Sol kol uyuşması neden oluşmaktadır? - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Nisan 11, 2018

Sol kol uyuşması neden oluşmaktadır?

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 

Sol kol uyuşması neden oluşmaktadır?

Sol kolda meydana gelen uyuşma, çoğunlukla gelip geçici ve normal bir sorun olarak görülse de normal şartlarda pek de öyle olduğundan bahsedilememektedir. Çoğu kişinin üzerinde durmadığı ve pek de ciddiye almadığı bu problem, hem ciddi sorunların belirtisi olarak gösterilebildiği gibi bazen de ciddi zannedilmesinin tam tersine basitçe sebeplerden kaynaklanabilmektedir.


Sol kol uyuşmasından ciddi bir problem olarak bahsedilebilmesinin ana noktası, bu kolda meydana gelen uyuşmaların çok sık bir şekilde yaşanmaya başlaması durumudur. Özel olarak sol koldaki uyuşmaların kalbimizin vücutta sol tarafta bulunmasından kaynaklı olarak kriz gibi ürkütücü ihtimalleri akıllara getirmektedir. Gün içerisinde 2 veya daha fazla seferde sol kol uyuşması çeken bireylerin mutlaka ama mutlaka bir doktor kontrolüne gitmeleri önerilmektedir.

Sol kol uyuşması neden oluşmaktadır?
Sol kol uyuşması neden oluşmaktadır?

sol-kol-uyusukluklari

Sol kol uyuşması ve karıncalanması durumu nedir?
Kolda hissetme güdüsünü sağlayan sinirlerin uç noktası; hem el derisinin hem de kol derisinin altından geçmektedir. Bahsi geçen sinirler el bileğini geçer, dirseğe ve ordan da omuza vardıktan sonra omuriliğimize çok yakın bir noktada sinir merkezine ulaşabilmektedir. Bu noktadan da omurilikten çıkan sinir, koldan gelen hissi beyne taşır. Beyindeki “talamus” bölgesine gelen bu bilgiler, buradan çıkarak işlenmek için beyin kabuğuna gider; burada işlenir ve harekete geçirilir. Yani; bu süreci özetlersek, koldan beyne giden bu iletimlerin bir noktada sıkışması ya da hasar görmesi sonucu kolda karıncalanma şikayeti ve uyuşma şikayeti oluşabilmektedir.

sol-kol-problemleri

Sol kolun uyuşması hangi duruma işarettir?
Dolaşım bozukluğu durumu : Kan dolaşımında aksaklıklar meydana geldiğinde, vücuttaki uç noktaları yeteri kadar kan iletilememektedir. Bunun sonucunda özellikle kollarda ve de ellerde uyuşukluklar meydana gelebilmektedir. Kan dolaşımında meydana gelen bu aksaklıklar sol kola daha çok etki etmektedir. Hareketsiz hayat, yağlı yiyeceklerle beslenme, sigara içme vb. gibi sebepler kan dolaşımını olumsuz etkilemektedir.
Sigara / Alkol tüketimi : Bu tür sağlık için oldukça zararlı ürünlerin tüketimi, vücutta hem sinir tahribatı hem de ilerleyen süreçlerde his kaybı yaratabilmektedir.
Sinir sıkışması hasarları : Metabolizmadaki merkezi sinir sisteminden sol kolumuza doğru ulaşan sistemde sinir sıkışmaları ya da uyuşukluk yaratıcı etmenler meydana geldiğinde sol kol uyuşukluğu şikayetinden bahsetmemiz mümkün olmaktadır. Sinirlerde oluşan pek çok rahatsızlığın sebepleri arasında sıklıkla görülen sebepler şeker hastalığının ortaya çıkardığı problemler ve kolun üzerine yatılması durumudur.
sol-kol-sikintilari

Kalp rahatsızlıkları : Sol kolda oluşan uyuşmalar ve ağrılar, direkt olarak kalp rahatsızlığına ve damar sertliğine yol açmaktadır. Daha çok göğüsteki ağrılanma ile ortaya çıkan sol kol ağrılarında kalp krizi riskinin üzerinde durulmaktadır.

Kırık durumları : Kolda meydana gelen, bilekte meydana gelen ya da elde meydana gelen kırıklar kolun genelinde uyuşukluk yaşanmasına neden olmaktadır. Bunun dışında omuz kırıkları ya da köprücük kemiği kırıkları da kola uyuşukluk vurmasına neden olmaktadır.

Bilek ve eldeki kist oluşumları : “Ganglion” isimli kist yapıları, ellerde ve bileklerde oluşmaktadır. Kanser yaratmayan bu kistler aniden ya da yavaş yavaş gelişebildikleri gibi tedavi olunması gereken ağrılar da yaratmamaktadırlar. Ancak hareket kabiliyetini engelleyip uyuşukluk yarattığı noktalarda ameliyat gerektirebilmektedir.
sol-kol-hastaliklari 

Vitamin eksikliği durumu : Yetersiz beslenme sonucu vücutta oluşan vitamin eksiklikleri kollarda uyuşma ve karıncalanma durumunun oluşmasına sebep olabilmektedir. Özellikle B vitamini takviyesi gereken durumlarda koldaki uyuşukluklar sıklıkla hissedilebilir.

Brakial Pleksus yaralanması durumu : Bahsi geçen bölge, bir sinir ağı olup omurgadan gelen sinyalleri kollara ve omurgaya iletmektedir. Bu bölgede meydana gelen yaralanmalar sonrası ele ve kola giden sinirler yırtık olduğundan uyuşukluklar hissedilebilir. Karpal tünel sendromu da bu duruma örnek teşkil etmektedir.

Raynaud sendromu durumu : Soğuk havalarda kollara kan taşıyan arter damarlar kolda uyuşukluk yaratmaktadır. Bu durum sıklıkla kadınların başına gelmekte, tedavi süreçlerinde hangi noktada olunduğu ve atakların ne şiddette yaşandığı gözü önünde tutulmaktadır.
sol-kol-uyusuklugu-neden-olur

İnme durumu : İnme yaşandığında beyne giden damarlarda kanın azaldığı görülmektedir. Bundan ötürü de beyin ihtiyaç duyduğu besin yapısından ve oksijen seviyesinden mahrum kalmaktadır. Bu durum sonuç olarak beynin bir tarafında uyuşma yaşanmasına sebep olmaktadır. Sık sık sigara içmek ev yüksek tansiyon hastası olmak inme durumunu tetikleyici öğelerdir.
Kübital Tünel sendromu durumu : Dirsekte bulunan sinirler, kübital tünel ismi verilen dar bir kısımdan geçmekte; bu bölümde de oluşabilecek kist, direk kırığı veya kemik dikeni gibi durumlarda karıncalanma ve uyuşma semptomları çok sık rastlanan semptomlar olmaktadırlar.
Kas çekilmesi durumu : Vücut ağır bir şek kaldırmaya çalışırken kas çekilmesi durumları meydana gelebilmektedir. Oluşabilecek uyuşuklukların önüne geçmek adına bölgeye soğuk kompres tedavisi uygulanmalıdır. Sol omuz, çene ya da göğüste de bu uyuşmalara ağrılar katıldıysa geç kalınmadan bir doktor kontrolüne gidilmesi şarttır.
kollar-ve-eller

Sol kol uyuşması tedavisi
Konuyla ilgili yapılacak tedavilerin başlangıç noktası, bu tip uyuşmaların ne sebepten ötürü ortaya çıktığının bulunup ona göre bir sürece girilmesi gerekliliğidir. Öncelikle koldaki kan akışını normalde döndürebilmek adına hem el germe hareketleri hem de kol germe hareketleri uygulanmaktadır. Uyuşmanın olduğu süreçlerde ağrı ya da şişlik de varsa bölgeye sıcak bir müdahale yapılmalıdır. Bu tip toparlama unsurlarının yanında arada tekrarlayan bu uyuşmaların tekrarlamaması için mutlaka Omega-3 yağ asitleri tarafından zengin besinlerin kullanılması gerekmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder