8.Sinif Vatandaslık ve Demokrasi Egitimi Dersi toplumsal sorunlar ve sosyal sorumluluk ders notlari - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Mayıs 28, 2013

8.Sinif Vatandaslık ve Demokrasi Egitimi Dersi toplumsal sorunlar ve sosyal sorumluluk ders notlari

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
J-TOPLUMSAL SORUNLAR VE SOSYAL SORUMLULUK

İnsanların yaşamda karşılaştıkları açlık, yoksulluk, israf, işsizlik, trafik, çevre kirliliği, küresel ısınma, göç, çölleşme, kaynakların azalması, salgın hastalıklar gibi bazı sorunlar vardır ki bunlar toplumsal sorunlardır.

Bu sorunlar insan yaşamı için büyük tehditler oluşturmaktadır. Çözümü için de ulusal ya da uluslara arası boyutta çaba getirmektedir. Öyle ki toplumsal sorunların pek çoğu tüm dünyayı ilgilendirmektedir.
Toplumsal sorunların çözümünde kişilere düşen öncelikle bu tür sorunlara karşı duyarlı olmaktır. Duyarlılık oluştuktan sonra, etkin çözüm arayışlarında etkin rol almaktır.
AÇLIK – YOKSULLUK 
Dünyanın pek çok bölgesinde açlık ve yoksulluk sınırlarının altında yaşayan insanlar vardır. 
Yoksulluk, maddi yönden yetersiz olma, insan onuruna yaraşır bir düzeyin altında olma durumudur. Yoksul insanlar temel ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Yoksul ülkelerde çocukların beşte biri yaşına erişemeden ölüyor. Gelişmiş ülkelerde bu oran %1’dir. Yoksul ülkelerde 5 yaşından küçük çocukların %50’ si yetersiz beslenmektedir.
Dünya genellinde 854 milyon kişi açlık çekiyor. Kuraklık, çatışma ve anlaşmazlıklar yanı sıra artan maliyetler yüzünden açlık sorunu giderek de derinleşiyor.
Açlık ve yoksulluğu yok etmek için sadece acil ihtiyaçlarla ilgilenmek yerine, bu olguların kökeninde yatan sebeplerle yüzleşmek gerekiyor. Bunun için uluslar arası boyutta mücadele edilmesi zorunludur.
İŞSİZLİK
Çalışmak istediği halde iş bulamayan yetişkinlere işsiz denir. İnsanların gelişmelerinin ve onların korumaları önünde engel oluşturan konular arasında işsizlik ve kötü çalışma koşulları vardır.
Çalışma hakkı, sosyal ve ekonomik bir haktır. Bu hak, insan onurunu güvence altına almanın temel koşulunu sağladığı için önemlidir. Bu hak güvence altına alınmadığında diğer haklarının hayata geçirilmesi güçleşir.
İşsiz kişinin hem kendisine hem de kedine bağlı yaşayanlara uygun yaşama koşullarını sağlayamaması, beraberinde sosyal güvenlik sorunlarını ortaya çıkarır.
İşsizlik kişinin üzerinde psikolojik baskı oluşturur. Gençler arasında işsizlik şiddet, su, intihar, uyuşturucu bağımlılığı gibi sosyal sorunlara zemin hazırlar.
ÇEVRE-ÇÖLLEŞME
Hava, su ve toprak yeryüzünde hayatın devamını mümkün kılacak en önemli üç varlığımızdır. Hayati öneme sahip bu kaynaklarımızın endüstriyel atıklar, tarımda kullanılan zehirler, gübreler, genetiğiyle oynanmış ürünler, evsel atıklar ve kitsel imha silahlarının etkileriyle zarar görmesiyle ekolojik dengeler bozulmaya başlamıştır. Bu durumda doğal çevrenin korunması insanlık için önemli bir sorun oluşturulmuştur. Sonuç olarak insanlar çevrenin gelecekteki durumlarıyla ilgilenmek zorunda kalmıştır.
5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ
1997’de Kyoto’da düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda sanayileşmiş ülkeler sera gazı emisyonlarını azaltmak üzere bazı taahhütlere bulundu.
Çölleşme: Erozyon, iklim değişikliği, ormanların tahribi, toprağın aşırı kullanımı ve yanlış sulama yöntemleri nedeniyle ortaya çıkıyor. Kıtlık, yoksulluk, sağlıksız beslenme, sel taşkınları göçlere neden olabiliyor. Çölleşme, dünyada 110 ülkeyi etkiliyor, her yıl 6 milyar hektar alan çölleşiyor.
Türkiye’de, doğal yapının bozulması, bilinçsiz riskini ortaya çıkarmaktadır. Örneğin Türkiye’nin tahıl ambarı olan Konya Ovası yeraltı sularının sulama amaçlı çekilmesiyle çölleşme tehdidi altındadır.
Çölleşme ile mücadele için erozyon kontrolü, çölleşme hakkında bilinçlenme, halkın katılımcılığı, ormanların korunması gibi çalışmalar yapılması gerekiyor.
Okullar ve sivil toplum kuruluşları genç insanların çevreyle ilgili konularda aktif olması için fırsatlar oluşturmaktadır. Gençler yaşadıkları evleri, okulları evre dostu hale getirip yerel karar alma süreçlerine katılım sağlayabiliyorlar. Mektup kampanyaları düzenleyerek kendilerini ilgilendiren konularda barışçıl gösteriler yürüterek bölgesel ve ulusal düzeyde kamuoyu tartışmalarına etkide bulunuyorlar. Greenpeace gibi uluslararası kampanya örgütler aracılığıyla bir etki oluşturmaya çalışıyor. Örneğin sokak gösterileri, bisiklet geçitleri, açık hava konserleri, okullarda makale ve poster yarışları, ağaç dikilimi, geri dönüşüm çalışmaları ve çevre temizliği çekildiği temalarla soruna duyarlılıklarını ortaya koyuyorlar.
KÜRESEL ISINMA
Fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma, hızlı nüfus artışı, toplumlardaki tüketim eğiliminin artması gibi nedenlerle atmosfere verilen doğaya zararlı gazların sera etkisi yaratmasıyla dünya yüzeyinde sıcaklığın arasına küresel ısınma denir.
Küresel ısınmaya bağlı olarak kutuplardaki buzullar eriyor, deniz suyu seviyesi yükseliyor ve kıyı kesimlerinde toprak kayıpları artıyor. Bu değişikliklere dayanamayan bitki ve hayvan türlerde de ya azalıyor ya da tamamen yok oluyor.
Sera gazları güneş ve yer radyasyonunu tutarak, atmosferin ısınmasında başlıca etkendir. Dünyanın dengesini bozan bu durum karşısında en büyük görev insana düşüyor. İnsanların ölçülü tüketen, yeniden kullanan, geri dönüştüren bir yaşam tarzı geliştirmesi gerekiyor. Bu konuda herkesin duyarlı olması bekliyor.
TRAFİK
Gelişmiş ya da gelişmekte olan tüm ülkelerde trafik toplumsal bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde de önemli ve çözüm bekleyen sorunların biridir.
Trafik sorunu toplumun her bireyini ilgilendirmektedir; çözümü de toplumu tüm kesimlerin ortak çabasını ve duyarlılığını gerektirmektedir.
Sorunun çözümünde, denetleme ekipleriyle birlikte basın kuruluşları, sivil topum örgütleri ve vatandaşların bilinçli ve gönüllü faaliyetlerde bulunmaları büyük önem taşımaktadır. Trafik sorunlarına duyarlı ve başkalarının haklarına saygılı bir kuşak yetişmesine katkıda bulunmak soruna en temel çözümdür.
Trafik kazalarının ve sorunlarının yaşanmaması için sürücü ve yaya olarak duyarlı, dikkatli ve sorumlu davranmalıyız; görevlilere yardımcı olmalıyız; gerek şehir içi, gerek şehirlerarası trafik akışında kurallara uymaya ve uyarılara dikkate almaya özen göstermeliyiz.
SALGIN HASTALIKLAR
Deli dana, domuz gribi, kuş gribi, AİDS gibi bulaşıcı, salgın ve tehlikeli hastalıklar insan yaşamı için tehdit oluşturmaktadır. Bu tür hastalıklar günümüz dünyasında ulusal sınırları aşmıştır. Dolayısıyla bu hastalıklarla mücadelede de uluslar arası işbirliği zorunlu hale gelmektedir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder