Toplumların Tarihsel Gelişim Açısından Sınıflandırılması - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Mayıs 02, 2018

Toplumların Tarihsel Gelişim Açısından Sınıflandırılması

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 

Toplumların Tarihsel Gelişim Açısından Sınıflandırılması 

Sosyolojide toplumların tarihsel gelişim açısından sınıflandırılması nasıldır? İlkel toplumlar, toprağa yerleşmiş toplumlar ve özellikleri.


Toplumların Tarihsel Gelişim Açısından Sınıflandırılması
Toplumlar, tarihsel süreç içinde farklı aşamalardan geçmişlerdir. Emile Durkheim (1858-1917) toplumları tarihsel gelişimleri açısından şöyle sınıflandırmıştır:

Toplumların Tarihsel Gelişim Açısından Sınıflandırılması
Toplumların Tarihsel Gelişim Açısından Sınıflandırılması 

İlkel toplumlar

• Klanlar

• Boylar (fratriler)

Toprağa yerleşmiş toplumlar

• Özler (aşiretler)

• Kentler (siteler)

• İmparatorluklar

• Feodal toplumlar

• Milletler

Klanlar: En ilkel toplumlardır. “Totem” adını alan kutsal saydıkları bir bitki ya da hayvana tapınışlardır. Totemle ilgili yasaklar sistemine “tabu”, totemin korkulan gücüne ise “mana” adı verilir. Klanlarda yazılı hukuk yoktur. Toplum yaşamı totem dininin tabularıyla düzenlenmiştir.

Klanlardaki aile tipi “totem (klan) ailesi” adını alır. Bu ailenin özelliği, varsayımlı kandaşlık ve dıştan evlenme (egzogami) kuralının olmasıdır. Varsayımlı kandaşlık, insanların gerçekten kandaş olmadığı hâlde birbirlerini akraba saymalarıdır. Klan üyeleri aynı totemden geldiklerine inanmışlar, bu nedenle de birbirlerini akraba saymışlardır. Klan üyelerinin birbirleriyle evlenmeleri yasaktır. Buna aile dışından evlilik (egzogami) adını veriyoruz.

Klanlarda “yaygın egemenlik” vardır. Yöneten ve yönetilenler henüz ayrılmadığından devlet yoktur. Bu durum, yaygın egemenlik adını alır.

Klanlarda ekonomik etkinlik, avcılık ve toplayıcılıktı. İnsanlar doğaya hiç katkıda bulunmadan, sadece doğanın verdikleriyle yetiniyorlardı. Eu nedenle, klanlardaki ekonomik düzen asalak ekonomi olarak adlandırılır. Klan üyeleri arasında cinse ve yaşa dayalı iş bölümü vardı. Yaşlılar ve kadınlar bitki toplar, erkekler avcılık yaparlardı.

Klanlarda ortak mülkiyet vardı. Sahip olunan her şey klan üyelerinin ortak malıydı.

Boylar (fratriler): Zamanla klanların birleşmesiyle yine göçebe olan boylar oluşmuştur. Boyların nüfusları klanlardan fazladır. Totem inancı da değişmiştir. Totemin bir resmi ya da heykeli yapılmış ve ona tapılmıştır. Bu resim ya da heykel put (fetiş), bu inanç biçimi de putperestlik (fetişizm) adını alır.

Daha sonra da toplumların toprağa yerleştiği görülmektedir. Toprağa yerleşmenin temel nedenleri; dinsel, demografik ve ekonomiktir.

Özler (aşiretler): Toprağa yerleşmiş ilk toplum tipi aşirettir. Aşiretlerde farklı dinsel inançlar görülmüştür. Başlangıçta natürizm, antropomorfizm gibi inançlar vardır. Natürizm; güneş, ay gibi doğa güçlerine tapmadır. Antropomorfizm; insan şeklinde olduğu düşünülen tanrılara tapmadır. Aşiretlerin sonuna doğru ocak dini (manizm) görülmüştür. Manizm, ölen ataların ruhlarının aile çevresinde yaşadığı fikrini temel almıştır. Bu ruhların aileyi koruduğuna inanılmıştır. Ruhların aileyi terk etmemesi için her eve büyük ocaklar yapılmış ve ocak sönerse ruhların aileyi terk edeceğine inanılmıştır.

Aşiretlerde büyük aile şekilleri görülür. Başlangıçta anaerkil (maderşahi) aile vardı. Anaerkil ailede akrabalık tek taraflıdır ve anne tarafından geçer. Çocuklar annenindir ve çocukların babalarıyla hiçbir ilişkileri yoktur. Bütün anne tarafı akrabalar bir arada otururlar. Çocukların velisi ve ailenin reisi annenin en büyük erkek kardeşidir. Anne tarafı akrabaların birbiriyle evlenmesi yasaktır.

Tarımın ve hayvancılığın başladığı ilk toplum aşiretlerdir. Sahip olunan her şey aileye aittir. Aile mülkiyeti vardır. Toprağa yerleşme ve aile mülkiyeti savaşları artırır. Bu durum da kadına göre bedenen daha güçlü olan erkeğin toplumsal saygınlığını artırır ve aşiretlerin sonlarına doğru babaerkil (pederşahi) aile görülmeye başlanır. Babaerkil ailede akrabalık baba tarafından geçer. Çocuk, babanın yanında kalır ve baba tarafı akrabalar bir arada otururlar. Baba tarafı akrabaların birbiriyle evlenmeleri yasaktır.



Devlet kurumu, ilk kez aşiretlerde ortaya çıkmış, yöneten ve yönetilenler ayrılmıştır. Bir şef seçilmiş ve yönetme görevi ona verilmiştir. Kölelik ilk kez aşiretlerde görülmeye başlamıştır.

Kentler: Aşiretlerin birleşmesiyle kentler ortaya çıkmıştır. Kentlerde çok tanrıcılık (politeizm) görülür. Yazılı ilk hukuk kuralları kentlerde uygulanmıştır. Aile, ataerkil ailedir. Ataerkil aile; erkek egemenliğine dayanan, erkeğin karısı ve çocukları üzerinde her hakka sahip olduğu ailedir. Bu aile tipinde erkek, birden fazla kadınla evlenebilirdi. Ailenin sahip olduğu her şey de erkeğe aitti.

Kentler, ticaretin başladığı toplumlardır. Üretim, ailelerin ihtiyaçlarından fazla yapılmış ve üretilen mallar ihtiyacı olan diğer kişilere satılmıştır. El sanatlarının ilk kez başladığı, çiftçilik ve hayvancılık dışında çömlekçilik, dokumacılık gibi ilk mesleklerin ortaya çıktığı toplum kentlerdir. Mesleki iş bölümü yine ilk kez kentlerde görülmüştür. Mesleki iş bölümü; işin tüccarlık, kunduracılık gibi farklı mesleklere ayrılmasıdır. Paranın ilk kullanıldığı toplum da yine kentlerdir. Kentlerde kölelik sistemi daha da geliştirilerek devam etmiştir.



İmparatorluklar: Bazı kentlerin ekonomik ve sosyal bakımdan gelişmeleri ve diğer kentleri egemenlikleri altına almalarıyla daha büyük toplumlar olan imparatorluklar oluşur. İmparatorluklarda dinde, tek tanrıcılık (monoteizm) vardır. Hukuk, dinsel hukuktur. Din kurallarıyla hukuk kuralları birdir. Aile, soy (germen) ailesidir. Bu ailede tek eşlilik vardır ve hem anne hem baba akrabalığı geçerlidir.



İmparatorlukta üretim tarım ve hayvancılığa dayanmıştır. Toprak devlete aittir. İlk endüstrilerin doğuşu imparatorluklarda başlamıştır. Öte yandan, çeşitli zanaatlar gelişmiş ve aynı işi yapan zanaatkarların mesliği birliği olan “Lonca” örgütleri ortaya çıkmıştır.

İmparatorluklar, çok uluslu (kozmopolit) toplumlardır. Dil, din, ırk, kültür yönlerinden farklı topluluklardan oluşur. Monarşiyle yönetilir. Monarşi, egemenliğin tek kişinin elinde olmasıdır.

Feodal toplumlar: Özellikle 11 ve 12. yüzyıllarda Avrupa’da görülen toplum tipidir. Genellikle imparatorlukların zayıflayıp çözülmesiyle ortaya çıkar. Feodal toplumlarda ülkenin başında kral bulunur. Ülke toprakları de senyör adını alan kişiler arasında paylaşılmıştır. Senyörler, kendi toprakları üzerinde tam bir egemenliğe sahiptirler. Bu toplumlarda temel üretim biçimi tarımdır. Çalışanlar, senyörün sahibi bulunduğu sert adını alan kölelerdir. Sertler, üzerinde çalıştıkları topraklarla birlikte alınıp satılırlar.

Zamanla kralların güçlenmesiyle senyörler güçlerini yitirmişlerdir. Ayrıca, küçük endüstrinin doğmasıyla kentler gelişmiş, ticaretle uğraşan yeni bir toplumsal sınıf ortaya çıkmıştır. Feodalitenin yıkılmasında burjuvazi adını alan bu sınıfın da büyük rolü olmuştur.

Ulus (millet): Endüstrileşmeyle ortaya çıkan çağımızın toplum tipidir. Uluslar, ortak bir toprak parçası üzerinde yaşayan, ortak duygu, düşünce, kültürü paylaşan insanlardan oluşan ve egemenliğin ulusa ait olduğu toplumlardır. Ulus bilincinin oluşumunda laiklik, demokrasi, özel mülkiyet, eşitlik, özgürlük düşünceleri önemli rol oynar. Bunun sonucunda anne, baba ve çocuklardan oluşan küçük aile görülür. Din ve devlet işleri birbirinden ayrılır, bireylere inanç özgürlüğü tanınır. Hukuk kuralları, din kurallarından ayrılır ve insanların yasalar önünde eşitliği kabul edilir. Yönetim şekli demokrasidir. Ekonomik yaşam sanayileşmeye dayanır. İş bölümü ve uzmanlaşma gelişmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder