama uykunun yapısını bozar. Özellikle de rüyalı uykuyu (REM) azalttığı için uykuyu böler, hatta gece yarısı sık sık uykunun bölünmesine yol açar. Sabah da çok kötü, dinlenememiş, uykuya doymamış bir halde uyanmaya sebep olur.Alkol rüyalı uykuyu azaltır

Bitkisel çaylar uykuya dalmak için yararlı mı?

Yatıştırıcı özelliği olan bitkisel çaylar, miktarına dikkat etmek şartıyla kullanılabilir. Bunların en çok bilinenleri kediotu ve sarıkantaron. Akşam saatlerinde bir fincan bitki çayı içmek uykuya dalmayı kolaylaştırabilir.

Uykusuzluk çeken herkes uyku laboratuvarında değerlendirilmeli mi?

Hayır. Öncelikle uykusuzluk şikâyeti olan kişiyle görüşme yapılır. Bu görüşme bize hastanın durumuyla ilgili önemli bilgiler verir. Genellikle bu görüşme sonucunda uyku laboratuvarına gerek kalmadan problem anlaşılır ve tedaviye başlanır. Fakat bazı kişiler aylardır, hatta yıllardır hiç uyumadıklarını söyler. Bu tür uykusuzluk şikâyetinde uyku laboratuvarında inceleme yapmak şart. Uykuları kesintiye uğrayanlarda da uykuyu bölen durumun ne olduğunu laboratuvarda görmek gerekir.

Pskilojik rahatsızlık

Prof. Dr. Sunar Birsöz, bazı psikolojik rahatsızlıkların bilinçli ya da bilinçsiz olarak uykusuzluğa neden olacağını belirterek, şöyle devam etti:

“Depresyon, şizofreni ve mani-depresif durumlarda uyku eylemi çok zor gerçekleştirilir. Bu tür durumlarda ilaç ya da psikoterapi ile tedavi uygulanması gerekir. Bazı psikolojik rahatsızlıkları insan fark etmeyebilir ve bu durum gerilim yarattığı için uyku işlemi gerçekleşmez. Bu durumlarda bir psikologa görünmek sağlıklı bir yaşam için iyi olur.”


Bir insanın günde ortalama 7 saat uyuması gerektiğini vurgulayan Birsöz, şöyle konuştu:

“Rüya, uykunun bekçisidir, uyku da vücudun. Dolayısıyla vücudun günde en az 7 saat uyuması gerekir. Yatağa yattığı halde uyuyamayan kişi, (Ben uyuyamayacağım) demek yerine (Ben uyumadan da durabilirim) derse, bu iyi bir psikolojik telkin olur ve uykuya karşı duyulan gerilimi azaltır.”

Biyolojik saat

Uzman Doktor İsmail Öktem de düzenli bir uyku için gereken en önemli koşulun vücudun sahip olduğu biyolojik saate dikkat etmek olduğunu söyledi.

Biyolojik saatin bozulmasının uykusuzluğa ve ilerleyen aşamalarda da depresyona neden olacağını belirten Öktem şunları söyledi:

“İnsan vücudunun mükemmelliklerinden biri, kuşkusuz biyolojik saattir. İçimizdeki bu saat uykumuzu ayarlar. Düzenli olarak uyuyabilmek için gereken en önemli şart, erken yatıp, erken kalkmak. Günümüzün endüstriyel insanı ne yazık ki dengeli uyumayı bilmiyor.

Gece geç saatlerde yatan insan hafta içi erken, hafta sonları ise geç saatte yatağını terk ediyor. Dolayısıyla biyolojik saat düzeni bozuluyor, uykusuzluk başlıyor. Kortizol adlı bir hormon bizim uykumuzu düzenler. Akşam saat 23.00′de yatan birinin vücudu sabah saat 04.00 gibi bu hormonu salgılamaya başlıyor ve saat 10.00 civarında en üst seviyede duruyor. Eğer bu saatten önce yatağı terk etmezseniz saatinizi bozarsınız.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder