YILDIRIM YAYINLARI 2013-2014 11.SINIF EDEBİYAT KİTABI 17-18.SAYFA CEVAPLARI - Ders Kitabı Cevapları

Yeni Yayınlar

Kasım 10, 2013

YILDIRIM YAYINLARI 2013-2014 11.SINIF EDEBİYAT KİTABI 17-18.SAYFA CEVAPLARI

Edit
 DERS KİTABI CEVAPLARINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ! 
YILDIRIM YAYINLARI 2013-2014 11.SINIF EDEBİYAT KİTABI 17-18.SAYFA CEVAPLARI


Yıldırım Yayınları tarafından basılan ve yurdumuzun bazı bölgelerinde ders kitabı olarak okutulan 11.sınıf türk edebiyatı ders kitabının çözümlerini sizler için hazırladık. 11.Sınıf Türk edebiyatı ders kitabının içeriğinde Yenileşme, Tanzimat edebiyatı, Servet-i Fünun edebiyatı, Fecr-i Ati edebiyatı ve Milli edebiyat konuları, etkinlikleri, ölçme değerlendirme soruları bulunmaktadır. lise 3 Türk edebiyatı ders kitabı cevaplarını paylaşmaya devam edeceğiz.

HAZIRLIK SORULARI
1.Yenileşme: Yenileşme ifadesi, var olanın çağın gereksinim ve özelliklerine göre yeniden düzenlenmesidir. Yürürlükte olan uygulamalar ihtiyaca cevap veremiyorsa bu alanlarda yenileşmeye ihtiyaç duyulur.
eokullise.com
Yenilik: Var olanı yetersiz görüp yeni biş şeyler ortaya koyma. Daha iyi verim elde edebilmek daha iyi yararlanmak için düzenlemeye ihtiyaç duyulur. Bu özellikler yapının veya nesnenin durumuna göre değişir.
3. Osmanlı toplumunda yenileşme hareketleri:
Her imparatorluk yükseliş dönemini yaşadığı gibi bu sürecin sonunda duraklama ve daha sonrasında da dağılma dönemi yaşamıştır Osmanlı İmparatorluğu da yükseliş döneminin sonrasında duraklama dönemine girmiştir Bu dönemde batı karşısında gerileyen, taşra birimleri üzerindeki denetimini yitiren, tüm kurum ve kuruluşlarıyla hızla çöküşe doğru giden devletin, içinde bulunduğu kötü durumdan telaşa düşen yöneticiler çözüm arayışlarını hızlandırdılar Yeniden eski gücün kazanılması için, yerli kurum ve geleneklerin diriltilmesi yönündeki girişimler, bunları uygulayacak kadroların yetersizliği yüzünden başarılı olunamadı Ayrıca kendisini yenileyecek iç dinamikleri tamamen körelen kurumlar, bozulan yapıyı onarmada yetersiz kalıyordu Bu durumda, daha kolay ve uygulamaya konulabilecek hazır çözümler öneren Batılılaşma gündeme geldi.


Avrupa’da yeni bir siyasal düzen ve toplum anlayışının kapılarını açan 1789 Fransız İhtilali,, Osmanlı Devleti’nde “yenilikçi padişahlar dönemi”nin başlangıcıdır III Selim, 1808’e kadar süren iktidarında, askeri, idari, mali ve iktisadi alanlarda ilk köklü değişiklikleri başlattı Bu köklü değişim çabaları daha çok askeri alanda olmuştur Batı orduları karşında alınan mağlubiyetler sonunda tekrar başarılar kazanmak amacı güdülüyordu Bu uğurda III Selim Nizam-ı Cedid’i (Yeni Düzen) teşkil edecektir Hareket esas itibariyle, dış görüntüsünde belirlendiği üzere sadece askeri değildir Talim ve terbiyesi kalmamış bir insan yığınından ibaret olan yeniçeriler karşısında modern bir ordu tesis etmenin yanında, ulema sınıfının nüfuzunu kırmak, selâhiyetlerini azaltmak ve ayrıca Avrupalıların sanat ve ilimdeki ilerlemelerine ortak olucu sınâi, ziraî, iktisadi müesseselerden iktibaslar yapmak arzu ve iştiyakı mühim rol oynamıştır



Yenileşme çabalarının süreklilik kazanması ancak II Mahmud’un saltanatının son devresinden itibaren mümkün olabildi Zarar gören devlet otoritesini onarmak, iç ve dış güvenliği sağlayabilecek askeri güce sahip olmak, mali ve ekonomik yapıyı güçlendirmek ve nihayet sosyal ihtiyaç olarak öne çıkan yenilikleri yapmak Sultan’ın esas amacı idi İşte 1808 tarihinde Padişahın arzusu üzerine Anadolu ve Rumeli Beylerbeyleri İstanbul’a gelmişler ve devletin bu kötü durumuna son vermek için çareler aramaya başlamışlardır Neticede Sadrazam ve Anadolu ve Rumeli Beylerbeyleri bir metin tespit edip, bu metinde belirtilen esaslara sadık kalındığı takdirde, Osmanlı Devleti’nin eski haline gelmesinin mümkün olduğu görüşünde birleşmişlerdir Bu metne Sened-i İttifak ismi verilerek 7 Ekim 1808 tarihinde ilan edilmiştir Bu imzalanan metin o tarihe gelinceye kadar hükümdarlık haklarını hiçbir kayıt ve şarta tabi olmaksızın kullanabilme hakkını bu metinle tespit edilen esaslara göre sınırlandırılmıştır
Osmanlıda başlayan bu yenileşmenin yanında batılılaşma hareketleri iç ve dış sebepler sonucunda devam etmiştir

ÇÖZÜMLEME / İNCELEME
1.METİN
1. ETKİNLİK.
XIX.(19.YY) Osmanlı Devleti'nin yükselme döneminin sosyal ve siyasal yapısı nasıldır?
sosyal yapısı
Osmanlı Devleti başlangıçta doğrudan doğruya Türk unsuru tarafından kuruldu. Sonraki yüzyıllarda sınırlar genişledikçe devletin kurucu ve temel unsuru olan Türklerin yanında başka topluluklar da görülmeye başladı. Giderek Osmanlı toplumu çok çeşitli milletlerden oluşan bir özellik kazandı.
Osmanlı Devleti toplumu, islâm Hukuku ve Örfi Hukuk denilen hukuk kurallarına göre biçimlendirdi. Buna göre Osmanlı toplumu iki temel bölüme ayrılıyordu. Bunlardan biri "yönetenler", diğeri "yönetilenler"di. Yönetici sınıfa Osmanlılar, "askerî sınıf diyordu. Osmanlı Devleti'nde "askerî" demek, herhangi bir devlethizmeti yapan kişi demekti. Bunlardan askerlik yapanlara seyfiye denirdi, Eğitim öğretim işiyle uğraşan müderrisler, yargı ve yönetim işlerine bakan kadılar ilmiye sınıfını oluştururdu. Devlet dairelerinde çalışan her kademedeki memurlara ise kalemiye sınıfı denirdi. Genellikle askeriler vergi vermezlerdi. Bunun karşılığında devlete bir hizmet görürlerdi. Böylece devlet, gelirinin önemli bir kısmını buradan sağlardı. Yönetilenler ise bunların dışında kalan gruptu. Yönetilen sınıfa Osmanlılar "reaya" diyordu. Kırsal kesimde köylüler, çiftçiler, şehirlerde tüccar, esnaf gibi gruplar reaya sınıfını oluştururdu. Reaya vergi verirdi.siyasi yapısı Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi ve hukuki rejimi, daha çok bir sentez niteliği taşır. Osmanlı Devleti, her şeyden önce bir Türk ve İslam Devleti'dir. Bir yönüyle de İslamiyet öncesi Türk Devletleri yapısının izlerini taşır.
Eski Türk Devletlerinde, siyasi yapılanmanın en önemli unsurlarından biri kenttir. Bu bağımsız bir şekilde aşiretler halinde yaşayan halkın, barış içinde kalmasını sağlar. Osmanlı'da federatif bir yapı görülmekle birlikte kimi yerlerde de bu kent yapısına rastlanmaktadır.
Zamanla, idare merkezileşti ve hükümdarlar, doğaüstü bir kaynaktan gelme vasıflarını aldılar. Hükümdarlara "padişah-ı cihan" adı verildi. Bu hükümdar, mutlak şahsi evrensel ve kutsal bir kimliğe kavuştu ve bunun gerektirdiği hukuki statüye sahip oldu. Bütün sosyal ve siyasi hayatın hakimi, düzenleyicisi olan en yüksek organ haline geldi.
Osmanlı'nın yapısını büyük ölçüde oluşturan İslam Dini ve bunun temelleri, getirdiği yeni müesseseler dışında, dinde de birtakım değişikliklere yol açtı. Hükümdar, Tanrı'nın tahta çıkardığı değil onun yeryüzündeki temsilcisiydi.
1.
Orta çağa ait dünya görüşünü ifade eden kelimeler: Hüma ‘da mutluluk, ne baykuşta uğursuzluk,ne uğurlu vakit ne ne burçlerın uğursuzluğu,ne atlas dünyayı omuzunda taşıyor,ne ruh göçü kaldı,Ne Amr Zeyd’in esiri,ne Zeyd Amr’ın efendisi…
Modern dünya görüşünü ifade eden kelimeler: Ne zorlama ne zorbalık, Zaman bilim zamanı, Akıl tanrının birliği fikrini ispat ettiği için bütün milletler birlik yolunu tuttu…..
2. Sadullah Paşa Hayatı Eserleri Edebi Kişiliği
SADULLAH PAŞA KISACA HAYATI,EDEBİ KİŞİLİĞİ MADDELER HALİNDE
3. XVII. Yüzyıldan itibaren osmanlı Devletinde sosyali siyasal , ekonomik ve askeri alanalrda yapılan değişiklikler Osmanlıyı Batılı devletler karşısında güçlendirmesi gerekirken bunlar develt içindeki azınlıkların hak arayışına var olan kültürel yapının bozulmasına dönüşmüş i toplum içinde kültürel ve siyasi çatışmalar yaşanmaya başlamıştır. Bu da Osmanlıyı iyice zayıflatmıştır.
a. Ordu düzeninin bozulması devletin otoriter yapısının bozulmasına sebep olmuştur.
b. Yenileşme devlet yapısındaki çöküşün sonucudur. Sebebi değildir. Bunlar çöküşü hızlandırmıştır.
2. metin
1. Cumhuriyet idaresinde padişah, imparator, sadrazam, dışişleri bakanı vb. yoktur. Bunların her biri birer memleket ferdidir. Cumhuriyet idaresinde zorla zulümle insanları asker yapmak yüzbinlerce kişiyi yerinden yurdundan ayırıp kışlalarda çürütmek gibi bir usul yoktur……
Yazar böyle bir eleştiriye devlet yönetiminde bulunan kişilerin yaptığı hatalı uygulamalar, baskıları zorbalıklar itmiştir.
2. burada yönetim yönünden, bireysel özgürlükler yönünden, yargı yönünden, hukuki yönden karşılaştırmalar yapmıştır. Bu karşılaştırmalar ile halkı bilinçlendirmek hak ve özgürlüklerine sahip çıkma bilinci oluşturmak, zalim idareye boyun eğmemek gibi mesajlar verilmek istenmiş olabilir.
3. Ziya Paşa’nın batı düşüncesine, eğitim ve hukuk düzenine, yaşama biçimine ilgi duyması kendi toplumunda bunların olmayışından kaynaklanmaktadır. Osmanlının çöküş döneminde sorunlar artmış, yolsuzluk rüşveti adam kayırma, ahlaki zaafiyet hızla yayılmıştır. 

2. ETKİNLİK.
Ülkeyi yöneten aydınların çoğu Batıda eğitim görmüş, oranın yaşam biçmini benimsemiş aydınalrdır. Bu yüzden Osmanlının kurtuluşunu Batının gelişen biliminde sanatında, kültüründe görmüşlerdir. Kendi kültürüne karşı aşağılık kompleksine giren Osmanlı aydını Batının bilimini teknolojisini almak yerine devlet yapısını değiştirip yönetime hakim olmak kendi iktidarını kurmak hevesine kapılmıştır. Batının Bilimi yanında ahlaki zaafiyetlerini de birer medenilik ölçüsü olarak algıla yanlışlığına düşmüştür.
Sayfa 15
3. ETKİNLİK.
a. Tanzimat Fermanında yer alan genel konular:
*Tüm vatandaşların can, mal ve namus güvenliğinin sağlanması,
*Yargılamada açıklık, hiç kimse yargılanmadan idam edilemeyecek (Hukuk devleti özelliğini yansıtır),
*Vergide adalet,
*Erkeklere dört yıl mecburi askerlik,
*Rüşvetin ortadan kaldırılması,
*Herkesin mal ve mülküne sahip olması, bunu miras olarak bırakabilmesi.(Özel mülkiyet güvence altına alındı. Müsadere kaldırıldı)
*Fermanda verilen bütün sözlerin tamamen yerine getirilememesine rağmen bu çabalar, çağdaşlaşmaya ve cumhuriyet fikrine ön ayak olmuştur. Tanzimat Fermânı'nın okunmasından I. *Meşrutiyet'in ilanına kadar geçen dönem, Osmanlı tarihinde Tanzimat Dönemi (3 Kasım 1839 – 22 Kasım 1876) olarak anılır.
Tanzimat Fermanının ilan edilme nedenleri:
· Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa meselesinde Avrupa'nın desteğini almak
· Avrupa'nın Osmanlı iç işlerine karışmasını önlemek
· Fransız İhtilali'nin milliyetçilik etkisini azaltmak
· Gayrimüslimleri devlete bağlamak
b. Tanzimat fermanı, diğer adıyla, Gülhane Hattı Humayunu,3 Kasım 1839Tarihinde Gülhane Parkı’nda Mustafa reşit Paşa tarafından okunarak ilan edildi

4.ETKİNLİK
*Orta Çağ felsefesi ( Skolastik düşünce)tarihsel dönem itibariyle ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin başlangıcına kadar olan dönemi kapsar. M.S. 2. yüzyıldan 15. yüzyıl sonlarına-16. yüzyıl başlarına, rönesansa kadar olan dönem olarak ele alınır. Bu dönemin felsefe tarihi açısından kendine özgü özellikleri vardır. Bir çok felsefe tarihi kitabında ortaçağda felsefe yok sayılır ya da ortaçağın karanlık bir çağ olduğu değerlendirmesine bağlı olarak felsefenin de karanlığa gömüldüğü öne sürülür. Bunun yanı sıra ortaçağda felsefenin varlığını kabul eden ve bu felsefenin özgül niteliklerini açıklayan felsefe tarihi çalışmaları da söz konusudur.
* Tanzimat öncesi osmanlı toplumunda islam anlayışının etkili olduğunu görüyoruz. Tanzimat ve sonrasında ise Batı kültürünün ve yaşam tarzının etkili olmaya başladığı görülür. Batı kültüründe ortay çıkan modern tiyatro gazete, dergi gibi kültürel ve bilimsel gelişmeler Osmanlı toplumunda da ilgiyle takip edilmiş, bunun sonucunda Batı tarzı yaşam Osmanlı toplumunu etkisi altına almıştır.
Batıda kilisenin baskısı, Orta çağ felsefesi, toplumun üzerinde ciddi bir baskı kurmuş, bu baskıdan bunalan batı toplumu çıkış yolları aramaya başlamıştır. Din adamları, krallar menfaatlerini kilise üzerinden halka dayatmışlar. Bu yüzden her türlü yeniliğe ve buluşa dini değerler üzerinden karşı çıkarak otoritelerini korumaya çalışmışlardır. Bütün bunlara rağmen batı toplumu bilimsel alandaki gelişmesini sürdürmüş, kendini geliştirmiştir. Bu da Osmanlı aydınında Batıya karşı bir hayranlık uyandırmıştır.
Sayfa 15
ANLAMA YORUMLAMA
1.On Dokuzuncu Asır
Nazım birimi: beyit
Nazım Şekli : kaside
Ölçüsü: Aruz ölçüsü
Tema: Bilimin Önemi
Dil ve anlatım: süslü sanatlı bir anlatım var. Arapça, Farsça kelim ve kavramlar la yüklü ağır bir dil kullanılmış.
2. Metin: öğretici metin giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşuyor. Birinci paragraf giriş, son Paragrafa kadar olan kısım gelişme, son paragraf sunuş paragrafı
Tema: Cumhuriyet
Konu: Cumhuriyet rejiminin önemi
Dil ve Anlatım: Diğer metne göre daha sade bir anlatımı var. Arapça, Farsça kelime ve kavramlar kullanılmış.
2. Evet, Dış baskılar sonucunda ortaya çıkmıştır(1856 Paris Antlaşması)
-Fransa nın ısrarı ile diğer devletlerin de katılımıyla(ingiltere, avusturya  vs vs…) fermanın maddeleri belirlenmiştir. Islahat fermanı çıkış kaynağını yabancı devletlerden alır. Paris antlaşmasında yer aldığı için uluslar arası bir sorun haline gelmiştir.
-Osmanlı devleti Paris Antlaşmasının şartlarını kendi lehine çevirebilmek için bu fermanı ilan etmek zorunda kalmıştır.
Islahat fermanının asıl hedefi
- Müslümanlar ile gayri müslimler arasında her yönden tam bir eşitlik sağlamaktır.
- Din, vergi, yargılama, eğitim, devlet memurluğu ve temsil alanında o zamana kadar olan farklar kaldırılıyordu.
- Hukuki niteliği olarak ıslahat fermanı ferman niteliğindedir.
Paris Antlasması görüsmeleri sürerken Islahat Fermanı ilan edilmişti.(1856) Bu Fermanla ilgili bir madde Paris Antlaşmasında da yer aldı.
3.osanlıtoplumunun Batılılaşmasında aydınların önemli bir rolü var. Batılılaşma hareketi Batıya özellikle Fransa’ya ilim öğrenmeye giden aydınlarımız tarafından başlatılmıştır. Toplumda batılı sanat ve kültür faaliyetleri aydınlarımız tarafından getirilmiştir.
Sayfa 16
5. ETKİNLİK
Skolastik düşünce, rönesans ve reform hareketleri, pozitivizm akımı batıda etkili olan akımdır.
Skolastik düşünce batıda rönesans ve reform hareketlerini doğurmuş pozitivizm akımı ortaya çıkmıştır.
6. ETKİNLİK.
XIX. YÜZYILDA OSMANLI DEVLETİNDE MEYDANA GELEN GELİŞMELER VE YENİLİKLER
ASKERİ ALANDA 
Askerlik sürelerinin belirlenmesi ve asker  alımının bir usule bağlanması
DÜŞÜNCE HAYATINDA 
Pozitivist düşünce ön plana çıktı.
SOSYAL VE SİYASİ HAYATTA 
Yönetim merkezi olan Babıali güçlendirildi
-Meclis-i ahkam-ı adliye (mahkeme) kuruldu
-Yeni meclisler komisyonlar kuruldu
-Ceza ve ticaretle ilgili yasalar çıkarıldı, yabancılarında katıldığı karma ticaret mahkemeleri kuruldu.
-Padişahın yetkileri kısıtlandı yönetim yetkisi meclise verildi.
- Ülke vilayetlere sancaklara kazalara köylere ayrıldı valiler kaymakamlar görevlendirildi.
Posta telgraf teşkilatı kuruldu, haberleşmede gelişme sağlandı.
19. yüzyılda sosyal hayatta yapılan yenilikler
-Posta telgraf teşkilatı kuruldu, haberleşmede gelişme sağlandı.
-Yeni yollar yapıldı, ilk demiryollarının yapımına başlandı.
-Belediyeler kuruldu
-İlk nüfus sayımı yapıldı (askere gidecekleri belirlemek için)
-Kıyafet değişikliği yapıldı, devlet memurlarına ceket gömlek fes giyme zorunluluğu getirildi.
-Halk Avrupai yaşama özenmeye başladı, evlerde yurtdışından mobilyalar ve ev eşyaları kullanılmaya başlandı, eğlence şekilleri değişti.
EĞİTİM ALANINDA 
1846'da Mekatib-i Umumiye Nezareti kuruldu.1848 de Darülmuallim (öğretmen okulu) açıldı. Harbiye, Bahriye ve Tıbbiye dışındaki okulların kontrolü bu nezarete verildi.
Rüştiyelerin açılmasına hız verildi.
1868'de Fransızca eğitim ve batılı anlamda ilk eğitim verecek olan lise ile üniversite arasında bir kurum olan Galatasaray Sultanisi açıldı.
1869'da Fransız eğitim sistemini örnek alan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi yayınlandı.
1870'te Dârülmuallimât adında kız öğretmen okulu açıldı.
İlk kez yurt dışına öğrenci gönderildi.
Devlet memuru yetiştirmek amacıyla, Mekteb-i Maarif-i Adliye kuruldu.(II. Mahmut)
EKONOMİ ALANINDA 
1841-1842 yılında ilk bütçe hazırlandı, 1846-1847 yılında ise ilk modern bütçeye geçildi.
Vergilerin mükellefler arasında düzgün ve gelirlere göre dağıtılması amaçlandı.
Devlet görevlilerinin halktan resmi vergiler dışında aldıkları vergiler yasaklandı.
1840'ta Kaime-i Nakdiye ismiyle ilk kâğıt para dolaşıma sokuldu.
1855'te Kırım Savaşı'nın maddi yükünü karşılamak için tarihte ilk kez dış borç alındı. Borç İngiltere’den alınmıştı
7. ETKİNLİK
Yenileşme dönemi ile birlikte Osmanlı kültür yapısının bozulmaya başladığı görülmüştür. Batıyı örnek alan aydınlarımız batını bilimini almaları gerekirken bu istenilen düzeyde olmamış Fransa’da kiliseye duyulan öfkeyle ortaya çıkan dini reddeden bir yaşam anlayışı bizim aydınlarımı da etkisi altına almış orada edindikleri bu yaşam tarzını kendi toplumlarına taşımışlardır. Bunu da yeni ortaya çıkan gazete, dergi, tiyatro, roman gibi sanat dallarıyla gerçekleştirmişlerdir.
II. Mahmut döneminde yenileşmenin önemli bir aracı olacak ilk gazete de çıkar: Takvim-i Vekayi (1831)
Osmanlı Devleti’nde Batı’ya yöneliş Abdülmecit döneminde, Mustafa Reşit Paşa tarafından hazırlanan Tanzimat Fermanı (Gülhane Hatt-ı Hümayunu, 1839) ile resmiyet kazanmıştır. Tanzimat, “düzenlemeler” anlamına gelen bir sözcüktür. Bu fermanın ilanıyla birlikte Tanzimat Dönemi de başlamış olur.
Tanzimat Fermanı din, dil, ırk gözetmeksizin bütün halkın can, mal ve namusunun korunacağını, askerlik ve vergi kanunlarının yeniden düzenleneceğini ortaya koyan eşitlikçi bir söylem taşıyordu. Hâkim millet anlayışı yerine kanuni eşitlik getirilmiştir. Böylece Osmanlı Devleti, Batı anayasalarında yer alan temel hak ve özgürlükleri kabul ettiğini duyurmuştur. Tanzimat Fermanı, kökten bir değişme değildir, devlet yönetiminde bazı düzenlemelerden ibarettir. Tanzimat Fermanı’yla padişahın hak ve yetkileri sınırlandırılmıştır. Tanzimat Fermanının ardından ceza ve ticaretle ilgili yeni yasalar hazırlanmıştır. Bankalar kurulmuştur. Ülke vilayetlere, sancaklara, kazalara ve köylere bölünmüştür. Askerlik süresi beş yıl olarak belirlenmiştir. Telgraf idaresi, posta istasyonları kurulmuştur.

Sayfa 17

DEĞERLENDİRME SORULARI:
1) D,D,Y (1839’da olmalıydı)
2)Boşluk doldurma cevapları:
         ………….Tanzimat edebiyatının hazırlayan nedenlerdendir.
         Hürriyet,adalet,eşitlik,kanun gibi kavramlar
2.Mahmut
3) E şıkkı
4) D (Osmanlı’daki yenileşme hareketleri ilk askeri alanda gerçekleşmiştir.)
5) Yenileşme Döneminde aydınların Batı’ya yönelmesinin sebepleri:
Osmanlı’nın Avrupa karşısında gittikçe gerilemeye başlaması
Aydınların devletin devamını sağlamak istemeleri…

SAYFA 18:


Osmanlı Devletinde Yenileşme dönemi aydınları Batı’nın  düşüncesine, yaşama biçimineve batıda gerçekleştirilen bilimsel gelişmelere ilgi duymuşlardır.
  Osmanlı Devleti’nde yenileşme çöküşün sebebi değil sonucudur.
2) D/Y cevapları
D,D,D
3)C
4) D
5) B
7) Rönesans, Reform, Pozitivizm, Teknoloji, Bilim, Hukuk,
8) Tanzimat’ı ortaya çıkaran nedenleri iç ve dış faktörler olarak iki kısma ele
alabiliriz. İç faktörler Tanzimat’ın bir sonuç olarak ortaya çıktığı Osmanlı
batılılaşma hareketlerini anlatırken genel olarak üzerinde durulan hususlardır.
Dış faktörler ise cereyan eden hadiselerdir. Osmanlının sahip olduğu üstünlüğünü
kaybedip devlet kurum ve kanunlarının asrın ihtiyaçlarına cevap verecek
nitelikte olmaması, devletin maddi ve manevi gücünü kaybetmiş olması bunun
sonucunda her sahada yenilgiye uğraması yeniden ve geniş bir ıslahat hareketini
zorunlu kılıyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder