Atatürk utangaçlıktan içti - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Mayıs 25, 2013

Atatürk utangaçlıktan içti

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 

Atatürk utangaçlıktan içti

Ünlü tarihçiler 11 liderin kişiliklerini inceledi. İşte tarihçilerin iddiası:

Andrew Mango, Jacob Landau, Metin Heper gibi ünlü tarihçiler, Atatürk’ten Türkeş’e, Cumhuriyet döneminin 11 liderinin kişiliklerini inceledi. Politikacıların yetiştiriliş tarzlarının ve psikolojilerinin siyaset hayatlarını nasıl etkilediğini anlatan “Türkiye’de Liderler ve Demokrasi” isimli kitap piyasaya çıktı.

11 liderin psikolojilerini inceleyen tarihçilerin iddiası:
Atatürk utangaçlıktan içti,
Menderes yetim olduğu için kompleksliydi,
Özal annesinin etkisindeydi,
Çiller’in ihtirası ise babasından geçti..

BAŞINI DİK TUTTU VE MERHAMETLİYDİ

Atatürk’ün kişiliğini inceleyen Andrew Mango’ya göre, içki içmesinin temel nedeni utangaçlığıydı. Atatürk gergin ve utangaç biri olduğu için, kadınlarla eşit ilişkiler sürdürmekte zorlanıyordu. O nedenle içiyordu. Mango’nun, Atatürk’ün psikolojik yapısında dikkat çektiği diğer ilginç nokta, annesine olan düşkünlüğüydü. Atatürk’ün, annesinin cenazesine katılmaması ve ölümünün hemen ardından evlenmeye karar vermesi, “psikolojik açıdan özgürleştiğini” hissetmesinden kaynaklanıyordu. Atatürk’ün bir başka özelliği başını hep dik tutmasıydı. Nitekim annesi yeniden evlendiğinde, babasız bir evin tek erkeği olma statüsünü kaybetmektense evi terk etmeyi seçti. Merhamet de önemli bir özelliğiydi. Bu yüzden savaş alanlarında hep tedbirli davrandı.

MENDERES İÇE DÖNÜK BİR LİDERDİ
Demokrat Parti döneminin başbakanı Adnan Menderes’in öksüz ve yetim olması, onun siyaset hayatını derinden etkiledi. Sabancı Üniversitesi’nden Sabri Sayarı’ya göre Menderes, henüz bebekken anne ve babasını kaybettiği için kompleksli bir yapıya sahipti. Menderes’in hırçınlığı ve eleştirilere tahammülsüzlüğü de bundan kaynaklanıyordu. Kompleksleri, özellikle CHP lideri İnönü’yle olan mücadelesinde etkili oldu. Menderes’in bir başka özelliği de, çok utangaç olması ve çok az yakın arkadaşının bulunmasıydı. Yalnız bir insan olduğu için, yakın çevresindekiler dahil kimseye güvenmemişti. Nedeni de, öksüz ve yetim büyümesiydi. Onu yakından tanıyanlar, gününün gününe uymadığı, hatta zaman zaman depresyona girdiği konusunda hemfikirdi. Dışa dönük bir meslekte çalışan içe dönük bir kişiydi.

ÖZAL: İNATÇI OTORİTER
Kitapta yer alan görüşe göre, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın kişiliğini ise annesi belirledi. İlkokul öğretmeni olan Özal’ın annesi Hafize Hanım, kocası dahil bütün aileye hükmeden otoriter bir insandı. Özal’ın inatçılığı ve otoriterliğe yatkınlığının kaynağı annesiydi. Özal’ın, kadınların bağımsızlığını kolayca kabul etmesi, annesinin onun üzerindeki etkisinin sonucuydu.

ÇİLLER’İN İHTİRASLARI BABADAN
Başbakanlık yapan Tansu Çiller’in kişiliğini ise mütevazı bir bürokrat olan babası belirledi. Siyasi ihtiraslarını kızına devretmişti. Arnavutköy Kız Koleji’nde okurken, varlıklı arkadaşları yanında kendisini dışlanmış hissetmesi, onu derinden etkiledi. Çiller bu dönemde, parasal zenginliğin toplumsal statünün kaynağı olduğuna inandı.

DEMİREL’İN AZMİ ANNESİNDEN
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, enerjisi ve azmini, çalışkanlığıyla tanınan bir Anadolu kadını olan annesinden almış. Demirel’in herkesi etkileyen ünlü hafızasının kaynağı ise çocukken anneannesinin Kuran’ı ezberletip beyin jimnastiği yapmayı öğretmiş olması.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder