Dünya’nın ilk kafa naklinin 2017’de yapılması planlanıyor ! - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Mayıs 01, 2017

Dünya’nın ilk kafa naklinin 2017’de yapılması planlanıyor !

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
Dünya’nın ilk kafa naklinin 2017’de yapılması planlanıyor !
dünyanın ilk kafa naklinin 2017 de yapılması planlanıyor, insan kafa nakli nasıl olur, insan kafası, kafa nakli maymun, kafa nakli mümkün mü, kafa transferi, sergio canavero hakkında bilgi, valery spiridonov hakkında bilgi

Nisan 2015’in ikinci haftasında, 30 yaşındaki Rus Valery Spiridonov’un Dünya’nın ilk kafa naklinin gönüllü deneği olacağı bildirildi. Yani Spiridonov’un kafası kesilecek ve bir başka insanın bedenine aktarılacak. Bu ilk etapta kulağa hastalıklı bir şaka gibi geliyor olabilir. Ancak bunun tamamen gerçek olduğunu söylemeliyiz. 2015’in başında İtalyan cerrah Sergio Canavero bu kafa nakil işleminin tekniğini anlatan bir makaleyi Surgical Neurology International dergisinde yayınladı. Sonrasındaysa Amerikan Nörolojik ve Ortopedik Cerrahlar Akademisi’nin yıllık toplantısında bu süreci 2015 içerisinde başlatmaya niyetli olduğunu bildirerek, diğer araştırmacıların da bu hayalini gerçekleştirmesi sırasında yanında olmaya çağırdı.

Başta kafa nakli kulağa son derece imkansız geliyordu; ancak şimdi, Canavero bunu yapmaya gönüllü olan yaşayan ve nefes alan bir deneği de buldu. The Independent gazetesinden Christopher Hootan’ın aktardığına göre ameliyat 36 saat sürecek ve 150 doktor ile hemşireden oluşan bir ekip tarafından yapılacak. İtalya’daki İleri Nöromodülasyon Grubu’nda sinirbilimci olarak çalışan Sergio Canavero, özellikle ileri düzey kanser ve sinir hastalıkları vakalarında kafa naklinin büyük avantajlar getireceğini düşünüyor. Proje 2015’in sonunda başlayacak ve 2017’de kafa nakli gerçekleştirilecek. En azından planlar şimdilik bu yönde…

Canavero’ya göre şu anda bu nakil önündeki en büyük engellerden birisi aktarılan kafanın omuriliğini aktarılacak olan vücudun omuriliğine bağlamak. Diğeri ise kafa gibi devasa bir organı, vücudun onu reddetmeden kabul etmesini sağlamak. Bu ikinci engel, uzun yıllardır bilim insanlarını büyük çaplı organ nakilleri konusunda zorlayan bir engel. İlki ise, ilk defa 1970 yılında Case Western Reserve University’de bir maymunda denenen kafa naklinde başarısızlıkla sonuçlanan bir konu : maymun, nakil sonrasında her ne kadar kafasını hareket ettiremediyse de, 9 gün boyunca biraz destekle nefes almayı başardı. Sonundaysa vücut kafayı reddettiği için maymun öldü. Ancak son 45 yılda bilimdeki gelişmeler, 1970’tekine göre çok daha başarılı bir denemeyi mümkün kılabilir. Canavero konu hakkında şunları söylüyor :

“Bu nakil yarı çılgınca, yarı dahiyane. Her şey hem vücudu, hem de kafayı soğutmakla başlayacak. Sıcaklık öyle bir ayarlanacak ki, hücreler nakil sırasındaki oksijen yetersizliği nedeniyle ölmeyecekler. Sonrasında boyun kesilecek ve tüm hayati damarlar tüplere bağlanacak. Bu sırada, hem kafadaki, hem de vücuttaki omurilik kesilecek. Alıcının kafası, vericinin vücuduna aktarılacak ve iki omuriliğin uçları birleştirilecek. Bunu aşırı yoğun bir spagetti huzmesi gibi düşünebilirsiniz. Bunları birbirine kaynaştıracağız. Bunu başarmak için bölgeye bolca polietilen glikol isimli bir kimyasal verilecek. Bu enjeksiyon birkaç saat boyunca sürdürülecek. Tıpkı sıcak suyun kuru spagettiyi birbirine kaynaştırması gibi, polietilen glikol de hücreler ve dokuların birbirine kaynamasına neden olacak.”

Prosedürün son aşaması ise kasları ve dokulara kan sağlayacak damarları dikmek ve 3-4 haftalık bir yapay koma hali sağlamak. Bu sürede vücut iyileşmek için fırsat bulacak. Ayrıca koma sırasında vücuda gömülü bazı elektrotlardan elektrik verilerek omuriliğin uyarılması ve yeni sinirlerin aktif hale getirilmesi sağlanacak.

Kulağa çok basit geliyor ; ancak işin içinde zerre kadar kolaylık bulunmuyor. Polietilen glikolün omurilikleri kaynaştıracağından emin bile değiliz ! Evet, bu kimyasalın insan dışı hayvanlarda omurilik sinirlerini gelişmeye zorladığı biliniyor. Yine de bunun insanda ve böylesi bir ameliyatta yeterince başarıyla çalışacağı konusunda çok kuşkulu birçok insan da bulunuyor. Bunlara karşılık Canavero, elinde bazı diğer seçeneklerin bulunduğunu da söylüyor. Örneğin bölgeye kök hücreler aktarılabilir veya olfaktör kılıf hücreleri (burnumuzda bulunan ve kendini yenileme yeteneği bulunan hücreler) kullanılabilir. Bir diğer yöntemse mideden alınacak bazı hücrelerin omuriliğe aktarılarak bu bölgede yenilenmeyi sağlamak. Bu yöntemlerin her biri, çeşitli araştırmalarda olumlu sonuçlar verdi. Yine de Purdue Üniversitesi’ndeki Felç Araştırma Merkezi başkanı Richard Borgens, Canavero başarılı olsa bile işe yarar bir sonuç elde edebileceğinden şüpheli :

“Kafa nakli sonrası bir omurilik ve beynin birbirine bağlanması sonucunda işe yarar bir düzeyde bilinç ve motor faaliyet elde edebileceğimize dair hiçbir somut kanıt bulunmuyor.”

Davis’te bulunan Kaliforniya Üniversitesi’nden nörocerrah Prof. Dr. Harry Goldsmith şöyle söylüyor 

“Bu öylesine zor bir proje ki, gerçekleşme ihtimalini çok az görüyorum. İşe yarayacağını hiç sanmam prosedürle ilgili çok fazla sorun var. Birini 4 hafta boyunca komada sağlıklı bir şekilde tutmak… Bence olmayacak.”

Tabii ki bu operasyon bir “sihir” değil. Daha çok yeni bir deneme ve bilimin pratik olarak ilk defa insanda denemek istediği bir ameliyat. Canavero bir kaçık değil, tüm olası problemlerin ve engellerin farkında. Kendisi bu konuda şöyle söylüyor :

“Nakil sonrasında birey ayağa kalkıp yürümeyecek elbette. Ancak bireyin yüzünü hissedip hareket ettirebilmesini umuyoruz. Eğer başarabilirsek, omuriliğin kendini tedavi etmesi en az 12 ay alacaktır. Bu sürenin sonunda bireyin kendi sesine yeniden sahip olmasını da bekliyoruz.”

Canavero, makalesinde bu konuya yer vermese de, işin etik boyutunu da düşünüyor :

“Deneyi aslında ABD’de yapmak istiyorum ; ancak izin alabileceğimizi pek sanmıyorum. Muhtemelen Avrupa’da bir ülkede izin almak çok daha kolay olacak. Bu deneyde bizi zorlayan asıl nokta etik. Böyle bir operasyon daha başından yapılmalı mı ? Eminim buna karşı çıkacak çok fazla insan olacaktır.”

Etik konusunda Canavero’ya bir destek, Kaliforniya’daki Salinas Valley Memorial Healthcare Systems’dan nörolog ve biyoetikçi Patricia Scripko’dan geldi :

“Bir ameliyatta doğacak etik sorunların hepsi, insan yaşamını nasıl tanımladığınıza bağlı olarak değişecektir. Bana kalırsa bir canlıyı insan yapan şey, beynimizin üst düzey korteksidir. Eğer onu modifiye etmeye çalışırsanız, aynı insandan söz etmiyorsunuz demektir. Dolayısıyla etik sorunları düşünmeniz gerekir. Ancak bu deneyde korteks ile ilgili bir durum yok. Dolayısıyla etik bir problem göremiyorum. Ancak ben zaten bu operasyonun yapılacağını hiç sanmıyorum. Yapılsa bile, bu tür nakiller aşırı nadiren uygulanabilecektir. Kimse “Of, çok yaşlandım, şuram buram ağrıyor, en iyisi yeni bir vücut alayım.” diyerek bu ameliyatı gerçekleştiremeyecektir.”

The Independent gazetesinden Christopher Hootan, deneğin başına gelebileceklerden de bahsediyor. Ve onu endişelendiren, deneğin ölme ihtimali değil :

“Werdnig-Hoffman Hastalığı’ndan muzdarip olduğu için sağlığı giderek kötüye giden Spiridonov, son derece deneysel olan bu araştırmada denek olmayı kabul etti. Eh, onu pek de suçlayamazsınız. Fakat her ne kadar kafanın vücudu kabul etmemesi sonucu ölme ihtimali varsa da, sonu ölümden bile beter olabilir.”

Amerikan Nörolojik ve Ortopedik Cerrahlar Akademisi başkanı William Mathews şöyle söylüyor :

“Bana kalırsa doku uyuşmazlığı gibi sorunlar günümüzde problem yaratmayacaktır. Savunma sisteminin reddini baskılama işi günümüzde başarıyla yapılmakta ve arkasındaki ilkeler net bir şekilde anlaşılmaktadır. Açıkçası ben omurilik kaynaşması işine çok olumlu bakıyorum, çok heyecanlıyım. Kafa naklinin çok geniş bir uygulama alanı bulacağını düşünüyorum. Tek katılmadığım nokta, Canavero’nun bunu yapmak istediği zaman dilimi. O her şeyin hazır olduğunu düşünüyor; ancak bence bunu başarmamız daha uzak bir gelecekte mümkün olacak.”


Amerikan Nörolojik Cerrahlar Birliği başkanı Dr. Hunt Batjer ise bu konuda şunları söylüyor :

“Kimsenin böyle bir şey yaşamasını istemezdim. Ölümden çok daha beter şeyler olduğu için, kimsenin benim üzerimde böyle bir şey yapmasına izin vermezdim.”

Her ne kadar uzmanlar “ölümden beter olan şeyin” ne olduğunu tam olarak bilemeseler de, sorunun Spiridonov’un zihninden kaynaklanabileceği düşünülüyor. Yani kafa transferi sonrasında zihinsel sorunlar baş gösterebilir. Bunun nedeni de, kafa nakli sonrasında yeniden kurulacak kimyasal bağlantılar ve ortamda bulunacak yabancı kimyasalların zihin üzerinde ne tür değişimler yaratacağının bilinmiyor olması. Hootan bunu “Bu nakil, bugüne kadar hiçbir zaman deneyimlenmemiş bir düzey ve nitelikte deliliğe neden olabilir.” şeklinde özetliyor.

Bu sürecin karşıtlarının yanı sıra Canavero’nun destekçileri de bulunuyor. Çin’deki Harbin Tıp Merkezi’nden Xiao-Ping Ren, Aralık 2014’te farelerde başarılı bir kafa naklini başardı ve CNS Neuroscience & Therapeutics dergisinde yayımladı. Ren, Canavero tarafından geliştirilen protokolü 2015 yılı içerisinde hızla farelerde ve maymunlarda deneyerek sonuçları yayınlayacağını belirtiyor.

Rusya’da Werdnig-Hoffman sendromuyla dünyaya gelen ve vücudunu hareket ettiremeyen 30 yaşındaki Valery Spiridonov, İtalyan doktor Sergio Canavero’ya güvendiğini ve ilk kafa nakli için donör olmak istediğini söyledi. 2017 yılında yapılacak ve bazıları tarafından “fantastic” olarak görülen ameliyata ilk insan deneği olmaya talip olan Spiridonov, “Bu fikrimden asla vazgeçmem. Kendimi bildim bileli hareket edemeyen bu vücuttayım. En azından ölmeden önce bir başka bedende yer alabileceğim” diyor.

Dünyada ilk kez bir insanda denenmesi planlanan kafa nakli sırasında, Spiridonov’un kafası, beyin ölümü gerçekleşmiş, ancak diğer tüm fonksiyonları çalışan bir başka kişinin bedenine yerleştirilelecek ve tüm damar bağlantıları sağlanacak. Rusya’nın başkenti Moskova’nın doğusunda Vladimir’de yaşayan Spiridonov, doktor Canavero ile Skype’dan görüştüğünü belirterek, “Tabii ki korkuyorum ama bu başka bir bedende yaşamak için son şansım ve bunu değerlendirmek istiyorum” diyor. 36 saat sürmesi beklenilen naklin ise 7.5 milyon sterline mal olacağı söyleniyor. Tüm bunlar insanlık için gerçekten heyecan verici ve nefes kesici. Olayların nasıl gelişeceğini merakla bekliyoruz. Önceki yazımız Pilavın kalorisini düşürmenin yolu hakkında ilginç ve enteresan bilgiler vermektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder