Senkop (Bayılma) Hastalığı Nedir, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir? - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Mayıs 23, 2017

Senkop (Bayılma) Hastalığı Nedir, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
Senkop (Bayılma) Hastalığı Nedir, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Senkop yani bayılma hastalığı, postural tonusun kaybolduğu, dış çevreden herhangi bir farmakolojik ya da elektriksel müdahale olmadan düzelen, ani ve kısa süreli bilinç kaybıdır. Senkop, bazı durumlarda tehlikeli sonuçlara yol açabilen ve oldukça sık gözlenen bir hastalıktır. Yapılan bir araştırmada tüm nüfusun %3’ünde en azından bir kez geliştiği ortaya çıkmıştır. Yaşlılarda ise bu oran %6 kadardır. Bütün acil poliklinik müracaatlarının %3’ünde senkop, temel bulgudur. Senkopla müracaat eden kişilerin yarısına yakınında bulguların tekrarladığı da bilinmektedir. Senkop, farklı klinik durumun seyrinde gözlenebilmekte, fakat etyolojinin saptanması birçok hastada oldukça zor olmaktadır. Bazı hastalarda ise detaylı incelemelere rağmen asıl neden belirlenememektedir.

Senkop esnasında geçici bilinç kaybından sorumlu olan mekanizma, beyindeki retiküler aktive edici sistemin bozulması (kanlanmasının) ve kısa bir süre sonra düzelmesidir. Bundan dolayı senkopta iyileşme, genellikle tam ve hızlıdır. Kliniklerde bazı durumlar, senkop ile karışarak hastanın yanlış değerlendirilmesine neden olabilir. Bunlardan sersemlik hali ve baş dönmesi şeklinde tanımlanan durumlarda bilinç kaybı olası değildir. Presenkop durumu ise hastanın çevresindekilerden haberdar olmasına rağmen, geçici halsizlik sebebiyle tepki gösterememesidir. Presenkop, çoğunlukla senkopa neden olan mekanizmaların, bilincin bütünüyle kapanmasına izin vermeyecek ölçüde hafif veya kısa olması durumunda gelişir. Epileptik nöbetler de bazen senkop benzeri olaylara yol açabilirler. Presipite (durumu çökerten) faktörler, olay esnasındaki bulgu ve semptomlar ile düzelme şekli, her iki durumun da ayırıcı tanısında önemli rol oynar.

Senkop
Mekanizmalara rağmen kan basıncı (sistolik) 60 mmHG’nın (milimetre cıva) altına düştüğünde bilinç kaybı gelişebilir. Beynin oksijenlenmesinde %20’lik bir azalmanın da bilinç kaybına neden olabileceği bilinmektedir. Bundan dolayı, kalp ve damar sistemi ya da nörolojik sistemlerin oksijenlenmesini (veya beynin kanlanmasını) etkileyebilecek pek çok bozukluğunda senkop oluşabilir.

Senkop Nedenleri, Hangi Durumlarda Senkop Gözlenir?
Klinikte en sık görülen senkop nedeni, nöral sebeplerle oluşan ve senkoplar başlığı altında toplanan çeşitli klinik olaylardır. Bu tip hastalarda, bazı özel etkenler, otonom sinir sisteminin değişik komponentlerini kapsayan refleksleri başlatır ve senkopla sonuçlanan olaylara neden olur. Refleksleri başlatan uyarılar çok değişkendir ve vücudun farklı yerlerinden kaynaklanabilir. Mesela, miksiyon senkopunda mekanoreseptörlerin (mesanede bulunur) uyarılması ve yutkunma senkopunda glossofarengeal sinirin bazı liflerinin uyarılması senkopa yol açar. Santral sinir sistemine ulaşan uyarılar, bir organ ya da dokunun merkezi kısmı olan medullada parasempatik aktivitelerden sorumlu vagusun dorsal motor çekirdeğini uyarırken, sempatik aktivitelerden sorumlu olan ventrolateral çekirdekleri baskılar. Sonuç olarak, sempatik aktivitelerin inhibisyonu ve parasempatik aktivitelerin aktivasyonu hasta olan bireyde hipotansiyon yaratarak senkopa sebep olur.

Nörokardiyojenik senkop olarak adlandırılan durumlarda, bazı tetikleyici etkenler otonom sinir sistemi vasıtasıyla beyin sapındaki tractus solitariusun (ponstan omuriliğe kadar uzanan yol) uyarılmasına sebep olur. Bu durum, vagus siniri ile yoğun bir parasempatik uyarılmaya neden olur ve semptomları başlatır. Tetikleyici etkenler; sıcak ortam, uzun süre ayakta durma, banyo, bulantı ya da emosyonel stres gibi semptomlar olabilir. Hasta olan kişinin o esnada sempatik hiperaktivitesinin bulunması, semptomların gelişmesini kolaylaştıran bir durumdur.

Kan basıncının regülasyonunda önemli fonksiyonları olan reseptörler, kan basıncının yükselmesi ile uyarılırlar. Bunun sonucunda da kalp atım hızını ve kan basıncını düşüren bazı refleksler başlar. Bu reseptörler hipersensitiv olurlarsa, boyun bölgesine dışarıdan gelebilecek bir bası (sıkı yakalı gömlekler gibi) ilgili reflekslerin abartılı şekilde oluşmasına ve sonra da senkopa sebep olur. Bu tür hastalarda üç saniyenin üzerinde asistoli gelişimi veya 10 atım süresince nabzın 40/dakika altında olması muhtemeldir. Vazodepresör tipte ise belirgin bir bradikardi olmaksızın sistolik kan basıncında bir azalma söz konusudur.


Bayılma Hastalığı
Bunların dışında kalbe bağlı olarak görülen senkop nedenleri şunlardır;
Aritmiler: Bunlar, kalp ritim bozukluklarıdır. Artimilerde, kalbin yavaş çalışması, düzensizliği, hızlı çalışması (takikardi) veya yavaş çalışması (bradikardi) gibi durumlar olabilir. Senkopun kalbe bağlı olarak ortaya çıkmasının en önemli nedenlerinden biridir. Senkopla beraber en sık görülen aritmiler; kalp blokları ve ventriküler takikardidir. Kalp yetmezliği gibi yapısal kalp hastalıkları nedeniyle de senkop ortaya çıkabilir.

Kalp Bloğu: Atrioventriküler düğüme ait olan bloklarda, sıklıkla senkop görülür. AV bloklarda ve AV düğümde iletim bozukluğu meydana gelir. Sinüs düğümünden ortaya çıkan uyarının aşağıya geçişinde aksamalar olur. Uyarıların hiçbiri aşağıya geçemez ve sonuç olarak farklı derecelerde kalp hızında yavaşlamalar meydana gelir.

Hipotansiyon: Değişik nedenlerle oluşan ve kan basıncının düşük olmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Hiptansiyonun bazı türlerinde (ortostatik hipotansiyon gibi), uzun süre yatar vaziyette kalma ve hızlıca ayaklanma gibi ani değişiklikler ile kan basıncı önemli ölçüde düşer.

Kalp Kapak Rahatsızlıkları: Kalp kapaklarında meydana gelen önemli darlıklar, kalpten beyne giden kan akışını engelleyebilir. Bu durumda en sık ortaya çıkan hastalık aort darlığıdır. Daha nadir olarak pulmoner kapağı darlığı sebebiyle de oluşabilir.

Kalp kaslarının yeteri kadar kanlanmaması nedeniyle senkop görülebilir.

Hipertrofik Kardiyomiyopati: Kas liflerinin (kalp kasındaki lifler) anormal büyümesiyle ilgili bir durumdur. Bu büyüme, birçok vakada, sağ ve sol ventriküleri birbirinden ayıran kas yapısının sertleşmesi ya da kalınlaşması ile sonuçlanır. Ventriküler, kasın sertliği sebebiyle düzgün olarak gevşeyemez.

Pulmoner Embolizm: Kan pıhtısı tarafından akciğer kan damarlarının tıkanması ile oluşur. Tıkanmaya yol açan pıhtı, genel olarak bacak toplardamarından gelmektedir.

İlaçlar: Bir takım kalp ilaçları, kan basıncında aşırı düşmeye yol açar ve senkopa neden olur. Kullanılan ilaçtan dolayı senkop görülürse, ilacı veren doktorla görüşülmelidir.

LQTS (Uzun QT Sendromu): Az görülen bir kalp hastalığıdır ve senkopa neden olabilir. Uzun QT sendromu hastası ani ve belirgin bir heyecan esnasında ya da fiziksel bir strese maruz kaldığında, kalbin kan pompalaması etkilenebilir.

Senkoplu Hastaların Tedavisi Nasıl Yapılır?
Yapısal rahatsızlıklara bağlı olarak ortaya çıkan senkopun tedavisi, bazı nedenlere yönelik olarak yapılmaktadır. Önemli ölçüde kalp rahatsızlıklarının varlığında, ilgili tedaviler bazen hayat kurtarıcı olabilir. Nöral senkoplarda tedavinin ilk aşaması, hastaların bilgilendirilmesidir. Bütün hastalara senkopa neden olan durumlar, prodromal semptomlar ve tetikleyici etkenler hakkında bilgi verilmelidir. Bilhassa sıcak havalarda yeteri kadar tuz ve su almaları söylenmelidir. Çok semptomatik olmayan ve seyrek atakları bulunan hastalarda, bu gibi önlemler yeterli olmaktadır.

Vazovagal senkoplu kişilerde, beta-bloker adı verilen ilaç sıklıkla kullanılır. Pindololün ve metoprolol de etkili olan diğer ilaçlardır ilaçtır. Bunun dışında antikolinerjik özellikleri bulunan dizopiramid ilacı da kullanılabilir. Ayrıca fludrokortizon, teofilin türevleri, selektif seroton ve skopolaminin geri alımında faydalı etkileri olduğuna yönelik yayınlar vardır. Bradikardinin sık olduğu semptomatik kişiler, bazı özel kalp pillerinden yararlanmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder