Bitkiler Ne Zaman Oluşmaya Başladı ? - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Mayıs 15, 2013

Bitkiler Ne Zaman Oluşmaya Başladı ?

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 

Bitkiler Ne Zaman Oluşmaya Başladı ?
Önce dünyamızın büyük bir kısmı sular, az kısmı karalar ile kaplı idi ve bazı gözle görülmeyecek kadar küçük canlılar oluşmaya başladı.

Bunlar ilk mikroplar (prokaryodlar - 4 milyar yıl önce) idiler. Bu mikroplar sularda kayalarda çözülen besin tuzları ile, sularda bulunan organik maddelerle beslenirlerdi, atmosfer şimdikinden farklı, daha dolgun, daha yüklü, daha hareketliydi.
Şiddetli fırtınalarda, yıldırımların şimşeklerin büyük elektrik yükleri, atmosferdeki gazlardan organik maddelerin oluşmasını ve onların yağışlarla denizlere düşerek okyanuslarda yer yer toplanmalara yol açıyordu.
Bu mikroplar arasından yeşil bitkiler, 1500 milyon yıllık bir çaba ve gelişimden sonra gerçekleşebildi ve sularda hayat, bundan 3000 milyon yıl önce (mavi yeşil algler) mavimsi yeşil su yosunları ve daha önemlisi, kamçılı yeşil suyosunları ile türemişlerdi.

Klorofil dediğimiz yeşil boya, ince güzel bir düzen ile plastit denilen küçük tanecikler içine yerleştirildi ki yeşil bitkilerin bünyesinde cereyan eden faaliyette payı büyük olan bir başaktör olmalydı. İşte o klorofil adı verilen bir bileşiktir ve hayvanların hemoglobinindeki "heme"ye oldukça benzemektedir; yalnız bir farkla ki, "heme" bir demir atomuna sahipken klorofil biraz daha komplekstir ve bir magnezyum atomuna sahiptir.
Ancak, şurası da bir gerçek ki, yeşil bitkilerdeki bu marifeti ortaya koyan basit bir klorofil de değildir. Öyle olsa idi, ondaki bu mekanizmayı model alan bilim adamları bugüne kadar önemli keşiflerde bulunabilirlerdi. Işığın yardımı ile gerçekleştirilen fotosentez gibi harika bir marifet, daha çok klorofilin bünyesinde var olan kloroplasta atfedilmektedir.

İşte bu oluş dünyada hayatın gelişmesi için çok önemli bir evrim aşamasıdır. Kamçılı yosunların hücrelerinde oluşan o küçük kloroplastların her biri küçük fabrikadır. Siyanobakterinin oksijen ile fotosentez gerçekleştirmesi yeteneğinin Dünya üzerindeki yaşam formlarını çarpıcı bir şekilde değişmesine ve adeta yaşam çeşitliliğinin patlamasına neden olacak şekilde erken dönem dünya atmosferinin oksijenle dolmasına yol açtığı düşünülmektedir.
Bitkilerdeki kloroplastlar ve ökaryotik algler siyanobakteri tarafından harekete geçirilir. Onların içinde güneş enerjisinden faydalanarak organik bileşikler yapmak usulü ilk defa bulunmuş oluyordu. Böylece organik madde sıkıntısı giderilmiş olup hazır yiyici mikroorganizma ve canlıların türemeleri için de yol açılmış oldu.

Nitekim çok geçmeden yeni yeni ilkel birçok bitki soyundan başka tek hücreli hayvanlar türedi ve sular, her damlasında binbir çeşit canlının kaynaştığı bir hayat kaynağı bunlar arasında da farklılaşma ve çeşitlenmeler başlamıştır ki bunlar çıplak bir damla canlı maddeleriydi bunlardan türeyen çeşitlilik; hücre duvarlarında selüloz, kireç ve silisten bir zar bir duvar çekerek bu hücre duvarının içine çekildiler silindir, yumurta, prizma, ay, yıldız, biblo, avize, vazo gibi geometrik imkan içinde var olan bütün şekiller (ökaryotlar, çok hücreliler, vb.) kadar değişik ve çeşitlilik bu kadar yaratıcılık ve fantezi bu zenginlik ve güzellik ince nakışlarla, gotikten- kübiğe kadar her türlü sanat üslubu bilim insanlarını yaratıcı konusunda zorlamıştır.
Öyle anlaşılıyor ki, bu küçük canlılar beslenme, gelişme, üreme gibi rasyonel hayat özelliklerinden başka uzay duygusu, bin bir çeşit sanat içgüdüsü, benim de Ağaç Okuma Sanatı'nı oluşturmam için bir yol olsa gerek.
Evet, çevre etkilerinin geliştirdiği yönettiği, uyardığı o yaratıcı özellik sayesinde onlar, yaşadıkları ortama en uygun formu, biçimi bulurlar. Bu form onlarda pekişerek tür özelliği olur ve protoplazmanın korkunç hafızası sayesinde dölden döle geçer, sürekli olur.
Milyonlarca yıl birbirini izlerken sularda küçük tek hücreli kamçılı yosunlardan, bir yandan daha büyük yosunlar, gözle görülen, bugünkülere benzeyen yeşil, kırmızı, kahverengi büyük yosunlar, bir yandan da hayvanlar, süngerler, mercanlar, yumuşakçalar, denizanaları, yengeçler, balıklar, türemiş; sularda oluş ve çözülüş yaratıcı evrimin değişmez yasalarını sularda böylelikle başlatmıştır.
Atalarımız boşuna ‘’su hayattır’’ dememişler. Gelgitler sayesinde bu su yosunları karalara çıkmaya başladı ve eğrelti otlarını oluşturmuştur, ilk kara bitkisi olarak 400&500 milyon yıl önce oluşmaya başlayan eğreltiotu kara bitkilerinin atası sayılmaktadır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder