Nusayrilik Nedir? Nusayri Fırkasının Alevilikle Bağlantısı Var Mıdır? - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Mart 07, 2018

Nusayrilik Nedir? Nusayri Fırkasının Alevilikle Bağlantısı Var Mıdır?

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 

Nusayrilik Nedir? Nusayri Fırkasının Alevilikle Bağlantısı Var Mıdır? 

Nusayrilik 9. Yüzyılda Ebu Şuayb Muhammed b. Nusayr en-Nemiri(ö. 270/883 ) tarafından kurulmuş bir fırkadır. Kaynaklarda bazen Nusayrilik bazen de Nemiriyye diye anılan fırka, 20. Yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren Alevilik mensupları da Aleviler (el-Aleviyyun) diye anılmaya başlamıştır. Ayrıca bu yapıya Anadolu Aleviliğinden farklılığına işaret etmek üzere Nusayri Alevilik yahut Akdeniz Aleviliği, Hatay bölgesi Aleviliği mensuplarının genellikle çiftçilikle uğraşmalarından dolayı Fellah gibi isimler verilmiştir.


Fırkanın teşekkülünde öne çıkan ilk isim olan Ebu Şuayb b. Nusayr en-Nemiri, On iki imam Şiiliğince onuncu imam kabul edilen Ali en Naki ile on birinci imam kabul edilen Hasan Askeri zamanında yaşamıştır. İbn Nusayr, Ali en Naki döneminde onun ilahlığını, kendisinin de onun tarafından gönderilmiş bir peygamber olduğunu iddia etmiştir. Hasan Askeri zamanında ise onun ”bab” olduğunu iddia etmiş, onun vefatının ardından on ikinci imam Muhammed Mehdi’ nin gaybete intikal ettiğine inanılmasıyla birlikte kendisini onun sefiri ilan etmiştir.

Nusayrilik Nedir? Nusayri Fırkasının Alevilikle Bağlantısı Var Mıdır?
Nusayrilik Nedir? Nusayri Fırkasının Alevilikle Bağlantısı Var Mıdır? 

Bu fırkanın ikinci kurucusu olarak kaynaklarda Hasibi ismi dikkat çeker. Hasibi’ nin yazdığı ”Kitabü’l- Mecmu” isimli eser fırkanın ana kaynağı olmuştur. Hatta Kitabü’l- Mecmu adlı kitap fırkanın kutsal kitabı diyebiliriz. Kitabü’l Mecmu 16 sureden oluşur. Kitabın on birinci suresi olan ”Şehadet” bölümünde ki şu ifade fırkanın temel akidesini teşkil eder: ”Ben şahadet ederim ki Ali b. Ebu Talipten başka ilah, Muhammed Mahmud’dan başka hicab, Selman-ı Farisi’ den başka bab yoktur ”

Nusayrilikte yaratılış, İlah kabul ettikleri Ali ye nispet edilir. Kitabü’l Mecmu’ da anlatılanlara göre, Ali’nin zatından Muhammedi, Muhammed’ in kendi nurundan Selman’ı, Selman’ ın da beş yetimi, nihayet beş yetimin de bütün âlemi yarattığı ifade edilir.

Nusayrilikte Melekler parlak, yeşil ipekli elbiseler giyen nurani varlıklardır. Ali’ nin çocukları Hasan ve Hüseyin’ in gerçekte birer temiz melek olduğuna inanırlar.

Nusayrilik, Davud’ a Zebur’un, Musa’ ya Tevrat’ ın, İsa’ ya İncil’ in ve Muhammed’ e Kur’an ın verildiğini kabul eder.

Nusayriliğin Peygamberlik anlayışı sudur’ a bağlıdır. Peygamberler Tanrı’ nın nasuti kalıba girdiği bedenler yahut bu bedenleri haber veren kimselerdir. Bunlar esas olarak nurdan olup semadan cesetsiz olarak iner ve daha sonra bir bedene bürünür. Gerçeklikleri itibariyle yemez, içmez, eşleriyle cinsi münasebet kurmazlar.

Fırkaya göre ruh ölümden sonra başka bedene girerek tekrar dünyaya gelir. Bu beden kişinin inanç anlayışına göre değişir. Nusayri olan kişi, sırları bilerek o sırlara uygun yaşam sürdürdüğünde yedi değişim geçirerek yıldızlar arasındaki yerini alır. İnkarı ve kötülüğü seçenler fıtratlarına göre köpek, deve, katır şeklinde doğarlar. Çok çirkin davranış sergileyenler ise necis (pis) hayvanların yahut çeşitli haşerelerin bedenlerinde doğarlar.

Nusayriliğe göre namazın temel şartları beş seçkini (Muhammed �” Fatıma �” Hasan �” Hüseyin �” Muhassin) bilmek, dua esnasında gülmemek, konuşmamak, Abbasi rengi olduğu için siyah takke giymemek, gizliliğe riayet etmek ve namazı ” Ey yüce, büyük ve arıların efendisi Ali, bize merhamet et” diyerek bitirmektir. Bu namazda Kuran’ı Kerim’ den Fatiha ve İhlâs sureleri ile öteki bazı kısa sureler, Kitabü’l mecmu’ daki sureler ve Kuddas adı verilen özel bazı dualar okunmaktadır. İbadetlere kadınlar ve topluma kabul edilmemiş olanların alınmaz.

Elimden geldiğince, ayrıntıya girmeden Nusayri Fırkasının belli başlı ayırt edici özelliklerini belirtmeye çalıştım ve Alevi itikadından bahsetmedim. Birde o meseleye girersek konu uzadıkça uzar. Bütün Alevi kolları incelememiz gerekir. Kısa olarak Aleviler Ali’ yi çok sever Ali’ ye tapmazlar.

Verdiğim bilgilerden hareketler Nusayri fırkasının Alevi kökenli olduğuna, bir süre sonra aşırı batini bir yorum benimseyerek Alevi itikadından ayrı bir fırka haline geldiğine, bu fırkanın daha sonra bir din haline geldiğine hükmedebiliriz.

Son olarak şuna dikkat çekmek istiyorum. Burada ki bilgiler Nusayri fırkası ile alakalıdır. Burada yazılanlar kendini Nusayri olarak tanımlayan birisini bağlamayabilir. Kişilere ve ortamlara göre itikadın şekli değişebilir. Nitekim Ali’ ye İlahlık ithaf etmeyen vs. Nusayriler de vardır. Nusayriler şöyledir demek ayrı bir incelemenin konusudur. Bunu ancak istatistiksel verilerle inceleyebiliriz. Ama Nusayri Fırkası şudur demek için Nusayri metinlerine bakarız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder