İpsiz Recep `Emice` mi eşkiya mı? - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Mayıs 25, 2013

İpsiz Recep `Emice` mi eşkiya mı?

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 

İpsiz Recep `Emice` mi eşkiya mı?


1993-95 arasında Hakkari Dağ Komando Tugayı ve Güvenlik Komutanlığı yapan Emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu, 1993-1995 arasında Hakkari Dağ ve Komando Tugayı ve Güvenlik Komutanlığı yaptı. Bu dönemde aynı zamanda Güneydoğu`da PKK`ya karşı yapılan mücadelede tarz ve yöntemler değişti; PKK`nın dağ kadrosuna önemli darbeler vuruldu. 

Söz konusu dönemde Pamukoğlu komutasındaHakkari`deki PKK teşkillerine manevra gücü olarak 1000-2000 askerden oluşan 779 harekat, manevra gücü 3000-5000 askerden meydana gelen 78 harekat, düzenlendi. 23 kez de 1000-5000 askerden oluşan kuvvetlerle Kuzey Irak`taki PKK kamplarının birkaçına aynı zamanda taarruz edildi

Operasyonları bizzat yöneten ve çatışmalara giren Osman Pamukoğlu, Hakkari Dağ ve KomandoTugayı`nda görev yaptığı süre içinde 778 günde yapılanları, muharebelerin detaylarını ve Kuzey Irak`ta yaşananları, 1993 yılında `Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok` adlı kitabında toplamıştı. Kitap resmi rakamlara göre 125 bin sattı. Korsanlarının yarım milyonu bulduğu öne sürülüyor.

Pamukoğlu anılarıyla başladığı yazarlık kariyerini bırakmadı ve daha sonra Ey Vatan, Kara Tohum, ve son olarak geçen yıl kaleme aldığı Ayandon ile sürdürdü. Her yıl takvimler Ocakayının 28. gününü gösterdiğinde denizcileri ürperten en korkunç fırtınalardan biri beklenir.Denizcilerin en korktuğu fırtınalar arasında yer alan deniz felaketine Ayandon adı verilir.



Ancak Ayandon adlı roman bir çok kişiyi şaşkına çevirdi. Çünkü roman kahramanları Milli Mücadele Kahramanlarından İpsiz Recep`e sövüp sayıyor. Bu dururm da İpsiz Recep`i halk arasında bir kahraman olarak yaşatmak isteyen yazar ve bilim adamlarını üzüyor ve hatta öfkeden küplere bindiriyor.

İpsiz Recep`in İpsiz Recep Reis diye anılan bir denizci olduğuna dikkat çekilerek fırtınası denizi ve dolaysıyla reisi/kaptanı çağrıştırdığı belirtiliyor ve kitabın adının doğrudan İpsiz Recep`i hedef alıp `Acımasız İpsiz Recep` imajı verildiği savunuluyor.

Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Emin Gürses bu konuda rahatsız olan isimler arasında yer alıyor. Ancak Gürses sadece şaşkınlığını dile getirmekle yetinirken, öfkesini satırlara döken ve yazar Pamukoğlu`nu suçlayarak kınayanlar da var. Yazar İbrahim Balcı, Yazar Osman Pamukoğlu`nu o`nuru için yaşamış, altmış yaşlarında Milli Mücadeleye baş koymuş bir büyük yüreğe hakaret ve küfür etmekle suçlayarak, ayıp ettiğini savunuyor

Milli Mücadelede Boğaziçi adlı eserinde, Milli Mücaedelenin bazı isimsiz kahramanlarını da gün ışığına çıkartan araştırmacı Yazar İbrahim Balcı, eserinde İpsiz Recep`le ilgili özel bilgilere ve onun düzenlediği baskınlara yer vermişti. Balcı, Pamukoğlu Paşa`nın eserinde neden İpsiz Recep`i bir aşağılık serseri gibi gösterdiğini anlayamadığını belirterek, `YakınÖrneğin; İpsiz Recep, İpsiz Recep Reis, İpsiz Recep Emice ve Milis Yüzbaşı İpsiz Recep! İşte`Ayandon` romanında konu edilen İpsiz Recep.` Bu ipsiz Recep`tir! tarihimizi iyi bilenler İpsiz Recep`i iyi tanırlar.

İpsiz Recep`i tanımayanlara ya da tanımak isteyenlere yakın tarihimizi ve bilhassa Milli Mücadeleyi, Milli Mücadelede Garp Cephesi, İstanbul`dan Anadolu`ya yapılan silah ve cephane kaçakçılığı konularını incelemelerini hatırlatırım` dedi.

Sarıyer Haber gazetesinin sitesinde yayınladığı yazısında İbrahim Balcı, `İpsiz Recep deniz adamıdır, yani denizcidir. Tayfa olarak denizciliğe başlamış, kısa zamanda tekne (taka, çektirme veya gulet) sahibi olmuştur` dedikten sonra onun teknesi ile tuz ve gaz kaçakçılığı yaptığını doğruluyor, `silahlıdır; korsan ve eşkıya olarak nam ve korku salmıştır` ifadelerini kullanıyor ama İpsiz Recep`in aşağılanacak bir isim olmadığını da belirterek, onun bir halk kahramanı olduğunun altını çiziyor.

`Ülkede yokluğun büyük boyutlara ulaştığı, kaos ve kargaşanın başladığı, Doğu Karadeniz veDoğu Anadolu bölgelerinin RusErmenilerin katliam yaptığı dönemlerde silaha sarılmış, kendi başına buyruk;yerli azınlıklarla ve RuslarlaEsir alınmış, Sibirya`ya sürülerek hapsedilmiş, bir kolayını bulup oradan kaçıp kurtulmuş ve mücadelesine bıraktığı yerden yeniden başlamıştır.işgali altına girdiği, ölümüne mücadele vermiş, vurmuştur, vurulmuştur.

Emir almayı değil, emir vermeyi benimsemiş, zenginden istemiş, istediği olmayınca zorla almış ve fakire fukaraya dağıtmıştır. Tabii bununla kalmamış, ülkenin işgali nedeni ile şımaran, azan ve yerli halka eziyet eden çetecilerle boğuşmuştur. Sibirya`dan kaçıp kurtulduktan sonra İstanbul`a gelmiş; Sarıyer, Garipçe, Rumelifener, Kilyos ve Demirköy`de eşkıya olarak yapabileceği her şeyi yapmıştır. Takibata uğramış fakat yakalanamamıştır.` diyen Balcı, İpsiz Recep ile ilgili sözlerini şöyle sürdürüyor. `İşte bu ekşiya ve deniz adamı İpsiz Recep;Mustafa Kemal Anadolu`ya geçtikten sonra M.M. Teşkilatı tarafından bulunmuş, Sarıyer veBeykoz`daki yerli azınlık çetelerin temizlenmesinde; silah ve cephanelerin deniz yolu ile Anadolu`ya kaçırılmasında görev almıştır. Karasu`ya gidip konuşlanmış ama yerinde duramamış ve Milli Mücadelenin kazanılması için; Karasu, Kefken, İnebolu, Düzce, Sakarya, Kocaeliarasında at koşturmuş, verilen her görevi yerine getirmiştir.`

`MUSTAFA KEMAL ONA EMİCE DİYE HİTAP EDERDİ`

Mustafa Kemal`in İpsiz Recep Reis`e `Emice` hitabı ile başlayan mektupları olduğuna dikkat çeken İbrahim Balcı, `Emice sözcüğü büyük anlam ifade eder. Karadeniz`de yaşlılara, büyüklere ve saygın insanlara Emice diye hitap edilir` diyerek tepkisini şu şekilde dile getiriyor: `EMİCE Mustafa Kemal`in çağrısı üzerine Milli Mücadeleye katılmış, çetesine deOrhan Gazi Müfrezesi ismi verilmiştir. Bin sekiz yüz kişiye varan Müfrezesine Milis Yüzbaşırütbesi ile kumanda ederek Garp Cephesinde savaşlara katılmıştır. Milli Mücadelenin zaferle sona ermesi üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisinin kendisine verdiği `YETKİ` ile çete efradını, `Türkiye Büyük Millet Meclisi Milis Menzil Kumandanı Yüzbaşı Recep` yazılı mührü ile terhis etmiş, kendisi de yeğeni ile birlikte yalnızlığı tercih etmiştir.

Milli mücadele kazanılmış ve Karasu`da, Sakarya nehri kenarındaki iki gözlü evinde köy hayatına çekilmiş, verdiği hizmetler karşılığı hiçbir istekte bulunmadan hayata veda etmiştir. Bu onurlu çete reisi kendisine verilen Kırmızı Şeritli İSTİKLAL MADALYASI` nı ise `SAVAŞI ÜLKEMİZİN KURTULMASI İÇİN, NAMUSUMUZ İÇİN YAPTIK, MADALYA İÇİN DEĞİL` diyerek almamış; madalyası ölümünden sonra karısı Nadire Gürses`e verilmiştir.

Buraya kadar anlatılanların hemen hepsi, benzer ifadelerle resmi kayıt, rapor ve kitaplarda vardır. Bütün bunlar ortada iken yazarlığa soyunmuş ve kitapları yok satan Emekli General Sayın Osman Pamukoğlu`AYANDON` isimli romanında, İPSİZ RECEP` i konu etmiştir. Sayın Pamukoğlu `AYANDON` isimli romanında bir serseri yaratmış ve adını İpsiz Recep koymuş, romanın sonuna kadar sövüp duruyor. Öyle sıradan bir kişi değil Sayın Osman Pamukoğlu! Türk Ordusunda general olarak hizmet yapmıştır. O nedenle yakın tarihimizi ve Milli Mücadeleyi çok iyi bilir, bilmesi lazım gelir. Hal böyle iken, halk kahramanı olan İpsiz Recep`i diline dolamış, sayıp sövüyor. Kasten yazmışsa birileri yanıt verir; yok eğer bilmeden yazmış ise çok ayıp ve general olduğundan utanması gerekir!`

Balcı`nın öfkesi bu kadarla da bitmiyor ve Pamukoğlu Paşa Orhan Pamuk gibi Nobel ödülüne aday olmakla da suçlanıyor: `Bu emekli paşamız ya Karadenizlilerin birinden ağır bir darbe yemiş, intikamını almak için bu yolu seçerek, Karadenizlilerin milli duygularını rencide edici , aşağılayıcı ve hakaret edici bir yola başvurmuş; ya da Milli Mücadeleden, yakın tarihimizden bihaberdir!

Yani Emekli General Sayın Osman Pamukoğlu düpedüz ayıp etmiştir. Yazdıkları kendisine ve paşalığına yakışmamıştır. Onuru için yaşamış, altmış yaşlarında Milli Mücadeleye baş koymuşBİR BÜYÜK YÜREĞE hakaret ve küfretmiştir.

AVANDON ROMANINDA TEPKİ ÇEKEN SÖZLER

Peki İpsiz Recep için neler yazmış da Balcı bu kadar öfkelenmiş Osman Pamukoğlu diyenlere yanıtı yine yazarın ağzından verelim:

``İpsiz dediğin neyin nesi?`

Dini imanı para olan dürzinin biri… Kendisi gibi satılmış oğlu ile birlikte değirmen işletiyor`

`İpsiz Recep denilen cibiliyetsiz`

`… bir insanda zerre kadar olsa izzeti nefis ve haysiyet olmalı…`

`Höst Dürzi, senden adam olmaz… Bak zürriyeti bozuk…`

`… ölümle biten herzeleri yiyorsun. Kendi milletine ihanet eden adamsın…`

`Ulan İpsiz, sen deniz anasından bile kaypak bir yaratıksın…`

`Be adam senin gibi namert ve müptezel kişiler miyiz…

`Neredesin be mendebur…`

İşte kitapları yok satan Emekli General Osman Pamukoğlu`nun yazdıkları bu! Bakın ve ibret alın! Bu emekli paşa da Nobel`e soyunmuş olacak ki, uygun soyadından da yararlanarak Milli Mücadele Savaşı kahramanlarından birine saygısızca sövüp duruyor... Yazılan o kadar çok şey var ki: `…. Allah belanı versin gavat… Riyakar adam`

İbrahim Balcı, ünlü yazar Pamukoğlu`na amansız eleştirişler yaptığı sözlerini şu cümle ile noktalıyor: `Her halde bu konu üzerine gidecekler bulunacaktır. Ben sadece okuduğum bir romandan alıntıların kime izafe edildiğini anlatmaya ve olayı ayıplamaya çalıştım.`


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder