DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ!
Günümüzde Aşıklık Geleneği ve Örnekler
Günümüz aşıkları kimlerdir? Günümüzde aşıklık geleneği ve aşık edebiyatı özellikleri, örnekleri, hakkında bilgi.
GÜNÜMÜZDE ÂŞIKLIK GELENEĞİ
Âşıklık geleneği günümüzde de varlığını sürdürmektedir. Fakat bu geleneğin engel olunamaz bir süreçten ötürü günümüzde farklı bir şekle büründüğü de bir gerçektir. Bugün ne eski zamanlarda olduğu gibi Anadolu’yu köy köy dolaşan yüzlerce âşık ne de onları dinlemeye istekli insanlar vardır. Bu durumu garipsemeye de gerek yoktur.
Çünkü edebiyat, müzik ve diğer güzel sanat dalları yaşamla sıkı sıkıya ilişkilidir. Günümüzde âşıklık geleneğinin devam etmesini sağlayacak bir ortam, âşıklığı yaşamın önemli bir unsuru kılacak herhangi bir zorunluluk olmadığı için bu geleneğinin bundan yüzlerce yıl öncesindeki gibi devam etmesi de mümkün ve mantıklı değildir. Bugün nasıl ki divan edebiyatı şiir geleneğini her şeyiyle devam ettiren şairler yoksa âşıklık geleneğini de her şeyiyle devam ettiren âşıklar yoktur. Ulaşım kolaylığı, örgün eğitimin yaygınlaşması, kentleşmenin artması, iletişim araçlarının yaygınlaşması ve çeşitlenmesi; insanların dünyayı, yaşamı algılayışlarındaki farklılaşmalar kısaca Modern Dönem zihniyeti bu geleneği her şeyiyle devam ettirmeyi imkansız kılmaktadır. Günümüzün yaşam standartları ve zorunlulukları, saz şairlerinin gezgin bir yaşam sürmelerine gerek bırakmayacak bir düzeydedir.
Dolayısıyla âşıkların da köylerinden çıkıp yıllarca gurbet illerde dolaşarak hasret şiirleri söylemelerine de gerek kalmamıştır. Televizyon gibi çok etkili bir kitle iletişim aracından, CD ya da daha gelişmiş bir dijital ses ve görüntü sisteminden yararlanıp milyonlarca kişiye ulaşmak mümkünken köy köy dolaşıp sınırlı sayıda insana şiir söylemek, hem âşıklar hem de âşıkları dinlemek isteyenler açısından olanaklı görünmemektir. Bunun farkında olan âşıklar da bu geleneği devam ettirmek için kitle iletişim araçlarından ve günümüzün diğer teknolojik olanaklarından mümkün olduğunca yararlanmaktadırlar.
Günümüzde âşıklık geleneğini çeşitli festival ve özel günlerde devam ettiren klasik âşıklar vardır. Ama bu gelenek içinde bulunduğumuz zaman diliminde, daha çok “halk ozanlığı” kimliğine bürünmüştür. Halk ozanları bugünün insanına hitap eden temalar üzerinde yoğunlaşıp daha çok türkü nazım biçimini kullanarak bu geleneğin yaşamasını sağlamaya çalışmaktadırlar.
Örnekler:
Bana Derler
Bana derler âşık derdini söyle
Bu bir sırdır emanettir veremem
Belki dağlar kadar büyümem amma
Cevizin de kabuğuna giremem
Hasta odur sabır ile inleye
Evlat odur nasihati dinleye
Bundan sonra zevkle bakmam aynaya
Çünkü onda iç yüzümü göremem
Kulaksız işitmek dilsiz ifade
Canım cananındır edem iade
Vücut bir camidir vicdan seccade
Onun bunun çıkarına seremem
Reyhâni”yim zamanım yok gülmeye
Doğar iken boyun eğdim ölmeye
Azrail gelmesin canım almaya
Bir canım var cananındır veremem
Âşık Reyhânî
Gönder
Hasret mektubunu yazdığın zaman
Sitem etme selamını hoş gönder
Yanıyor yüreğim halim pek yaman
İster dolu ister isen boş gönder
Sana âşık olan sevgi duyandır
Var uğruna şirin canı koyandır
Mektubunun iki ucunu yandır
Üzerinde birkaç damla yaş gönder
Gece gündüz hayal eder özlerim
Kavuşmak çaresiz ağlar sızlarım
İlkbaharda yollarını gözlerim
Yaz gelmezsen sıcak sevgi kış gönder
Şeref bir gül gibi soldu deseler
Sıladan uzakta kaldı deseler
Gurbet ellerinde öldü deseler
Mezarıma iki tane taş gönder
Şeref Taşlıova
Ağlama
Ne ağlarsın benim zülfü siyahım
Bu da gelir bu da geçer ağlama
Göklere erişti figanım ahım
Bu da gelir bu da geçer ağlama
Bir gülün çevresi dikendir hardır
Bülbül har elinden ah ile zardır
Ne olsa da kışın sonu bahardır
Bu da gelir bu da geçer ağlama
Daimi’yem her can ermez bu sırra
Gerçek kamil olan yeter onura
Yusuf sabır ile vardı Mısır’a
Su da gelir bu da geçer ağlama
Âşık Daimi
Mevlam Gül Diyerek
Mevlam gül diyerek iki göz vermiş
Bilmem ağlasam mı ağlamascım mı
Dura dura bir sel oldum erenler
Silmem çağlasam mı çağlamasam mı
Milletin sırtından doyan doyana
Bunu gören yürek nasıl dayana
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana
Bilmem söylesem mi söylemesem mi
Mahzuni Şerifim dindir acını
Bazen acılardan al ilacını
Pir Sultanlar gibi dar ağacını
Bilmem boylasam mı boylamasam mı
Âşık Mahzuni Şerit
Gönül Dağı
Gönül doğı yağmur yağmur boran olunca
Akar can özümden sel gizli gizli
Bir tenhada can cananı bulunca
Sinemi yaralar yar oy
Dil gizli gizli dil gizli gizli
Dost elinden gel olmazsa varılmaz
Rızasız bohçanın gülü derilmez
Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez
Gönülden gönüle gider yar oy
Yol gizli gizli yol gizli gizli
Seher vakti garip garip bülbül öterken
Kirpiklerin oku cana batarken
Cümle alem uykusunda yatarken
Kimseler duymadan yar oy
Gel gizli gizli gel gizli gizli
Neşet Ertaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder