DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ!
782 ATATÜRK'ÜN FİKİR SOFRASI KİTAP ÖZETİ
KİTABIN ADI
|
Atatürk’ün Fikir Sofrası
|
KİTABIN YAZARI
|
İsmet BOZDAĞ
|
YAYINEVİ VE ADRESİ
|
Tekin Yayınevi
|
BASIM TARİHİ
|
1999
|
KİTABIN YAYIM MAKSADI
|
Atatürk’ün akşam sofrasının temel felsefesi
|
KİTABIN ÖZETİ
:
Atatürk de, bildiğimiz
bizim gibi bir insandı. Bir çok kişisel özellikleri vardı. İnsan ilişkilerinde
nasıl davranırdı? Neyi sever, neye öfkelenir,nasıl düşünürdü? Günlük hayatı
nasıldı,kaç saat uyur,kaç saat çalışırdı? Fikirlerini uygularken kullandığı
metodlar nelerdi? gibi bir çok sorular aklımıza gelebilir. Bu kitapta da
bunların dışında ATATÜRK’ün sofralarından, verdiği eğlencelerinden,
toplantılarından bahsedilmiştir.
“Atatürk’ün Sofrası”
demek fikir ve kararlarını kesinleştiği an demektir. Atatürk’ün hayatında
dinlenme için ayrılmış bir zaman yoktur. Uyumuyorsa, okumuyorsa, yazmıyorsa
mutlaka sofrada arkadaşları ile bir şeyler konuşmakta, bir şeyler tartışmakta,
haber alıp vermekte, uyguyalayacağı düşüncelerine sosyal taban hazırlamaktadır.
Atatürk’ün güçlü bir kişiliği olduğunu hepimiz biliyoruz. O çevresindeki
insanların , hatta yakın arkadaşlarının kendi karşısında rahat konuşmadıklarını
, fikirlerini açıklamaktan çekindiklerini görüyordu. Her şeyi bilmek , her
bildiğini değerlendirmek inancında idi. O nedenledir ki konuştuğu insanları
rahatlatabilmek , her şeyi konuşabilmek ve çözümlemek için sofrasına çağırırdı.
Şu inançtaydı; içki ve dostlukla rahatlamış insanlar , bir süre sonra
fikirlerini cesaretle ortaya koyar, bildiklerini , işittiklerini kendi
görüşlerine göre değerlendirirlerdi. Bu yüzden Atatürk; bir çok devlet
,memleket, dünya meselelerini zaman zaman sofraya getirmiş , orada konuşulmuş
hatta karara bağlamıştır. Devlet ,memleket , dünya olayları Atatürk sofrasının
aynasıdır. Fikirler ulusal görüşlere orada dönüşürdü. Örneğin, sofrasındaki en
yakın arkadaşlarını çevresinden uzaklaştırır, bakan,başbakan değiştirir
,kadrosunu kurar, kadrosunu tasfiye eder, halkı aydınlatır ve devlet adamlarını
uyarırdı.
Bu kitabın genelinde
Atatürk’ün sofralarından alıntılar mevcuttur. Bunlardan bazılarına değinecek
olursak:
TÜRK MİLETİ’NİN ÖYKÜSÜ
Bu bölümde Cumhuriyetin
10. Yılını kutlamak için verilen geceden bahsediliyor. Gecede halkı ile
eğleniyor ve onlara öğütler veriyordu. Bir Yüzbaşıya da “Gençlik bilekte değil
kafadadır” diyerek büyüklüğünü gösteriyor. Ayrıca yeri geliyor, eğlence yerini
meclise çeviriyor. Yaptığı inkılapları anlatıyor. Kırtasiyecilikle
boğuştuğumuzu , vatandaşlara babadan oğula sıçrayan bir ideal verdiğimizi ve
Yarının Türkiyesi’nin temellerini attığını söylüyor.
BİR GÜN ATATÜRK GİZLİCE
KÖŞTEN KAÇTI
Bu bölümde gerçekten
Florya Köşkü’nden sıkıldığını Atatürk arkadaşı Nuri CONKER’e anlatır.Bir
arabayla kaçarlar ve bir çocuk gibi sevinirler. Bu arada askerlere “Merhaba
Asker!”deyip, karşılığında topluca “Sağol” dendiğini anlatıyor. Arabayla bir
köye giderler ve orada Halil Ağadan ayran içip onu köşke yemeğe davet ederler.
Yemekte ise köylünün derdini sorunlarını dinler ve direkt bakanlara ve
başbakana emir verir.
MAZARİK’DE BİR AKŞAM
Yine köşkten kaçıp
halkın arasına karışmıştı. Sonra Harbiye Öğrencisi iken gelmiş olduğu Mazarik
adlı kokteyl ve yemek salonuna geldi. O’nun oraya geldiğini duyan vali, sivil
ve resmi polisler otomobillerle gelince Atatürk rahatsızlığını dile getirir ve
köşke döner.
YORGO’NUN MEYHANESİ
Öğrencilik yıllarında
geldiği yerlerden biriydi burası. Köşkte arkadaşlarıyla otururken akıllarına
gelir ve hemen oraya gidip, anılarını tazeleyip dertleşirler. Bir ara halinden
sıkılıp “Vatandaş olmak başka bir güzellik yahu.”der.
Bu kitapta değinilen
diğer anı başlıkları ise şunlardır;
ATATÜRK AFERİSTLERLE
BOĞUŞUYOR
BİR ALTIN TABAKA
HİKAYESİ
DOKTOR REŞİT GALİP
DEVRİMLER KONUSUNDA ATATÜRK İLE ÇATIŞIYOR.
MADAM SENYA OLAYI
ÇALLI İBRAHİM’İN KÜRKÜ
ATATÜRK İSMET PAŞA İLE
ÇATIŞIYOR.
ATATÜRK’ÜN BEĞENDİĞİ BİR
JEST
YAHYA KEMAL’E VERİLEN
SOFRA CEZASI
DEVLET VE PARTİ
ATATÜRK’ÜN YAKASINA
YAPIŞTIĞI PARTİ
ÇELİK PALAS’TA BİR AKŞAM
ANKARA PALAS‘TA DANSLI
ÇAY
AHMET EMİN YALMAN
ATATÜRK’ÜN MASASINDA
ATATÜRK VE REFİK
KORALTAY
ATATÜRK’ÜN FRANSIZ
SEFERİ’NE VERDİĞİ DERS
KOLAĞASI MUSTAFA KEMAL
ATATÜRK’E SUİKAST İHBARI
BİR SOFRADA ÜÇ OLAY
Kitapta adı geçen
başlıklarda çeşitli yer ve mekanlarda Atatürk’ün yemeklerde, partilerde ve
çaylarda aldığı kararlar ve düşünceler işlenmiştir. Ayrıca Atatürk’ün en
yakınlarından alınan her bir bilgi aynı olayın görgü tanıkları ile
pekiştirilmiş, hafızalardaki yanlışlıklar düzeltilmiş ve gerçeğe en yakın
biçime dönüştürülmüştür. Atatürk’ün sofralarının temel felsefesi O’nun şu
sözünde yatmaktadır: “HÜKÜMET UYANDI ,HADİ BİZ YATALIM”.
ANAFİKİR: Bizler konuştuğumuz
insanları rahatlatabilmek, dertlerine çözüm bulabilmek, onları daha iyi
anlayabilmek için en iyi yöntemi seçmeliyiz. Onları yemeğe davet edip, dostluk,
içki ve hoşgörü ile rahatlatarak,fikirlerini cesaretle ortaya döktürerek
bildiklerini, işittiklerini acılarını ve sevinçlerini paylaşmalıyız. Bu sayede
hayatta bakış açımızı genişletmiş oluruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder